Archive for the ‘Genel’ Category

Arap sermayesi artık Türkiye’ye akacak

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Türk ve Arap ülkeleri arasındaki ekonomik işbirliğini artırmayı hedefleyen 7. Türk-Arap Ekonomi Zirvesi İstan-bul’da gerçekleştirildi. Zirve kapsamında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile bir araya gelen Katar, Irak ve Tunus maliye bakanları, istikrar ve refah için birlikte hareket etmenin önemini vurguladı.

Zirvenin ikinci günü olan dün yapılan panelde konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yabancıların Türkiye’de mülk edinmesini kolaylaştıran yeni mütekabiliyet kanunu ile daha fazla yatırım çekmeyi amaçladıklarını vurguladı. Şimşek, “Önemli olan Türkiye’ye yatırımları çekmek. Çok uzun bir süre Ortadoğu’da yaratılan kaynak fazlası Batı’da değerlendirildi. Bugün Türkiye gibi çok önemli cazibe merkezleri var. Bu trendin değişeceğine inanıyorum.” açıklaması yaptı. Arap katılımcılara mütekabiliyet kanunu değişikliğini hatırlatan Şimşek, “Geçenlerde parlamentoda Türkiye’de bir kanun çıkardık. Arap dostlarımız, Türkiye’den arsa ve ev alacak.” dedi. Toplantı sonrası gazetecilerin sorularını da cevaplayan Şimşek, “Mütekabiliyet değişikliği Türkiye’nin menfaatine. Şu an dünyanın tüm zenginleri New York’tan, Londra’dan, Paris’ten yer alabiliyor.” dedi. “Bedelli askerlikten ne kadar gelir elde edilebilir?” sorusuna ise Şimşek, “Başvuru sayısı 69 bini aştı. Bedellide öngörülen gelir 2 milyar lirayı aşıyor. 480 bin bireyden 69-70 bini yararlanıyor.” cevabını verdi. Forumda Iraklı bakan tarafından açıklanan yatırım ayrıcalıklarıyla ilgili soruya karşılık ise Şimşek şunları kaydetti: “Irak, bizim için Almanya’dan sonra en büyük market. Yatırımlar adına büyük artılar sunuyor. Irak Maliye Bakanı Rafe Al-Essawi, bu sene 100 milyar dolar bütçeleri olduğunu bildirdi. Bunların 35 milyar doları yatırım projeleri. Gelecek sene bu rakam 120 milyar dolara çıkacak. Yine bunun da yüzde 35’i yatırımlara dönük olacak. Irak ile bağlarımız şu an güçlü, dolayısı ile burası ülkemize önemli fırsatlar vaat ediyor.” Türk-Arap Ekonomi Forumu için ise Bakan Şimşek şu değerlendirmeyi yaptı: “Forum çok önemli. Çünkü Türkiye’ye daha çok yatırım getirecek. Arap ülkeleri ile ekonomi alanında daha iyi bir diyaloğa imkân tanıyacak. Gelecek senelerde yatırımlar artacak. Şu an petrol fiyatları arttı. Bundan dolayı bölgede bir fon fazlası var. Bu fazla bundan böyle gelişmiş ülkelere değil Türkiye’ye akmalı. Kanaatimce ilerleyen dilimde öyle de olacak.”

Özelleştirme İdaresi Başkanı Ahmet Aksu ise, 6 otoyol ve 2 köprünün özelleştirmesine komşu ülkelerden de ilgi olduğunu söyledi. Aksu, “Bu ihalenin açılışı ekim sonuna kadar halledilecek.” dedi. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Başkanı İbrahim Turhan da, “Yakın bir gelecekte dikey ve yatay entegrasyonumuzu güçlendireceğiz. Dikey dediğim kardeş borsalarla entegrasyonumuzu güçlendireceğiz.” diye konuştu.

Katar Maliye Bakanı Yusuf Hüseyin Kamal ise “Bana refakaten gelen arkadaşlarımız, bazı projeleri inceliyorlar. Bugünlerde yaklaşık 3 milyar dolarlık bir yatırımla ilgili paket üzerinde çalışmalarını sürdürüyorlar. İstanbul’a ne kadar sık gelirsek o kadar yararlı olur.” açıklaması yaptı. Ülkesindeki vatandaşların Türkiye’den ev almaya başladığını da belirten Katarlı Bakan Kamal, “Katarlılar daha evvel gayrimenkul alamıyordu. Yakınlarda 16 Katarlı İstanbul ve etrafında gayrimenkul satın aldı. Kuşku yok bu önemli bir aşama. Gelecek 10 senede bağlarımız daha kuvvetli olacak.” dedi.

Irak Maliye Bakanı Rawwfe Al-Essawi ise konuşmasında, Irak’ın henüz Türkiye’ye yatırım yapmaya hazır hale gelmese de, bu süreç içinde Türkiye’den gelecek yatırımcılara her türlü kolaylığı sağlayacaklarını söyledi. Al-Essawi, yabancı yatırımcılara ücretsiz arazi tahsis edileceğini kaydetti. İnşaat sektöründe büyük açık olduğunu belirten Al-Essawi, ülkede 3-4 milyon konut ihtiyacı olduğunu ve bu rakamı ülke olarak tek başına karşılamalarının mümkün olmadığını ifade etti. Altyapı yatırımları ile birlikte toplam 500 milyar dolar değerinde yatırım planladıklarını açıklayan Al-Essawi, Türk işadamlarına bir an önce yatırıma gelmeleri yönünde çağrıda bulundu. Bank Audi CEO’su Samir Hanna ise Türkiye için şunları söyledi: “Türkiye en iyi modeldir. Türkiye’de halkın 60 milyon kişisel banka hesabı var. 2002 yılından 2012 yılına kadar Türkiye’nin büyüme hızı fenomendir.”

Türk Borç Kanunu’yla neler değişecek?

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Çoğu zaman aile facialarına yol açan kefalet konusunda aileyi korumaya yönelik getirilen hükümler bir yandan da özellikle aile şirketlerinin elini kolunu bağlayacak. Eşinden yazılı izin almayan kişi, kendi şirketi için bile artık şahsi kefalet veremeyecek. Bundan böyle eşlerden biri herhangi bir borca kefil olurken, eşinden yazılı izin almak zorunda kalacak. Bunun sadece iki istisnası bulunuyor. Mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı varsa veya yasal olarak eşlerin ayrı yaşama hakkı doğmuşsa izin alınması gerekmeyecek. Bir başka ifadeyle, eşi izin vermeyen bir işadamı veya işkadını boşanmadığı takdirde kendi şirketine şahsi kefalet veremeyecek. Sözleşmede, kefilin sorumluluğunu artıran her değişiklikte de yazılı izin aranacak. Diğer taraftan bu düzenleme sayesinde, kullanacağı kredi için kendisine kefil olmasını isteyen arkadaşlarını kırmak istemeyenler “Kusura bakma karım istemiyor” ya da “Kocam izin vermiyor” diyebilecek.

ÖMÜR BOYU KEFALET BİTTİ

Alacaklı, borçluya başvurmadıkça kefil hakkında icra takibi başlatamayacak. Borçlunun mali durumu kefalet sözleşmesinin yapılmasından sonra önemli ölçüde bozulmuşsa veya mali durumunun, kefilin iyi niyetle varsaydığından çok daha kötü olduğu sonradan ortaya çıkmışsa kefil alacaklıya yazılı bildirimde bulunarak borç doğmadığı sürece her zaman kefillikten vazgeçebilecek. Ömür boyu kefalet dönemi de sona erecek. Kredi kartı alırken arkadaşına kefil olanlar artık yıllarca “Acaba işi bozulursa, işsiz kalırsa” korkusu yaşamaktan kurtulacak. Birisinin borcu için kefil olan şahısların sorumluluğu 10 yılla sınırlı olacak. Kefalet 10 yıldan fazla bir süre için verilmiş olsa bile, yeni bir kefalet verilmedikçe kefil hakkında ancak 10 yıllık süre doluncaya kadar icra takibi yapılabilecek.

BORÇLUYA CAN SİMİDİ

Yeni yasayla mevzuata, borçlular için bir can simidi girdi. Uzun vadeli krediyle bir ev ya da otomobil aldınız. Gelir durumunuz da iyi. Ancak iki yıl sonra büyük bir ekonomik kriz çıktı. İşinizi kaybettiniz ve daha düşük gelirli bir işte çalışmak zorunda kaldınız. Ya da yüksek oranlı bir devalüasyon yaşandı ve normalde 1.85 TL’den ödediğiniz dolar borcu taksitinizi 2.85 TL’lik kur üzerinden ödeme yükümlülüğüyle karşılaştınız. İşte bu tür durumlarda borçlular mahkemeye başvurarak borcun “aşırı ödeme güçlüğü” ortaya çıktığı gerekçesiyle, borç ödemeleri için daha uygun faiz ve vade koşulları belirlenmesini isteyebilecek.

TAPU VERİLİNCEYE KADAR MÜTEAHHİT SORUMLU MEVCUT

Borçlar Kanunu’nda satılan bir malda doğabilecek hasar, sözleşmenin imzalandığı andan itibaren alıcıya geçerken yeni kanun bu konuda alıcıyı koruma altına alıyordu. Yeni yasayla, satın alınan bir dairenin tapusu alıcıya geçinceye kadar dairede meydana gelecek hasardan müteahhit sorumlu tutulacak. Satın alınan dairenin tapu devri önceden gerçekleştirilmekle birlikte teslimi daha sonra yapılacaksa, müteahhidin sorumluluğu yine teslim anına kadar sürecek. Televizyon, buzdolabı gibi evde teslimi gereken mallarda da satıcının sorumluluğu, eve kadar devam edecek.

İŞÇİYE MOBBİNG TAZMİNATI

Artık işverenler işçilerine yönelik psikolojik taciz (mobbing) iddialarına karşı daha dikkatli olmak zorunda olacak. Yasaya göre, işveren, işçilerin psikolojik tacize (mobbing) ve cinsel tacize uğramamaları ve bu tür tacizlere uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlü olacak. Aksi takdirde, mobbing gören işçi işverenden tazminat alabilecek.

FAHİŞ FAİZE SINIR

Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa o tarihte yürürlükte olan yasal faiz oranını aşamayacak. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı ise yasal faizin yüzde 50 fazlasını aşamayacak. Halen yasal faiz yüzde 9 olduğu için sözleşmeyle belirlenen yıllık faiz bugün için yüzde 13.5’i geçemeyecek. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faiz oranı da yüzde 18 ile sınırlı olacak.

SEVGİLİ DE TAZMİNAT ALABİLECEK

Yeni yasa tazminat konusunda da önemli yenilikler getiriyor. Bunlardan en dikkat çekici olanı ise sevgili ve nikâhsız eşlere getirilen tazminat hakkı. Bu yeniliğin özellikle sanat dünyasında uzun zamandır birlikte yaşayan çiftlere tazminat hakkı getirmesi, bu kişilerce müjdeli haber olarak benimsendi. Başta Kadir İnanır-Jülide Kural, Ferhat GöçerÖmür Gedik, Orhan Gencebay-Sevim Emre ve Necati Şaşmaz-Nur Fettahoğlu yeni yasadan yararlanacak çiftler olarak gösterildi. Örneğin bir kişi işverenin yeterli tedbiri almaması nedeniyle ölürse, ölüme sebebiyet vermekten dolayı tazminat ödenmesinin söz konusu olduğu durumlarda önceden sadece aile fertleri tazminat alabiliyordu. Yeni yasada ‘aile’ ifadesi yerine ‘yakınları’ ifadesi konuldu. Böylece, ölen kişinin ailesinin yanı sıra uzun yıllar birlikte yaşadığı sevgilisi, nişanlısı veya nikâhsız eşi de tazminat talebinde bulunabilecek.

Habertürk

Emeklilerin yüzünü güldürecek haber!

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

SGK başkanlığı, ilgili birimlere yazılı talimat verdi. Yılın ikinci yarısı için belirlenen yüzde 4 zam ve farklar bu hafta ödeniyor. SGK Başkanlığı, 1 milyon 910 bin 602 emekli, dul ve yetim aylığı alanların yılın ikinci 6 aylık dönemine ilişkin zamlı maaşlarının 1-5 Temmuz arasında ödeneceğini bildirerek, birimlerin tüm hazırlığını tamamlamasını istedi. Yazılı talimata göre aylıklarını 3 aylıklar halinde alan emekliler arasında, Mayıs 2012 tarihinde aylık almış olanlara Temmuz 2012 için 1 aylık tutarında, Haziran 2012 tarihinde aylık almış olanlara ise Temmuz-Ağustos 2012 ayları için 2 aylık tutarında fark ödenecek.

Yenigün: Şartlar oluşursa otomobil de üretiriz

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan olarak mühendislik hizmeti ihraç etmeye başladıklarını belirterek, ”Geçtiğimiz yıl itibariyle mühendislik hizmetlerinden 50 milyon dolar civarında ihracat geliri elde ettik. Mühendislik merkezimizi 6 bin 200 metrekareye çıkardık. Şu an itibariyle 1.200 tane Ar-Ge mühendisi orada çalışıyor. 2013 yılı başına kadar da 1.300 kişi olacağız. Mühendislerimiz global Ford’un ürün projelerini motor geliştirmesi, şanzıman tasarımları, kalibrasyon sistemleri üzerinde çalışıyor” dedi.

Yenigün, düzenlenen basın sohbet toplantısında, geçen yılın otomotiv sektörü açısından çok kuvvetli geçtiğini, ancak yılın ikinci yarısından itibaren alınan önlemlerin etkisi ile otomotiv satışlarının yavaşlama trendine girdiğini anımsattı.

2011 yılında otomotiv pazarının toplam satışlarının 907 bin adetle kapandığını hatırlatan Yenigün, bu yıl için toplam pazarın 800-850 bin adetler civarında olacağını öngördüklerini, pazarın şu anda öngörülerine uygun bir şekilde gittiğini, Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik şartlar ve gidişatında beklenmedik sıkıntı olmazsa, bu rakamlarda pazarın kapanacağını kaydetti.

Yenigün, geçen yılın son çeyreğinde yapılan ÖTV artışının firmalar tarafından karşılandığını, müşterilere yansıtılmadığını ancak 2012 yılında fiyatlara bu farkın yansıtılmaya başlandığını ifade ederek, ”Bir segment kayması oldu. Hafif ticari araçtaki müşteriler otomobile kaymaya başladılar. Bunun yüzde 20-23 civarında olduğu ay var. Bunun neticesinde bizim esas ana konumuz hafif ticari olduğu için bir miktar pazar payımız etkilendi. Ancak yeni strateji saptadık ve 2012’nin nisan  ortasından başlayan yeni bir strateji geliştirdik ve bu strateji ile de mayıs ayı sonuçları itibariyle yüzde 16’lık piyasa payına ulaştık. Genel strateji olarak da 11. yıl piyasa liderliği söylemimizi devam ettiriyoruz” diye konuştu.

Gelecek aydan itibaren Fort Focus’un 1.0 litre Ecoboost motorunu piyasaya sunacaklarını ifade eden Yenigün, bu motorun 100 ve 125 beygir olmak üzere iki versiyonunun bulunduğunu, 100 kilomtrede 5 litre yakıt tükettiğini ve 125 kilogram karbondioksit salınımı yaptığını anlattı.

Yenigün, Fort Focus’un 1.0 litre Ecoboost motorunun , Ford’un ürün teknolojilerine ne kadar önem verdiğinin göstergesi olduğuna işaret ederek, bu motorlarla dizel benzinli farkının ortadan kalkacağını öngördüklerini, piyasada bu ürüne benzer başka bir ürün olmadığını, rakiplerinin en erken bu tip motoru 1,5 yıl içinde çıkartacağını anlattı.

Önümüzdeki dönemde yeni ürünlerinin Türk otomotiv pazarında satışa çıkacağını belirten Yenigün, bu yeni modellerin Yeni Ford Ranger, Ford B Max ile Ford Tourneo Custom olduğunu söyledi.

Yenigün, piyasa şartları ve ürün aksiyonlarıyla 2012 yılını da geçen 10 yılda olduğu gibi pazarı lider olarak bitirmek istediklerini belirterek, ”Her piyasa şartında liderliği hedefliyoruz. Yıl bize göre 135 binlik bir satış adedi ile açılmıştı ama bu rakam nereye gider, 5-10 azalır, artar. O tamamen yılın özellikle eylül sonrası ne şekilde oluşacağına bağlı” dedi.

-”Türkiye’den mühendislik hizmeti ihracı…”-

Haydar Yenigün, Ford Otosan olarak 2007 yılında TÜBİTAK MAM merkezinde bir mühendislik merkezi açtıklarını dile getirerek, bu mühendislik merkezinde o günkü rakam itibariyle 600-650 kişilik bir mühendis sayısına çıkıp, hem Ford Otosan için, hem de Ford’un global projeleri için ürün geliştirme projeleri yapacaklarını paylaştıklarını hatırlattı.

Bu çerçevede 2007 yılında mühendislik merkezini bu 5 bin metrekarelik bir alanda kurduklarını ifade eden Yenigün, geçen aylarda bu merkezdeki mühendis sayısını artırdıklarını ve ikiye katladıklarını söyledi.

Yenigün, artık TÜBİTAK MAM merkezinde açtıkları mühendislik merkezinin yetmediğini ve 1.200 metrekare yeni bir ofis açtıklarını bildirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Mühendislik merkezimizi 6 bin 200 metrekareye çıkardık. Şu an itibariyle 1.200 tane Ar-Ge mühendisi orada çalışıyor. 2013 yılı başına kadar da 1.300 kişi olacağız. 1.300 tane mühendis global Ford’un ürün projelerini motor geliştirmesi, şanzıman tasarımları, kalibrasyon sistemleri üzerinde çalışıyor. Bu gerçekten Ford Otosan’ın ayağını yere sağlam basması ve yeni projeleri Türkiye’ye getirmesi açısından çok çok önemli. Biz mühendislik hizmeti ihraç etmeye başladık. Ford Otosan üretim tesislerinden araçlarını üretip, limanımızdan gemiye bindirip, dünyanın çeşitli ülkelerine gönderirken bir fatura kesiyor ve kasamıza avro geliyor.

Şimdi yeni açtığımız bu kapıdan da Ford’un mühendislik işlerini yapıp, mühendislik faturası kesmeye başlıyoruz. Bu çerçevede de Ford Otosan’a ve Türkiye’ye mühendislik himetlerinden export geliri elde ediyoruz. Geçtiğimiz yıl itibariyle mühendislik hizmetlerinden 50 milyon dolar civarında ihracat geliri elde ettik. Aynı zamanda bizim Ford Otosan’a da yapılan işlerimiz var. Onları dışında tutuyorum. Artık memlekete mühendislik hizmeti ihracat geliri sağlıyoruz. Bu hizmeti Ford’un dünyadaki bütün tesisleri ve mühendislik merkezleri alıyor. Biz onların mühendislik merkezlerine de iş yapıyoruz. Bu 50 milyon dolarlık rakam geçen yılki rakam bu yıl bu rakam 2 katına çıkacaktır.”

Ford’un mühendislik merkezleri ile Ford Otosan’ın Türkiye’de kurdukları yeni mühendislik merkezinin ortak olarak çalıştığına değinen Yenigün, Türkiye’deki mühendislik merkezinin Ford’un bir çok fabrikası için çalıştığını söyledi.

Yenigün, mühendislik merkezinde yoğunlukla motor ve aktarma organları üzerinde çalışıldığını ve araştırmaların yapıldığını ifade ederek, Türkiye’de mühendislik hizmetleri ihraç eden başka bir otomotiv firmasının olmadığını, Ford Otosan’ın mühendislik merkezinde çalışanların 4-5’inin dışındakilerin hepsinin Türk mühendislerinden oluştuğunu kaydetti.

-”Teşvikleri başta anlamadık, eleştirdim, bakan kızdı ‘sulandırmayın’ dedi”-

Hükümetin geçen hafta detaylarını açıkladığı teşvik paketinin açıklanan detayları ile birlikte çok güzel olduğuna işaret eden Yenigün, yeni teşvik sisteminde gerek motorda gerek araçta büyük ölçekli yatırımların ”stratejik öneme sahip yatırımlar” diye tarif edildiğini kaydetti.

Yeni teşvik sisteminin ilk açıklandığı zamanlarda açık olmayan tarafları bulunduğuna değinen Yenigün, ”Ben de onları sizlere söylüyordum. Sonra bakan bize kızdı, ‘sulandırmayın’ dedi. Örneğin, yüzde 40 diye bir tarif vardı açık değildi, anlayamıyorduk. bu son yapılan açıklamalarla onun da tarifi yapıldı. Stratejik ve büyük ölçekli yatırımların tarifi yapıldı, açıklığa kavuştu. Yatırımlar için teşvikte önemli şeyler var” dedi.

Yenigün, otomotiv şirketlerinin teşvik olsa da olmasa da belli bir noktaya kadar yatırımlarını yaptığını dile getirerek, kendilerinin de 19 Mart’ta yeni fabrikalarının temelini attıklarını, o fabrikada 110 bin tane araç üretileceğini, bunun için teşvik paketi çıksın diye beklemediklerini anlattı.

Bütün kapasite çalışmalarını, piyasanın gerektirdiğini şekilde yaptıklarını ifade eden Yenigün, şunları kaydetti:

”Teşvik bunun daha fazlasını yapmak için. Türkiye’nin 2023 vizyonunda 4 milyon tane araç üretilmesi var. Öbür taraftan da 1 milyon 200 bin adetlik üretim kapasitesi var, bunu da 4 milyona çıkartacak bir şey lazım. Teşvik bunun hepsini karşılamıyor. Zaten bunun bir kısmını biz daha önceki yatırımlarımızı açıklayarak yaptık. Teşvik bunu bir miktar daha cazip hale getirerek ilaveler yapması lazım. Bu çerçevede biz de motor projeleri, yeni araç projeleri biz bunları her daim çalışıyoruz. Bunların teşvike gireceğini düşünüyoruz.

4 milyonluk araç üretim hedefinin 2 milyonunu mevcut üretimleri olan otomotiv firmalarının kapasite artırımları ile yapacağız, geri kalan 2 milyonluk üretim içinse teşvikler devreye girecek, yeni oyuncular gelecek. Yatırımın Türkiye’ye gelmesi için Avrupa’daki krizin bitmesi gerektiğine inanmıyorum, ona katılmıyorum. Dünyada otomotivde stratejik öneme sahip ülkeler var, Türkiye bunlardan birisi. Türkiye’de otomotiv üretiminde 2 milyon rakamına zaten ulaşılır, ilave 2 milyona ulaşmak lazım. Bunun için bir şeyler yapmak lazım. 500 milyar dolarlık ihracata ulaşmak için sadece otomotiv değil, otomotiv hizmeti de ihraç etmemiz lazım. Dünyada üretilen bütün transitlerin mühendislik sorumluluğu bizde. Dünyanın her yerinde kullanılan Puma motorların mühendisliği Otosan mühendislik merkezi tarafından yapılıyor.”

-”Şartlar oluşursa, otomobil de üretiriz”-

Yenigün, Ford Otosan’da detayları da açıklanan yeni teşvik paketini hatmeden bir ekip olduğunu bildirerek, yanlış bir aplikasyonla teşvik almanın kendilerini çok sıkıntıya sokacağını, onun için tam olarak emin oldukları bir projeyi ortaya koyacaklarını söyledi.

Kendilerinin Ford’un ticari araç üretme merkezi olmak gibi bir hedefi olduğunu bildiren Yenigün, ”Bu hedefin peşinde koşuyoruz. Otomobil üretimi olur mu? Önümüzdeki dönemde şartlar ona getirirse onu da yaparız tabii ki de. Burada mühim olan o şartların oluşması ve hem Türkiye hem de bizim şirketimizi açısından bir anlam ifade etmesi. Şu andaki planlarımız tamamen ticari vasıta ve onun dünyaya sunumuyla alakalı” diye konuştu.

Yenigün, bir soru üzerine de Türkiye’nin Suriye ile yaşadığı gerilimin ekonomik yansımalarının bulunmadığına işaret ederek, hükümetin de Suriye konusundaki yaklaşımının büyük ülke politikasına yakışır şekilde yürütüldüğünü kaydetti.

Yapı Kredi’den traktör kampanyası

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Yapı Kredi açıklamasına göre, 25 Haziran tarihinden itibaren geçerli olan kampanya ile tarım sektöründe faaliyet gösteren üreticiler için New Holland ve CASE-IH marka traktörlere özel faiz indirimi fırsatı sunuluyor.

Kampanya kapsamında, üreticilere yüzde 1,19 faiz oranı ve 60 aya kadar vade seçenekleriyle kredilendirme imkanı sağlanıyor.

THY’na havada sıkı bir rakip geliyor

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

ABD’li havayolu şirketi United Airlines’ın Türkiye uçuşlarına başlaması ile rekabet artacağından dolayı THY ve Delta Havayolları’nın ABD uçuşlarında bilet fiyatlarında indirime gitmesi bekleniyor

Türk Hava Yolları ve Delta Havayolları’nın İstanbul-ABD arasında yaptığı direkt seferlerine büyük bir rakip daha geliyor.United Airlines’ın İstanbul-New York seferleri pazartesi günü (yarın) başlıyor. Havayolu şirketi İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan New York Newark Liberty Uluslararası Havalimanı’na her gün sefer düzenlenecek. United’ın ekonomi sınıfında başlangıç fiyatları, gidiş-dönüş tüm vergiler dahil olmak üzere 499 Euro’dan başlayacak. United Airlines’ın Türkiye uçuşlarına başlaması ile rekabet artacağından dolayı THY ve Delta Havayolları’nın İstanbul ABD uçuşlarında bilet fiyatlarında indirime gitmesi bekleniyor. İstanbul-New York arasında 2 Temmuz’dan itibaren direkt uçuşlara başlayacak olan United Airlines, ilk uçuş öncesi Atatürk Havalimanı’nda yolculara hizmet verecek olan Türk personel ile eğitim çalışması yaptı.

Yaklaşık 20 Türk yer personelinin ve ABD’li eğitmelerin katıldığı çalışmaya bazı personeller, biniş kontrol bankolarına yolcu gibi gelerek arkadaşlarını testten geçirdi. Atatürk Havalimanı’nda daha çok sık rastlanmayan bu uygulama diğer yolcular ve çalışanların ilgisini çekerken şirketin İskandinavya, İngiltere ve Rusya Direktörü Davit Linnocent bir ay boyunca yer personelini verilen eğitimleri ardından uygulama sırasında doğabilecek aksaklıkları incelemek için bu uygulamayı yaptıklarını söyledi. United Airlines, İstanbul – New York uçuşlarını Boeing 767-300 uçaklarıyla gerçekleştirecek.

yeleri arasında yer alıyor. Her iki şirketin, Amerika’nın tüm eyaletlerinde ve dünyanın birçok ülkesinde, 80.000’in üzerinde çalışanı bulunuyor

Araçta unutulan köpek sıcaktan bunalım geçirdi

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Adıyaman Otogarı’na aracını park eden Kadir Turan, aracın içerisindeki Sivas kangalı cinsi yavru köpeğini bırakarak aracı kilitledi. Hava sıcaklığının 40 dereceye kadar çıktığı Adıyaman’da otomobil içerisindeki yavru köpek, sıcak nedeniyle nefes alamaz duruma geldi. Köpeğin inlemesini duyan vatandaşlar, sıcaktan bunalan köpeği kurtarmak için seferber oldular. Otomobil üzerine market şemsiyesi açarak köpeği güneşten ve sıcaktan korumaya çalışan vatandaşlar kapıyı açmaya da çalıştılar fakat açamayınca polis ve itfaiye ekiplerine bilgi verdiler.

Polisle birlikte itfaiye ekipleri de olay yerine gelerek yavru köpeği otomobilden çıkartmaya çalıştı. Ekiplerin yavru köpeği kurtarma çalışması sırasında araç sahibi yaklaşık bir saat sonra gelerek kapıları açtı ve yavru köpeği bulunduğu yerden çıkarttı. Yavru köpek çıkartıldığı otomobil içerisinden apar topar musluk suyuyla serinletildi.

Şimşek’ten Türk -Arap Formu katılımcılarına yemek

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

29 Haziran’da başlayan ve iki gün süren Türk Arap Ekonomi Forumu, Bakan Şimşek’in ev sahipliği yaptığı Dostluk ve Kültür Resepsiyonu ile sona erdi.

Resepsiyona Katar Maliye Bakanı Yusuf Hüseyin Kamal, Tunus Maliye Bakanı Hüseyin Dimassi, Irak Maliye Bakanı Rafi İsavi, Yemen Maliye Bakanı Sakhar Al-Wageh, Lübnanlı Al-Iktissad Wal-Aamal Group Üst Yöneticisi (CEO) Rauf Abu Zaki, Tunus Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Nurettin El Kaabi ve Türk Arap Ekonomi Forumu’nu izleyen çok sayıda davetli katıldı.

Resepsiyonda ayrıca Arap ülkelerinde ilgiyle izlenen Türk dizilerinin oyuncularından Halit Ergenç, Murat Yıldırım, Bergüzel Korel ve Selma Ergeç de yer aldı. Bakan Şimşek, Halit Ergenç, Murat Yıldırım, Bergüzel Korel ve diğer konuklarla sohbet etti.

Erdoğan, Bakan Yıldırım’ın oğlunun nikah şahidi oldu

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Başbakan Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım ile Eskişehir’in önde gelen ailelerinden İskender Sarı’nın kızı İlknur Sarı’nın bu akşam Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen nikah törenine katıldı.

Törene, eşi Emine Erdoğan ile gelen Başbakan, damadın nikah şahitliğini yaptı. İstanbıul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kıydığı nikahta gelinin nikah şahidi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek oldu. Siyaset, iş ve spor camiasından çok sayıda davetlinin yer aldığı nikah törenine, kabinenin büyük bir bölümü katıldı.

Törende Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanı sıra, iş adamı Rahmi Koç, Nazif Zorlu ile Galatasaray Spor Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanları Haluk Ulusoy ve Mahmut Özgener’de hazır bulundu.

Düğüne yaklaşık 5 bin davetlinin katıldığı öğrenildi.

Erdoğan, Bakan Yıldırım’ın oğlunun nikah şahidi oldu

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Başbakan Erdoğan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım ile Eskişehir’in önde gelen ailelerinden İskender Sarı’nın kızı İlknur Sarı’nın bu akşam Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen nikah törenine katıldı.

Törene, eşi Emine Erdoğan ile gelen Başbakan, damadın nikah şahitliğini yaptı. İstanbıul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın kıydığı nikahta gelinin nikah şahidi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Cemil Çiçek oldu. Siyaset, iş ve spor camiasından çok sayıda davetlinin yer aldığı nikah törenine, kabinenin büyük bir bölümü katıldı.

Törende Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın yanı sıra, iş adamı Rahmi Koç, Nazif Zorlu ile Galatasaray Spor Kulübü eski Başkanı Adnan Polat, Türkiye Futbol Federasyonu eski başkanları Haluk Ulusoy ve Mahmut Özgener’de hazır bulundu.

Düğüne yaklaşık 5 bin davetlinin katıldığı öğrenildi.

Meclis’te yumruklar konuştu /GALERİ

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal, Ayşe Nur Bahçekapılı ve Ahmet Aydın ile arkadaşları tarafından, 3. Yargı Paketi olarak adlandırılan tasarının 74. maddesi üzerinde önerge verildi.

CHP milletvekilleri, AK Parti’nin önergesinin okunmasını sıra kapaklarına vurarak protesto etti. Tepkiler devam ederken BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, önergenin okunduğu Başkanlık Divanı kürsüsüne doğru yürüdü.

Kaplan, Katip Üye Mine Lök Beyaz’ın okuduğu önergeyi, elinden aldı. Bunun üzerine bazı AK Parti’li ve BDP’li milletvekilleri Başkanlık Divanı’na doğru yürüdü. TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, kürsüden ayrıldı.

Tartışma verilen arada da sürdü. Başkanlık Divanı önünde bazı milletvekilleri birbirine yumruk atmaya çalıştı. Bu sırada bir milletvekilinin yere düştüğü görüldü.

Meclis’te yumruklar konuştu /GALERİ

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal, Ayşe Nur Bahçekapılı ve Ahmet Aydın ile arkadaşları tarafından, 3. Yargı Paketi olarak adlandırılan tasarının 74. maddesi üzerinde önerge verildi.

CHP milletvekilleri, AK Parti’nin önergesinin okunmasını sıra kapaklarına vurarak protesto etti. Tepkiler devam ederken BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, önergenin okunduğu Başkanlık Divanı kürsüsüne doğru yürüdü.

Kaplan, Katip Üye Mine Lök Beyaz’ın okuduğu önergeyi, elinden aldı. Bunun üzerine bazı AK Parti’li ve BDP’li milletvekilleri Başkanlık Divanı’na doğru yürüdü. TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam, kürsüden ayrıldı.

Tartışma verilen arada da sürdü. Başkanlık Divanı önünde bazı milletvekilleri birbirine yumruk atmaya çalıştı. Bu sırada bir milletvekilinin yere düştüğü görüldü.

Japonya, ilk nükleer reaktörü faaliyete geçirdi

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Japonya’da Mart 2011’de yaşanan Fukuşima nükleer felaketi sonrası ülkedeki bütün nükleer reaktörler güvenlik kontrolleri için kapatılmıştı.

Japonya, Ohi nükleer santralinin 3 numaralı reaktörünün bugün faaliyete geçirdi. Bu Japonya’da yaşana nükleer felaket sonrası faaliyete geçirilen ilk nükleer reaktör oluyor. Japonya’da Mart 2011’de yaşanan Fukuşima nükleer felaketi sonrası ülkedeki bütün nükleer reaktörler güvenlik kontrolleri için kapatılmıştı.
Japonya Başbakanı Yoshihiko Noda, geçtiğimiz ay Ohi nükleer santralinin 3 ve 4 numaralı reaktörlerini faaliyete geçirme yönünde talimat vermişti. Noda bu kararını “halkın yaşam standartları nükleer enerjisiz korunamaz” şeklinde açıklamıştı.

Japonya’da halkın bir kısmı ise Fukuşima’dan sonra güvenlik endişesi ile nükleer enerjiye karşı çıkıyor. Ohi nükleer santralinin bir reaktörü bugün faaliyete geçirilirken, santralin önünde toplanan göstericiler ise olayı protesto etti.

Japonya Başbakanı Noda’nın ofisini önünde önceki gün toplanan binlerce kişilik kalabalık da nükleer enerjiye karşı olduklarını haykırmıştı. Kalabalık, “Saikado hantai” (Nükleerin yeniden başlamasına hayır” sloganı atmıştı.
Nükleer santrallerde yeni güvenlik testleri yapan Japonya hükümeti ise Ohi’deki 3 ve 4 numaralı reaktörlerin güvenli olduğunu ve faaliyete geçirilebileceklerini ifade ediyor.

Japonya’da 11 Mart 2011′de büyük felakete yol açan 9.0 büyüklüğündeki deprem ve oluşan tsunami, Fukuşima santralindeki reaktörlerin erimesine yol açmıştı. Ukrayna’daki Çernobil olayı sonrası dünyadaki en kötü nükleer felaketini yaşayan Japonya’da 50 nükleer reaktörün tamamı bakım ve onarım için kapatılmıştı.

 

Japonya, ilk nükleer reaktörü faaliyete geçirdi

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Japonya’da Mart 2011’de yaşanan Fukuşima nükleer felaketi sonrası ülkedeki bütün nükleer reaktörler güvenlik kontrolleri için kapatılmıştı.

Japonya, Ohi nükleer santralinin 3 numaralı reaktörünün bugün faaliyete geçirdi. Bu Japonya’da yaşana nükleer felaket sonrası faaliyete geçirilen ilk nükleer reaktör oluyor. Japonya’da Mart 2011’de yaşanan Fukuşima nükleer felaketi sonrası ülkedeki bütün nükleer reaktörler güvenlik kontrolleri için kapatılmıştı.
Japonya Başbakanı Yoshihiko Noda, geçtiğimiz ay Ohi nükleer santralinin 3 ve 4 numaralı reaktörlerini faaliyete geçirme yönünde talimat vermişti. Noda bu kararını “halkın yaşam standartları nükleer enerjisiz korunamaz” şeklinde açıklamıştı.

Japonya’da halkın bir kısmı ise Fukuşima’dan sonra güvenlik endişesi ile nükleer enerjiye karşı çıkıyor. Ohi nükleer santralinin bir reaktörü bugün faaliyete geçirilirken, santralin önünde toplanan göstericiler ise olayı protesto etti.

Japonya Başbakanı Noda’nın ofisini önünde önceki gün toplanan binlerce kişilik kalabalık da nükleer enerjiye karşı olduklarını haykırmıştı. Kalabalık, “Saikado hantai” (Nükleerin yeniden başlamasına hayır” sloganı atmıştı.
Nükleer santrallerde yeni güvenlik testleri yapan Japonya hükümeti ise Ohi’deki 3 ve 4 numaralı reaktörlerin güvenli olduğunu ve faaliyete geçirilebileceklerini ifade ediyor.

Japonya’da 11 Mart 2011′de büyük felakete yol açan 9.0 büyüklüğündeki deprem ve oluşan tsunami, Fukuşima santralindeki reaktörlerin erimesine yol açmıştı. Ukrayna’daki Çernobil olayı sonrası dünyadaki en kötü nükleer felaketini yaşayan Japonya’da 50 nükleer reaktörün tamamı bakım ve onarım için kapatılmıştı.

 

İtalyan pilot Güney Afrika’da yere çakıldı

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

49 yaşındaki ünlü pilot Cigione’nin, alçaktan uçarken kontrolü kaybederek kaza yaptığı belirtildi.

Kazanın meydana geldiği North-West eyaleti komiserlerinden Amanda Funani, gösteri esnasında çok alçalan jetin mezarlığa çarparak alev aldığını, pilotun kaza anında öldüğünü açıkladı. Funani, korkunç kazadan seyircilerin yara almadan kurtulmalarının sevindirici olduğunu ifade etti. Düşen uçağın mezarlığın duvarlarına zarar verdiği ve olay yerinde küçük çapta yangın çıktığı bildirildi.

Güney Afrika Savunma Bakanlığı sözcüsü Siphiwe Dlamini, L-39’un özel değil hava kuvvetlerinin uçağı olduğunu açıkladı. Eyalet polisi olayla ilgili soruşturma başlattı.

 

İtalyan pilot Güney Afrika’da yere çakıldı

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

49 yaşındaki ünlü pilot Cigione’nin, alçaktan uçarken kontrolü kaybederek kaza yaptığı belirtildi.

Kazanın meydana geldiği North-West eyaleti komiserlerinden Amanda Funani, gösteri esnasında çok alçalan jetin mezarlığa çarparak alev aldığını, pilotun kaza anında öldüğünü açıkladı. Funani, korkunç kazadan seyircilerin yara almadan kurtulmalarının sevindirici olduğunu ifade etti. Düşen uçağın mezarlığın duvarlarına zarar verdiği ve olay yerinde küçük çapta yangın çıktığı bildirildi.

Güney Afrika Savunma Bakanlığı sözcüsü Siphiwe Dlamini, L-39’un özel değil hava kuvvetlerinin uçağı olduğunu açıkladı. Eyalet polisi olayla ilgili soruşturma başlattı.

 

Mahkemede karar sonrası şok ölüm!

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Amerika Birleşik Devletleri’nde Arizona’daki bir mahkemede 16 yıl hapis cezasına çarptırılan iş adamı mahkeme salonunda öldü. Karar açıklandıktan bir kaç dakika sonra ölen iş adamının intihar ettiği tahmin ediliyor.Arizona eyaletindeki bir mahkeme heyeti trajedi ile biten bir davaya şahit oldu. Kendi evini kundaklamakla suçlanan iş adamı 53 yaşındaki Michael Marin, suçlu bulununca mahkeme salonunda öldü.

Kararın açıklanmasıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı görülen iş adamı, yüzünü iki eliyle kapattı. İşte tam bu sırada, Marin’in gizlice ağzına bir şeyler attığı iddia ediliyor.

Bu olaydan bir dakika sonra, Marin’in yüzü kıpkırmızı oldu. Bir anda yere yığılan Marin, hastaneye kaldırıldı, ancak kurtarılamadı.

Yetkililer, olayın intihar olup olmadığını araştırıyor.

Ekonomik krizle işleri iyice bozulan Marin’in, 2009 yılında krediyle aldığı evin borcunu ödeyemeyince önce evi açık arttırmayla satmaya çalıştığı ancak ev satılmayınca yaktığı bildirildi.

Mahkemede karar sonrası şok ölüm!

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

Amerika Birleşik Devletleri’nde Arizona’daki bir mahkemede 16 yıl hapis cezasına çarptırılan iş adamı mahkeme salonunda öldü. Karar açıklandıktan bir kaç dakika sonra ölen iş adamının intihar ettiği tahmin ediliyor.Arizona eyaletindeki bir mahkeme heyeti trajedi ile biten bir davaya şahit oldu. Kendi evini kundaklamakla suçlanan iş adamı 53 yaşındaki Michael Marin, suçlu bulununca mahkeme salonunda öldü.

Kararın açıklanmasıyla büyük bir hayal kırıklığı yaşadığı görülen iş adamı, yüzünü iki eliyle kapattı. İşte tam bu sırada, Marin’in gizlice ağzına bir şeyler attığı iddia ediliyor.

Bu olaydan bir dakika sonra, Marin’in yüzü kıpkırmızı oldu. Bir anda yere yığılan Marin, hastaneye kaldırıldı, ancak kurtarılamadı.

Yetkililer, olayın intihar olup olmadığını araştırıyor.

Ekonomik krizle işleri iyice bozulan Marin’in, 2009 yılında krediyle aldığı evin borcunu ödeyemeyince önce evi açık arttırmayla satmaya çalıştığı ancak ev satılmayınca yaktığı bildirildi.

‘Uçağın düşürülmesinde Rus parmağı var’

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

 Türk uçağının Suriye tarafından düşürülmesinde Rusya’nın da parmağı olduğu iddia edildi.

İngiltere’de yayımlanan Sunday Times’a konuşan Ortadoğulu diplomatik kaynaklar, “Eğer Rus uzmanlar düğmeye basmadılarsa bile, basan Suriyeli uzmanların arkasında olmalarına şaşırmayız” dediler.

22 Haziran’da meydana gelen olayla ilgili konuşan ismi açıklanmayan kaynaklar, Rusya’nın böylelikle NATO’ya çok net bir mesaj verdiğini ileri sürdüler.

Bir diplomat bu mesajı “Suriye Libya değil ve uçuşa yasak bölge uygulaması için her girişiminizin bedeli olur” şeklinde özetledi.

Rusya Suriye’ye üç yıldan bu yana gelişkin hava savunma sistemleri satıyor. Ancak son S-300 teslimatının durdurulduğu iddia edilmişti. Bu teslimatın durdurulması için İsrail’in devreye girdiği ileri sürülmüştü.

Bu sistemlerle ilgili bazı Rus uzmanların, Suriyeli personeli eğittiğini anlatan bir diplomat “Ancak bazı Rus uzmanlar hala Suriye’de” dedi.

‘Uçağın düşürülmesinde Rus parmağı var’

Pazartesi, Temmuz 2nd, 2012

 Türk uçağının Suriye tarafından düşürülmesinde Rusya’nın da parmağı olduğu iddia edildi.

İngiltere’de yayımlanan Sunday Times’a konuşan Ortadoğulu diplomatik kaynaklar, “Eğer Rus uzmanlar düğmeye basmadılarsa bile, basan Suriyeli uzmanların arkasında olmalarına şaşırmayız” dediler.

22 Haziran’da meydana gelen olayla ilgili konuşan ismi açıklanmayan kaynaklar, Rusya’nın böylelikle NATO’ya çok net bir mesaj verdiğini ileri sürdüler.

Bir diplomat bu mesajı “Suriye Libya değil ve uçuşa yasak bölge uygulaması için her girişiminizin bedeli olur” şeklinde özetledi.

Rusya Suriye’ye üç yıldan bu yana gelişkin hava savunma sistemleri satıyor. Ancak son S-300 teslimatının durdurulduğu iddia edilmişti. Bu teslimatın durdurulması için İsrail’in devreye girdiği ileri sürülmüştü.

Bu sistemlerle ilgili bazı Rus uzmanların, Suriyeli personeli eğittiğini anlatan bir diplomat “Ancak bazı Rus uzmanlar hala Suriye’de” dedi.