Kadife rüzgârlar meltemli gülüşlerini saçacak Ayçiçeği tarlasının kanserine düşmüşüm Güneş fırtınaları uçuşuyor kalbimde Gökkuşağı renkli rüyalar yorgun gülüşlerde
Ayçiçekleri rüzgârın şarkısını söylüyordu Ayçiçeği denizi coşuyor meltemin bestesinde Renkli uçurtmalar ayçiçeği tarlalarını kuşatacak Ayçiçekleri zamanın çocuksu sevinçleriyle oynaşıyordu
Bulut ırmakları dağların doruklarında çağlıyordu Yorgun ümitler buğday tarlasının heybesinde Gönül mevsimleri zamanın kadehine demirlemişti Rüzgârın çığlıkları buğday tarlalarını kuşatıyor
Göğün heybesinden yıldız çiçekleri saçılıyordu Ayçiçekleri ovanın havuzuna düşmüştü Söğüt ağaçları zamanın ırmaklarında yüzüyordu Ayçiçekleri vefakâr bulutları özleyecek
Ayçiçeği rüzgârları dağlara koşuyordu Göğün tenhalığını kucaklamak özlemiyle Akşam güneşi oyuncak bahçesinde oynaşıyordu Dağların heybesinden zamanın gülüşleri dökülecek
AYÇİÇEĞİ
bir sabırdır bekleyişi ayçiçeğinin yönü daima güneşe gün boyu birlikte daima göz göze güneşin vedasında büker boynunu sabahın ilk aydınlanmasıyla kavuşur sevenler yeniden öğretir bize de sabrı sabırla bekleyişi yönelmeyi sevgiye sevgiye içtenlikle güç almak karşılıklı paylaşmak beklentisiz sevginin yüceliğinde her koşulda her zamanda ben değil biz olarak
Mehmet Gücüyener. AYÇİÇEĞİ
Her sabah Girersin sınıfa ışıltılarla. Nereye gitsen o yana Döneriz yüzümüzü. Sevgi dolu, bilgi dolu sözlerin Isıtır içimizi.
Sen bir güneşsin, Bizlerse ayçiçeği; Aydınlat bizi öğretmenim, Anlat bize gerçeği.
Bestami YAZGAN
AYÇİÇEĞİ
Ayçiçeği dans eder güneşle Döner döner sevişir güneşle.. Isınır, ışıtır, büyür, serpilir Yeşillenir.. kat kat elbise giyer Moda ondan esinlenir.. Boyu uzar gittikçe Bir gösteriş bir endam.. Saçları sarı rüzgarda uçusur Dalga dalga Güneşe yapar poz ve hava.. Döner, döner güneşle birlikte.. Aşkından solar, dolar, eğilir gittikçe.. Kurur saçları, renk değiştirir.. O ölürken bereketlidir.. AYÇİÇEĞİ
Bitkiler var onlarla besleniriz Çimenler otlar, yüksek ağaçlar Bitkiler var orta halli Orta boylu bize benzer
Örnektir, güne bakan Ya da ayçiçeği derler adına Kuvvetli gövdesi var Ellere benzer yapraklar
Ve taçlı bir baş dik duran önceleri Serpilip büyüdükçe insan gibi Renkli başı da güne bakar Her mevsim nisan gibi
Güneşe sevdalıdır besbelli Olgunlaştıkça baş eğer Görülür baştaki tohum çiçekler Düşünceler, projeler , fikirler
Gün gelir hasat başlar Sökülür kökünden ya da kesilir başlar Azık mı desem, yazık mı desem Ne desem arkadaşlar.
İlk önce sülük dadandı Yapraklar bir bir budandı Yandı dostlar içim yandı Biçemedim ayçiçeği
Deşer dururdun zibili Oldun ayçiçek katili Gözün kör olsun tibili Biçemedim ayçiçeği
Eskiden tek davar yerdi Kırkayak ortamı gerdi Çekilmez tavşanın derdi Biçemedim ayçiçeği
Çeşit çeşit zehir attım Aha ben yenice battım Gece tarlalarda yattım Biçemedim ayçiçeği
Bit, solucan. Kertenkele Toprak kurdu, fare bile Hepsinden de gördüm hile Biçemedim ayçiçeği
Bilemem ki nedir kârım Ayçiçeği yoğum varım Aman yetiş ilçe tarım Biçemedim ayçiçeği
KEMAL AKGÜL
AYÇİÇEĞİM
Sendeki sevdalara asılır kollar Gölgene yaslanır yorulmuş dallar Bir gülüşün beni bulutta sallar Ayçiçeğim bana döndür yüzünü…
Hangi yöne dönsem sana gelirim Ben aşkı bir tek sende bilirim Dudak buruşuna üzülür irkilirim Ayçiçeğim bana döndür yüzünü…
İçindeki volkanlar durulsun artık Yüreğim ezildi,her yanım yırtık Sevgimiz bir nimet,bebeler katık Ayçiçeğim bana döndür yüzünü…
Ben zile basınca gülsün ayyüzün Sımsıcak sevgiyle ballansın sözün Gel benimle ol gece gündüzün Ayçiçeğim bana döndür yüzünü…
Güneş gibi emrindeyim her halimle Oluk oluk mutluluk sunarım elimle Yeter artık çatışma kendi kendinle AYÇİÇEĞİM BANA DÖNDÜR YÜZÜNÜ GÜLSÜN GÖZLERİN,ÇÖPE FIRLAT HÜZÜNÜ…..
Aldırma Şiiri Olsun.. Bu sevdada böyle bitsin Ölüm yok ya bunun ucunda Üzülürmüşüm, ağlarmışım Boş ver.. Ne çıkar ki benim ağlamamdan Koca koca ağaçlar bile Ağlamıyorlar mı dalı kırıldığında? Olsun .. Bu sevdada böyle bitsin Kahırlanırmışım, kahrolurmuşum Alkol duvarını aşarmışım Boş ver.. Dikenli dalda gülüm Aldırma… Çek bir kalem Bir lokmaydı yedik Bir yudumdu içtik Pekmezsiz kar helvası tadımında Tatsız, tuzsuz bir şeydi De geç… Ne yapabilirim ki? Kocaman bir hiç Çünkü bilirim, Ölsem öldüğümle kalacağım Sevdiğimle kaldığım gibi…
Mehmet Tuncer
Aldırma gönül aldırma şiiri parmaklarını kaldırıp bayrağı sallamak olmasın ünün toprağa bir fidanmı diktin,bir karışmı ekledin sallama gönül sallama
mevcut olduğun kudret damarlarında yediğin önünde yemediğin arkanda bilmem ki hala elden ne beklersin uyanma gönül uyanma
güneş doğudan doğar battığı yeri sanma ne doğusu kaldı cihanın ne batısı sana kandırma gönül kandırma
ortalık sesiz saman üstte suyu durgun mu,akmaz mı sanırsın fırtana öncesi sessizlik bu hava su uyur düşman uyumaz unutma davranma gönül davranma
omuz omuza savaştık ta şimdi bana gerimi satarsın, alıştık nasılsa deyip kulakmı tıkarsın bana dokunmayan yılan bin yılmı yaşasın saklanma gönül saklanma
mirasınlamı övünürsün bir mezar taşından başka parsel parsel eğlenmiş,sayılı bir avuç pamuk,bir metre kumaştan geriye neyin kalır ki başka bırakma gönül bırakma
her halk hakkettiği gibi yaşasada üzgünüm,yaşta yanıyor kurunun yanında benden alıp bana satmayasın içimde kalmasın diye yazıyorum bende inanma gönül inanma
iyi bir izleyici olmaktansa kötü bir oyuncu olmayı seçtim seçim benim cezamıda kendim çekerim korkma gönül korkma sen en iyisi bana aldırma gönül aldırma
Dışarda deli dalgalar Gelip duvarları yalar Seni bu sesler oyalar Aldırma gönül, aldırma
Görmesen bile denizi Yukarıya çevir gözü Deniz dibidir gökyüzü Aldırma gönül, aldırma
Dertlerin kalkınca şaha Bir sitem yolla Allah´a Görecek günler var daha Aldırma gönül, aldırma
Kurşun ata ata biter Yollar gide gide biter Ceza yata yata biter Aldırma gönül, aldırma
Aldırma Reis
Sen içerdeyken ben Sinemalara gittim Bütün filmlerini seyrettim O sevdiğimiz artistin Sen içerdeyken ben Vita kutularında çiçek yetiştirdim Sokakta top oynadım çocuklarla Ayakkabılarımı eskittim Güneşe karşı durdum sabahları Geceleri bir başıma yıldızları bekledim Annenin gönlüne su serptim Aldırma dedim aldırma Bir şarkı söyle, bir dilek tut herkes için Bir ada rüzgarı gibi Sürtünerek geç hayata Bir sarmaşık gibi tutun Ve değer ver hatıralara Aldırma dedim Sen annesin, aldırma
Sen içerdeyken ben Kiramı ödedim, pijamalarımı giydim Haber bültenlerini izledim Gazetelerden kupon kestim Sen içerdeyken ben Sigara içtim, öksürdüm Otobüse bindim Fotoğraflarımıza baktım Acıyan yanlarımı körelttim Deniz kıyısında yürüdüm Manavdan soğan aldım Yeni çıkan şarkıları dinledim Kafeste beslediğimiz kuşu saldım Islık çaldım Sen içerdeyken ben Hep uyandım, sayıkladım Kanadım boyuna Takvimler aldım Her gün bir yaprağını kopardım Deli ayrılığın
Sen içerdeyken ben Gömleğimi ütüledim Sobada elimi yaktım Bir şiir yazdım Bir hercai menekşe aldım çiçekçiden Hani o alnına kader değmiş Hani o dudaklarına deniz tuzu dokunmuş Hani o erken vurulmuş Gençliğimiz gibi dağıldım Sen içerdeyken ben
Bir adını söyleyemedim Şöyle bağıra bağıra Bir yüzünü göremedim Görüş günlerinde Bir de eline değemedim Bir de yüreğine Şöyle kucaklayamadım bir de Ölümüne
Sen içerdeyken ben Kapı kapattım, pencere açtım Mutfakta oyalandım Kanepede yattım Hatta bir yolluk aldım odaya Çok da kulak asmadım Çok da koymadı bu bana Alt tarafı içerdeydin Alt tarafı bir yanımı alıp götürmüştün Bir yanımı Yani adamlığımı Yani gözlerimin ferini Yani canımı Alt tarafı şarkılar ölecekti Alt tarafı kanayacaktı kalbim İşte sensiz İşte nefessiz İşte kimsesiz bir sesti alt tarafı Her tarafım
Yıldızlar yine oradaydı oysa Yazdıklarım Gözden kaçan o defter yapraklarında Boşver 128 Hayat bir gemi Yürüt onu göreyim seni Boşver 128 Boşveriyor ya Aldırma reis Reis aldırmıyor ya
Bir adını söyleyemedim Şöyle bağıra bağıra Bir yüzünü göremedim Görüş günlerinde Bir de eline değemedim Bir de yüreğine Şöyle kucaklayamadım bir de Ölümüne
Sen içerdeyken ben Vitrinlerin önünden geçtim Minibüs duraklarında bekledim Simitçilerle yarenlik ettim Üstüme bir ceket aldım El tezgahlarında kitaplara baktım Sen içerdeyken ben Hiç oturup ağlamadım Hiç karartmadım umudu Hiç bulandırmadım onuru Öyle dimdik durdum ortada İşte burada ulan işte burada Böyle burada Hiç yıkılmadan Hiç utanmadan Ve hiç unutmadan
Sen içerdeyken ben Gülen resmimi yaptırdım Sokaktaki ressama Her zaman yaptığım gibi Buzdolabını ayağımla kapadım Parkların banklarına adını kazıdım Adını kazıdım duvarlara Adını, adımın yanına yazdım Hiç unutmadım, utanmadım Korkmadım Parmaklarımı şıklattım Fidayda’da Hani vardı ya Fidayda’da hanım kızım Fidayda Gelip geçen her tren bağırtısında Kalkıp aynaya baktım sonra
Sen içerdeyken ben Perdeleri hiç kapatmadım Hiç bakmadım arkama Başını ellerinin arasına alan Üç-beşinin arasında olmadım Öyle bıraktığın gibi Öyle yaşadığımız gibi yaşadım Sen içerdeyken ben
Bir adını söyleyemedim Şöyle bağıra bağıra Bir yüzünü göremedim Görüş günlerinde Bir de eline değemedim Bir de yüreğine Şöyle kucaklayamadım bir de Ölümüne Sen içerdeyken ben…