Facebook çevrimiçi nasıl olurum Facebook çevrimiçi ayarları Facebook’ta nasıl çevrimiçi olunur?
Eğer çevrımiçi ol tuşuna bastığınızda herhangi bir şey olmuyor ve hala çevrim dışı iseniz, facebook serverlarında geçici bir sıkıntıdan dolayı olamıyorsunuz demektir, sizinle ilgili bir sıkıntı değil genel bir sıkıntıdır yani.Yada kullandığınız tarayıcıyı kapatıp başka bir tarayıcıda hesabınızı açıp deneyebilirsiniz.
Herhangi bir Facebook sayfasının sağ alt köşesindeki Sohbet menüsüne tıklayarak çevrimiçi olan arkadaşlarınızı görebilirsiniz. Çevrimiçi ve sohbet için müsait olan arkadaşlarınızın yanında yeşil bir nokta, bir süredir işlem yapmayan arkadaşlarınızın yanında ise yarım ay simgesi belirir. Profillerde ve sitenin başka herhangi bir yerinde, sohbet simgesine tıklamak, o kişiyle konuşma başlatır.
Sohbet mesajı göndermek için, mesajınızı yazıp klavyenizde “Enter” veya “Return” tuşuna basmanız yeterlidir.
Facebook Sohbet’i kullanarak yalnızca onaylanmış arkadaşlarınıza mesaj gönderebileceğinize lütfen dikkat edin.
bırakıp gittin beni bütün kapılarda bütün çöllerde tek başıma kodun şafakta arayıp öğle vakti yitirdiğim vardığım hiç bir yerde değildin sensiz bir odanın sahrasını nasıl anlatsam hiçbir şeyin seni andırmadığı bir pazar kalabalığını denizde dalgakırandan da boş boşluğunu bir günün seslenip de senden cevap alamadığım sessizliği
bırakıp gittin beni kalarak olduğun yerde hareketsiz her yerde bırakıp gittin beni gözlerinle düşlerin yüreğiyle bırakıp gittin beni yarım kalmış bir cümle gibi bırakıp gittin düşen hep ben oldum en küçük kımıldanışında senden
başını çevirdiğin için ağladığımı görmedin hiç bana bakıp görmediğin için ben yokken içini çektiğin için
Aşık Veysel kara toprak sözleri Kara Toprak Şiiri Aşık Veysel Aşık Veysel Kara Toptak Türküsünün sözleri
KARA TOPRAK
Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sadık yarim kara topraktır. beyhude dolandım, boşa yoruldum Benim sadık yarim kara topraktır. Nice güzellere bağlandım kaldım Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum Her türlü istediğim topraktan aldım Benim sadık yarim kara topraktır
Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi Kazma ile dövmeyince kıt verdi Benim sadık yarim …Dost dost diye nicesine sarıldım Benim sadık yarim kara topraktır. beyhude dolandım, boşa yoruldum Benim sadık yarim kara topraktır. Nice güzellere bağlandım kaldım Ne bir vefa gördüm ne fayda buldum Her türlü istediğim topraktan aldım Benim sadık yarim kara topraktır
Koyun verdi, kuzu verdi, süt verdi Yemek verdi, ekmek verdi, et verdi Kazma ile dövmeyince kıt verdi Benim sadık yarim kara topraktır
Adem´den bu deme neslim getirdi Bana türlü türlü meyve bitirdi Her gün beni tepesinde götürdü Benim sadık yarim kara topraktır.
Karnın yardım kazmayınan, belinen Yüzün yırttım tırnağınan, elinen Yine beni karşıladı gülünen Benim sadık yarim kara topraktır
İşkence yaptıkça bana gülerdi bunda yalan yoktur herkes de gördü Bir çekirdek verdim, dört bostan verdi Benim sadık yarim kara topraktır.
Havaya bakarsam hava alırım Toprağa bakarsam dua alırım Topraktan ayrılsam nerde kalırım Benim sadık yarim kara topraktır.
Bir dileğin varsa iste Allah´tan Almak için uzak gitme topraktan Cömertlik toprağa verilmiş Hak´tan Benim sadık yarim kara topraktır.
Hakikat istersen açık bir nokta Allah kula yakın, kul da Allah´a Hakkın gizli hazinesi toprakta Benim sadık yarim kara topraktır.
Bütün kusurumu toprak gizliyor Melhem çalıp yaralarım düzlüyor Kolun açmış yollarımı gözlüyor Benim sadık yarim kara topraktır.
Her kim ki olursa bu sırra mazhar Dünyaya bırakır ölmez bir eser Gün gelir Veysel´i bağrına basar Benim sadık yarim kara topraktır.
Çekildi gözlerin lacivert sulardan Ay gitti Hani bu sondu Hani ağlamak yoktu Geride yosun kokusu Ve sarkılan egenin Geride korku Yaz bitti Ay düştü ellerimden İsmin Şimdi Şurada, Üstünde Şu İskelenin Yaz bitti Sesin Ay düştü içimden Bütün şarkılar gibi kederli Unutulmuş bir akşam tanışıklığı kadar derbeder Her şeyi aslına döndüren bir ateş, aşk ve nâr İşte sonbahar Yaz bitti Çekerek içimden ne varsa İyot kokan deniz kokan sen kokan Rüzgarı saçlarına benzetmek Ve saçlarını rüzgara verişini beklemek Bir taburenin üstünde Oturup seni özlemek bitti Ay gitti ellerimden Yaz bitti Hadi ömre yürüyelim Geriye şiirler kalsın Belki kimsesiz anılar Sevdanın yoksullarına dağıtacak kadar Belki bir imbatla Bir martı kanadında ya da Yarım bırakılmış bir akşam şarkısında En iyisi bir dalganın köpüğünde kalsın adın Anlaşılan Artık olmamalısın Radyolarda şarkılar dinlemeliyim Hangisi sana benziyorsa Ben de biraz söylemeliyim Güneşi avuçlarımıza bırakan Bir temmuzun ardından Yürüyüp gitmeliyim Seni lacivert sularından çıkarıp egenin Okyanusların bitimsiz mavilerine terk etmeliyim Kimbilir Belki de artık üşümeliyim Hey sonbahar Ben şimdi seni sevmeliyim Yaz bitti Sesin Ay düştü Mavi neonları söndü Sahil çay bahçelerinin Ortalıkta birkaç sarı yaprak Yarım bir çay Ve sadece hatıralar, var Yaz bitti
Topuk çatlakları en sık rastlanan ayak problemlerinden biridir. Genellikle çift taraflıdır. Özellikle bayanlar için kozmetik olarak rahatsızlık verirken, bazen de ağrı problemine neden olurlar.
Topuk Çatlakları için
*Vazelin, Gripin
Hazırlanışı
Bir kutu vazelinin içine 2 adet Gripin,in içindeki tozu katıp karıştırın. Yatmadan önce ayaklarınıza iyice sürün. Çorabınızı giyip yatın.Sonuç mükemmel.
Ayak topuğunda oluşan çatlaklardan kurtulmak için bitkisel tedaviler..En sık rastlanan ayak problemlerinden biri topuk çatlaklarıdır hem görüntü hem de oluşturduğu ağrı yüzünden rahatsızlık verir.
Bazı durumlarda topuk çatlaması bakterilerin kolayca girmesine sebep olup ayakta kızarıklık, şişlik, ağrı ile seyreden bakteri enfeksiyonu oluşturur.
Vazelinin içine yağları karıştırın. Akşam yatmadan topuklarınıza sürüp, biraz yağı emdikten sonra da çorabınızı giyip yatın.
Ahmet Maranki’den Ayak Topuk Kremi
* 1 fincan vazelin kremi
*5 adet dövülmüş aspirin
*Yarım limon
Tüm Malzemeleri iyice karıştırın. Yarım kova suyun içerisine deniz tuzu, koyup, ayaklarınızı yarım saat bu suyun içerisinde bekletin. Ayaklarınızı kuruladıktan sonra hazırladığınız karışımı ayağınıza sürün.
Sirke sağlığımızın en iyi dostu, en değerli yardımcısıdır. Onu her derde deva yapan sayısız faydaları Vardır.İşte Size bunlardan bazıları;
Anemi Sirke, anemiye karşı birebir olan demir, B12 vitamini ve folik asidi, vücudun kolayca emebileceği bir formda barındırır. Günde bir defa ılık ballı suyun içinde bir tatlı kaşığı elma sirkesi koyup içmeniz yeterlidir.
Astım ve solunum hastalıkları Tüm vakalarda bal (doğal, işlenmemiş ve ısıtılmamış olmalı) ve elma sirkesi karışımı iyi sonuç vermektedir. Buğday balı daha etkili olabilmektedir. Bir kaşık sirke bir kaşık balla karıştırılıp ılık suya eklenir. Günde 3-4 defa içilir.
Ateş Bir ölçü sirkeyi beş ölçü suyla karıştırın. Bu karışımız kompres yapmak ve sarmalamak için kullanın. Bu sirkeli su, yüksek ateşle yanan kimseyi rahatlatacağı gibi, vücuttaki toksinlerin deri yoluyla atılmasını sağlayacaktır.
Ayak sağlığı Ayaklarınızı sirke banyosuyla rahatlatın! Banyo küvetinizin içini bileklerinize kadar soğuk suyla doldurun. İçine bir bardak elma sirkesi ile biraz işlenmemiş deniz tuzu ekleyin. Birkaç dakika boyunca ayaklarınızı suyun içinde hareket ettirin. Bu uygulamayı bir leğende de yapabilirsiniz.
Bacaklardaki varisler Bacaklarınızı elma sirkesi emdirilmiş bir bezle sararak yukarı kaldırıp dinlendirin. Bu süreçte büyük bir tas içinde bir yemek kaşığı elma sirkesi karıştırılmış ılık suyu için. Yorgunluğu da alması için bu suyun içine bir yemek kaşığı bal ekleyin. Rahatlamayı hemen hissedeceğiniz gibi gözle görülür iyileşme de birkaç hafta içinde gelecektir. Bunu günde bir veya iki defa, yarım saatlik sürelerle uygulayın.
Ayrıca yemeklerden önce düzenli olarak sulandırılmış elma sirkesi için. Orta büyüklükte bir kese kağıdının dibini sirke ile ıslatıp, aşçı şapkası gibi kafanıza geçirip yarım saat ile bir saat arasında bekletin. Ya da 50 gr dövülmüş biberiye ve ½ litre elma sirkesini karıştırıp 3 hafta boyunca dinlendirerek biberiye sirkesi oluşturun. Bunu bir tas kaynayan suya bir çorba kaşığı damlatarak koklayın.
İstanbula Yakın Doğal Güzellikler İstanbula Yakın Yerler İstanbula Yakın Tatil Yerleri
AĞVA İstanbul’a arabayla 1.5 saat, otobüsle ise 2.5 saat mesafede bulunan, bir yanında Yeşilçay diğer yanın da ise Göksu deresinin bulunduğu, yeşilin bin bir tonunu barındıran, Karadeniz’e bakan altın sarısı kumsalı olan şirin bir ilçe.
ŞİLE İstanbul’a arabayla yarım saat 40 dakika, otobüs ile 1.5 saat mesafede bulunan, İstanbul’un akciğerleri olarak adlandırılan Şile, doğal güzellikleri, eşsiz kumsalı ve denizi ile İstanbul’un gözbebeği olmayı başarmış bir tatil beldesi.
POLENEZKÖY İstanbul’dan arabayla yarım saat, otobüsle ise 1 saat mesafede yer alan, vakti zamanında Polonyalılar tarafından kurulan bu kasaba, şehrin gürültüsünden kaçıp rahat bir nefes almak ve kendini doğanın kollarına bırakmak isteyenler için en doğru adres.
KERPE Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde bulunan Kerpe İstanbul’dan arabayla sadece 1.5 saat ve otobüsle ise 2.5 saatlik bir mesafede bulunuyor. Kerpe doğallığını kaybetmemiş ormanları ile, uzun ve geniş kumsalları ve sakinliğiyle tatil yapmak isteyenler için iyi bir tercih.
İĞNEADA İstanbul’dan özel araçla 2.5 saat otobüs ile ise 3.5 saat mesafede yer alan İğneada, geniş kumsalı, koruma altındaki yedi gölü, zengin doğası oksijen çadırından farksız havası ve bünyesinde sakladığı sürprizlerle tatil için çok ama çok cazip.
KİLYOS Trafik kargaşasından uzak ve sakin bir ortamda deniz ve doğa içinde hafta sonu tatili ve dinlencesi yaşamak istiyorsanız, İstanbul’un Sarıyer ilçesinin bu güzel beldesi Kilyos’u ziyaret edebilir, yaz aylarında plaj ve deniz keyfini sürebilirsiniz.
AVŞA 4 tarafı denizle çevreli bu ada kumsalları ve eşsiz manzarası ile ön plana çıkıyor. Özellikle şahin tepesinden nefis bir günbatımını izleyerek doyumsuz bir tatil yapabilirsiniz.
KARASU Maviyle yeşilin buluştuğu eşsiz bir yer olan Karasu keşfedilememiş yapısıyla sizleri çağırıyor. Sakin ve sessiz bir tatil geçirmek isteyenler için birebir.
ŞARKÖY Türkiye’nin en uzun ve dünyanın ise en uzun 12. kumsalına sahip Şarköy’ün denizi de ender denizlere verilen mavi bayrağa sahip. Deniz, balık, üzüm ve karidesin merkezi olan Şarköy doğasıyla dikkatleri üstüne çekiyor.
2012 Nevruz Bayramı Ne Zaman Nevruz Bayramı hangi gün 2012
2012 Nevruz bayramı bu yıl 21 Mart 2012 çarşamba günü.
Nevruz, İran ve Bahai takvimlerine göre yılın ilk gününü temsil eder. Bazı topluluklar bu bayramı 21 Mart’ta kutlarken, diğerleri kuzey yarım kürede ilkbaharın başlamasını temsilen, 22 veya 23 Mart’ta kutlarlar..
İlk günden alıştığımız emektar dünya, Anne yüzünde dost yüzünde evlat yüzünde. Her sabah yeniden başlayan şeye doymadık, Düşümüz gerçeğimiz ne varsa yeryüzünde.
Gökyüzü belledik şu ürperen maviliği, Başımız darda kalınca el açtığımız yer. Gökyüzüdür avutan akıllıyı deliyi, Gökyüzünde bulutlar uçurtmalar ümitler.
Her mevsimiyle insanı ayrı ayrı saran, Bunca güzelliği nasıl koyup gideceğiz. Yaman çalacak o çalmayası saat yaman, Geçmiş ola bir kez yumuldu mu gözlerimiz. Esmer Güzeli Yarim
Bu meltemli geceler, Su sesi, ayışığı, Uzayan türküleri Cırcır böceklerinin, Bu cümbüş, bu muhabbet Bu tatlı uykusuzluk, Hep senin şerefine, Esmer güzeli yarim. Aşk İle
Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut Unut diyor o güzel günleri unut Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman Kuşlar av peşinde balıklar pusuda Çok gerilerde kalmış çıktığım liman Yok görünürde sığınacak bir ada
Baktım ki musibet gün gelip çatmış Yolcusunda tayfasında şafak atmış Ne yelken kâr eder ne kürek ne istim Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi Aşk ile koskoca dağları düz ettim Avladım sonunda o civân kekliği Can Yoldaşı
Can yoldaşın olmazsa olmasın Yalnızım diye hayıflanmayasın, Eğilmiş üstüne gökyüzü masmavi Bir anne şefkatine musavi. Üç adım ötede deniz Dosttur, ne öfkesi ne durgunluğu sebepsiz. Bir derdin varsa açabilirsin ağaçlara Ağac yaprak verir, sır vermez rüzgara Ve kış yaz, Dalda kuş eksik olmaz Dağ başında duman Yalnızlık nedir göreceksin olduğun zaman. Bir Güzel
Bir güzel bilirim, bir daha bilmem Onda gör cilve nedir, eda nedir Öyle satar kendini dirhem dirhem Ondan bu gönül deli divanedir
Nerden çattım böylesi bir güzele Netsem, neylesem o kız geçmez ele Kaptırdım kendimi bir kere sele Bana sor dalga nedir, kaya nedir
Gündüz işimde beni şaşkın eder Gece düşümde beni çılgın eder Ayrılığı başımdan aşkın eder Bir sevda ki yanmaktan başka nedir? Gündüz
Ey sâkin suları karıştıran el, Balıklara huzur vermiyen dalgıç, Ey zenginle fakir, çirkinle güzel Arasında keskin parlayan kılıç.
Gündüz, ey sızlayan kalb, ağrıyan diş, Ey yaşamaktaki tükenmez tasa, Git sor niçin sana düşman kesilmiş, Geceden geceye uçan yarasa. Bir Lahzam
Aynadaki aksim, gölgem, bir de ben. Var mıdır, yok mudur onlar sahiden? Aşina değiller çektiklerime; İçlerinden biri gelse yerime.
Ben bir gölge olsam, yahut bir hayal, Onlar gibi hissiz, onlar gibi lal. Olsa bütün ömre bedel bir lahzam; Var görünsem, onlar gibi yok olsam! Kar Ve Ben
Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar. Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu? Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?
Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!
Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine. Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu. Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;