Kalp Büyümesi Nedir Tedavisi, Kalp Büyümesi belirtileri, Kalp Büyümesi Neden olur
Kalp Büyümesi Nedir? Kalp Büyümesi Nedenleri
Kalp büyümesi genellikle kalp boşluklarının büyümesi sonucu oluşur. Burada kalp kapaklarının büyümesi söz konusu değildir. Kalp boşlukları büyük olmaksızın da röntgen filimlerinde kalp büyük görünebilir. Her kalp büyüklüğü ciddi problemlere neden olmayabilir. Önemli olup olmadığı altta yatan nedenle ilgilidir ve tedavi de ona göre değişir. Önemli olanlardan biri kalp yetmezliklerinde görülen kalp büyümesidir. Kalbimiz bildiğimiz gibi yaşamamız için gerekli oksijen ve besin maddelerini taşıyan kanı vücudumuza pompalayan yaşamsal öneme sahip bir organımızdır. KY dendiğinde kalbin çalışmaması anlaşılmamalıdır. Kalbin pompalama gücünün olması gerekenden daha az olması KY olarak bilinir. KY durumunda kalp kanı yeterli miktar ve hızda organlarımıza gönderemez ve kalp içindeki basınç artar. Sonuç olarak kalp vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli miktarda oksijen ve besini vücuda pompalayamaz. Bu duruma karşılık olarak kalp boşlukları gerilip daha fazla kan pompalamak için daha fazla kanı tutmaya başlar. Bu başlangıçta dolaşımın devam etmesine yardımcı olur ancak zamanla kalp kası zayıflar ve güçlü kasılmamaya başlar. Bir korunma mekanizması olarak böbrekler bu duruma sıvı (su) ve tuz tutarak cevap verir. Kollarda bacaklarda ayaklarda akciğerlerde ve diğer organlarda sıvı birikimi olduğunda da konjestif kalp yetmezliği denen durum ortaya çıkar. Kalp krizinde şikayetin esasını göğüs ağrısı oluşturur • Göğüs ağrısı:1 Göğüs kemiğinin arkasındaki göğüs ağrısı kalp krizinin en önemli belirtisidir; fakat özellikle diyabet hastalarında ve yaşlılarda bu ağrı çok belirsiz olabilir yada hiç hissedilmeyebilir (sessiz kalp krizi). Ağrı sıklıkla göğüsten omuz yada kollara ense dişler çene karın veya sırta doğru yayılır. Bazen ağrı sadece bu bölgelerden birinde hissedilir Ağrının özellikleri: • Ağrı 20 dakikadan fazla genellikle saatlerce sürer ve genelde dinlenme yada nitrogliserinle geçmez • Ağrı şiddetli ve künt vasıftadır. Fakat keskin veya belirsiz olabilir • Ağrı sıkıştıran ağırlık baskı yapıcı tarzda olabilir • Göğüste daralma hissi uyandırabilir • “Göğüsde fil oturuyormuş” gibi veya • Hazımsızlık olarak da hissedilebilir. Beraberinde sıklıkla soğuk terleme ve ölüm korkusu da vardır. Kendi başına yada göğüsteki ağrıyla birlikte hissedilebilen diğer belirtiler şunlardır: • Nefes darlığı • Öksürük • Baş dönmesi ve sersemleme • Bayılma • Mide bulantısı ve kusma • “Kıyametin geldiği” hissi • Sıkıntı.
kardiyomyopati belirtileri nelerdir kardiyomyopati belirtisi kardiyomyopati nasıl tedavi edilir
Kalp kasının (miyokard) güçsüzleşmesini içeren herhangi bir kalp hastalığı kardiyomiyopati olarak adlandırılabilir. Bu, tamamı kalp kasının hasar görmesine ve kalp fonksiyonunun bozulmasına neden olabilecek birçok hastalığı içeren geniş bir terimdir.
Kardiyomiyopatinin bazı türlerinde güçsüzleşmiş olan kalp kası incelir; diğer türlerinde ise anormal bir şekilde kalınlaşır. Bu durumlardan herhangi birinde ventriküller (karıncıklar) artık etkin bir biçimde kanı pompalayamaz. Kan, kalpte hareketsiz kalır ve bu da kanın pıhtılaşma olasılığını arttırır. Pıhtılar serbest kalıp arteriyal emboliye neden olabilir.Ayrıca, abluka altında olan kalp kası, potansiyel olarak tehlikeli olan anormal kalp ritimlerine (ritim bozukluklarına) karşı daha açık bir hale gelir. Sıklıkla konjestif kalp yetmezliği gelişir. Bazen kardiyomiyopatiye, kalp kasının iltihaplanması olan miyokardit neden olur. Genel¬likle bir enfeksiyon, sorunun kaynağıdır. Coxsackie B virüsü ve ekovirüs, miyokarditin en sık rastlanan nedenleridir.
Daha yakın zamanlarda yapılan araştırmalar, mutant (türeşik) bir Coxsackie B virüsü türünün miyokardite ve kardiyomiyopatiye neden olma olasılığının daha yüksek olduğunu göstermektedir. İnsan immun yetmezlik virüsü, Lyme hastalığı ve Ttypanosoma cruzi olarak adlandırılan tropikal bir parazit de sorumlu olabilir.
Lupus ve bir kalp naklinden »sonra gelişen reddetme reaksiyonları gibi kronik enflamatuar (iltihaplı) hastalıklar da miyokardite neden olabilir. Koroner arter hastalığı da, kalbin büyük bir kısmına kan akışının azalmasına (iskemik kardi¬yomiyopati) neden olarak kalıcı (sürekli) bir kalp kası güçsüzlüğüne yol açabilir. Bu, koroner arter hastalığı bir kalp krizinden dolayı herhangi bir kalp kasının ölümüne neden olmamış olsa bile meydana gelebilir.
Diğer kişilerde kalp kası hasarı, çok fazla alkol almaktan kaynak¬lanan toksik etkilerden dolayı meydana gelir (alkolik kardiyomi¬yopati). Bu, ömür boyunca aşırı alkol almadan ya da 5 ila 10 yıldır bir sürede günde dört ya da beş alkollü içecek tüketmenin yarattığı kümülatif etkiden kaynaklanabilir.
Genellikle alkolizme eşlik eden zayıf beslenmenin neden olduğu vitamin eksiklikleri de kalbi güçsüzleştirebilir. Erken safhalarında, alkolden uzak durarak alkolik kardiyomiyopati yok edilebilir. Ancak, hastalık ilerledikçe, kalp kası hasarı kalıcı bir hal alır Restriktif kardiyomiyopati bir diğer türdür. Kalp kası ya kalınlaşır ya da anormal hücreler veya diğer maddeler tarafından istila edilir. En yaygın olarak görülen şekli, yüksek kan basıncına (tansiyona) ya da yüksek dirence (kalp, bu yüksek dirence karşı pompalama yapmak zorundadır) neden olan diğer hastalıklara bir tepki olarak gelişebilen genişlemedir aortik stenozdur. Hipertrofik kardiyomiyopati olarak adlandırılan ve sıra dışı kalıtımsal bir hastalık, özellikle iki ventrikülün (karıncığın) arasındaki duvar olmak üzere kalp kasının kalınlaşmasına neden olur. Şiddetli vakalarda, kasın aşırı kalınlaş¬ması kanın kalpten dışarı akmasını engeller ve bayılma ya da hatta ani ölüme neden olabilir.Bu hastalık genellikle 40 yaşından önce gelişir ve 10 yaşın¬daki çocukları bile görülebilir. Birçok genç sporcunun ölümünden bu hastalık sorumludur. SEMPTOMLAR Kardiyomiyopati erken safhalarında semptomlara neden olmayabilir. Başka bir hastalığı teşhis etmek için çekilen göğüs röntgeni kalbin genişlediğini gösterdiğinde tesadüfen keşfedilebilir.Kardiyomiyopati semptomlara neden olduğunda, bunlar artık zayıf (sorunlu) bir kalbin neden olduğu semptomlar: halsizlik, güçsüzlük ve çok az efor sarf edildiğinde veya uzanırken bile oluşan nefessiz kalma.
Kardiyomiyopati anormal kalp ritimlerine (ritim bozukluklarına) neden olduğunda; semptomlar çarpıntı, sersemlik hali, bayılma ve hatta ani ölümü kapsayabilir. Hipertrofik kardiyomiyopitisi olan kişilerde göğüs ağrısı da gelişebilir. TEDAVİ SEÇENEKLERİ Fiziksel bir muayenenin sonuçlan olan semptomlara (özellikle kalp yetmezliği sinyalleri) ve bir göğüs röntgeni, ekokardiyogram ve elektrokardiyogramın sonuçlarına bakılarak kolayca kardiyomiyopati teşhisi konabilir.
Nadiren, endomiyokardiyal biyopsi olarak adlandırılan bir teste gerek duyulur. Bu testte, boyundaki bir vene (toplardamara) bir kateter sokularak kalbe inilir. Kateterin ucunda bulunan küçük bir alet kullanılarak kalp duvarının iç kısmından küçük bir parça alınır. Daha sonra bu kalp dokusu örneği mikroskop altında incelenir. Semptomların en yaygın olarak görülen iki nedeni olan kalp yetmezliği ve anormal kalp ritim¬leri de (ritim bozuklukları da) dahil olmak üzere kardiyomiyopatinin tüm türleri için tedaviler mevcuttur. Alkolik kardiyomiyopatisi olan kişiler, alkolün etkilerine karşı özellikle hassas gibi görünmektedirler.
Bu hastalığın tedavisindeki en önemli adım, alkolü bırakmaktır. Alkol bırakıldıktan sonra, kalp yetmezliği semptomları ilaçlar ve diyet (beslenme) değişiklikleriyle kontrol edilebilir.Hipertrofik kardiyomiyopati tedavisi, göğüs ağrısı ve nefessiz kalma semptomlarını kontrol etmeye yardımcı olabilir. Daha da önemlisi, bu tedavi ani kardiyak ölüm riskinizi azaltır. Bu genellikle beta blokörlerin ya da kalsiyum kanal blokörlerinin kullanılmasını gerektirir.
Anormal kalp ritimlerini (ritim bozukluklarını) önlemek için de ilaç almanız gerekebilir. Aşın yorucu egzersizlerden kaçınınız çünkü bu ani kardiyak ölüme neden olabilir.
Bazen, kalp ritimlerini düzenli tutmak için bir kalp pili (pacemaker) ya da vücuda yerleştirilebilen bir defiralatör kullanmak gerekir. Kalpteki kan akışı kalınlaşmış kalp kası tarafından şiddetli bir şekilde sekteye uğratılıyorsa, bu sorunu ortadan kaldırmak için kalp kasınızın bir kısmının cerrahi yolla alınması gerekebilir.
Aile bireylerinizde hipertrofilik kardiyomiyopati varsa, hiçbir semptom görülmüyorsa bile sizde de hipertrofilik kardiyomiyo¬pati olup olmadığını anlamak için muayene olmanız gerekir
kalp hızının artması kalp ritim bozukluğu belirtileri kalp ritim bozukluğu nedenleri Normal Kalp Ritmi
Bir kalp atışı, vücudun geri kalan kısmına kan pompalayan iki ventrikülün (karıncığın) kasılmasını içerir. İki ventrikülün (karıncığın) kasılmasını, ventrikülleri (karıncıklar) kanla ‘ dolduran iki atriyumun (kulakçığın) kasılması takip eder. Normalde kalp, düzenli bir şekilde dakikada 60 ila 100 kez atar.
Her bir normal kalp atışı, sinotriyal (SA) düğüm olarak adlandı¬rılan küçük bir grup uzmanlaşmış kas hücresi grubunda başlayan bir elektriksel uyarı tarafından başlatılır. Kalbin doğal uyarı kaynağı (pacemaker) olan SA düğümü, sağ atriyumun (kulakçığın) duvarında bulunur.
SA düğümünden gelen sinyal, hızla kalbin iki küçük üst odacığına (atriyumlara (kulakçıklara) gider ve kasılmalarına neden olur. Sonra sinyal, başka bir uzmanlaşmış hücre demetine, atriyoventriküler (AV) düğüme, ve oradan da dal bloğu olarak adlandırılan özel yollar aracılığıyla ventriküllere (karıncıklara) gider. Sinyal, ventriküllere (karıncıklara) ulaştıktan çok kısa bir süre sonra (ventıiküllerin (karıncıkların) kan ile dolacak yeterli zamanı olduktan sonra) ventriküllerin (karıncıkların) kasılmasına neden olur.
Kalbin, vücudun daha fazla oksijene olan gereksinimini karşılamak ve daha fazla atık maddeden kurtulmak için egzersiz ya da duygusal endişe esnasında hızlanması normaldir. Ateş, anemi, aşın faaliyet gösteren bir tiroid bezi ve bazı maddeler (dekonjestanlar (burun tıkanıklığını giderici ilaçlar), kafein, amfetaminler ve kokain gibi) de kalbin normalden daha hızlı bir şekilde pompalama yapmasına neden olabilir.
Kalp ritmi anormallikleri (bozuklukları), kalbin elektrik sisteminde bir normal fonksiyonu yerine getirememe söz konusu olduğunda meydana gelir. Hafiften yaşamı tehdit ediciye kadar farklılık gösteren ritim anormallikleri (bozuklukları), atriyumlann (kulakçıkların) ya da ventriiküllerin (karıncıkların) düzenli kasılmasını değiştirebilir.
Kalp Kapakçığı Kan Kaçırması Nedir? Kalp Kapakçığı Kan Kaçırması Tedavisi Sigara ve Kalp Sağlığı, Sigara Kalp Krizi
Mitral kapak, kalbin temiz kan tarafında üst ve alt odacık arasındaki kapakçıktır. Bu kapak, kalbe akciğerden temiz kan gelirken açılır ve kanın kalbe dolmasını sağlar. Kalp kasılıp kanı vücuda atarken de, kapanır ve kapanması ile kanın vücuda yönlenmesine yardımcı olur. Türkiye’de ilk defa Amerikan Hastanesi’nde uygulanan Mandallama yöntemi, özellikle nefes almakta zorlanan hastaların, nefesini düzeltip, hareketlerini rahatlatan ve uzun vadede kalbin bozulmasını önleyebilecek bir yaklaşım olarak kullanılmaya başlanmıştır. Son iki yılda Avrupa ülkelerinde sınırlı olarak uygulanan bu yöntemden 2010 yılı sonuna kadar Batı Avrupa ve A.B.D.’de yaklaşık 2 bin hasta faydalanmıştır.
Mitral Yetmezliğin Nedenleri Günümüzde kalp kapak hastalıklarına yol açan en yaygın sebepler, kapağın doğuştan farklılık veya eksiklikleri, kalp romatizması gibi sonradan oluşan hastalıklarla deforme olmasıdır. İlaveten yaşlanma ile birlikte her organ gibi kalp kapakları da yaşlanır ve fonksiyonları yavaşlar, dejenerasyona uğrarlar. Mitral yetmezliğin oluşumunda üç ana faktör sayabiliriz.
Mitral kapak, kanın doğru yönde akmasını sağlar. Kapakçık, açılır kapanır iki kanatlı bir kapı gibi düşünebilir. Bu kapak gereken sıkılıkta kapanamazsa, kan akciğere doğru geri kaçar. Buna, “mitral yetmezlik” denir ve en sık görülen kalp kapak hastalıkları arasında yer alır.
Mitral Yetmezliğin Tedavisi Mitral yetmezliğin tedavisi yakın zamana kadar sadece cerrahi iken, günümüzde bazen “kapak değişimi” bazen de “kapak onarımı” olarak tabir edilen işlemlerle kapağın değiştirilmeden kaçırmaz hale gelmesi sağlanır. Bu işlemler ehil ellerde başarı ile gerçekleştirilmektedirler.
Buna rağmen yapılan araştırmalar, mitral yetmezlik görülen hastaların ameliyat gerektirenlerinin yaklaşık olarak %50’sinin herhangi bir nedenle ameliyat olamadığını göstermektedir. Hastanın ameliyatının çok riskli olması bu noktada en önemli sebep olarak görülür. Zaman zaman hastanın büyük bir operasyondan korkmasının da bu ameliyatın olmamasında da rol oynadığı görülmektedir.
Sigara ve Kalp Sağlığı, Sigara Kalp Krizi Sigara içiyoruz, kadın da içiyor, erkek de içiyor”. Peki, sigara bırakılırsa bu risk azaltılabilir mi? Kesinlikle! Eğer kalp-damar hastasıysanız, riskiniz 2-3 yıl içinde içmeyen bir kişiyle aynı olur. Kalp-damar hastalığının oluşmasını veya tekrarını önlemede atılacak.ilk adımlardan biri, mutlaka sigara içilmesini önlemek olmalı.
Sigara içenler eminim ki bu soruyu sormak isterlerdi. Hiç sigara içmeyen bir kişi için “Kalp hastası olmayacak ” demek mümkün mü?
Diyemeyiz. Bu, risk faktörlerinin hepsi için geçerli, yüksek tansiyon için de benzer soruyu sormuştunuz. Olabilir! Söylediğim gibi toplam risk çok önemli, kalıtsal olarak çok yatkınlık varsa, çok nadir de olsa, hatta hiç risk faktörü olmadan da hasta olabilirsiniz. Sigara içmeyen bir kişi de, diğer risk faktörleri varsa, tansiyonu, kolesterolü yüksekse, iyi kolesterolü düşükse, çok göbekliyse veya şeker hastasıysa kalp hastası olabilir.
Kalp Kapakçığı Ameliyatı Sonrası Yaşananlar Kalp Kapakçığı Ameliyatı Sonrası Neler Olur kalp ameliyatı sonrası yaşam
Her kalp ameliyatı aynı değildir. Koroner bypass, mitral kapak, aort kapak, anevrizma ve büyük damar ameliyatları gibi bir çok ameliyatın iyileşme süreci birbirinden farklılık gösterir. Tüm bu farklılıklara rağmen ameliyat sonrası dönem için bazı genellemeler yapılabilir.
Kalp ameliyatı geçirdiniz ve bundan sonra ev yaşamınıza ge ri dönüyorsunuz. Kendinizi hastanede daha güvende hissedebilir, bu nedenle evde karşılaşabileceğiniz sorunlar için endişe duyuyor olabilirsiniz. Ancak ameliyattan sonraki dönemde en hızlı iyileşeceğiniz yer, eviniz. İyileşmeniz hızlandıkça daha önce keyifle yaptığınız aktivitelere dönüş süreniz de kısalacak. Ameliyat sonrasında her geçen gün kendinizi daha iyi ve daha güçlü hissedeceksiniz. Bunun için sabırlı olun. Birçok insan kalp ameliyatı sonrasında sinirli, gergin veya depresif olabiliyor. Eğer siz de aynı duygular içindeyseniz bunun geçici ve olağan bir durum olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Duygularınızı sevdiklerinizle paylaşmanız bu dönemi rahat ve çabuk atlatmanızı sağlayacak.
Yaşam alışkanlıklarınıza dikkat! Ameliyat sonrasında daha hızlı iyileşmek ve herhangi bir sağlık sorunuyla karşılaşmamak için yaşam alışkanlıklarınızda bazı noktalara dikkat etmeniz gerekiyor:
Sık sık ve küçük porsiyonlar halinde beslenin İlk haftalarda iştahsız olmanız son derece normal. İlk 1 ay sık sık ve küçük porsiyonlarla halinde beslenin. Diyabet hastalığınız ve tansiyonunuz yoksa, aşırıya kaçmadan her şeyi yiyebilirsiniz. Bol bol su içmeye özen gösterin. İlk 1 aydan sonra diyetisyeninizin önereceği ve kalp sağlığına uygun beslenmeye de her zaman özen gösterin.
Hareketleriniz kontrollü olsun İlk 2 ay hareketlerinizi kontrol altına almalısınız. Bunun nedeni ise ameliyat sırasında göğüs kemiğinizin kesilmiş olması. Çünkü yanlış hareketleriniz bu kemiğin kaynamasını geciktirebilir, hatta engelleyebilir. Bunun için evdeki ilk gününüzü dinlenerek geçirin. Ancak bunu yatakta yatmaktan çok, koltukta oturup ayaklarınızı bir pufun üzerine uzatarak yapın. Omuz seviyesinin üzerindeki nesnelere uzanmayın. Eğilirken belinizden değil, dizinizden eğilin. Oturduğunuz yerden kalkarken kollarınız yerine bacak kaslarınızı kullanın. Yataktan kalkmak için sırt üstü yatarken yatağın kenarına doğru kayın. Dizlerinizi hafifçe büküp yavaşça yan tarafa doğru eğilin. Dirseğinizi kullanarak dikkatlice vücudunuzu yukarı doğru itin ve kolunuzun vücudunuzun diğer tarafında olmasını sağlayın. Bu sırada her iki bacağınızı yavaşça zemine doğru sallayın. Kısa bir süre oturun. Bu şekilde başınızın dönmesini engelleyebilirsiniz. İlk 2 haftada günde 1 kez bir kat, daha sonraları ise giderek artan oranlarda merdiven çıkabilirsiniz. En az 1 ay süreyle 5 kilodan fazla ağırlık kaldırmamaya da dikkat edin.
İlaçlarınızı zamanında alın İlaçlarınızı düzenli ve zamanında alın. Eğer bir dozu almayı unutursanız bir sonraki sefer 2 doz birden almayın.
Her gün yürüyün Çok sıcak ve çok soğuk havalar dışında, her gün düzenli olarak yürümeye çalışın. Yürüyüş parkurunuz yokuş değil, düz olsun. İlk ay yanınızda bir refakatçi bulunmasına dikkat edin. Yürüyüşler sırasında hızınızı yanınızdaki refakatçi ile nefes nefese kalmadan rahatça konuşabilecek bir tempoya ayarlayın. İlk haftalarda 15 dakikalık yürüyüşlere her hafta 5 dakika ilave edin. 2 ay sonunda, durmadan 45 dakika yürüyecek duruma gelmelisiniz.
Her sabah tartılın Her sabah aynı tartıda ve benzer kıyafetlerle düzenli olarak tartılın. Günlük 1-1.5 kilodan fazla oynama varsa, bundan mutlaka kardiyak rehabilitasyon hemşirenizi haberdar edin.
Göğüs korsenizi 2 ay kullanın Göğüs korsenizi 2 ay boyunca kullanın. Özellikle öksürürken ve hapşırırken korsenizin önünü ellerinizle birleştirin. Emboli engelleyici çoraplarınızı gündüz sürekli giyin. Çoraplarınızı gece yatarken çıkartabilirsiniz. Ancak sabah yataktan kalkmadan önce giymeyi unutmayın.
Her gün banyo yapın Her gün düzenli olarak parfümsüz bir sabun kullanarak duş alın. Ilık suyla yıkanın, sıcak sudan kaçının. Duş alırken suyun sırtınızdan gelmesine dikkat edin. Yaralarınız tamamen iyileşinceye ve kabuklarınız kayboluncaya kadar (ki bu genellikle 2-4 hafta sürer) küveti doldurup içine girmeyin. İlk 1 ay duş yaparken yanınızda birisinin yardım amaçlı bulunması yararlı olacak.
İlk 2 ay araba kullanmayın İlk 2 ay araba kullanmayın. Bu süre içinde arka koltukta oturun. Uzun yolculuklardan kaçının ve 1 saati aşan yolculuklarda ayaklarınızı uzatın. Yolculuğa çıkmadan önce çoraplarınızı mutlaka giyin.
Solunum egzersizlerine devam edin Size verilen solunum egzersiz cihazını evde de kullanın. Bu cihazla her gün 6-7 kez ve her seferinde 10-15 üfleme yapın. Üflemeler arasında dinlenin. Dikkatli olun, çok sık üflemeler baş dönmesi ve göz kararmasına yol açabilir. İstirahat halinde gelen veya eforla gelip geçmeyen, uykudan uyandıran ve oturup nefes almaya zorlayan nefes darlığı durumunda kardiyak rehabilitasyon hemşirenizi veya doktorunuzu arayın.
Cinsel ilişkide dikkatli olun Ameliyattan 2 hafta sonra cinsel aktiviteye başlayabilirsiniz. Ancak kollarınıza ve göğsünüze yük bindirecek pozisyonlardan kaçının. Aşağıdaki bulgulardan herhangi birinin varlığında doktorunuza danışın: İlişkiden sonra 5 dakikadan uzun süren hızlı kalp atışı ve nefes darlığı İlişki sırasında veya sonrasında göğüs ağrısı İlişkinin ertesi günü aşırı yorgunluk hissi
Kalp Kapakçığı Çökmesi nedir mitral kapak prolapsusu nedir
Kalp Kapakçığı Çökmesi
Tıpda Mitral kapak prolapsusu diye adlandırılan… kalp kapağı çökmesi veya kalınlaşması rahatsızlığıdır. ritm bozukluğunun yanı sıra yetmezliğide yol açmaktadır. yetmezlik derecesi ameliyat gerektirdiği zaman gerek suni kapaklarla gerekse domuzdan alınan kapakla değiştirilebilinir. sürekli yorgunluk, panik atak, nefes darlığı gibi problemlere yol açar. romatizmal olarak gelişirse mutlaka ameliyat gerektiren, doğuştan olduğu zaman çoğunlukla zararsız bir hastalıktır.
Kalp Kapakçığı Ameliyatı Riskleri nedir Kalp kapakçık ameliyatının riskleri
Kalp Kapakçığı Ameliyatı Riskleri
Kalp kapakçık ameliyatının riskleri Akciğer sorunları ve solunum sıkıntısı ve yetmezliği ,Aşırı kanama Kalp ritminde ilaç veya kalp pili gerektiren bozukluklar ,Enfeksiyon Kanı sulandırıcı ilaçlardan dolayı ortaya çıkabilecek sorunlar ,Kalp krizi, beyin kanaması
Kalp Kapakçığı Kanaması Kalp Kapakçığı Daralması Kalp Kapakçığı rahatsızlıkları
Kalbine stent takılan insanlarda sonradan stentlerin daralması yada başka sorunlardan ortaya kalp kapakçığının kanaması gibi bir rahatsızlık çıkabilir.Bu gibi durumlarda kontrol anjiyosu önerilir.Yapılması gereken stenti takan doktor ile görüşülmeli ne yapılacağına karar verilmelidir.
Kalp Kapakçığı Hastalıkları Belirtileri Kalp Kapakçığı Hastalıklarının Belirtileri
Kalp Kapakçığı Hastalıkları Belirtileri Kalp kapak hastalıklarının belirtileri hangi kapağın hasta olduğuna bağlı değişkenlik gösterir. Hafif derece kapak darlığı veya yetersizliği olan hastaların yıllarca hiçbir şikayeti dahi olmayabilir.
Kalpte oluşan büyüme, sol kulakçık ile sol karıncık arasında yer alan mitral kapakta yetmezliğe neden olabilir. Bu tür bir durum da kalbin her kasılmasında bir miktar kan geriye kaçacağı için kalp yetmezliğine neden olabilir. Bu, başlangıçta hastada; çarpıntı, nefes darlığı ve çabuk yorulma gibi belirtilerle ortaya çıkar.
Ancak hastalık ilerledikçe kalbe giderek daha fazla ilave iş yüklenir ki bu kişinin yorgunluk, tıkanma ya da çarpıntı hissetmesine neden olur. Akciğerlerde biriken sıvı nefes darlığına, vücudun aşağı kısımlarında biriken ise karın ve bacaklarda ödemlere yol açabilir. Kalbi besleyen damarlara kan akımı yetersiz kalarak göğüs ağrısı gelişebilir. İleri derece kapak darlıklarında baş dönmesi, baygınlık hissi hatta bayılma nöbetleri olabilir.
Kalp Kapakçığı Ameliyatı Riski nedir Kalp Kapakçığı Ameliyatı Riskleri Kalp Kapakçığı Ameliyatı Riskleri nelerdir
Kalp Kapakçığı ameliyatının riskleri şöyle sıralanabilir:
Kalp krizi, beyin kanaması, Akciğer sorunları ve solunum sıkıntısı ve yetmezliği ,Aşırı kanama Kalp ritminde ilaç veya kalp pili gerektiren bozukluklar ,Enfeksiyon Kanı sulandırıcı ilaçlardan dolayı ortaya çıkabilecek sorunlar
Kalp Ağrısı hakkında bilgi Kalp Ağrısı nedir Kalp Ağrısı nedenleri
Angina pedoris yani kalp ağrısı koroner arter hastalığının en önemli belirtisidir. Koroner arterlerdeki daraltıcı hastalık sonucu kalp kasındaki beslenme bozukluğunu gösterir. Kalp kasındaki beslenme bozukluğu sonucu ortaya çıkan bazı maddeler sinirleri uyararak ağrının hissedilmesine sebep olurlar. Kalp ağrısı genellikle tipik olarak % 80-90 vakada göğsün ortasında göğüs kemiğinin üzerinde veya solda kalp bölgesindedir. Ayrıca: – her iki omuzda, – her iki kolda (daha çok sol omuz ve sol kolda), – sırtta her iki kürekkemiği arasındaki kısımda veya sol kürekkemiği altında, – boyunda, – çenede ve dişlerde, – mide bölgesinde, – sağ göğüs ve kolda olabilir. Ağrı baskı tarzında sıkıştırıcı özelliktedir. Hasta göğsünde veya omuzlarında çok ağır bir yük hisseder. Beraberindeki korku hissi, endişe ve huzursuzluk vardır. Kunt ve sıkıştırma tarzında bir ağrıdır. Bıçak saplanır tarzda veya iğnelenme tarzında, anî, keskin, gelip geçici bir ağrı değildir. Eforla ve yorulmayla ortaya çıkar. Efor sırasında ortaya çıkan ağrı istirahatle geçer. Efora devam etmekle geçmez, aksine şiddeti artar. Efora devam edilemez. Eforun derecesi damardaki darlık derecesiyle orantılıdır. Bazı hastalar 2-3 kat merdiven çıkmakla ağrı hisseder. Diğer bazı hastalardaysa çok kısa yürümekle en ufak eforla bile ağrı meydana gelebilir. Hastalığın ilerlediği durumlarda, istirahatte sırasında da ağrı görülür. Egzersiz sırasında olabildiği gibi heyecanlanma, sinirlenmeyle kan basıncının yükselmesi ve yemek sonrası ortaya çıkabilir. Anî soğuk havayla temasta, rüzgâra karşı yüründüğünde meydana gelebilir. Koroner yetersizliğinden kaynaklanan ağrı damar genişletici Tirinitrine ve İsordil gibi ilaçlarla kısa sürede geçer. Ağrı genellikle 3-5 dakikadır. Ancak 15-20 dakikada sürebilir. 30 dakikayı aşan ağrılarda enfarktüs olabilir. Efor veya egzersiz sonucunda çıkmaz. Yani bir kimse gün boyu yaptığı fizik egzersizden sonra evde dinlenirken prtaya çıkan ağrı, kalp ağrısı değildir. Bu tip ağrılar, kas ağrılarıdır. Genellikle hanımlarda gün boyu yapılan temizliklerden sonra görülen, göğüs yerinde ve sırtta duyulan, günlerce süren ağrılar da «angina pectoris» değildir.
Kalp ağrısı (angina pectoris) nefes alıp vermekle geçmez veya artmaz. Derin nefes almakla artan veya derin nefes almayı engelleyen bir ağrı değildir. Ağrı, sağ ve sola yatmakla göğsün ve sol veya sağa, öne ve arkaya yapılan hareketlerinde ortaya çıkmaz. Bu hareketlerde artmaz. Göğsün ortasında ve sol tarafta sırtta duyalan ağrıların hepsi «angina pectoris» değildir. Bu ağrıların bir kısmında göğüs boşluğundaki ve göğüs duvarındaki organlar sorumlu olabilir (mesela: kalp ve akciğer zarı, iltihaplanarı kaburgalar, sırt kemiklerindeki kireçlenmeler). Bu ağrılar genellikle batıcı ve keskindir. Devamlıdırlar, nefes alıp vermekle artarlar. Mide ağrıları, yemekborusu spazmları da kalp ağrısıyla karışabilir. Bu ağrıların süresi daha uzundur. Yemek yemek veya süt içmekle, mide asidini gideren ilaçlarla geçerler. Boyun ve sırt eklemleriyle ilişkili ağrılar da saatlerce sürer, ancak ağrı giderici ilaçlarla geçerler. Hareketlerle artarlar. Koroner arter hastalıklarının diğer belirtileri. Koroner arter hastalığı genellikle eforla gelen tipik ağrılarla başlar. Bazen anî olarak enfarktüs meydana gelir. Çoğunlukla enfarktüsten önce birtakım belirtiler olabilir. Ancak hasta bunları önemsemez ve enfarktüs durumda hastaneye müracaat eder. İlk belirti çarpıntı olabilir. Hasta, eforla veya istirahatle gelen çarpıntı hissedebilir ve doktora müracaat edebilir. Bunların dışında eforla nefes darlığı, nadiren yorgunluk hissi de başlangıç belirtileri olabilir. Hastalığın ilerlediği devrelerde kalp yetmezliğini gösteren belirtiler vardır. Nefes darlığı belirginleşir. Hem eforda hem de istirahatte olabilir. Vücutta, karında ve bacaklarda şişmeler meydana gelebilir. Koroner arter hastalığı uzman hekimlerce hastanın şikâyetinin dinlenmesi, muayene ve uygulanan testler sonucunda teşhis edilebilir. Hastalığın tedavisi ise yine uzman hekimlerce verilecek ilaçlarla veya cerrahî olarak yapılır.
Kalp Krizi Belirtileri nedir Kalp Krizinin Belirtileri
Kalp Krizi Belirtileri
Göğüste tam yeri belli olmayan sıkışma hissi veren bir ağrı olur.
Bu ağrı sol kola ve çeneye doğru yayılır
Ağrı hareket etmekle artar, dinlenirken azalır, fakat geçmez. Ağrı yarım saatten uzun sürer.
Ağrıyla birlikte soğuk soğuk terleme ve mide bulantısı vardır.
Nefes darlığı olur.
Bazı insanlarda belirtiler çok gizli olabilir. Örneğin diyabet hastaları hemen hemen hiç ağrı duymazlar ve sadece nefes darlığı ve soğuk terleme şikayetleri olur. Bazı hastalarda mide ülseri veya pankreatit ağrısıyla kalp krizi ağrısı karıştırılabilir, ülser lehine yanlış yorumlanabilir.
Kalp Yetmezliği nedir, kalp yetmezliği hastalığı, kalp yetmezliği nedenleri
Kalp yetmezliği; kalbin sağ, sol ya da her iki karıncığının içindeki kanı, her vuruşunda damarlara yeterli miktarda gönderememesi sonucu oluşur.
Kalp Yetmezliği Üç şekilde görülür.Bunlar;
Sol kalp yetmezliği: Hastada nefes darlığı ve kuru öksürük vardır. Geceleri daha zor nefes alır. Çarpıntı, baygınlık ve terleme görülebilir. Buna kalp astımı adı verilir. Nedeni; aort veya mitral kapaklarının hastalanması veya koroner rahatsızlığıdır.En önemli bulgusu akciğer ödemidir.
Sağ kalp yetmezliği: Hastanın ayak ve ayak bilekleri şişer. Buralara, parmakla bastırılınca bir süre çukur kalır. El, ayak ve yüzde morarmalar; hazımsızlık ve iştahsızlık görülür. Nedeni, mitral kapağı hastalığı, müzmin bronşit veya doğuştan olan kalp hastalığıdır.En önemli bulgusu pozitif venöz dolgunluktur.
Konjestif Kalp Hastalığı: Sağ ve sol kalp yetersizliği bir arada olduğu zaman görülür. Nedeni aort veya mitral kapaklarının hastalanması,mitral stenoz, müzmin bronşit veya akciğer hastalıkları, romatizma ve tiroid hastalıklarıdır.
Kalp yetmezliği hangi yaşlarda görülür?
Kalp yetersizliğinin görülme oranı, hastanın yaşıyla birlikte artar. Genel olarak % 25 dolayındayken 60 yaşından sonra % 50′yi bulan bir seviyeye yükselir. Bu çok yaygın hastalık karşısında doktorun görevi çok geniş ve önemlidir.
Balon Anjiyoplasti Stent Nedir Kalp kasını besleyen damarlara koroner arter denir.Kalbin üç tane büyük koroner arteri vardır.Bunlar kalp kasının gereksinimlerini karşılamak için genişlerler ve daha çok kanın dokulara ulaşmasını sağlarlar.Damar sertliği bir başka deyiş ile damar duvarında yağ ve kireç birikmesi,hem bu damarların çapını daraltarak daha az kanın geçmesine neden olur hem de esnekliğini yitirerek gerektiği gibi genişleyememesine yol açar.Bu durumun beklenen sonucu kalp kasının yeterince beslenememesidir. Damarları daralmış kişiler bu durumu göğüs ortasında ağrı olarak hissederler. Özellikle bedensel hareketler sirasında duyulan bu ağrı, hastayı hekime götüren en belirgin yakınmadır.
Koroner daralmaların üç çeşit tedavisi vardır:
İlaçlar ile tedavi
Balon anjiyoplasti ve stent ile tedavi
Cerrahi yöntemle (by-pass) ile tedavi
Balon anjiyoplasti ve stent tedavisi ne zaman seçilir:
Kalp krizi geçirmekte olan olgularda hemen yapılabilir ise yaşam kurtarıcı bir tedavidir. Buna karşılık kalp krizine neden olmayan, daha çok yol yürümek, yokuş çıkmak, merdiven tırmanmak gibi bedensel etkinlikler sırasında yakınmaya yol açan, tıp dilinde kararlı diye nitelenen olgularda yaşamı uzatma konusundaki etkisi bu kadar kesin değildir. O nedenle kalp krizi dışındaki durumlarda bu işleme karar verirken, yapılacak işin hastanın yaşam kalitesini artırıp artırmayacağı hekim tarafından iyice irdelenmelidir.
Normal kalp sesleri olan “lup dup” seslerinin arasında duyulan uğultu veya fısıltı şeklindeki seslerdir. Anormal deliklerden veya daralan kapaklardan kanın geçmesiyle ortaya çıkarlar. Bazen kalpte delik veya damar hastalığı olmadığı halde üfürüm duyulabilir. Buna masum üfürüm denir. Masum üfürümlerde kalpten “lup dup” dışında üfleme sesleri de gelmekte ancak hastalık, delik vs bulunmamaktadır. Masum üfürümlerin bir kısmı ağır kansızlıktan kaynaklanırken bir kısmında kalp karıncıkları içinde embriyonsal önemsiz bir doku artığı ses nedeni olmaktadır. Birçok masum üfürümde ise neden bulunmamaktadır.
Belirtileri: Kalp üfürümlerinin belirtisi yoktur. Ancak üfürüme neden olan kalp hastalığı ağır ise buna ait çarpıntı, morarma, nefes darlığı belirtileri görülebilir.
Göğüs ağrısına ve kalp krizine neden olan koroner arterlerdeki daralmalar belli bir seviyenin üzerine çıktığında kanın akışında engel oluşturur. Bu da kalbin yeterince beslenememesi ve dolayısıyla görevini tam anlamıyla yapamaması anlamına gelir.
Bu olumsuz tabloyu ortadan kaldırmak amacıyla uygulanan cerrahi işleme koroner bypass ameliyatı denilir. Koroner bypass ameliyatının amacı; varsa göğüs ağrısını ortadan kaldırmak ve oluşabilecek bir kalp krizinin önüne geçmektir.
Her organ gibi kalbimizin de yaşamak ve görevini yapmak için kanla beslenmeye gereksin duyar. Kan, kalp kasımıza koroner arter adı verilen atardamarlar yoluyla gelir. Bilindiği gibi damar sertliği (ateroskleroz) tüm vücuttaki damar iç duvarında yerleşebilen ve yerleştiği bölgede darlıklara neden olan bir hastalıktır. Koroner arterler de damar sertliğinden önemli oranda etkilenir. Bunun sonucunda kalp kasının beslenmesi için tek kaynak olan koroner arterlerde daralmalar ve tıkanmalar oluşabilir.
Kimler Açık Kalp Ameliyatına Adaydır
Koroner arterlerin daralmalarında tedavi çin 3 seçenek söz konusudur. Bunlar; ilaç tedavisi, koroner balon anjioplasti (stent uygulamaları bu grup içinde düşünülür) ve koroner bypass ameliyatıdır. Hangi tedavi şeklinin seçilmesi gerektiğine, hastalığın durumu göre kalp cerrahı ve kardiyolog birlikte karar verir. Tedavi yönteminin seçiminde; hastanın genel durumu, koroner arterlerin yapısı ve kalbin kasılma gücü gibi bir çok faktör etkili olur.
Ameliyat Ne Kadar Sürmekdedir
Ameliyat süresi yapılacak bypass sayısına ve varsa ek işlemlere bağlı olarak değişmekle birlikte yaklaşık 4 saat kadar sürer.
0 – 1 yaş arası dk 120 – 140 1 – 3 yaş arası dk 90 – 120 3 – 7 yaş arası dk 90 – 100 7 – 20 yaş arası dk 80 – 90 20 yaşından sonra dk 60 – 80 arasında değişir.
Her yaş grubunda; normal atışın 1 fazlası kalbin hızlı attığını gösterir.
Kalp ritmik kasılmalarıyla kan dolaşımını sağlayan, dolaşım sisteminin temel organına verilen ad. Yürek ve gönül olarak da bilinir. Görevinin öneminden dolayı, canlı varlıkların hayat merkezi olarak kabul edilir. Sözlükte, değiştirmek, çevirmek veya değişmek, çevrilmek anlamlarında kullanılır.
Arapça gramer kuralı olarak kalp, (vav) veya (ya) harflerinin (elif) harfine çevrilerek okunmasına denir.
İnsan ve hayvan vücudunun bir parçası olan kalp,kulakçık ve karıncık adı verilen, kanın toplandığı odacıklar ihtiva eder.Balıklarda kalp iki odacıklıdır. Yüreklerinde kirli kan bulunur. Karıncıktan bir aortla çıkan kan, temizlenmek için solungaçlara gider. Buradan temiz olarak vücuda dağılır.Kurbağalarda üç bölmelidir. Üstte iki kulakçık, altta bir karıncık bulunur. Temiz ve kirli kan karıncıkta karışır. Vücutlarında karışık kan dolaşır.Sürüngenlerde de kalp üç gözlüdür. Karıncıkta yarım bir perde bulunmasına rağmen vücutlarında kısmen de olsa karışık kan dolaşır.
Kalp Sağlığınız İçin Sigara İçmeyiniz
Tütün damar büzücüdür. Yâni derinizin sathına yakın ufak kan damarlarını daraltır. Lâkin sigaranın kalp damarlarına ne yaptığı, katiyetle bilinememektedir. Evvelâ şunu söyleyelim ki yapılan incelemelere göre miyokart enfarktüsü sigara içenlerde, ve içmiyenlerde ayni nispette görülmektedir. Demek ki sigara içmek kalb damarlarının sertleşmesinde rol oynamaz. Şayet sigarayı çok fazla seviyor, onsuz yapamıyorsanız hekiminiz sizin, yemeklerden sonra olmak üzere günde 3-4 sigara içmenize müsaade edebilir. Nikotini alınmış sigara içmek daha iyidir. Bazı kimseler nikotine karşı hassastır; sigara içince kalbleri daha çabuk atar ve kalb ağrısı hissederler. Şayet sigaraya karşı en ufak bir hassasiyet varsa tamamen terketmek zaruridir. Ne olursa olsun sigarayı tamamen terketmek en iyisidir, bunu unutmayınız
İklim ve Kalp Sağlığı
Birçok kimseler sıcak iklimin kalbe daha iyi geldiğini sanırlar. Fakat iklimin kalp damarları sertleşmesi üzerine hiçbir tesiri yoktur. Bunun üzerine enfarktüs geçirdim diye daha güneşli bir yere gitmenize lüzum yoktur. Fakat diğer taraftan böyle bir seyahat sizin için çok faydalı olabilir. Ilık iklimlerde soğuk algınlığı, solunum yolu infeksiyonları daha azdır. Öksürmek herkes için bir zorlanmadır, kalp hastası için ise daha kötüdür. Fakat sıcak iklime koşarak bunlardan tamamen kaçınabileceğiniz de hiçbir zaman garanti değildir. Bilhassa Avrupalılar ve Türkler herhangi bir hastalık geçirdikten sonra kaplıcalara, su kenarlarına daha fazla giderler. Burada insan, serbesttir, günlük meşgalelerden uzaktır, yürüyüşler yapar, iyi uyku uyur. işte buraların iyi gelişinin en önemli sebebi budur. Daha önemlisi oraya gidince iyi olacağınız kanaatini beslemenizdir : ruhî. Kalb damarlarını yumuşatacak hiçbir maden, şifalı su yoktur. Hele içmecelere katiyen gitmemelisiniz. İçmecelerin içindeki bol tuz kalbinize gayet kötü gelir. Yüksek yerlere nazaran alçak iklimler, deniz kenarları kalb için daha iyidir. İnce hava kalbi yorar, yani kalb oksijen almak için daha fazla çalışır. Uçak ile seyahat etmenizde mahsur yoktur : arkada bakiye bir hastalık kalmamış olmak şartıyla!..
İnsan vücudundaki atardamartoplardamar ve kılcal damarların toplam uzunluğu yaklaşık 96000 km uzunluğundadır ve dünyanın çevresini iki defa dönebilecek uzunluktadır
Erişkin insan kalbi her dakika 5 litreher gün 9000 litre kanı vücuda pompalamaktadır
Kalp her gün yaklaşık 100 000 defa atmaktadır
Ortalama 70 yıllık bir yaşam süresince 25 milyar defa kalp atmaktadır
İnsan kalbinin ağırlığı kadında 250 erkek de 300 gram kadardır
Bir çocuğun kalbi yaklaşık sıkılı bir yumruk kadarerişkin kalbi iki yumruk kadar büyüklüktedir
Kanın %78’i sudur
Kan yaklaşık 20 saniyede tüm beden yolculuğunu tamamlamaktadır
Kalbin yapısı ilk defa 1706 yılında bir Fransız anatomi profesörü olan Raymond Viessens tarafından tanımlanmıştır
Elektrokardiyografi aygıtı bir Hollandalı fizyolog olan Einthoven tarafından 1902’de keşfedilmiştir
Kalbin Yapısı
Normal kalp yumruktan biraz daha büyük kas yapısında güçlü bir pompadır Günde ortalama 100 000 kez kasılarak 8000 litre kanı sürekli olarak dolaşıma pompalar
Kalp dört boşluktan oluşur Üstte sağ ve sol olmak üzere iki kulakçık altta ise sağ ve sol olmak üzere iki karıncık vardır
Kalpte dört kapak bulunur: Triküspid kapak sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında pulmoner kapak sağ karıncık ile akciğerlere
kan taşıyan büyük damar (pulmoner arter) arasında mitral kapak sol kulakçık ile sol karıncık arasında ve aort kapağı sol karıncık ile ana atar damar / şah damarı (aort) arasında bulunur
Kalbin Görevi
Organlardan gelen ve oksijeni az olan kirli kan toplardamarlar ile sağ kulakçığa dökülür buradan triküspid kapak aracılığı ile sağ karıncığa geçer Sağ karıncık kirli kanı pulmoner kapaktan pulmoner arter aracılığı ile akciğerlere pompalar Akciğerlere gelen kan oksijenden zenginleşir Oksijenden zenginleşen temiz kan akciğer toplardamarları ile sol kulakçığa buradan da mitral kapak aracılığı ile sol karıncığa geçer Sol karıncığa gelen temiz kan aort kapağından geçerek aort aracılığı ile tüm organlara pompalanır Sol karıncıktaki kanın basıncı kolda ölçülen kan basıncına eşittir