Posts Tagged ‘yeşil’

facebook çevrimiçi olamıyorum

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Facebook çevrimiçi nasıl olurum
Facebook çevrimiçi ayarları
Facebook’ta nasıl çevrimiçi olunur?

Eğer çevrımiçi ol tuşuna bastığınızda herhangi bir şey olmuyor ve hala çevrim dışı iseniz, facebook serverlarında geçici bir sıkıntıdan dolayı olamıyorsunuz demektir, sizinle ilgili bir sıkıntı değil genel bir sıkıntıdır yani.Yada kullandığınız tarayıcıyı kapatıp başka bir tarayıcıda hesabınızı açıp deneyebilirsiniz.

Herhangi bir Facebook sayfasının sağ alt köşesindeki Sohbet menüsüne tıklayarak çevrimiçi olan arkadaşlarınızı görebilirsiniz. Çevrimiçi ve sohbet için müsait olan arkadaşlarınızın yanında yeşil bir nokta, bir süredir işlem yapmayan arkadaşlarınızın yanında ise yarım ay simgesi belirir. Profillerde ve sitenin başka herhangi bir yerinde, sohbet simgesine tıklamak, o kişiyle konuşma başlatır.

Sohbet mesajı göndermek için, mesajınızı yazıp klavyenizde “Enter” veya “Return” tuşuna basmanız yeterlidir.

Facebook Sohbet’i kullanarak yalnızca onaylanmış arkadaşlarınıza mesaj gönderebileceğinize lütfen dikkat edin.

Daha fazla için tıklayınız

Hatunumun Gözleri Eladır Da (Nazım Hikmet)

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Hatunumun gözleri eladırda
İçinde hareler var yeşil yeşil..
Altın varak üstüne yeşil yeşil meneviş..
Kardeşlerim bu ne biçim iş:
Şu dokuz senedir eli elime değmeden;
Ben burda ihtiyarladım
O orda..

Kalın,beyaz boynu kırışan kızım
İmkansızdır ihtiyarlamamız bizim
Etin gevşemesine bir başka tabir gerek
Zira ki ihtiyarlamak;
Kendinden başka hiç kimseyi
Sevmemek demek..

Yosun

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Gecenin en uç yerinde bir kadın
Örer saçını köpüklü mermere
Parmakları ucundan tutar karanlığın
Ve ömür uzanır bilinmez yere

Saçlarından tuttum gecenin
Yüreğimde ne korku ne keder
İçimde sonsuzluğu bu sevginin
Baktım yüzüne dünyalar değer

O ölüm ötesi kaygılarınla
Bir sevgi kulesidir erişilmez için
Kuru bir dal korkunun uzanışı
Ve ürkek bir tavşan gibi gözlerin

Çıkardım kalbini ay ışığına
Yıkandı acının en derin izi
Belki taş altında kemik ve kül
Bilinmez korkunun karanlık yüzü

Deniz yıllarca besler kalbinde
Sonsuz çırpınışlarını bir arzunun
Duyulur kayanın yeşil dilinde
Bitmeyen açlığı o ilk yosunun

Mustafa Miyasoğlu

//Aşkın Tarifi// İskender PALA

Cuma, Haziran 22nd, 2012

AŞK nedir, neye AŞK denir?
Aşk bir sarmaşıktır ve en iyi bir tanımı da budur. Aşk kelimesinin kökeni de oradan gelir. Sarmaşık bir ağacı dıştan sarar, yemyeşil gösterir ama içten içe kurutur. Nice çınarlar, nice selvi boylular aşkın sarmasıyla içten sararmış kurumuştur, dışı yeşil görünür hâlâ.

Maşuk uğruna ölmek, aşkı ispatlar mı?
Aşkın ispatı için can vermek en kolay yoldur. Dirilip tekrar can verebilecek, yani aşkı için hergün ölmeyi göze alabilecek olan ise gerçek âşıktır.
//İskender PALA//

Sen Vurdun da Ben Ölmedim Mi?

Cuma, Haziran 22nd, 2012
Sen Vurdun da Ben Ölmedim Mi?

Yokluğunda ne ateşleri hasretinle yaktım da
Bir seni yakamadım,beni yaktığın gibi
Çölde su,mahpusta gün,oruçta ekmek gibi bekledim seni.
Sense araya korkular koydun
Yasaklar koydun
Şimdi neredesin diye sorma!
Sen çağırdın da ben gelmedim mi?
Sen varken darılmazdım çiçeksiz baharlara,
Yağmurlu havalara,kasvetli akşamlara
Sen varken,
Bakıp iç çekmezdim tren istasyonlarına,
Otobüs duraklarına
Sen varken ayrılanlara ağlamazdım.
Yıkılmazdım biten sevdaların ardından
Gidenlere küsmezdim,kalanlara acımazdım
Sen varken böyle üşümezdim,titremezdim.
Masumdum,çocuklar gibi
Böyle delirmezdim,küfretmezdim
Hele ölmeyi hiç düşünmezdim
Şimdi soruyorum sana
Adı sevmekse bu cehennemin,
Sen yaktın da ben yanmadım mı?
Biliyorsun,
Bütün acılarına “yeşil ışık” yaktım olmadı,
Bütün korkularına “arka çıktım” olmadı,
Dağlara merdiven dayadım, olmadı.
Haziran´da Kar oldum yağdım avuçlarına,olmadı.
Sevdim olmadı,yandım olmadı,taptım olmadı
Artık benden pes!
Bu aşkın biletini istediğin gibi kes!
Nasılsa gidiyorsun
Biliyorum,git!
Ama ardında,
Ağlayan bir çift göz,
Paramparça bir yürek,
Ve yıkılmış bir dağ görmek istemiyorsan;
Çek silahını daya sırtıma!
Titrersem namerdim
SEN VURDUN DA BEN ÖLMEDİM Mİ?

Ahmet Selçuk İlkan

Dünya gıda günü ile ilgili şiir

Cuma, Haziran 22nd, 2012

dünya gıda günü ile ilgili şiirler,dünya gıda günüyle ilgili şiir,dünya gıda günü şiirleri

Bizim Pazar

Kış gelince pazara
Bir renk gelir can gelir
Havuç yiyen çocuğun
Yanağına kan gelir

Küfeler tıka basa,
Dolu beyaz pırasa,
Önünde kırık masa,
Bay sebzeci yan gelir.

İşte turfanda kabak,
Yeşil yeşil ıspanak,
Olursa sakız kabak,
O pazara şan gelir.

Karnıbahar lahana
Elma can katar cana
Bulgur kuskus tarhana
Başka şey yavan gelir

Mandalinanın sulusu
Muşmula içim su
Sarımsağın kurusu
Arkadan soğan gelir

Sepet sepet portakal
peynirler kangar kangar
Görünce sapsarı bal
Aklıma kovan gelir

Mümtaz Zeki Taşkın

Besinler

Artık “dişiniz çıktı” der,
Süt vermez cici annemiz.
Alır kucağına sever,
Toprak, ikinci annemiz.

Besler bizi bin bir öğün
Yemişler, sebzeler her gün,
Beni yanına götürün,
Toprak ikinci annemiz.

Hepsinde bir türkü, bir ses,
Buğday, dut, kiraz, patates.
¦Hadi bana bir kavun kes,
Toprak ikinci annemiz.

Fazıl Hüsnü DAĞLARCA

EKMEK

Çiftçi sürer tarlayı,
Sonra eker buğdayı,
Boy verir azar azar
Saplar gittikçe uzar.

Başaklar olgunlaşır,
İçleri dolgunlaşır.
Yazın artınca başak
Sararır her bir başak.
Biçerler ekinleri
Şenlenir harman yeri
Olup bitince harman,
Ayrılır Buğday saptan.

Bitmedi işler gene
Oradan değirmene
Buğdayı götürürler
Değirmen taşı döer
Ezer Un yapar bunu
Su,maya kor yoğurur
Yapar bir güzel hamur,
Sonra fırına atar,
Pişirir bize satar.

Güzel kokulu ekmek,
Olmaz seni sevmemek
Sensin her yemeğe baş,
Her yemeğe arkadaş!

HASAN ALİ YÜCEL

SÜT

Sütte sımsıcak varız
Aktır, ak eder bizi.
Daha iyi duyarız
İçince kendimizi.

Bir ev sevinci verir
Sanki annece bir su.
Bize ondan gelmiştir
Bu yaşama duygusu.

Fazıl Hüznü Dağlarca

Vücudumuz

Mini mini bir çocuktum,
Bilmiyordum vücut nedir.
Fakat şimdi öğrendim ki
Bu en Güzel makinedir.

Uzun yıllar çalıştırmak,
Hatalıkla yıpratmamak,
İsterim bu makineyi
Bakacağım ona iyi…

Yeme içme uyku filân
Zamanın yapacağım.
Sağlığıma, temizliğe
Yaşadıkça tapacağım.

İ. Hakkı Talas

Erozyon şiirleri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Erozyon İle İlgili Şiirler
Erozyon Hakkında Şiir
Erozyon Şiir

Erozyon

Doğanın renkleri,
Soldu bugün.
Boyunları bükük,
Yapraklarında hüzün.

Bakındım etrafıma,
Suçluyu aradım.
Çok geçmeden anladım,
Suçluydu toprağım.

Toprak dediğin yemektir çiçeğime,
Dedim nasıl kıydın güzellerime.
Toprak dedi ki ben ne yapayım?
Erozyon dediğin gerçeğe.

Sıla Naz ORKUT

Erozyon

Ağaçlar dikelim nefes alalım
Erozyon belası bitsin gardaşım.
Gelin hep beraber birlik olalım,
Erozyon belası bitsin gardaşım.

Yeşile hasretiz toprak bitiyor,
Her yıl iki milyar toprak gidiyor.
Sanki vatanıma düşman giriyor.
Aymazlık belası bitsin gardaşım.

Sel, yel toprağımı alıp gidiyor
Düşmanlar bir olup kıs kıs gülüyor.
Sanki tabiatın canı gidiyor,
Kuraklık belası bitsin gardaşım.

Çorak toprağada tohum ekilmez,
Kuruyan ağaçlar geri dikilmez.
Yanan ormanlara evler yapılmaz,
Kirlilik belası bitsin gardaşım.

Tema’yı kuranlar cennet erleri,
Yemyeşil edelim kurak yerleri.
Her insan olmalı TEMA neferi,
Kuru çöl belası bitsin gardaşım.

İNCE yeşil ile sevgiye hasret,
Yeşil pehlivanlar giysinler kısbet,
Vatanım yemyeşil toprağa hasret,
Hasretlik belası bitsin gardaşım.


Erozyon

İnatla tutunurum
Kaybetmemek için
Diken sevdana,
Avuçlarım kanar…
Yinede kayıp gidersin
Ellerimden…

Yaşanmış her acı
Her yalan
Sarfedilmiş
Her zehir söz
Ve inançlarımın
Yok oluşu…
Bir parça alıp götürür
Yüreğimden…

Aysun Elagöz

DURDUR EROZYONU

Kesilir ağaçlar ormanlar yanar
İçimde yaradır kapanmaz kanar
Sanma ürün olur ne kuşlar konar
Durdur erozyonu toprak gidiyor

Rüzgar parça parça alır süpürür
Yağsa yağmur seller gelir götürür
Dünya çoraklaşır hayat bitirir
Durdur erozyonu toprak gidiyor

Kurudu akmıyor coşan dereler
Topraklar taş olur beni yaralar
Dikmezsen ağacı gelmez çareler
Durdur erozyonu toprak gidiyor

Bak Adnan Yetimi bir çare arar
Dikersen yeşili dünyayı sarar
Kucaklar toprağı veremez zarar
Durdur erozyonu toprak gidiyor

Adnan Durdağı

Tevfik Fikret Ömr-İ Muhayyel

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ömr-İ Muhayyel Tevfik Fikret
Ömr-İ Muhayyel şiiri,
Tevfik Fikret Ömr-İ Muhayyel şiiri

Ömr-i Muhayyel

Bir ömr-i muhayyel…Hani gülbünler içinde
Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş;
Bir ömr-i muhayyel…Hani göllerde,yeşil,boş
Göllerde,o sâfiyet-i vecd-âver içinde
Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü muğfel
Bir ömr-i muhayyel!

Yalnız ikimiz,bir de o:Ma’bûde-i şi’rim;
Yalnız ikimiz,bir de onun zıll-ı cenâhı;
Hâkîlere bahş eyleyerek hâk-i siyâhı
Dûşunda beyaz bir bulutun göklere âzim.
Her sahn-ı hakîkatten uzak,herkese mechûl;
Bir safvet-i masûmenin âgûş-ı terinde,
Bir leyle-i aşkın müteennî seherinde
Yalnız ikimiz sayd-ı hayâlât ile meşgul.

Savtındaki eş’ar-ı pür-âhenk ile mâlî,
Şİ’rimdeki elhan-ı muhabbetle nagam-saz,
Ah istiyorum,göklere âmâde-i pervâz
Bir lâne-i âvârede bir ömr-i hayâlî…

Bir ömr-i hayâlî…Hani gülbünler içinde
Bir kuşcağızın ömr-i bahârîsî kadar hoş;
Bir ömr-i hayâlî…Hani göllerde,yeşil,boş
Göllerde,o sâfiyet-i vecd-âver içinde
Bir dalgacığın ömrü kadar zaîl ü hâlî
Bir ömr-i hayâlî!

Tevfik Fikret

Kelebek Şİİrİ

Cuma, Haziran 22nd, 2012

KELEBEK
Sabahki tatlı rüzgarın
budur çiçekli bir eşi
veya o yavru kuşların
küçük sevimli kardeşi

beyaz,yeşil,siyah,sarı
o incecik kanatları
çimende bir menekşeye
açar ipekli şemsiye

Ahmet Arif İçerde Şiiri

Cuma, Haziran 22nd, 2012

Ahmet Arif İçerde Şiiri

Ahmet Arif İçerde Şiir

Haberin var mı taş duvar?
Demir kapı, kör pencere,
Yastığım, ranzam, zincirim,
Uğruna ölümlere gidip geldiğim,
Zulamdaki mahzun resim,
Haberin var mi?
Görüşmecim, yeşil soğan göndermiş,
Karanfil kokuyor cıgaram
Dağlarına bahar gelmiş memleketimin…

Hangi Vitamin Ne İşe Yarar

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Hangi Vitamin Neye Yarar

Vitamin Nedir Hangi Vitamin Ne İşe Yarar

Vitaminler sağlıklı yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan organik bileşiklerdir.

Vitamin Latince yaşam anlamına gelen vita sözcüğünden kaynaklanır. Vitaminler yağda ve suda eriyenler olarak iki gruba ayrılır.

YAĞDA ERİYEN VİTAMİNLER :
A, D, E ve K vitaminleridir.

SUDA ERİYEN VİTAMİNLER : B grubu vitaminler ile C vitaminidir.



A vitamini

Kaynakları
Hayvansal yiyeceklerden balık, karaciğer, süt ve süt yağı, yumurta sarısı, yeşil sebze ve meyveler.

Ne işe yarar
Gözün değişik ışık durumlarında görebilmesi, büyüme ve gelişmeye yardımcı olur. Üreme fonksiyonlarında gereklidir. Enfeksiyonlara karşı koruyucudur.

E vitamini

Kaynakları
Günlük yiyeceklerde yeterli miktarda bulunur.

Ne işe yarar
Kan hücre hemolizini önleyerek aneminin önlenmesi, organizmada oluşan oksijen içeren serbest radikalleri etkisizleştirerek kanser oluşum riskini azaltma. Katarakt oluşumunu geciktirme.

D vitamini

Kaynakları
Balık karaciğeri yağında yoğun olarak bulunur.

Ne işe yarar
Kalsiyum metabolizmasını düzenler, kemiklerin ve dişlerin sertleşmesinde etkilidir.

K vitamini

Kaynakları
Lahana, karnıbahar, ıspanak ve soya fasulyesinde bulunur.

Ne işe yarar
Kanı pıhtılaştırır.

C vitamini

Kaynakları
yeşil sebzeler, turunçgiller, çilek, domates, kuşburnu, maydanoz, kivi

Ne işe yarar
Kılcal kan damarlarının olmasını sağlar. Yara iyileştirmesini hızlandırır. Vücudu enfeksiyon ve bakteri toksinlerinden korur. Kan kolestrol düzeyinin düzenlemesinde yararlıdır. Kanser riskini azaltır.

B5 vitamini

Kaynakları
Dana eti, karaciğer, balık, tavuk, yumurta, peynir, fasulye, tüm tahıllar, hububatlar, karnabahar, bezelye, avakado, patetes, mısır, kuru yemişlerde de bolca bulunur.

Ne işe yarar
Karbonhidrat, lipid ve protein metabolizmasında rol alır. Sinir sisteminin çalışmasında önemli olan asetil kolin oluşumunda etkindir.

B2 vitamini

Kaynakları
Süt, et ve yumurta gibi hayvansal protein kaynağı yiyecekler, yeşil yapraklı sebzeler, kuru baklagil ve maya.

Ne işe yarar
Protein ve yağ metabolizmasındaki enzimlerin çalışmasında yardımcı.
B6 vitamini

Orman Haftası ile ilgili Atasözleri

Pazar, Haziran 17th, 2012

Orman Haftası ile ilgili Atasözleri

Tugbam sitesinde en güzel Orman Haftası ile ilgili Atasözleri sizler için hazırlandı
. Buyurun Kısa Orman Haftası ile ilgili Atasözleri
Orman Haftası ile ilgili özlü sözler
Orman Haftasıyla ilgili güzel sözler
Orman Haftasıyla ilgili özdeyişler

* Ağaç dikip gölgesinde halkı dinlendirmek gibi,insanın kıyamet gününde hesabına yarar bir erdem yoktur.

Hz.Muhammed

* Bir kimse bir ağaç dikerse Allah, o ağacın meyvesi kadar o kimseye sevap yazar.

Hz.Muhammed

* Ormanımda bir dalı kesenin başını keserim.

Fatih Sultan Mehmet

* Bir ulusun uygarlık düzeyi,üzerinde yaşadığı toprakları ağaçlandırmasıyla ölçülür.

Franklin Roosevelt

* Ormansız bir yurt, vatan değildir.

Atatürk

* Yeşil görmeyen gözler,renk zevkinden yoksundur.Burasını öyle bir ağaçlandırın ki,kör bir insan dahi yeşillikler arasında olduğunu anlasın.

K.Atatürk

* Çiçekler ağacın gözü, kuşlar dilidir.

Cenap Şehabettin

* Ağaç, geçmişi geleceğe bağlar. Size sabrı öğretir. Beraber yaşamanın, faydalı olmanın zevkini verir.

Marcel Prevast

* Bağa geliniz, yeşil giymiş tabiatı seyrediniz. İçiniz açılır, ruhunuz neşe bulur.

Mevlana

*Ormana nasıl haykırırsan öyle karşılık verir.

(Fin atasözü)

* Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız.

(Türk atasözü)

* Ağaçsız memleket duvaksız geline benzer.

(Türk atasözü)

* Ağaç kökünden yıkılır.

(Türk atasözü)

* Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde gelecek kuşaklar serinler.

(Çin atasözü)

* Yaş kesen baş keser.

(Türk atasözü)

* Ormansız yurt vatan değildir.

* Ormanlar milli servettir.

* Ormanı korumak, erozyonu önlemek demektir.

* Toprağını kaybetmek istemiyorsan, ormanı yok etme.

* Orman yurdun hem süsü, hem gücüdür.

* Yaş kesen baş keser.

* Bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur.

* Sana gölge veren ağacı kesme!

* Ormana nasıl haykırırsan,öyle karşılık verir.

* Yol rehbersiz;dağ ormansız olmaz.

* Orman,orman içinde büyür.

* Bir kuşağın diktiği ağacın gölgesinde,gelecek kuşaklar serinler.

* Orman,yağmur yularıdır.

* Ağaçsız memleket,duvaksız geline benzer.

* Ağaca beşikten mezara kadar muhtacız.

* Ağaç diken,kendinden başkasını sevdiğini de gösterir.

* Orman bekçi ile değil, sevgi ile korunur.

* Orman, tarımın sigortasıdır.

* Ağaçlı köyü sel basmaz..

* Ağaç dikmek değil, büyütmek sorundur.

* Ağacın yemişi, o ağacı yetiştirmenin sadakasıdır.

* Uygarlığın temelinde ağaç, çiçek ve yeşillik bulunmaktadır.