Uzun Sevgi Şiirleri, En güzel Sevgi Şiirleri Uzun, Sevgi Üzerine Şiirler
SEVGİLİYE
Ah o aşk deden duygu Hepimizin yüreğini içten içe yakmıyo mu? Evet yakıyo hemde öle bir yakıyo ki Katlanıyosun o yangına katlanmak zorundasın onu istiyosn
Ben aşık olduğum zaman yanmıyo bu yüreğim her zman Çünki benim yüreğim sevdiğim için yanıyor bir başkasına yanmıyor Ama bu yüreğim ne zman yanar blior musun? Ben seviosam ve onun sevgisni görmüyorsam
İşte o zman yüreğim yanmaz acı çeker ve bu acı giderek büyür Kimse ama kimse dindiremez bu yürekteki acıyı Bunu anca bir tek şey dindire blir Ölüm…Evet ölüm
Ben o kadar çok sevmişken Onun uğruna canımı bile ortaya koymuşken Onun sevmediğini anlarsam aklıma tekşey gelir Ben bunca zaman kimi sevdim?
Kimin için attı bu kalp… Sorarım kendi kendime kimin için yandı bu yürek Son mektubumu bıraktım sana sevgilim Sen bunu okuduğunda ben hayatta olmicam
Seninle başladığım bu hayata Seninle tanıştığım ilk yerde veda ediyorum Ama şunuda bilmeni isterimki Ben seni sevdim ve sevmeyede devam edeceğim.
Sevgi Nedir
Gecenin bir saatinde uykuya inat Ağlayan bebesini emzirmektir sevgi. Bülbülün güle figan edişi, Gülün umursamaz tavrıdır sevgi. Sevgi merhamet demek. Sevgi çile çekmek..
İhtiyacı olana yalvartmadan vermek, Masum bir tebessümdür sevgi. İçi dolu sımsıcak bir bakış, Yumuşak bir dokunuştur sevgi. Sevgi dokunuş demek. Sevgi almadan vermek.
Bir kuşun özgürlüğe kanat çırpışı, Kardelenin inanılmaz çıkışıdır sevgi. Avın avcıya yalvaran bakışı, Tuzaktan salıverilişidir sevgi. Sevgi bedel ödemek. Sevgi acı çekmek.
Derviş Yunus’un kırk yıl of demeden, Tekkeye odun taşıyışıdır sevgi. Yusuf’un kör kuyudaki sabrı, Mısır’a sultan oluşudur sevgi. Sevgi sabırla beklemek, Sevgi istemeyi bilmek.
Hallac-ı Mansur’un Ene’l Hak deyişi, Mevlana’nın Mecusi’ye çağrısıdır sevgi. Çölde kalmışa bir testi su, İdam mahkumunun son arzusudur sevgi. Sevgi ateşten gömlek, Sevgi sehpaya gitmek.
Ferhat’ın aşılmaz denen demir dağı, İnanarak sabırla delişidir sevgi. Mecnun’un Leyla’da kainatı görüşü, Çöle kendini vuruşudur sevgi. Sevgi sırrı keşfetmek, Sevgi emek sarfetmek.
Tomurcuğun patlayıp toprağı zorlayışı, Rüzgarın bulutu taşımasıdır sevgi. Derenin yatağını kendi buluşu, Kıvrım kıvrım akışıdır sevgi. Sevgi çekip gitmek, Sevgi özgürlük demek.
Çaresiz kaldığı anlarda tıbbın, Hastanın Rab’bine yönelişidir sevgi. Çalınmadık kapı bırakmamak, Yelkensizde denize açılmaktır sevgi. Sevgi umut demek, Sevgi beklemeyi bilmek.
Bebeğimsin
Sen bana küsebilir misin bebeğim Hasta olursun göremediğin anlarda Eririm gözlerinde yanar yüreğim Bakışlarını kaçırsan da yakalanırsın gizli bakışlarında
Nasıl ertelersin göz yaşlarını gözümden Kanaryalar kanatırken yaramı bestelerinde Sen ki cansın canansın biricik özümden Baharısın ömrümün içine düşen esintilerinde
Haydi koş kollarıma boşluğumdaki can Yasla başını omuzum özleminle yanar Damladın yüreğime minik bir odayken oldun han Kalk kırdığın bu kalbi gülümseyerek onar
Haydi bebeğim biricik sevdam
BEN SENLE VARIM
Ben seni senden çok uzakta sevdim ben bir yıldızdım evrende sense varlıgımdan habersiz dönen dünya yanındaydım bilki her anında sevincinde de hüznünde de gamında da ama sen bilemezdin bunları asla ve asla içimde kopardıda tufanlar ardı ardına şimşekler çakardı da sen yine aldırmadan dönerdin yanımda bense yalnız seni izlerdim evrenin başıboşluğunda işte benim hayatımın masalı burda geçmişimde sen hayalimde sen ve bilki her anımda yine sen SENSİZLİK ÖLÜM BANA ÜLÜM ACIR SENLEYKEN DESİNLERKİ ECELİNDİR GELEN GELEN SEN OLDA GÜLEREK ÖLEYİM BEN GÜL YÜZÜNE BAKAMAZSAM SON KEZ SARILAMAZSAM ÇIKAR MI Kİ BU CAN BU BEDENDEN bilki bu kalp senin ölesiye sevildin ÇÜNKÜ BİTANEM
Nazım Hikmet Sevgi Şiiri Nazım Hikmet in sevgi ile ilgili şiirleri
NE GÜZEL ŞEY HATIRLAMAK SENİ
Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinden, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken…
Ne güzel şey hatırlamak seni: bir mavi kumaşın üstünde unutulmuş olan elin ve saçlarında vakur yumuşaklığı canımın içi İstanbul toprağının… İçimde ikinci bir insan gibidir seni sevmek saadeti… Parmakların ucunda kalan kokusu sarduya yaprağının, güneşli bir rahatlık ve etin daveti: kıpkızıl çizgilerle bölünmüş sıcak koyu bir karanlık…
Ne güzel şey hatırlamak seni, yazamak sana dair, hapiste sırt üstü yatıp seni düşünmek: filanca gün, falanca yerde söylediğin söz, kendisi değil edasındaki dünya…
Ne güzel şey hatırlamak seni. Sana tahtadan birşeyler oymalıyım yine: bir çekmece bir yüzük, ve üç metre kadar ince ipekli dokumalıyım. Ve hemen fırlayarak yerimden penceremde demirlere yapışarak hürriyetin sütbeyaz maviliğine sana yazdıklarımı bağıra bağıra okumalıyım…
Ne güzel şey hatırlamak seni: ölüm ve zafer haberleri içinde, hapiste ve yaşım kırkı geçmiş iken…
Nazım Hikmet Ran
SEN BENİM SARHOŞLUĞUMSUN
Sen benim sarhoşluğumsun ne ayıldım ne ayılabilirim ne ayılmak isterim başım ağır dizlerim parçalanmış üstüm başım çamur içinde yanıp sönen ışığına düşe kalka giderim.
Nazım Hikmet Ran
YİNE SANA DAİR
Sende; ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini, Sende; ben, kumarbaz macerasını keşiflerin, Sende uzaklığı, Sende; ben, imkansızlığı seviyorum.
Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine Ve kan ter içinde, aç ve öfkeli, Ve bir avcı iştahıyla etini dişlemek senin.
Sende, ben, imkansızlığı seviyorum, Fakat asla ümitsizliği değil…
… İNADINA SEVECEĞİM … Bugün kaçıncı sigaramın dumanında hayalin canlanır bilmiyorum… Ya da kaçıncı kadehte gözlerin değer gözlerime Hangi şarkıda, hangi türküde düşersin dilime Belki bağlamanın tellerin de belki bir keman taksimin de Belki de bir neyin özünde ne zaman dolarsın ruhuma Ne zaman dolupta taşarsın gözlerimden Alırsın beni benden Salarsın diyarlara, çöllere, dönüşü olmayan yollara Bunu da bilmiyorum…. ♥ Ama bildiğim bir şey var; Seni sevmenin bedeli Her gün tükenmekse, her gün biraz daha ölmekse Mecnun misali yürekte bir yangınla dolaşmaksa, Bu bedeli her gün paşa paşa öder, yine de severim seni… Sana, kadere, hayata inat Sırf gıcıklık olsun diye İnadına seveceğim seni Şair: Mecnun Turgay ÖZTÜRK
♥♥♥
Sensizlik Taciz Eder Durur Ruhumu, Kirlenir Düşlerim Gidersen…Yanarım Ateşinle ve Bir Akşam Vakti Ege Denizine Savrulur Küllerim… Gidersen Gözümdeki Işıkta Gider, Beynimdeki Yarınlarıda Götürürsün Gidersen, İçimdeki Çoçuğu da Öldürürsün…Bende ki Seni Öldürürsün Örneğin Beni Öldürürsün…Yani Gidersen Bizi Öldürür…sün…Sen Yine de Kimse Ölmesin Diye Zorlama Kendini Kalmaya. Ben Alışkınım Sevdiğim Simurg Gibi Ölüp Ölüp Doğmaya…
Döndüm daldan kopan kuru yaprağa “özgür dağ havası koklamış insanların örselenmiş gururuna…” siz, boğdunuz hayatı savruldu aşkların külleri kalplerimizden o sevinçler göz kırparak geçtiler düşlerimizden!
bilinir, dışarıda zemheri vardır ama barış için, aşk için yine de her mevsim bahardır
aşklarımızın gözbebeğinde kıvılcım her mevsim bahardır yine de…
Ayrılık çanları çalsa ansızın Elveda sevgilim diyecek misin? Önünde diz çöksem, gitme kal desem Bakmadan ardına gidecek misin?
Ayrı yönde akan ırmaklar gibi Dalından uçuşan yapraklar gibi Ümitsiz, çaresiz aşıklar gibi Kalbinden aşkımı silecek misin? Son ümidi yere serecek misin?
Kendini boş yere teselli edip Sevdadır nasılsa geçici deyip Yaşlı gözlerini gizlice silip Bakıp da yüzüme gülecek misin?
Parkın tozlu yollarında yalnız dolaşacaksın Mutsuz gökyüzünde bir-iki yıldız, ışık tutacak karanlığına Delikanlının biri uzanacak ellerine ansızın Çaresizliğine, yalnızlığına irkileceksin Ve daha sonra tarakta kalan saçlardan anlayacaksın ihtiyarladığını Dudaklarının pembeliği solacak Cilâsı çıkmış bir mobilya gibi eskiyecek güzelliğin Kahrolacaksın! Ve bir gün gelip, beni anlayacaksın. Oysa; vakit çoktan geçmiş olacak
Ama sen yine de sözlerime aldırma. Gözlerin zamansız ıslanmasın. Çünkü, artık çocuk değilsin Güneşin nereden doğduğunu bilirsin Başka bir İstanbul olmadığını bilirsin Ve seni nasıl sevdiğimi bilirsin Ama gitmek istiyorsan, yine de sen bilirsin…
Bu Nasıl Ayrılık
bu nasıl ayrılık, bu nasıl veda gözlerin kal diyor, dudakların git. bakışın anahtar, ellerin kilit, gözlerin aç diyor, dudakların git.
ayrılık dönüşü olmayan bir nehir yalnızlık bomboş bir şehir. kaç sevda kül oldu böyle kimbilir, gözlerin kal diyor, dudakların git.
gidersem bir daha dönmeyeceğim, kalırsam kalbime yenileceğim. çözemedim seni delireceğim. gözlerin kal diyor diyor, dudakların git.
duvardan insin mi resimlerimiz, yabancı olsun mu isimlerimiz. ya deli dolu günlerimiz, anılar kal diyor, dudakların git.
bu roman da biter belki birazdan, ne aşklar yıkıldı gururdan nazdan. ağlıyor besteler yine hicazdan, şarkılar kal diyor, dudakların git…
Nankör
Hani ”pazara kadar” değil ”Mezara kadardı” aşkımız Gel gör ki ”Pazartesine” kadar bile sürmedi Senin gibi nankörden Başka ne beklenirdi
Kalmamışsa senden bir umut; Ne çıkar, tahtım tacım olmuş(!) Felek vermişse ayrılıktan bir komut; Neye yarar, dört mevsim bahar olmuş(!) Yaşama sevincim varsa!!! O da senin sevdan olmuş.
Buz tutmuş engeller, Sevda terimle çözülsün. Sevda külfeti çileler! Miadı dolup, mükafatını görsün…
İçimdeki ateş lav olsa da! Teninden mahrum bedenim üşüyor. Her damla göz yaşım bin umut boğuyor! Dualarım benimle el açıp; Feryad u figanla seni bekliyor.
Sen hayalinle de… Sen zahirinle de… Sen inan ki; Her şeyinle, sevmeye değersin…
Unutma!!! Yorgun değil yüreğim, Seni sevmekten. Beyhude değil dileğim , Seni beklemekten.
Sevdamdan güçlü olamaz, Kahrolası engeller. Sevdamdaki istikrarı bozamaz, Umutsuz olsa da hasretler.
Pişman değil ömrüm, Seni tanımaktan. Bahtiyardır gecem gündüzüm, Sevdanı yaşamaktan.
Turizm Haftası İle İlgili Şiirler Turizm Haftası Konulu şiirler 15-22 Nisan Turizm haftası Şiirleri Turizm Şiirleri
Ülkemiz
Bu ülke bizim ülke, Tertemiz olmalıyız. Böyle yakışır Türk’e, Ve böyle kalmalıyız.
Güler yüzlü milletiz, Severiz misafiri. Çok güçlü bir devletiz, Koruruz turistleri.
Dünya bizi tanısın, Tanısın ülkemizi. Gittiği yerde ansın, Dürüstlük ilkemizi.
Şanlıdır tarihimiz Onurlu, guruluyuz, Parlak istikbalimiz, Uygarlık yolundayız.
Kasım KAPLAN
****************************************
Turizm’dir Mesleğim
Turizm’dir mesleğim, Güleryüzdür görevim. Gece gündüz çalışır, Harekettir bereketim.
Uluslararasıdır hedefim. Ama vatandaşımdır önceliğim, Ayşe, Fatma, Hasan, Mustafa Sizleride beklerim.
İşletmenin öz kişiliği, Sevmektir mesleğini. Yarınlardır geleceği, Yine bekleriz derken.
Güzel anılarınızı bırakırken, Hatırlanmak isteriz. Size hoşçakalın derken.
*******************************************
Cennetim Türkiyem
Cennetim Türkiyem. Doğu ayrı bir güzeldir, Etsunlanmış gibidir, Van Kalesi, Ortasında gölünün, AHTAMARA adası, Gaziler diyan Antep, Halil Ibrahim Sofrası,Balıklıgöl, Tüm mevsimlerin bir arada yaşandığı Hakkâri,. Zap suyundan geçilemese de Bakir bir güzeldir Çölemerik. Kapadokyada. ihlara vadisi, Gözel bir rüyadır, Peri bacaları, Toroslardan inilince Güneye Akdeniz kucaklar bembeyaz suIarıyla, Karadenizin HA UŞAKLARİNİ unuttum sanma! Yeşilden başka renk tanımayan, Finduklar, çaylar, hamsiler diyarı Cennetim TÜRKİYEM
Münevver Erilmez
******************************************
Hayat Turizm
O gider Sen seyredersin sadece.. Elini kaldırdığında durmaz dinlemez geri dönüşlerin yoktur hep gidersin.. Mola veremez camından baktığın kadardır gördüklerin Birisi inmişse eğer Belki en iyi yol arkadaşın Belki sana uzak ama yine mekanı paylaştığın, Bilirsin ki son görüş, son sözcükler, son bakışlardır.. Hep birileri iner,belki yüreğin gider kalanlarla yetinir, yolun sonuna dek görmeye umarak geçer.. Geçer zaman.. Camdan güneş vurur bazen değerini bilmezsin, bunalır kaçmak istersin Sonra bir fırtına çıkar Kaçırdığın güneşe üzülürsün.. Belki yine görürüm umuduyla gözün gökyüzünde.. Yolculuğun seni boğsa da Bunaltsa da İnmek istesen de inemezsin.. Bilmelisin ki bitmeden yolculuk Sen içindekileri bitirmemelisin.. Ömründür çıktığın yolculuk.. Her dakikanı ayrı güzel ayrı yaşa.. Bil ki her koltukta bir anın olacak.. her camda seni bir kez daha görmek isteyenler.. Gökyüzünde uğurladıkların… Ömrün bu Bildiğin gibi doyasıya yaşa…
Babalar Gününe özel en güzel şiirler, Babalar günü için şiirler
Baba Sakın ha aldırma çileye derde, Bunları çok çabuk aşarsın Baba Ağzından kötüsöz çıkmaz biryerde Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.
Şefkatle kol kanat açarken bize, Ciğerde hastalığa almışsın vize Yer yoktur kalbinde karabir ize Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.
Bizim üstümüzde çoktur emeğin Herkesede yeter aşın yemeğin Söze hakkıyoktur birkaç ineğin Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.
Duygularım katkat kabardı yine, Sanki Dev sokmuşlar küçük bir ine Çoğu değişirken parayı Dine, Sen hep şerefinle yaşarsın Baba.
Şu anda birdöksem gönül bendimi, İnanki dolupta taşarsın Baba. Şerefsizler bir b… sansın kendini, Sen hep şerefinle yaşarsın BABA.
Durmuş Karakuş
Babalar Gününe
Yanağımda Kuruyan Bir Damlasın… Geceden bir damla düşer gökyüzünden Ve takılı kalır kirpiklerimde İki kişi sedanın derinliğinde Terennümde…
Birler bir’i bilebilirler mi? .. Şimdilerde zaman uğultu renginde Eriyip gidiyor tuval denen hüzünlerden Ellerim yok ki tutayım Yetmezmiş gibi Yarenidir zamanın gözyaşım Ardında ki ellerde özlem dolu kovayım Döküyorlar zamanın peşinden geri gelsin diye.. Yada bilmem niye.
Onlar O’nu Görebilirler mi? .. İç profilimin saman renkli duvarlarında Özlemlerimin elinde bir fırça Boyadıkça boyuyor, çizdikçe çiziyor Ardında ne var ne yok demeden Çizdiği yere göçüp gidiyor Çizgi ötesini görmeden Neyin ne olduğunu bilmeden. Orada O var ya!
Yüzler Yüz’ü Tanıyabilirler mi? .. Yalnızlar içinde bile yalnızken “Şahadet parmağımı” kaldırıyorum -Ben yalnızım ben yalnızım Üşüyor parmağım sonsuzluğu delerken Kimseler duymuyor Ondan başka Yalnızlık ağlarken, vakit değimliydi çok erken Ah! çok erken çok erken… Avuçlarımda zaman boğulurken. Sınıf Çok kalabalık Yine ben çok yalnızım…
Zaman derken …sonra eklerdin Ah aman! Çok yaman. Aklımda kalmış, Kızılırmağın kıyısındaki taş ocağı Kimbilir nasıl vuruyordun hınçla toprağın bağrına kazmayı Sonra yine ekliyordun, Oğlum! Nefsin tanımamalı “azmayı” Hani bir bisikletin varmış Sonra askere gitmişsin, babandan harçlık istemişsin Baban, yani cicibıyığın Yusuf Satmış bisikletini yollamış harçlığını. Sende, askerden gelecende, velesbitine bineceksin… Bilirim, en çok bir anana yangındın. Bir de avradına Yani anama… Helal sana. Harama uşkur yok…
Bilirsin senin gibiydim bende Yani sen öyle derdin… En Çok Z_amansız ayrılıklardan nefret ederdik Sadece ikimiz, ne kızın ne karın Ne çocuğun, nede oğulun! Hep şuna kızdık ikimiz Ardına dönmeden, gidiyorum bile demeden Çekip gitimelere! Ah gitmelere Suçluymuşum gibi neden bakıyorsun ki! Bırakıp giden benmiyim sanki.. Giderken bıraktığın Gözlerin, halâ Gözlerimde saklı…
Bak üçüncü pazarı geliyor Haziranın, Ezgisi yanık türküler getirdim sana Yılların söndüremediği Yangın alanı yürekte, Özlemlerimi getirdim sana. Toprağın karanlığını kaybetmek için, Sevginin ışığını getirdim sana.
Babam, yarım kalmış bir öykünün Hazan yapraklarını getirdim sana Bugün hergün gibi senin günün Bugün hergün gibi senin özlemin Babalar günün kutlu olsun.
Uyan Baba
Hadi uyan baba… Sabah olmadan çık balığa Oltan hasret kaldı sana Çaparin paslanacak dura dura Hem tam balığa çıkılacak hava Hadi uyan baba!
Hadi uyan baba… Tıraş takımların banyoda Aynanın önünde durmakta Hepsi bıraktığın yerde Uzamıştır sakalların tıraş olsana Hadi uyan baba!
Hadi uyan baba… Bak palton eskidi dolapta Güz geldi geçti,kış kapıda Paltonu giy baba,hastalanma Bu soğuk havada,ayazda Hadi uyan baba!
Hadi baba uyansana… Uyansana baba! Üzerinde yeşiller var Sen yeşili sevmezsin ki baba Baba? Sıkılırsın orada O daracık dört duvar arasında Baba hadi uyansana Uyan baba uyansana Uyansana…
Şehnaz Baykuş
Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim
Ben hayatta en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim
Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici – hep , hep acele işi Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezber ettim gurbeti
Sevinçten uçardım hasta oldum mu, Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul’a Bi helallaşmak ister elbet , diğ’mi oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy’nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu,
En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin, Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim Hayatta ben en çok babamı sevdim
Tut ellerimden hadi, Şarkılar söyleyelim yine Sahilde martılara Dallarda kuşlara inat Tut ellerimi hadi Ateşle donat!
Tut ellerimden hadi Şarkılar söyleyelim yine Derelerde yasemenlere Çayırlarda çimenlere Bulutlar yelken Enginler imbat Tut ellerimi hadi Nabzınla kanat!
Tut ellerimden hadi Şarkılar söyleyelim yine Gökyüzü sen Yeryüzü ben Gülüver, gülüşünle Yeri yerinden oynat Tut ellerimi hadi Kalbine at!
Yeniyıl şiirleri, yılbaşı için şiirler, yılbaşına özel şiirler, yeniyıl için güzel şiirler
Yılbaşı Eski takvimden bir yaprak kaldı, Demek geçen yıl iyice usandı, Umutlar bu yeni yıla dayandı, Geldi yılbaşı,yılbaşı,yılbaşı.
Dünyamız bir yaş daha ihtiyarladı, Nice insanlarla doldu boşaldı, Sevinciyle kederiyle bir yıl geride kaldı, Geldi yılbaşı,yılbaşı,yılbaşı.
Hangi canlı dünyada ebedi kaldı, Yaşımız bir yıl daha çoğaldı, Söylemek istemesemde ömür daraldı, Geldi yılbaşı,yılbaşı,yılbaşı.
Mustafa Yazka
Yılbaşı Bugün yine yılbaşı Viskiler su oldu sanki akıyor Bosnalı çeçenli çocuk Nefes yok gözler bakıyor Hava soğuk kar yağıyor Beyazlar arama kardı Kar kara bulaşmış Ama bugün yılbaşı Zehir olsun küfrün aşı Yine çatladı islamın kaşı Bugün yine yılbaşı Ağaçlar kesildi çamlar dikildi İslamın beli büküldü Yavrular aç perişan bağrı söküldü Bugün yine yılbaşı Kesilmeli küfrün başı Dinmeli, dinmeli bu gözyaşı Zehir olmalı bu yılbaşı Bugün yine yılbaşı…
Feramuz Görel
Yılbaşı Ömür yaprağımdan bir sene sildi Bakarak yüzüme yeni yılbaşı Geçen yıldan birkaç hatıra kaldı Hoş gelmez gözüme yeni yılbaşı
Hayatta bizleri neler bekliyor İnsan yaşlandıkça beden tekliyor Dert üstüne gamı derdi ekliyor Düşer mi özüme yeni yılbaşı
Dışarı çok soğuk dağlarda karlı Yaşarım hayatta edepli arlı Bir yanım yaralı bir yanım zarlı Yarar mı çözüme yeni yılbaşı
Alemin tümünü yıllar eylemiş Kimi iyi kimi kötü söylemiş Felek bizi eğri büğrü eylemiş Rast gelmez düzüme yeni yılbaşı
Çağlari bilir mi ne yazmış Huda Ömür bağlanmıştır belli mi yada Bir sen mutlaka derim elveda İnan bu sözüme yeni yılbaşı
Türk Büyükleriyle ilgili şiirler,Türk Büyükleri ile ilgili şiirler,Türk Büyükleri şiirleri
Türk Büyükleri Günü İle İlgili Şiir
Fatih Sultan Mehmet Hana
Geçmiş tarihimin şerefi, şanı. Yüce Peygamberin dostu Fatihim! İslam ordusunun,sultanı, hanı… On dördünde serdi postu Fatihim!
Hüzünlü İstanbul,tütmez bacası. Osmanlı peşinde,genci,kocası… Ak Şemsettin,Molla Hüsrev hocası… Allah Allah dedi coştu Fatihim!
Marmara’yı topa tuttu taşırdı. Gemileri kara yerden aşırdı. İnanmadı Kahpe,Bizans şaşırdı. Ulubatlı önde koştu Fatihim!
Peygamber müjdesi olunca ayan, Geliyorum! dedi, İstanbul dayan! Böyle bir serdarı eyledim beyan. Yirmi bire girmiş baştı fatihim!
Küheylanlar saf saf şaha kaktılar. Gürlediler, şimşek olup çaktılar. Köpürdüler,seller gibi aktılar. Denizleri yardı, taştı Fatihim!
Topkapıdan çalınınca mehteran… Kalbimizde yaşıyorsun Mehmet Han. Bayrağım kaleye dikildiği an, Gülen yüzden güller saçtı Fatihim!
Ramazanım der ki nice sefere… Bulaşmasın bize hiç bir kefere! Allah’ın lütfuyla erdik zafere. Geleceğe bir yol açtı Fatihim!
Ramazan Kurt
Dedem Korkut
Ulu bir çınardır, dikilir barkım Tarih sahnesinde, bilinir farkım Rabbe niyazımla, silinir çarkım Şarkımız Dedemden, bolumuz olsun
Ne nefesim yeter, ne de sözlerim Kifayet göstermez, çare çözlerim Ben benden geçerken, yine özlerim Çarkımız Korkutdan, dolumuz olsun…
Damıtırım seni, korkularımdan Çileyle geçerim, sorgularımdan Kalbim ki sustadır, vurgularımdan Farkımız Başımdan, yolumuz olsun
Ölüm! Öz kardeşim, ahı sondadır Gerçeklerim ben de, gizlim ondadır Ötüken yaylam da, özüm kondadır Barkımız Buğumdan, kolumuz olsun
Orkun Işık
MUSTAFA KEMAL’ İ DÜŞÜNÜYORUM
Mustafa Kemal’ i düşünüyorum Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri
Mustafa Kemal’ i düşünüyorum; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyor cihanın görmediği, Arkasından dağ dağ ordular geliyor
Her askeri Mustafa Kemal gibi. Mustafa Kemal’ i düşünüyorum; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere.
Al bir ata binmiş yalın kılıç Koşuyor zaferden zafere… Mustafa Kemal’ i düşünüyorum; Ölmemiş bir kasım sabahı!
Yine bizimle beraber biryerde, Yaşıyor dört köşesinde vatanın. Yaşıyor damar damar yüreklerde. Mustafa Kemal’ i düşünüyorum;
Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum Uykularıma giriyor her gece. Ellerinden öpüyorum.
İşte açıldı yine Bilginin kapıları Ülkemin en verimli En güzel yapıları.
Gitti kara bulutlar Semalarda güneş var! Yurdumun her yanında Cehaletle savaş var.
Annelerle babalar Gururla bakıyorlar. Atatürk çocukları Okula akıyorlar!
Emaneti devralan Birer nefer her biri Silip süpürecekler Ülkemden cehaleti!
Kalmayacak tüm yurtta Okumayan, yazmayan. Cehalet zincirini Sökeceğiz bu yurttan!
Başöğretmen Atatürk Bu yolda önderimiz. Gönlümüz inanç dolu Bilimdir rehberimiz.
İlköğretim bilginin En sağlam temel taşı. Atamızdan armağan Tuttu bu çağdaş aşı!
Okuyup öğrenelim Çalışalım birlikte Güzel Cumhuriyeti Yükseltelim el ele.
Ali Koç Elegeçmez
İlköğretim Haftası
Yedi ve on beş yaş arası, İlköğretim tüm çocukların yuvası, Bu sıralar,tahtalar Ata’mızın hatırası, Kutlu ve mutlu olsun İlköğretim Haftası.
Okuma-yazmabilecek ki tüm insanlar, Bir gün ‘cehalet’ duvarını aşacaklar. Bir insan kendini düşünmüyorsa, Unutulmamalıdır genç yarınlar…
Türkiye’miz dünyada lider olacak, Şimşek gibi Türk çocukları göklerde çakacak, Başarılı Türk nesline yeni güneşler, Tarihe adını altın harflerle kazıyacak.
doğum günü unutulanlar, doğum günü unutulanlara şiir
Geceler Sessiz sedasız karanlık geçen Geceden geceye sürükleyen Yalnızlık!!! Yine bir gecede yazıyorum sana! Yine isyan ediyorum sensizliğe ve sana..! Unutmazsın sanmıştım beni! Böyle karanlık bir senenin sonunda Ummadığım anda sen aydınlatsaydın bari! Unutmasaydın! Beni ve benle geçen günlerimizi… Unutmasaydın be bitanem Doğum günümü unutmasaydın Bari sen hatırlasaydın benliğimi, Yosun tutmuş düşlerimi, Kaybolmuş inançlarımı,umutlarımı HATIRLASAYDIN!!!…. Unut canım unut Bugun doğum günüm Ve yeniden doğuyorum sensiz ve sensiz geçecek olan br hayata MERHABA Sana ELVEDA..
doğum günü şiirleri doğum günü sözleri doğum günü mesajları Doğum Günü şiirler Mesajları
Doğum Günü Hediyesi
…Kim derdi ki gün gelip te ellerin elleri ellerinde terleyecek ve kim derdi ki yaşananlar acımasızca tarihin zalim diliminde silinecek?
Gözler ilk kez sensiz ağlıyor İlk kez sözler sustuğunda Dudaklar dudaklarda Yalnız kalıyor Oysa doğum günümdü Mayısın son günü Beni sevdiğini söylediğinde Durdu zaman yürüdüğü yolda Şahitlik yaptı sevgiye,yüzüme güldüğünde
Şimdi çok uzaklardasın Tarih yine aynı Yine birşeyler karalıyorum beyaz sayfalara Tek ilham gözlerin yok odamda
Bu sana sayısız bir şiirim Bilinmeyenler içinde değil asla İlk te son da aynı olacak Hepsinde sen olacak
Ve ilk kez kendi doğum günümde Bir başkasına hediye veriyorum Belki bana verdiğin eşsiz hediyenin ışığını Sana yansıtıyorum…
Doğum günü kutlu olsun sevginin Kim yaşıyorsa sonuna kadar Unutulmayanların,için için kanayanların Tesellisi olsun ölene kadar…
Ferdi Gökharman
Bugün doğumgünün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? Oysa sen benim için sadece bugün değil her gün farklı ve özelsin… Dostluğunun, arkadaşlığının verdiği keyfi sana anlatmam çok zor. Kalbim hep seninle. İyi ki varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…
Sesim güzel olmadığından sana bir doğumgünü şarkısı söyleyemiyorum. Bu yüzdendir ki böyle kısa bir mesaj çekiyorum. Yeni yaşında da hep olduğun gibi sevgi dolu ve neşeli kal. Sana koskocaman mutlu bir yıl dilerim! Gönlünden ne geçiyorsa hepsinin gerçekleşmesi dileğiyle..
Bugün belki de çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğun içlerinde en farklısı. Çünkü bu mesajın her harfi tamamen sevgiden oluşuyor. Hayatının her döneminde mutlu ve sağlıklı olmanı diliyorum. Tüm hayallerin gerçekleşsin, hayat güneşi her daim seni aydınlatsın! İyi ki doğdun ve iyi ki varsın…
Dikkat! Bu mesaj sevgi, neşe ve iyi dilek içermektedir. Bir dakika için yaşamın ve seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! Bu mutluluğun her zaman sürsün. İyi ki doğdun. Nice mutlu yaşlara…
Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her daim varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Bugün beni göremezsen de bil ki yanındayım! Doğumgünün kutlu olsun… İyi ki varsın varsın.. Birlikte daha nice yaşlara…
Kısa bir mesaj olmalı bu. Sana binlerce öpücük ve sevgi yolluyorum buradan.. Bil ki unutulmadın.. Doğumgünün kutlu olsun!
Doğum Günü
Kutlu olsun doğum günün, kötülükler uzak olsun Mutlu ol ömrünce, üzülmeler sana yasak olsun Kalbin kırılmasında, üzerinde kir pasak olsun Sen üzülme sakın, üzülmelerim sana feda olsun
İyiki doğdun, iyiki vermiş yaradan seni bizlere Yıldırım gibi çaktın, güneş gibi açtın üstümüze Söz oldun, mani oldun, saz oldun bestemize Kutlu olsun doğum günün,nice mutlu senelere
Ahmet Haşimin Şiirleri Ahmet Haşimin tüm şiirleri Ahmet Haşim şiir Ahmet Haşim şiirleri oku Ahmet Haşim Şiiri Merdiven
AĞAÇ
Gün bitti. Agacta nes`e söndü. Yaprak ates oldu, kus da yakut; Yaprakla kusun pariltisindan Havzun suyu erguvana döndü
Bir Günün Sonunda Arzu
Yorgun gözümün halklarında Güller gibi fecr oldu nümayan, Güller gibi…sonsuz, iri güller Güller ki kamıştan daha nalan; Gün doğdu yazık arkalarında!
Altın kulelerden yine kuşlar Tekrarını ömrün eder ilan. Kuşlar mıdır onlar ki her akşam Alemlerimizden sefer eyler?
Akşam, yine akşam, yine akşam Bir sırma kemerdir suya baksam; Üstümde sema: Kavs-i mutalsam!
Akşam, yine akşam, yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam!
AKŞAM YİNE TOPLANDI DERİNDE
Canan gülüyor eski yerinde Canan ki gündüzleri gelmez Akşam görünür havuz üzerinde,
Mehtab, kemer taze belinde Üstünde sema, gizli bir örtü Yıldızlar, onun gülüdür elinde
BAHÇE
Bir Acem bahçesi, bir seccade Dolduran havzı ateşten bade. Ne kadar gamlı bu akşam vakti Bakışın benzemiyor mutade.
Gök yeşil, yer sarı, mercan dallar Dalmış üstündeki kuşlar yâda. Bize bir zevk-i tahattur kaldı Bu sönen, gölgelenen dünyada.
BİR GÜNÜN SONUNDA ARZU
Yorgun gözümün halkalarında Güller gibi fecr oldu nümâyân, Güller gibi… sonsuz iri güller, Gün doğdu yazık arkalarından! Altın kulelerden yine kuşlar, Tekrârını ömrün eder i’lân, Kuşlar mıdır onlar ki her akşam, Âlemlerimizden sefer eyler? Akşam, yine akşam, yine akşam, Bir sırma kemerdir suya baksam; Akşam, yine akşam, yine akşam, Göllerde bu dem bir kaçmış olsam!
BİRLİKTE
Bütün bizimçündür Nukuş-ı encüm-i vahdetle işlenen bir tül Gibi üstünde titreyen bu sema; Gecenin dallarında şimdi açan Bu kamer, Bu altın gül…
Bütün bizimçündür Ne varsa aşk ile bidar-ı ra’şe, ya naim, Ne varsa aid olan leyl-i hande-me’nusa, Sana aid lebimdeki buse, Lebinin surh-ı bizevali benim. BİR YAZ GECESİ HATIRASI
İsveyle, fısıltıyla, gülüşle Olmuş sebi sevda yine bihap Oklar gibi saplanmada kalbe Düştükce semadan yere mehtap…
Buseyle kilitlenmiş ağızlar Gözler neler eyler neler israp! … Uçmakta bu ateşli havada Vuslat demi bir kuş gibi bitap…
BÜLBÜL
Bir gamlı hazânın seherinde, Isrâra ne hâcet yine bülbül?
Bil, kalbimizin bahçelerinde, Cân verdi senin söylediğin gül.
Savrulmada gül şimdi havada, Gün doğmada bir başka ziyâda.