Hani insan ağlamak ister, gözlerinden yaş gelmez, hani gülmek ister, yürekten gülmez! Hani birini bekler o hiç gelmez, hani onu severde hiç söyleyemez… Tam söyleyeceği zamanda o başkasını sever ya, işte o zaman insan ölmek isterde ECEL gelmez…
Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm…
Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, herşey olurda şu kalbim birtek sensiz olamaz.
Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz…
Sen hiç denizin dibine baktığında Yeşil ormanları gördün mü ? İmkansız deme çünkü ben senin gözlerine baktığımda cenneti görüyorum.
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
Kimbilir hangi akşam güneşle beraber bende söneceğim, kimbilir hangi ellerden son suyumu içeceğim, belki göremeden öleceğim fakat yinede seni EBEDİYEN SEVECEĞİM.
Seni ne kadar sevdiğimi öğrenmek istersen yere düşen her yağmur damlasını tutmaya çalış;tutabildiklerin senin sevgin, tutamadıklarınsa; benim sana olan sevgimdir.
Gözlerinde mutluluk, aşk, sevgiyi gördüm.
Kavuşmak tutkusuyla delirince bu gönlüm, duvarları deler gözlerim, seni görürüm. İşte o an, dağ bir karış, deniz bir adım, o an saçlarını dağıtan rüzgar değil, nefesimdir gülüm.
Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da… Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de… Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek…
Bir damla şarap gibisin, içtiğimde beni sarhoş edecek. Masmavi bir deniz gibisin, dokunduğunda beni titretecek. Sen harika birisin, her zaman sevilecek…
Sabahın 05:00`inde uyku akarken gözlerinden ve o buğulu gözlerinle hala telefonunun çalıp geceyi aydınlatmasını bekliyorsan güzel iki kelimeyle, seviyorsun!
Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!
En Özel Kısa Aşk Sözleri En Özel Aşk Sözleri Mesajları
Ağırdır sevmelerim her yürek taşıyamaz, büyüktür umutlarım her omuz kaldıramaz, her şey olur da şu kalbim, bir tek sensiz olamaz.
Sen benim incimdin. parıldayan masum güzelliğinle seni sarp kayalıklardan tırnaklarımla kazıdığım bir istiridyede bulmuştum. ve bir daha kaybetmiyeyim diye kalbimin derinliklerine gömdüm.
Ne seni unutturacak kadar zaman geçecek ne de geçen zaman seni unutturmaya yetecek bırakıp gitsende unuturum sanma zaman alışmayı öğretir unutmayı asla.
Sevmiyorum şu saatin sesini,akmasın dursun zaman.herşeyin bir öncesi ve sonrası vardır derler ya; YALAN. senden önce vardım belki ama aşkım senden sonra olmayacağım inan.
Mürekkepten denizler, kağıttan gemiler yaptım. Sonra ismini her yere yazdım. İsmini yazınca seni sevdiğimi sandın, ben seni sevmedim sana taptım!..
Seni her düşündüğümde kalbime bir yıldız çiziyorum. Benim şimdi kaç yıldızım var biliyor musun? Benim artık bir gökyüzüm var..
Bugün her zamankinden farklı bir şey yapayım dedim olmadı yine sana defalarca aşık olup seni düşündüm…
Yedi ayrı iklimden yedi çesit arı getirseler yedi çesit arı yedi ayrı çiçeği dolaşsa yedi ayrı çiçekten bal yapsa senin kadar tatlı olamaz…
Ben seni dün sevmedim çünkü dün geride kaldı, ben seni bugün de sevmeyeceğim çünkü bugün de bitecek; ben seni yarın seveceğim çünkü yarınlar hiç bitmeyecek!
Ağzımdan çıkacak söz olsan konuşmam, gözümden akacak yaş olsan ağlamam, kalbime hapsettim seni hiçbir yere bırakmam!
Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da… Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de… Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek…
Sevgilim bil ki senden uzak ne güzellikleri avutur beni bu şehrin, ne de yıldızlı aksamları! özlemin bir nehir olmuş yarar girer içimde ki dağları!
Seni sevdiğim kadar yaşasaydım,ölümsüz olurdum “Sen hala sonsuzluğun yüzünde bir damla gözyaşısın”
Biliyordum,seni seviyorum derken yeni bir alfabe keşfettiğimi,kimsenin okuma yazma bilmediği bir kentte
Fırlatmıştım kalbimi uzağa,en uzağaDenk gelirde rastlar diye bir yıldızaYanılıp susturdum,ağrımın çağrısını,çagrimin köhnemiş ağrısını
Oysa kim bilir ki ,yanağımda yangınlardan çok önce o yarin bıraktığı öpüş izi var Yüreğimde anılardan kalan bin düş izi var
Bir şiir yaz bana içinde alabildiğince mutluluk olsun ayın gölgesinde unutulan sevgi tohumlarıyla yeşere dursun veya bir şarkı söyle özlemimdeki sevgiliyi anlatsın yağan yağmurlarla ıslanan bedenimi parlayan gözleriyle kurulasın.
Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir.Ve aşk öyledirki nerde imkansız varsa onu seçer.
Birgün bana soracaksın,beni mi yoksa hayatı mı daha çok seviyorsun diye. hayatı diyeceğim, küsüp gideceksin ama hiçbir zaman bilmeyeceksin ki benim hayatım sensin.
Seni Gördüğüm İlk Andan Beri Hayatımın Seyri Değişti,Bir Acayip Oldu Dünyam.. Seni Severken Ölmek Öyle Bir Duygu Ki..Bunu Cümlelere Dökemez Oldum Ey Sevgili
Dönen dünyαyα αyαk uydurmαk için mi bu kαdαr çok dönek insαn vαr ?
Sadece çocukken güIer insan, diğerIeri paIavra “Çünkü insan büyüdükçe komikIikIere değiI, acıIara güImeyi öğrenir asIında”
Bir ömür seninIeyim derken hangi hayvandın? KeIebek mi?
Terkettin beni KaderimIe Başbaşa Oturup AğIarım ikimizin Şarkısı ÇaIdığında
Ben yıllarımı kaybettim, anıIarı değiI Ben mutIuIuğu terkettim, acıIarı değiI Ben yaşamayı unuttum, Seni değiI
Seviyorum sevmenin acı verdiğini Her sevenin seviImediği biIe biIe Ama yine de bir umut taşıyorum BeIki seven seviIir diye
Tıpkı seviImeyen bir öğretmen gibiydi kaIbim Parmak kaIdıranIara inat, hep dersten anIamayanIarı seçti
ÖyIe zamanIar oIur ki Nereye gittiğin önemini yitirir; Çünkü asıI önemli oIan, yanında kiminIe gittiğindir
Şu ‘saç kırıkIarına’ iyi geIen şampuandan kaIp kırıkIarı ‘ için oIanınıda çıkarsaIar ya
En sevdiğin hayvan ne diye sorduIar, eski sevgilim dedim sustuIar
BeIki sıkıca sarıIabiIeceğimiz bir sevgiIimiz oImadı, beIki yaInızız ama biIinsin ki, adam gibi sevdiğimizdendir yaInızIığımız
Ne tuhaf değiImi ? İçimi acıtanda Sensin , Acımı dindirende Sen
GüIümsee Yasadıgın HerseyIee DaIga Gecercesinee
Yαz kızım bütün suçIu benim yαrαIı, kırık dökük αşkIαrα yαrdım ve yαtαkIık ettim
AyαkIαrın gitmek için çαIışαcαğınα, KαIbin sevmeye çαIışsα beni Ne güzeI oIur be sevgiIi!
Herşey değişecek göreceksin,yok olacak çirkin olan ne varsa.Güzelliğe bürünecek geldiğin yerler,rüzgar bir başka esecek,karanlık dünyama ışık dolacak Sen Geldiğin Zaman
Dost olacak herşey bana,matem tutmayacağım sensizliğe,ağlamayacağım yoksun diye dudakalarımdan hasret şarkıları dökülmeyecek sen geldiğin zaman
Üzerime sabır tohumu ekip sevgiyle suladığın gülünün bilmeni istediği bir şey var seni çok seviyorum.
Mesafeler ne kadar uzun olursa olsun sevgısını her zaman uzerımde hıssettıgım dun de bugun de yarın da hep yuregım kadar yakınımda olan babacıgım senı cok sevıyorum.
Evimizin güneşi bir tanesi olan canım babama kucak dolusu sevgı ve saygılarımla babacığım bir günümde değil her günümdesin.
Babanın faziletleri, çocukların servetidir
İnsan, babasına borçlu olduğu saygıyı ancak baba olduğu zaman duyar
Benzemez hiçbir şeye bu sevgi. Ne şiir yeter anlatmaya, ne yürek yeter bunu sığdırmaya. Babalar günün kutlu olsun babam…
Bir Gün Anlayacaksın Seni Ne Kadar Çok Sevdiğimi Beni Bırakıp Gittiğinde Arkanda Bıraktığın Özlemi Hani Hep Derdin ya Hiçbir Zaman Ayrılmayalım Şimdi Nerdesin O Zaman Neden Gittin Yanımdan
Tabi Sevgim Az Geldi Demi Söylesene Anlatsana Bana Sen Gidince Tüm Sevgim Duygularım Bitti Anlamsızca Beni Sensiz Bıraktığın Varlıkla Yaşamaya Mecbur Ettin ya Biliyorum Sende Yaşayacaksın Bu Acıları Bir Hiç Uğruna
Doğum Günü Sözleri Doğum günü için güzel anlamlı mesajlar
seni çok seviyorum aşkım, Bugün her gününden daha özel ve güzel geçsin doğum günün kutlu olsun,
Doğum gününü Kutlar sağlık mutluk ve huzur dolu uzun ömürler dilerim, nice yıllara…,
iyiki Doğdun iyiki varsın Sevgi ve Mutluluk Dolu daha nice doğum günleri dilerim.
Farkında mısın biraz daha yaşlandın, ama olsun sen tanıdığım en tatlı ihtiyarsın
sana daha nice mutlu yıllar ve ömür boyu huzurlu, stressiz ve mutlu bir yaşam diliyoruz.
unutulduğunu sandığın anda gelen doğum günü mesajı
Nice yaşlarını birlikte geçirmemiz dileğiyle. Doğum günün kutlu olsun sevgilim.
Sen benim mutluluğum, hayatımın en güzel varlığısın. Doğum günün kutlu olsun.
Sevgi sevilen kişiye bir armağandır. Kabul edilip edilmemesi önemli değildir. Önemli olan duyguların ifade edilmesidir. Doğum Günün Kutlu Olsun.
Dedim, diyorum ve sonsuza dek diyeceğim: İyi ki doğmuşsun, iyi ki varsın! MUTLU YILLAR
Yılların sormadığı, yolların yortmadığı, dostların unutmadığı bir ömür için bu doğum günün bir başlangıç olsun, Yeni yaşın KUTLU OLSUN.
Yokluğun yağmura yazı yazmak kadar zor, sensizlik ölüm kadar acı,sen nefes kadar önemli, canım kadar değerlisin, iyiki doğdun birtanem.
Biraz şans, biraz sevgi ve sabır, birer parça zaman, başarı ve memnuniyeti de eklersek malzemelere, hepsini karıştırıp senin için uzun ve dileklerinin gerçekleştiği bir “hayat pastası” yapabiliriz sanırım… Nice yaşlara!
Dikkat! Bu mesaj sevgi, neşe ve iyi dilek içermektedir. Bir dakika için yaşamın ve seni düşünen birinin olduğunun sevincini hisset ve mutlu ol! Bu mutluluğun her zaman sürsün. İyi ki doğdun. Nice mutlu yaşlara…
Doğumgünün kutlu olsun, mutlu ol senelerce. Sana boncuktan kuş yaptım, konacak pencerene..
Yeni yaşın dilediğin tüm güzellikleri, beklemediğin sürprizlerle getirsin. MUTLU YILLAR!
Her mum hayatının ışığıdır, pastandaki mumlar çoğaldıkça yaşamın daha çok aydınlanacaktır. Yeni ışığın KUTLU OLSUN.
Yeni bir yaşın önce sağlık, sonra dilediğin tüm mutlulukları getirsin! NiCE YILLARA…
Bugün doğum günün olduğu için farklı ve özel olduğunu mu sanıyorsun sen? oysa sen benim için sadece bugun değil her gün farklı ve özelsin. iyi ki varsın… Kalbin hangi güzel şey için çarpıyorsa her doğan güneş sana onu getirsin Doğum günü kutlu olsun
Hmmmm bu mesajı neden çekiyorum, unuttum, inan hiç hatırlamıyorum. Dur bakayım.. dur dur buldum 🙂 Doğumgünün kutlu olsun !
Bugün belki de çok kişiden doğumgünü mesajı alacaksın, ancak şu an okuduğunen farklısı çünkü tümüyle sevgiyle yazılmış bir mesaj. İyi ki varsın…
Arkadaşlar yıldızlar gibidir, onları her zaman göremezsin ama senin için her zaman varolduklarını ve seni düşündüklerini bilirsin. Doğumgünün kutlu olsun…
Gelemedik ama unutmadık da; Doğum günün KUTLU OLSUN, Tüm güzellikler seni bulsun! NiCE YILLARA… Sağlık başarı, mutluluk, aşk seninle olsun, sende hep benimle ol! MUTLU YILLAR…
Futbolda Puan silme cezası ne zaman uygulanacak? Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, 58. maddenin ön gördüğü puan silme cezasının kararların alındığı tarihten hemen sonra uygulanacağını. söyledi.
22 maçta adı geçen kulüplerin PFDK’ya sevk edildiğini duyuran Demirören, “Karar alındığı tarihte cezalar uygulanacak. Bugün itibariyle 58. madde değişmiştir. Benim konuşmam başladığı an madde değişti. Yarın kurula sevkler tamamlanacak. Disiplin Kurulu da ifadeleri alacak. En çok istediğimiz şey olayların bir an önce bitmesidir.” diye konuştu.
12 mayıs Fenerbahçe Galatasaray maçı bilet satış tarihi
F.bahçe-G.saray biletleri Süper Final 12 Mayıs
Fenerbahçe Galatasaray maçı biletleri 9 Mayıs Çarşamba günü satışa çıkıyor.Biletlerin genel satışına ise 11 Mayıs Cuma günü başlanacak.
Bilet fiyatları
Türk Telekom ve Migros Tribünü: 66,00-TL Fenerium Üst H-I Blok: 132,00-TL Fenerium Üst C-D-F-G Blok: 154,00-TL Fenerium Alt G Nissan Blok : 205,00-TL Fenerium Alt B nesine.com Blok : 255,00-TL Fenerium Alt F nesine.com Blok: 255,00-TL Fenerium Alt C-E Blok: 305,00-TL Fenerium Alt D Ford Blok: 315, 00 TL.
2012’de Fethullah Gülen dönecek mi? Fethullah Gülen 2012’de dönecek mi? Zaman yazarı Faruk Mercan, CNN Türkteki Medya Mahallesi programında Fethullah Gülenin dönüş tarihi ile ilgili konuştu…
Fethullah Gülen 2012’de dönecek mi? Bu soru güne damgasını vurdu.
Programın öncesinde twitterdan “Ayşenur Aslan’in “Medya Mahallesi” programına konuk olacağım.Zorlu bir karşılaşma olacağını biliyorum.Ayşenur Aslan’ın programı “endişe ve kaygı verici” oldukça sert soruların mekanidir. Tonlamasi yüksek bir mahalledir. İnşallah faydalı olur.” yazan Mercan program boyunca yaşanan tartışmalarda sakin bir şekilde tavır aldı.
Mahallenin Ablası Ayşenur Arslan’ın “Faruk Mercan ile görüşlerimizin çok azı kesişir ama ben anlaşmaktan ziyade konuşmaya çalışıyorum.” sözleri de beklenenden daha az gerilimli bir program yapılmasını sağladı.
Ta ki Gülen ile ilgili o son soru gelen kadar. Gazeteci yazar Faruk Mercan’ın Gülen 2012’de Türkiye’ye dönecek mi? sorusuna Mercan’ın verdiği yanıtı Ayşenur Arslan beğenmedi. “Belki ayıp ediyorum ama” diyerek soruyu daha önce sorduğunda farklı yanıt verdiğini hatırlattı konuğuna… İşte o tartışmanın en heyecanlı anları:
Faruk Mercan: Ben de çok yakından bilmiyorum. Sizin gibi izliyorum. Kurban vesilesiyle yaptığı açıklamalarda dönmek isteğini dile getirdiğini biliyorum. Dönebilir de dönmeyebilir de.
BELKİ AYIP EDİYORUM AMA…
Ayşenur Arslan: Çok ayıp ediyorum belki ama… Ben bunu size sorduğumda siz kuvvetle muhtemel dediniz.
AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, Fethullah Gülen hakkında konuştu. İSTANBUL millet vekili Hakan şükür AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şükür, Fethullah Gülen’in hizmetlerinin takdirle karşılanması gerektiğini belirterek, “Hizmetleri takdirle karşılanması gereken bir insanın yaşadıkları, ona bakış açımı daha da saygın ve sevgi dolu bir hale getiriyor” dedi.
Şükür, “Değerlerim ve inancım noktasında kendisini değerli buluyorum, bunu söylemekten de hiçbir zaman sakınmadım” dedi.
“Dünün futbolcusu, bugünün siyasetçisi” Şükür, Fethullah Gülen’e yakınlığına yönelik yapılan yorumlara açıklık getirdi.
Şükür’e yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:
Soru: Spor camiasından gelerek siyasete atıldınız. Bu konudaki düşüncelerinizi alabilir miyim?
Cevap: İlkemiz, yaptığımız her işte hizmet etmek, topluma örnek insan olabilmek. Bu anlamda doğru bir model olabilmişim ki AK Parti’nin, Sayın Başbakanımızın teklifi ve teveccühüyle Meclis bünyesinde bulunmaya başladım. İnşallah olumlu hizmetler yapmaya çalışacağım. Sporcu Hamza Yerlikaya’dan sonra buralara gelmek gurur verici.
Soru: Milletvekili olmadan önce düşündüğünüz siyaset ile milletvekili olduktan sonra siyaset arasında fark var mı?
Cevap: Aslında beklentilerimin karşılığını da alıyorum, hiç beklemediğim şeyler de oluyor. Türkiye’nin güçlendiği ama bu güçlülüğünün aşağı çekilmek için çok farklı çabaların da olduğu bir dönemdeyiz. Ülkedeki büyük değişimi görebiliyorum. Geçmişle bugün arasında bir kıyaslama yaparsak, zaten partimizin aldığı oy oranı ile de doğru orantılı yükselen bir grafik var. Sayın Başbakanımızla bir hukukumuz var. AK Parti Milletvekili gibi değil de daha çok duyarlı, toplumda bir çok farklı görüşe yer veren ve hepsini kapsayacak şekilde milletvekilliği yapmak istiyorum.
Soru: Milletvekili seçilince çevrenizden, spor camiasından “öncelikle şunu gündeme getirmelisin” denilen bir konu oldu mu?
Cevap: Ben bütün sorunlarını biliyorum. Futbol Federasyonu ve kulüplerimiz özerk. Bu bünye içerisinde bazı şeylere çözüm bulmak hakikaten çok zor. Şikayet etmek, sorunu çözmek demek değil.
“Öyle bir tercih yapmak doğru olmaz”
Soru: Futbol mu siyaset mi dersek hangisini tercih edersiniz?
Cevap: Öyle bir tercih yapmak doğru olmaz. Futbolu doya doya, büyük keyifler alarak ve başarılar elde ederek yaşadım. Takım başarısı olarak da bireysel başarı olarak da çok şeyler yaşadım. Burayı da bir takım olarak görürsek, başarılı bir takımdayım, AK Parti bünyesinde olmaktan mutluyum. Bu başarıyı daha da yukarılara çıkarmak için buradayım, elimden geleni yapacağım. Futbol ile burası arasında inanılmaz derecede paralellik gösteren şeyler var. Siyaseti de iyi anlayabileceğimi düşünüyorum.
Soru: Meclisin Futbol takımında da oynuyorsunuz. Takım arkadaşlarınıza taktik veriyor musunuz?
Cevap: Taktik değil de futbolun gerekli sistemlerini zaman zaman anlatmaya çalışıyorum. Ama hepsi futbolu bilen tecrübeli arkadaşlar.
“Başbakan çok iyi bir futbolcu”
Soru: Sayın Başbakan da gençlik yıllarında futbol oynamış. Başbakanın futbolculuğunu nasıl buluyorsunuz, onunla maç yapmak ister misiniz?
Cevap: Çok iyi bir futbolcu. Devlet Başkanlarıyla yaptığı maçta da o yeteneklerini gösterdi. Saha görüşü, yani Türkiye’yi, dünyayı bir saha olarak görürseniz, futbolun ona bugünkü başarısında çok şey kattığını düşünüyorum. Oradan yola çıkarak kendimin de verimli olacağını düşünüyorum. İstanbul Belediye başkanlığı döneminde Sayın Başbakanla çok maç yaptım. Sosyal etkinliklerde beni yanında görmek istiyordu.
“Genel Başkanıma büyük bir hayranlık duyuyorum”
Soru: Örnek aldığınız, saygı duyduğunuz bir kanaat önderi var mı?
Cevap: Genel Başkanıma hem insani hem siyasi olarak büyük bir hayranlık duyuyorum. Çok değerli bir büyüğüm, çok duygusal ama lider özellikleri taşıyan, bazı şeyleri yarasına tuz basıp içine atan birisi.
Soru: Nikah şahidiniz de olan Fethullah Gülen ile olan yakınlığınız hep tartışıldı. Buna ilişkin bir şey söylemek ister misiniz?
Cevap: Hizmetleri takdirle karşılanması gereken bir insanın yaşadıkları, ona bakış açımı daha da saygın ve sevgi dolu bir hale getiriyor. Çünkü, dünya üzerinde Türkçeyi, Türkiye’yi iyi bir şekilde temsil ediyor. Hele böylesine dönemlerde, en ihtiyaç duyduğumuz anlarda böyle bir avantajımız var. Cumhuriyet tarihi boyunca çok önemli değerler vardı ama istenilen gibi değildi. Ülkemizin her platformda, yanlış anlatılma çabası içerisinde olduğu süreçlerde bununla ilgili çabalarını hep takdirle karşılamışımdır. Değerlerim ve inancım noktasında kendisini değerli buluyorum, bunu söylemekten de hiç bir zaman sakınmadım.
Hac kuraları tarihi 2012 Diyanet Hac kuraları açıklandığında sitemizden Hac 2012 Kuralarını sorgulayıp öğrenebilirsiniz. 2012 yılı hac kayıtları 27 Mart – 12 Nisan 2012 tarihleri arasında “Kayıt Yeniletme” ve “İlk Defa Kayıt Yaptırma” şeklinde yapılacaktır.
Wilma Elles(Carolin)Sınır Dışı mı edilecek? Öyle Bir Geçer Zaman ki’nin Carolin’i Wilma Elles sınır dışı edilebilir.Pasaport işlemleri için İstanbul Emniyeti’ne giden Elles’ten, Türkiye’de oturma izni olduğunu gösteren belge istendi. Ancak Elles, “ikamet tezkeresi” adı verilen belgeyi bulamadı.
Belgenin her zaman çantasında olduğunu belirten oyuncu, “Çalınmış ya da kaybetmiş olabilirim” dedi.
Elles, bunun üzerine Fatih Şehit Tevfik Erciyes Karakolu’na giderek belgenin kaybolduğuna dair başvuruda bulundu. Elles başvurusunda, Türkiye’de bir dizide oynadığını ve oturma izni aldığını da bildirdi.
Galatasaray ve Fenerbahçe Süper Kupa finalinde karşı karşıya geliyor. Süper Lig şampiyonu Galatasaray ile Türkiye Kupası’nın bu yılki sahibi Fenerbahçe Süper Kupa finalinde Erzurum’da karşı karşıya gelecek. Maçın tarihi ise 11 Ağustos Cumartesi günü olarak belirlendi.
Kanal D’nin yeni eğlence programı Şebeke ekranlara bomba gibi düştü. Geçtiğimiz hafta ilk bölümü yayınlanan Şebeke şimdiden bir fenomene dönüştü.
Kahkaha Garantili Şebeke
İlk bölümüyle insanları ekrana kilitleyen programın hikayesi ise şöyle: Bir kadın ya da erkek, yeni partnerini ailesi ile ilk defa tanıştırmaya götürüyor. Kendisine tuzak kurulduğundan habersiz olan taraf, ilk karşılaşmayı mümkün olduğunca rahatsız hale getirecek olan ailenin bulunduğu ve içinde 32 gizli kameranın kayıt yaptığı eve giriyor. Böylece hayatının en eziyetli birkaç saatini yaşayacağı oyun da başlıyor. Çünkü aileyle yeni tanışacak olan partnerin bilmediği ufak ( ! ) bir detay var. Tanışılacak aile üyelerinin hepsi aslında profesyonel birer oyuncu.
2 saat dayanan, 10 bin TL ödül kazanıyor!
Çift, eve girdiği andan itibaren zaman işlemeye başlıyor. Oyundan habersiz olan taraf, bu anormal aileye tahammül edip, işkenceden (!) kurtulabilirse, 10 bin TL ödül kazanıyor. Yok eğer, evden uzaklaşır, gider ya da kaçmaya çalışırsa, ödülü kaybediyor. Partnerin, final ile yüzleştiği anda ise gerginlik de doruk noktasına ulaşıyor. Partner, kalacak ve ödülü kazanacak mı?
Yoksa bu baskı, oyunun ve ilişkinin sonunu göremeden kaçmasına mı neden olacak? soruları ise program boyunca ve her an tansiyon yükselerek yanıt arıyor. “Şebeke”nin ilk bölümünde üç ayrı oyun var “Şebeke”nin her bölümünde, partnerine tuzak kuranın ailesi hep aynı oyunculardan kurulu olacak ve gerçek isimlerini kullanacaklar ancak, aile bireyleri her bölümde başka bir senaryoyu oynayacaklar.
Show TV’nin yeni yemek yarışma programı “Şeflerin Düellosu” çok yakında başlıyor.
Mutfak bilgisine ve tabii ki yemek yapma yeteneğine güvenen herkesin katılabileceği bir yarışma “ŞEFLERİN DÜELLOSU”. Stüdyo ortamında, kendi seçtikleri yemekleri yapacak olan yarışmacıların tek bir hedefi var: Türkiye’nin en ünlü 3 yemek gurmesine, yaptıkları yemekleri beğendirmek!
HAYATINIZIN YEMEĞİNİ YAPMAYA HAZIR MISINIZ? Her gün, “Bu yemeği benden daha iyi yapan yok!” diyebilecek iki yarışmacının yarışacağı programda yarışmacılar, yapmayı istedikleri “Tek çeşit” yemeği hazırladıktan sonra, yemeklerini sunacakları masayı da hazırlayarak, jürinin tatması için stüdyodaki yerlerini alırlar…
Jüri; stüdyoda, karşılıklı olarak -kendilerine verilen süre içerisinde- istedikleri tek bir çeşit yemeği yapan 2 yarışmacının yemeğini de tadar.. Yemek lezzeti+sunum+temizlik üzerinden puanlamasını yapan jüri üyeleri, iki yarışmacı arasında birinciyi belirler… İkinci günde yine aynı şekilde yarışmacıların yaptığı yemekleri tadan jüri, yine iki kişi arasında gün birincisini belirler.
Ve iki günün birincisi bir sonraki gün final için yarışır! Tüm şartların her gün için eşit olduğu yarışmanın son gününde, jüriden en yüksek puanı alan yarışmacı 25.000 liralık büyük ödülün sahibi olur!
Sınava hazırlanırken, en etkili yöntemlerden birisi sınav sırasında karşınıza çıkabilecek soruları bir sınavdaymışsınız gibi cevaplamanızdır. Mümkün olduğunca çok sayıda soru düşünün ve bu soruları cevaplandırmaya çalışın (tabii ki kitabınız kapalı olarak). Bu yöntemi daha da güçlendirmek için, ilk önce kendiniz çalışın ve kendi sorularınızı cevaplandırın, daha sonra ise bir grup arkadaşınızla biraraya gelerek bu soru-cevap yöntemini tekrarlayın. Başkalarının hazırladığı soruları cevaplandırmak kendi sorularınızı cevaplandırmaktan çok daha fazla yarar sağlar. Bu yöntemin tek dezavantajı diğer grup üyelerinin yeterince çalışmamış olduğu durumlarda ortaya çıkar. Çalışma grubu ile harcadığınız zaman pratik yapmaya ayrılmalıdır tekrar yapmaya ya da tartışmaya değil. “Beraber çalışma” yukarıdaki özelliklere dikkat etmediğiniz sürece sadece bir zaman kaybıdır.
Bütün materyalin sınavdan bir gece önce çalışılmasının öğrenciler tarafından tercih edilmesinin en büyük nedeni, son gece bilgilerinin akılda rahat tutulması ve daha çabuk hatırlanmasıdır. Fakat araştırmalar gösteriyor ki, bir zaman dilimine (örneğin 1 hafta) yayılmış bir çalışma, 1 geceki çalışmadan çok daha verimlidir. Bunun nedeni bilginin uzun süreli bellekteki (LTM) yerinin sağlamlaştırılması diğer bir nedeni ise son gece çalışmalarının yarattığı kaygının performansı olumsuz etkilemesidir.
8. sınıflar için SBS, 09 Haziran 2012 Cumartesi günü yurt içi ve yurt dışı tüm sınav merkezlerinde Türkiye saatiyle saat 10.00’da başlayacaktır. Test 100 sorudan oluşacaktır, 120 dakika sürecek olan sınav, tek oturum olarak merkezi sistemle bütün sınav merkezlerinde aynı anda yapılacaktır.
8. Sınf soru ve cevapları açıklandığı zaman sitemizden duyurulacaktır. Sınava giren tüm öğrenci arkadaşlarımıza başarlar diliyoruz.
Teknolojinin Yararları Ve Zararları İle İlgili yazı Teknolojinin Yararları Ve Zararları
Teknoloji,her zaman çok ilerledi diye bahsederiz kendisinden.Halbuki her zaman yanılırız.Çünkü aslında her seferinde,bir sonraki gelecek olan şeyler için sadece bir taslak hazırlanmış olur.Örneğin 90 ların 2. yarısında animasyonlu mesajları olan cep telefonlarının,”ilerde telefonlarda video izleyebilecekmiyiz acaba?” diye düşünerek hayal kurmamızı sağladığı gibi.Şu anda zamanında hayalini kurduğumuz telefonlar herkesin cebinde.Bu sadece bir örnek,bugüne baktığımızda ilerde uçan arabalar,her işi bizim yerimize yapan robotlar ve benzeri şeyler acaba olurmu diye düşünüyoruz.Bence kesinlikle hepsi gerçek olacak,hatta şimdiden çoğu temel atıldı bile.Bi keresinde okumuştum bir bilim adamı o kadar yoğunmuş ki kendine ev işlerinde yardımcı olması için aynı genç bir kadın görünümlü [Sadece Kayitli Kullanicilar Linkleri Görebilir. ] robot yapmış.Bilmem kaç bin kelime haznesi ile konuşuyor,kahve yapıp bulaşık falan yıkıyor bayağı gelişmiş bir makina idi.Acaba diyorum ki bu gördüklerimiz daha hiçbirşey denecek cinstenmi? Yani insanoğlu daha neler yapabilir ki? Daha doğrusu ne yapması gerekir? Sanırım ihtiyaçlarımızı karşılıyor olmak bize hiçbir zaman yetmeyip,her zaman daha fazlasını isteyeceğiz.Fakat bu süre içerisinde,teknolojiyi en üst seviyelere taşıyan insanoğlu kendi ile ilgili neyi yükseltebilecek ?
Teknoloji gereklimidir ?
Bu aslında çok uzun uzadıya tartışılabilecek bir konu.Bir yandan bilimin ilerlemesi,insanın aradığı sorulara kısmen de olsa yanıt bulabilmesi,evren ve kendi ile ilgili sırları çözmeye çalışması vb bir sürü sebepten dolayı teknoloji büyük bir gereklilik.Sürekli bulunan şeylerde bir başka şeyi tamamlayacağından,ve sonrada yeni bir ihtiyaç ortaya çıkacağından sürekli bir yenilik gerekecek,ve şu anda olduğu gibi asla içinden çıkılamayacak olan bir döngüye dönecek gelişim.Peki öğrenmenin nesi kötü,teknolojinin çok yükseklere ulaşması neden kötü olsun ki? Hayır değil elbette,şu anda teknoloji sayesinde bir çok hastalık daha kolay tedavi edlebiliyor.Ama yine teknoloji yüzünden bir çok hastalıkta yeni çıkıyor.Örneğin telefonların yaydığı radyasyon en basit örnek.Bir yandan faydasını görürken diğer yandan görünmeyen zararlarına maruz kalıyoruz.Arabalar,gemiler,trenler ve uçaklar,ulaşımda inanılmaz kolaylıklar sağlarken bizlere,aynı zamanda yakıt dumanları ile atmosfere zarar veriyorlar.İnternet,biliçli kullanıldığı takdirde inanılmaz yararları olan ve bilgiye ulaşmada kolaylık sağlayan bu ağ,bilinçsiz ve kötüye kullanımda da istenmeyen sonuçlar doğurabiliyor.
Kısacası aslında teknoloji,insanın kontrolü dışında gelişiyor.Bir yandan baş döndürücü gelişmelerin kaydedilmesinde inanılmaz faydalı olduğu gibi,bir yandan da bizi esir ediyor.Örneğin şu andan itibaren cep telefonlarının kullanılmadığını düşünsenize…Dünyanın iletişim ağı yarı yarıya iflas eder ve işler daha yavaş ve aksaya aksaya devam eder.Kullanmak zorunda olduğumuzdan yaydığı radyasyonada katlanmak zorundayız.Bir çok şey için bu şekilde örnekler verebiliriz.Ve artık ne bu gelişime dur diyebiliriz,ne de zararlı taraflarını yok edebilmek için altyapıya sahibiz.Belki teknoloji sayesinde bunuda hallederiz bilmiyorum ama şu anda görünen tablo bu.
Su hayattır. Bedenimizin ortalama %70’i sudan oluşur. Su yaşamımızın sürdürülmesi için gereken temel besinlerdendir. Bedenimizin ısı dengesi hücre içi yaşamın devamı besinlerin yakılması sindirilmesi suya bağlıdır. Suyun az alınması halinde ciddi sağlık sorunlarına kapı açılmış olur. İnsan vücudunun ilk başta önemsiz görünseler de kritik yerlerinden olan deri, saç ve tırnak gibi bölgelerin temiz kalabilmesi için mutlaka suya ihtiyaç vardır. Bunun yanında normalin üstünde bir miktarda alınan su, metabolizmanın hızlı çalışmasını da sağlar. Böbrekler, kalp ve damarlar vazifelerini daha kolay bir şekilde gerçekleştirirler. Aynı zamanda sindirim sisteminin de işi oldukça kolaylaşır. Vücuttu zamanla biriken atık maddeler, su sayesinde kolayca atılabilir. İçilen su oranında kanın akış hızı da kolaylaşacaktır. Kanın taşıdığı maddeler de varmaları gereken yere daha iyi bir şekilde varacağı için vücudun yerine getirdiği olağana işlemler de bu durumdan olumlu etkileneceklerdir.
Su, yapısı bakımından hiçbir zaman yağa dönüşmeyeceği için fazla alınması herhangi bir zarara yol açmaz. Tam tersine, bol miktarda alınan su kişinin kendini tok hissetmesini sağlayacaktır. Bu durum da kilo vermek isteyen kişilerin kayda değer miktarda faydasına olacak bir özelliktir. Su, vücutta meydana gelen kimyasal olaylarda önde gelen araçlardan biridir. Bunun yanında su, vücudun ısı miktarını ayarlamakta ve düzenlemekte de rol oynar. İnsanın yapısına baktığımızda, en çok su miktarının beyinde, karaciğerde ve kaslarda olduğunu görürüz. Her birinin insan yaşamı için hayati bölgeler olduğunu göz ardı etmezsek, suyun ne kadar önemli olduğunu bir kere daha anlamış oluruz.
Bu suskunluk baba yadigarı ömrüme Şimdi bütün şiirlerim sukünet ağacında kendini infaz etmekte Bir bir gebermekte bütün ünlüleri ve ünsüzleri alfabenin Zengin bir şiirden arakladığım cümlelerle Fukara bir şiir yazıyorum şimdi Delik cebimden dökülüyor bütün benzetmelerim Kırıldı insanlara olan inancım Ağır geliyor yüreğimdeki sancım Bitmek tükenmek bilmiyor hıncım Tutsam elimle gökkubbeyi yırtsam diyorum Kussam nefretimi asfaltına kentin Suratına tükürsem bütün kahpeliklerin Sızsam sonra gecenin koynunda Mavi olsam denizlerde kaybolsam Yağmur olsam yağsam şakır şakır Çamur olsam aksam öyle sokaklara Bilmese beni kimse ben bilmesem kimseyi Silinirmiki gözlerimin acımtırak haykırışları Silinmez biliyorum Zamanla unutursun demeyin en çok buna kızıyorum Çünkü zaman hiçbir şeyi unutturmaz sadece acıyı hafifletir…
Günaydın Hayat
Bugün çok ağlamalıyım,gün,güneş,hayat,yıkım,zaman Gözyaşlarım nehir olmalı Arınmalı ruhum kalbim sevginden Yarın güler geçerim Acılara. Ama bugün matem Tutma zamanı Yalnız kalmanın var Bir anlamı Ve güneş doğuyor Günaydın hayat, Bak burdayım Gitmedim daha Yıkıldım sandın Ayaktayım hala Günaydın hayat Bak gitmedim Burdayım daha Kırıldım sandın ama Tek parçayım hala…..
Satır Çizgileri-Ah Onlarda Olmasaydı
Satır çizgilerine basit olarak görsek de, Aralarına kelimeler döküldükçe, Yük biner, üzerilerine. Sırlar saklarlar, kimi zaman, Kimi zaman da gözyaşlarıyla yıpranırlar, Sevinçler, hayaller, aşklar, ayrılıklar… Ve daha nicesi… Önce ona anlatır, yalnız kalanlar, Şairler, ozanlar, yazarlar… Ve daha nice zanaatkâr, Müsvettelerini, eserlerinin son hallerini, Önce onlara aktarırlar. Önemli olaylar, yaşanan hatıralar, Hayatının bir köşesinde kalmış sırlar, Sadece onların arasında saklanırlar. Biz ölüp, gitsek bile, Onlar kalacak ardımızda Onlar yaşatacak, hatırlatacak Hayatta kalanlarımıza.