Archive for the ‘Tatil’ Category

İzmir Kültürpark-İzmir Fuarı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

İzmir Kültürpark nerede
İzmir Fuarı hakkında bilgi
İzmir Fuarı resimleri
İzmir Kültürpark ne zaman kurulmuştur
İzmir Fuarı tarihi

İzmir Kültürpark (İzmir’de Fuar alanı olarakta anılır) Behçet Uz öncülüğünde 1 Ocak 1936 yılında kurulmuştur. Çoğu zaman İzmir Enternasyonal Fuarı ile anılsada her yıl giyimden, sanayi ürünlerine, kitaptan, süs bitkilerine kadar çeşitli fuarlara ve sergilere ev sahipliği yapmaktadır.

Kültürpark’ın kurulmasındaki amaç, Atatürk’ün isteği doğrultusunda Türkiye Cumhuriyeti’nin diğer devletlerle olan ekonomik bağlantısını sağlamaktı.

Toplam 420.000 m2 alan üzerinde kurulmuş olan Kültürpark’ın içinde 14 kapalı sergi salonu, 4 konferans salonu, Atatürk Açıkhava Tiyatrosu, İsmet İnönü Sanat Merkezi, İzmir Sanat, Fuar Evlendirme Dairesi, Celal Atik Spor Salonu, lunapark, Hayvanat Bahçesi, Paraşüt Kulesi, Gençlik Tiyatrosu, Resim-Heykel Müzesi, Tarih ve Sanat Müzesi gibi sanat ve eğlence mekanlarının yanı sıra koşu yolu (1850 metrelik tartan pist koşu parkuru), yüzme havuzu, kapalı spor salonu, tenis kortları, halı saha gibi spor etkinliklerine imkân sağlayan mekanlarda bulunmaktadır.

Kültürparkta 8000’den fazla ağaç bulnmaktadır. Ağaçlar ve bitki örtüsünün künyesi çıkarılmış ayrıca ağaçlar sigortalanmıştır

Barlaham Manastırı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Barlaham Manastırı nerede
Barlaham Manastırı tarihi
Barlaham Manastırı hakkında bilgi
Hatay Barlaham Manastırı

Barlaham Manastırı

Barlaham Manastırı, Türkiye’nin Hatay ilinin Yayladağı ilçesinde harap hâlde bir manastırdır. Manastıra ulaşımın tek yolu Yeditepe beldesinden yaya olarak 2.5 saat boyunca dağa tırmanmaktır. Manastır, Türkiye-Suriye sınırına yakın bir konumdadır.

MÖ 3. yüzyılda, Selevkos İmparatorluğu döneminde manastırın yerinde Dorik bir tapınak vardı. MS 4. yüzyılda aziz olarak ilan edilmiş Barlaham (Barlaam) manastırın bulunduğu yere gelmiş, Zeus heykelini yıkarak keşişlerden oluşan bir topluluk kurmuştur. 6. yüzyılda bugünkü manastırın güneydoğru köşesine bir kilise yapılmış; ama bu kilise 526 Antakya Depremi’nde yıkılmıştır. Manastır 950-1050 yıllarında Gürcü papazlar tarafından tekrardan yapılmıştır. 1268 yılına kadar faaliyet gösteren mansatır, bu tarihte terk edilmiştir.

İstanbul Çinili Köşk Müzesi

Perşembe, Haziran 21st, 2012

çinili köşk müzesi
çinili köşk hakkında bilgi
çinili köşk istanbul
çinili köşk resimleri

Çinili Köşk

Çinili Köşk Topkapı Sarayı’nın dış surlarının içinde yer alan 1472 yılından kalma bir köşktür.[1] Osmanlı sultanı II. Mehmed tarafından yazlık saray ya da köşk olarak yaptırılmıştır.[1] Mimarı kesin olarak belli olmasa da bazı kaynaklar Mimar Atik Sinan tarafından yapıldığını belirtmektedir. Sırça Köşk ya da Sırça Saray olarak da adlandırılır.

1875 ile 1891 yılları arasında Müze-i Hümayun (İmparatorluk Müzesi) olarak hizmet vermiştir. 1953 yılında Türk ve İslam Sanatları Müzesi olarak kamuya açılmıştır. Daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzesi’nin bünyesine katılmıştır. Müzede Selçuklu ve Osmanlı devirlerinden kalma İznik çinisi ve seramik örnekleri sergilenmektedir.

Hattuşaş Antik Kenti Çorum

Perşembe, Haziran 21st, 2012

çorum Hattuşaş Antik Kenti
hattuşaş nedir,hattuşaş resimleri
hattuşaş hakkında bilgi
Hattuşaş Antik Kenti nerede

Hattuşaş Antik Kenti Çorum

Hattuşaş, Hititler’in geç tunç çağı dönemindeki başkentidir. Çorum ilinin 82 km güneybatısındaki günümüzdeki adıyla Boğazkale ilçesinde bulunmaktadır.

Kent, tarih sahnesinde, Hitit İmparatorluğu’nun MÖ 17. ile 13. yüzyıllar arasında başkenti olarak yer almıştır. Hattuşaş’a 1986 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Hattuşaş Çorum’un Sungurlu ilçesinin güneydoğusunda Boğazkale ilçesinin 4km doğusundadır.

Truva atı-Çanakkale

Perşembe, Haziran 21st, 2012

truva atı hikayesi,
truva atı resimleri,
truva atı nerededir,
çanakkale truva atı,
truva atı resimleri

TRUVA VE ASSOS ANTİK KENTLERİ
Çanakkale’nin en önemli ziyaret alanlarından Truva Antik Kenti’ne, Çanakkale’den 30 dakikalık yolculuğun ardından ulaşılıyor. Ziyaretçilerin, kendi başına gezip anlayabilecekleri bir ören yeri olmadığı belirtilen Truva, mutlaka uzman bir rehber eşliğinde gezilmeli. Çanakkale’de birçok seyahat acentesi buraya turlar düzenliyor.
Çanakkale’ye 90 kilometre mesafedeki Assos Antik Kenti ise Aristo’nun ilk felsefe okulunu kurduğu yer olarak biliniyor. İskelesi, eski antrepolardan restore edilmiş butik otelleri ve balık lokantaları ile Assos, gezilip görülecek önemli bölgeler arasında. Antik kent gezisinden sonra limana gitmek isteyenler, kısa ama dik bir yokuştan inerek ulaşıyor.
Assos’tan 2 kilometre doğuya gidildiğinde ziyaretçilerin karşısına Kadırga Koyu çıkıyor. Koy, Osmanlı zamanında donanmanın kadırgalarının bu koya çekilmesinden dolayı bu adı almış. Yörede ilk ”Mavi Bayrak” alan plaj da bu koyda buluyor.
Gökçeada ve Bozcaada da Çanakkale ziyaretçilerinin yoğun ilgisini görüyor. Bozcaada’ya, Çanakkale’nin Ezine ilçesine bağlı Geyikli beldesinden, Gökçeada’ya ise Çanakkale’den veya Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Kabatepe iskelesinden kalkan araba vapuru ve feribotlarla ulaşım sağlanıyor.

truva atı hikayesi,

Truva atı, zekasıyla ünlü Odysseus’un Truva surlarını aşmak ve şehre gizlice girmek için yaptırdığı tahtadan at maketidir.Savaş yaklaşık 10 yıldır sürüyordur. Askerler bıkkın ve yorgundur. Zekası yüzünden Athena tarafından da sevilen Odysseus’un aklına tahtadan bir at yapma fikri gelir. Plana göre Akhalılar savaştan çekiliyor gibi gözüküp, geride çok büyük bir tahta at bırakırlar. Odysseus ve diğer seçkin komutanlar atın içine gizlenirken, diğerleri denize açılıp gemileri Bozcaada’nın arkasına, Troyalıların onları göremeyeceği bir şekilde gizlerler. Planın yürümesi için, görevi tahta atın Truvanın surlarından içeri girmesini sağlamak olan bir Akhalı askeri atın yanında bırakırlar. Akhalıların çekildiğini gören Truvalılar, şaşkınlık içinde batı kapısının önündeki dev tahta atın yanına giderler. Bu sırada ortaya çıkan Sinon ismindeki Akhalı asker, ağlayıp, sızlanarak Yunanlılardan nefret ettiğini, onu Akhalıların geri dönüşleri için gerekli rüzgarın çıkması adına kurban seçtiklerini ve kendisinin kaçarak kurtulduğu yalanını söyler

ve şöyle devam eder:

Tahta at Tanrıça Athena’ya kutsal bir sunak olarak yapılmıştır. Büyük olmasının sebebi Troyalıların onu dar şehir kapılarından şehrin içine almalarını engellemek içindir. Akhaların beklentisi Troyalıların bu atı yakıp yıkmalarıdır. Böylece Tanrıça Athena’nın öfkesini Troya üzerine çekmiş olacaklardır. Ama Troyalılar atı şehrin içine alıp onu korurlarsa Athena’nın lütfu Troyalılara yönelecektir.

Barış özlemiyle yanıp tutuşan Truvalılar bu yalana inanırlar ve tahta atı içeri alırlar. Gece barış kutlamalarıyla coşan ve alkolün etkisiyle sızan Truvalılar, atın içindeki Akhalı Savaşçılara gafil avlanırlar. Bu sırada Truva’nın surlarına yaklaşmış olan Akhalı Ordusunun da takviyesiyle Truva Şehri tamamen harabe haline dönüşür. Truva’nın baştan sona yakıldığı bu korkunç katliam sonrasında Menelous Helen’i alarak Yunanistan’a yelken açar.

İstanbul Bukoleon Sarayı

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Bukoleon Sarayı istanbul
Bukoleon Sarayı nerede
Bukoleon Sarayı hakkında bilgi
Bukoleon Sarayı resim

Bukoleon Sarayı, İstanbul’da, tarihî yarımadanın Marmara Denizi kıyısında bugünkü Cankurtaran ile Kumkapı arasındaki Çatladıkapı mevkiinde, Küçük Ayasofya’nın hemen doğusunda bulunan ve bugüne yalnızca kalıntıları ulaşmış olan Bizans sahilsarayı.

Hıristiyanlık öncesi dönemlerden geldiği sanılan ismine bakılırsa, tarihinin çok eskilere gittiği düşünülebilir (Bukoleon Limanı). Fakat saray hakkındaki ilk bilgi orta Bizans dönemine (9. yy’ın ortalarından 13. yy başına kadar) aittir. Buna göre Bukoleon Sarayı İmparator II. Theodosios (hükümdarlığı 408-450) tarafından yaptırılmıştır. Bilinen ve halen görülebilen bölümleri ise büyük olasılıkla Teofilos zamanında (829-842) eklenmiştir.

Faros denilen fener burcu ile imparatorluk iskelesi olarak kullanılan burun arasında, surların üzerinde uzanan Bukoleon Sarayı’nın temelinde ilkçağdan kalma mermer bloklar kullanılmıştı. Sur duvarlarının arasında görülebilen yaklaşık 300 m uzunluğundaki ön cephe, başlıca iki bölümden oluşuyordu. Öndeki küçük limanla sarayı birbirine bağlayan ve güney-kuzey doğrultusundaki kısa bir duvarın içinden geçen anıtsal bir merdiven, bu iki parçayı birbirinden ayırmaktaydı. Sarayın batı parçası 1870’lerde demiryolu yapımı yüzünden tahrip olmuştur. Bu bölümün her iki yanında, oturan aslan heykelleri ile süslü bir cumba bulunuyordu. Sarayın doğu yakası ise halen ayaktadır. Buradan görüldüğü kadarıyla, dış cephe, birbirini izleyen tuğladan tonozlarla örtülü mekanlardan oluşmaktadır. Bir dizi mermer çerçeveli pencere ve kapı ile Marmara’ya açılan sarayın önünde, duvara saplanmış mermer konsollarla taşınan boydan boya bir balkonun uzandığı anlaşılmaktadır.

Faros yakasındaki mekanlar, zengin bezemelere sahip sütunlarla süslenmişti. Bunlara ait paye gövdelerinden birkaçı, halen İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Doğu yakasında ayrıca değişik biçimlerde zarif süslemeli başka sütun başlıkları da vardı. Bunlardan birkaçı bugün çevrede korumasız olarak durmaktadır. Korumasız duran saray kalıntıları yağmaya açık durumdadır.

Kurtuluş Savaşı Müzesi Ankara

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Ankara Kurtuluş Savaşı Müzesi
büyük ankara kurtuluş savaşı müzesi
ankara kurtuluş savaşı müzesi nerede
ankara kurtuluş savaşı müzesi resmi
kurtuluş savaşı müzeleri

Kurtuluş Savaşı Müzesi Ankara

Ankara Ulus meydanında bulunan I. Türkiye Büyük Millet Meclisi binasının inşaasına, 1915 yılında başlanmıştır.İlkin İttihat ve Terakki Cemiyeti kulüp binası olarak tasarlanmış binanın planı evkaf mimarı Salim Bey tarafından yapılmış, inşasına ise kolordunun askeri mimarı Hasip Bey nezaret etmiştir.

Türk mimari stilinde olan iki katlı binanın en belirgin özelliği duvarlarında Ankara taşı (Andezit) kullanılmış olmasıdır.

Meclisin, 23 Nisan 1920’de bu binada toplanması kararlaştırıldığında henüz bitirilmemiş olan bina, milli bir heyecanın eseri olarak milletin katkısıyla tamamlanmıştır.

23 Nisan 1920 ile 15 Ekim 1924 tarihleri arasında I. Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak kullanılan bina daha sonra Cumhuriyet Halk Fırkası Genel Merkezi ve Hukuk Mektebi olarak işlevini sürdürmüş, 1952 yılında Maarif Vekaletine devredilmiş, 1957 yılında ise müzeye dönüştürülmek üzere çalışmalara başlanmıştır. Bina 23 Nisan 1961’de “Türkiye Büyük Millet Meclisi Müzesi” adıyla halkın ziyaretine açılmıştır.

Atatürk’ün doğumunun 100. yılını kutlama programı çerçevesinde, 1981 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından restorasyon Ve teşhir-tanzim çalışmaları sonucu 1981 yılında”Kurtuluş Savaşı Müzesi” adıyla yeniden ziyarete açılmıştır.

Meryem Ana Evi-efes

Perşembe, Haziran 21st, 2012

meryem ana evi hakkında bilgi
selçuk meryem ana evi
meryem ana kilisesi
izmir meryem ana evi resimleri

Meryem Ana Evi-İzmir

Meryem Ana’nın kaldığı bu ev, 1967 yılında Papa VI. Paul ve 1979 yılında Papa II. Jean Paul tarafından ziyaret edilmiştir.Vatikan tarafından kutsal ilan edilen Meryem Ana Evi, dünyanın dört bir yanından gelen Hıristiyanların ziyaret ettiği, gözde, Kutsal bir yer olmuştur.

Efes antik kentin üst kapısının yanından geçilerek çıkılan Meryem Ana ören yerinde, Küçük bir Bizans Kilisesi bulunmaktadır. Burada İsa Peygamber’in annesi Meryem’in yaşadığına ve öldüğüne inanılır. Hristiyanlar yanında Müslümanlarca da kutsal sayılır ve ziyaret edilir, hastalara şifa aranır, adaklar adanır.

Tekfur Sarayı nerede

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Tekfur Sarayı çinileri
Tekfur Sarayı resimleri
Tekfur Sarayı hakkında bilgi
Tekfur Sarayı istanbul
Tekfur Sarayı tarihi

Tekfur Sarayı

Tekfur Sarayı, İstanbul’da bulunan Blakernai saray kompleksinden günümüze kalan tek saray.

Roma ve erken devir Doğu Roma sarayları şehrin merkezinde Hipodrom civarında bulunurdu. 7. ve 8. yüzyıl’dan itibaren Haliç kıyılarından tepeye devam eden surlara bitişik bölümde, geniş bir alana yayılmış Blakhernai saray kompleksi, fethe kadar kullanıldı. Sarayın günümüze gelen tek pavyonu, surlara bitişik inşa edilmiş Tekfur sarayıdır. Çatısı olmayan 3 katlı yapı 12. yüzyılda inşa edilmiştir.

Önünde küçük bir avlunun bulunduğu renkli cephe, taş ve tuğla sıraları ile dekorludur. Pencere üstlerinde süs kemerleri sıralıdır. Pavyonun giriş katı, şehir surlarına bitişik olup 4 büyük kemer avluya açılır. 18. yüzyılda bir süre çini atölyesi olarak kullanılmıştır.

Tekfur çinileri

18. yüzyılda çini atölyesi olarak kullanılan Tekfur Sarayı’nda yapılan çiniler bugün hâlâ birçok camiyi süslüyor. Tekfur çinileri olarak adlandırılan eserler, İznik’ten getirilen ustalar tarafından yapılıyordu. İstanbul’un fethinden sonra, İznikli ustaları sayesinde, kısa bir süre de olsa tekrar popülerleşen saray, daha sonra camhane, ardından 19. yüzyılda Yahudiler’in ikamet ettiği barınak olarak kullanılmış ve 1865 yılında çıkan yangınla beraber ara katları çökerek kullanılmaz hale gelmişti.

Tekfur Sarayı’nın zamanındaki ihtişamını anlamak için çinileri dışında sarayın ön cephesini süsleyen süs çömleklerinden bahsetmek de mümkün. Kırmızı tuğla ve beyaz taş kullanılarak yapılan bu çömlekler, iki farklı malzemenin bir arada kullanıldığı en güzel örneklerden. Daha çok Bulgaristan’da, Balkan Yarımadası’nda görülen bu süsleme sanatı Türkiye’de sadece Tekfur Sarayı ve Saint Benoit Fransız Lisesi’nin çan kulesinde görülüyor.

Etnografya Müzesinde Neler Sergilenir

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Ankara Etnografya Müzesi Neler Sergilenir
Etnografya Müzesi de Sergilenenler

Etnografya Müzesinde Neler Sergilenir

  • Etnografya Müzesi, Türk Sanatının Selçuklu Devrinden zamanımıza kadar devam eden örneklerinin sergilendiği bir müzedir.
  • Anadolu’nun çeşitli yörelerinden derlenmiş halk giysileri, süs eşyaları, ayakkabı, takunya örnekleri, Sivas yöresi kadın ve erkek çorapları çeşitli keseler, oyalar, çevreler, uçkurlar, peşkirler, bohçalar, yatak örtüleri, gelin kıyafetleri, damat tıraş takımları eski geleneksel Türk sanatının birer temsilcileridir.
  • Türklere özgü teknik malzeme ve desenlerle kendi içinde halı dokuma merkezlerinden Uşak, Gördes, Bergama, Kula, Milas, Ladik, Karaman, Niğde, Kırşehir yörelerine ait halı ve kilim koleksiyonu vardır.
  • Anadolu Maden sanatının güzel örnekleri arasında XV.Yüzyıldan kalma Memlük kazanları, Osmanlı şerbet kazanları, güğüm leğen, sini, kahve tepsisi, sahanlar, taslar, mum makasları vb. çeşitli madeni eserler vardır.
  • Osmanlı Devri yayları, okları, çakmaklı tabancalar, tüfekler kılıç ve yatağanlar, Türk çini porselenleri ve Kütahya porselenleri, tasavvuf ve tarikat ile ilgili eşyalar, Türk yazı sanatının güzel örneklerinden levhalar bulunmaktadır.
  • Türk ağaç işçiliğinin en güzel örneklerinden, Selçuklu Sultanı III. Keyhüsrev’in tahtı (13. yüzyıl), Ahi Şerafettin Sandukası (14. yüzyıl), Nevşehir Ürgüp’ün Damsa Köyü Taşhur Paşa Camii mihrabı (12. yüzyıl), Siirt Ulu Camii Mimberi (12. yüzyıl) Merzifon Çelebi Sultan Medresesi Kapısı (15. yüzyıl) müzemizin önemli eserlerindendir.
  • VII. Dönem T.B.M.M. üyesi Besim Atalay’ın müzeye armağan ettiği koleksiyonu çeşitli devirlere ait Türk sanat tarihlerini içermektedir.
  • Müzede özellikle Anadolu etnografya ve folkloru, sanat tarihi ile ilgili eserleri içeren bir ihtisas kütüphanesi bulunmaktadır.

Suriyenin Turistik Yerleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

suriye turistik yerler

Suriye Turizmi

Suriye’nin başkenti Şam, aynı zamanda Arap dünyasının en eski ve kalabalık şehirlerinden birisidir. Deniz seviyesinden 690 m. Yükseklikte Barada Nehrinin oluşturduğu bir vahada yer alan Şam, Arapça Dimeşk ismiyle de tanınır. Coğrafi olarak Ortadoğu’ya oldukça hakim bir noktadadır. Beyrut’un 110 km. güneydoğusunda, Amman’ın 210 km. kuzeyinde, Bağdat’ın 600 km. batısındadır. Bütün bu kentlere oldukça iyi karayolu ağıyla bağlıdır.
Halep’te olduğu gibi Şam’da da zengin Suriye mutfağının Türk zevkine hiçte yabancı olmayan lezzetlerini denemek için her keseye uygun çok sayıda lokanta, restoran ya da kebapçı bulunur. Nüfusu 4 buçuk milyonu aşan Şam’da görülmesi gereken tarihi eserlerin arasında Emeviye Camisi ve Selahaddin-i Eyyubi’nin türbesi ilk sırayı alır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Mimar Sinan’a yaptırdığı Süleymaniye Külliyesi, Hamidiye Kapalı çarşısı ve Hicaz demiryolu istasyonu kentteki belli başlı Osmanlı eserleridir. Şam Valisi Esad El Azim Paşa’nın Müze haline getirilen 17 odalı saray yavrusu taş konağı Kasr’ül Azm ile Suriye Milli müzesi yine bu şehirdeki önemli eserlerdendir. Sadece Şam’da 120 civarında Türk eseri bulunmaktadır.

İşte Suriyenin bazı Turistik Yerleri

Palmyra

Kent, Humus Valiliği’nin, Palmira İli’ne bağlı bulunmaktadır. Şam’ın 215 km kuzeydoğusunda, Humus’un 155 km doğusunda ve Fırat’ın 120 km güneybatısında bir vaha üzerinde kurulmuştur. Suriye çölünün ticari kervanlarının geçiş noktasında olması sebebiyle “Çölün Gelini” de denilen şehrin isminin bulunan ilk bilgilere göre Tedmur, Tedmür, Tadmur veya Tudmur [1] olduğu Mari’de bulunan Babil tabletlerindeki kayıtlardan anlaşılmıştır.[2] Fransız arkeologlar tarafından 1933 yılından itibaren antik Mari şehrinden çıkarılan 25.000 tabletten anlaşıldığına göre Palmira’nın tarihi M.Ö. 19. yüzyıla kadar gerilere gitmektedir. Yunan ve Roma kaynaklarında ise 1. yüzyıldan itibaren kayıtlara rastlanılmıştır.

Lattakia (Lazkiye)

Hatay sınırının 80 km kadar güneyinde bulunan Suriye’nin önemli liman kentlerinden biridir. Şenköy’de bulunan tarihî türbesi ve cumbalı evleri ile; ayrıca Görentaş köyü de Suriye ile sınır oluşturan göleti bölgenin önemli turistik yerlerindendir. Lazkiye’nin kuzeyinde Balluran Baraj Gölü vardır. Keseb Köyü ve Şat-ul Ezrak turistler tarafından tercih edilen sayfiye yerlerindendir.


St. Simeon Manastırı/Kalesi

Suriye Samandağ arasında yer alan dağın yamaçlarına kurulan St.Simon manastırı,hatayın en çok ziyaret edilen ve ilgi gören hazinelerinden sadece birisi.

Krak de Chevalier (Qala’at al-Hosn)

Krak de Chevalier, Tartus-Homs (bizdeki adıyla Humus) karayolunun ortalarında bir noktadan kuzeye sapıldıktan sonra yaklaşık 10km tırmanan bir dağ yolu (asfalt) ile gidilen, çevredeki en hakim tepe üzerine kurulmuş ve kimilerinin iddiasına göre de (bu “kimileri”nden birisi de Arap Lawrence) “dünyanın en güzel kalesi”.

Darıca Hayvanat Bahçesi Ücreti 2012

Perşembe, Haziran 21st, 2012

2012 Darıca Hayvanat Bahçesi Ücreti ne kadar

Darıca Hayvanat Bahçesi Fiyat 2012

Darıca Hayvanat Bahçesi 2012 giriş ücretleri aşağıdaki gibidir;

0-4 Yaş: Ücretsiz

5-17 Yaş: 10 TL

18 Yaş Üstü: 15 TL

Antalya Erken Rezervasyon Otelleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Erken Rezervasyon Otelleri Antalya 2012
2012 Antalya Erken Rezervasyon Otel fiyatları

Erken rezervasyon fırsatları ile çok uygun fiyatlarla Antalya tatil yapabilirsiniz.

işte Antalya Erken Rezervasyon Otelleri

Papillon Hotel Zeugma

Belek, İleribaşı mevkiinde bulunan tesis, 60.000 m2 alan üzerine kurulu olup, Antalya merkeze 40 km., havalimanına 35 km., Belek e 4 km. mesafede ve denize sıfır konumdadır.

Club Hotel Falcon

ntalya – Lara’ nın en güzel koylarından birinde, muhteşem deniz manzarasına hakim olan tesisimiz Şehir merkezine 5 km, Havaalanına 17 km uzaklıktadır.

Antalya erken rezervasyon yapan diğer otelleri ve fiyatları için Tıklayınız..

Peri Bacaları Hangi Bölgededir

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Peri Bacaları Hangi şehirdedir
Peri Bacaları nerededir

Peri Bacaları, İç Anadolu Bölgesindeki Nevşehir ilimizdedir.

Manavgatta Gezilecek Yerler

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Manavgatta nereler gezilir

Manavgat Tarihi Mekanlar

Manavgat ve çevresi görülmeye değer pek çok doğal ve tarihi güzelliklerle çevrilidir.

işte Manavgatta görülecek yerler

Manavgat Şelalesi

Manavgat ilçesinin 3 km. kuzeyinde bulunan şelale, ilçe ile aynı adı taşır. Şaşırtıcı bir yükseklikten dökülmesine karşın geniş bir alan üzerinde gürül gürül akışı ile görülmeye değer bir manzara oluşturur. Şelalenin hemen yanıbaşında doğa ile içiçe piknik yapılabilir ve çevresindeki lokantalarda taze balık yenilebilir.

AntikKentler

Side: Manavgat’a 7 km uzaklıkta olan Side tarihi bir yerleşim merkezidir. Tarihçiler tarafından İ.Ö. 1405’te kurulduğu ifade edilen Side, İ.Ö. VI. y.y ın yarısından itibaren, sırası ile, Lidyalıların, Perslerin, İskender’in, Antiogonos’un, Ptolemaiosların egemenliğini tanımıştır. İ.Ö. 215 ten sonra Suriye Krallığı’nın denetiminde imar edilip bir bilim ve kültür merkezi haline getirilen kent İ.Ö. Apameia barışı ile Bergama Krallığı’na bırakılmıştır, daha sonra Doğu Pamphilya bölgesi ile birlikte bağımsızlığını koruyarak büyük bir ticaret donanmasıyla refaha ve zenginliğe kavuşmuştur.

Hanlar

Alarahan: Manavgat’dan sonra batıya doğru gidince 9 km sonra alarahan’a varılır. 13. y.y. da Selçuklular tarafından Konya ile güney kıyılarının başkenti Alanya arasındaki ticaret bağlantısı sağlamak için inşa edilmiştir. Bu kervansaray ile seyehat edenlerin ve tüccarların güvenli ve konforlu konaklamaları ve dinlenmeleri sağlanmıştır.

Yaylalar

Köprüçayı Vadisinin ikiye ayırdığı Torosların üzerinde birçok yayla bulunmaktadır.

En önemlileri Güğlenpınar ve Beloluk Yaylaları, Avanos Beliği, Tefekli Bölgesinde Gücer Yaylası, Kesikbeli, Akçaalan Yaylası, Topalceviz, Alıç ve Demre Yaylaları, Dumanlı Yaylası ile Bozburun Dağı eteklerindeki İkiz Yaylasından oluşur. Köy halkının büyük çoğunluğu yazın yaylalara göçer.

Milli Parklar ve Korunan Alanlaron

Sportif Etkinlikler

Jeep-Safari : Antalya , Kemer, side ve Alanya’daki Seyahat acentaları Toros dağlarına Jeep Safari turları düzenlerler. Günlük turlar sabah erken saatlerde başlayıp akşama kadar Offroad heyacanı yaşayarak sürer.

Binicilik : Bazı otellerin binicilik için geniş alanları mevcuttur. İngiliz, Arap ve Haflinger atları bulunur. Binicilik ve atlama dersleri bir saat süresince veya günlük geziler halinde yapılmaktadır. Aynı zamanda üç günden , yedi güne kadar nehir boyunca veya dağlara turlar yapılır.

Rafting : Köprüçay, Manavgat ve Dragon nehirleri Akdenizdeki Cehennem Suyu ratfing için mükemmel güzergahlardır.

Türkiyenin En Güzel Tatil Beldeleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Türkiyenin En Güzel Tatil Yöreleri
Türkiyenin En Güzel Tatil Beldeleri İsimleri

Türkiyenin en güzel tatil beldeleri sizce neresi arkadaşlar Türkiyenin En Güzel Tatil Beldelerinden birkaçının Resim ve isimleri urada sizlerde eklemek istediğiniz Türkiyenin En Güzel Tatil Beldelerini ekliyebilirsiniz.


Bodrum

Alanya

Fethiye

Çeşme

Marmaris

Kemer

Kuşadası

İslami Tatil Yerleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

İslami Tatil Yerleri
İslami Kesim Tatil Yerleri

Altınoluk Beyza Otel

Asos Thermal Deluxe Hotel Kozaklı

Asude Tatil Köyü Yalova

Asya Kızılcahamam Termal Tatil Köyü

Belvü Resort Hotel Antalya

Bera Hotels Alanya

Bodrum Bal Beach Hotel

Burç Club Hotel

Çam Çam Tatil Köyü

Caprice Palace Otel Didim

Çeşme Ionia Otel

Club Hotel Asya Karaburun

Club Samira Alanya

Demirtaş Huzur Otel Antalya

Eda Garden Tatil Köyü Çeşme

Elizan Otel Fethiye

Hare Hotel Alanya

Hotel Olive Garden Fethiye

İhlas Armutlu Tatil Köyü

İlay Patara Resort Antalya

Liva Orkinos Otel Erdek

Önemli Hisar Otel Bodrum

Rosa Resort Thermal Hotel Nevşehir

Şah inn Paradise

Silver Pine Hotel

Tuğra Suit Otel Antalya

Yeni Meltem Tatil Köyü Çeşme

Yeşilöz Hotel Side Antalya

Yunuslar Tatil Köyü Bodrum

Afyon Kaplıcaları

Ağrı Kaplıcaları

Ayaş Kaplıcaları

Balıkesir Kaplıcaları

Bursa Kaplıcaları

Denizli Kaplıcaları

İstanbul Kaplıcaları

Kızılcahamam Kaplıcaları

Kütahya Kaplıcaları

Nevşehir Kaplıcaları

Yalova Kaplıcaları

alıntı

Ayasofya Müzesi Özellikleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Ayasofya Müzesinin Özellikleri nedir
Ayasofya Özellikleri


Ayasofya Müzesi Özellikleri

Ayasofya ilk olarak Konstantinus zamanında 390 yılında yapılmıştır. İlk yapı ahşap bir şekilde yapılmış ve tamamen yanarak yok olmuş. Bugüne gelmiş Ayasofya’ya ilk yapım çalışması imparator Iustinianus zamanında 532 yılında başlanmıştır. Kilise ibadete 537 yılında ibadete açıldı. Yapımında emeği geçen mimarlar Miletoslu İsidoros ve Trallesli Anthemios’tir. İlk adı büyük anlamına gelen “Megali Ecclesia”, bir sürede “Thea Sophia” olarak adlandırıldıktan sonra kutsal hikmet anlamına gelen “Hagia Sophia” adı verildi.

553, 557, 559 yıllarında yaşanan depremlerden sonra Mimar İsidoros tarafından restore edilmiş. Bu onarımdan sonra 896,986 yıllarında meydana gelen depremlerde büyük zarar görmüş ibadete kapatılmış. Değişiklikler yapıplarak 994′te ibadete açılmış. Haçlı seferlerinde yağmalanmıştır. Sebebi ise kaplamalarının sarı renkli olması ve insanların onu altın sanıp sökmeleri sonucu olmuş. Kilisedeki bir çok şey çalınmıştır. 14. yy’da tekrar ibadete kapandı ve 1354′te tekrar açıldı. 481 yıl boyunca Müslümanların ibadetine tanıklık etti. 1934 yılında Atatürk’ün emri ile ibadete açılmış. Camiye ise 1 haziran 1453 yılında çevrilmiş. Türk sanatından da çeşitli değişiklikler eklenerek onarımlar yapılmış. İlk olarak II. Mehmet tarafından ahşap bir minare yapıldıysada bir süre kullanılıp yerine tuğladan bir minare yapılmış. Saray kapısındaki minareyi II. Beyazıt yaptırdı. II. Selim tarafından inşa edilen Öteki iki minareyle birlikte dört tane oldu.

Ayasofya’nın avlusunda bulununan beş türbenin burada olması Ayasofya’ya nekadar önem veildiğini göstermektedir.

Caminin özellikleri

  • Yapı kareye yakın dikdörtgen
  • Büyük orta nekan, iki yan mekan, apsis, iç ve dış nartekslerden oluşan bölümler
  • Kubbesi 55 metre
  • yaldızlı geometrik bitkisel motifle
  • 9-12. yy’a ait Figürlü mozaikler
  • 2009′da 160 yıldır üstü örtülü Serafim adlı meleğin betimlendiği mozaik

Uludağ Otelleri

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Uludağ’da bulunan oteller
Uludağda hangi oteller var
Uludağın otelleri

Güzel bir kış tatili yapmak ve Uludağ’ın eşsiz güzelliğinde kaybolmak istiyorsanız aşağıdaki otellerde konaklayabilirsiniz.Ağaoğlu My Resort Uludağ
Grand Yazıcı Uludağ
Alkoçlar Zone 2 Hotel
Alkoçlar Hotel
Kervansaray Uludağ
Ağaoğlu My Resort Uludağ
Monte Baia Uludağ
Karinna Hotel Uludağ
Uslan Hotel
Fahri Hotel Uludağ
Beceren Hotel
Fergana Büyük Otel
Le Chalet Yazıcı

Uludağa Nasıl Çıkılır

Perşembe, Haziran 21st, 2012

Uludağa Nasıl gidilir
Uludağ’a Ulaşım

Uludağa Nasıl Çıkılır

Uludağ’a hem karayolu ile hem de teleferik ile ulaşmak mümkündür ve ulaşım açısından sezonun çoğu zamanında uygun koşullara sahiptir.

Bursa’dan Uludağ’a özelliklede kış aylarında günün her saatinde karadan araç bulmak mümkündür. Şehir merkezinden taksi, dolmuş ve minibüsler hareket eder. Yol koşullarına da bağlı olarak aşağı yukarı 25-45 dakika gibi bir sürede Uludağ Kayak Merkezi Oteller Bölgesine ulaşabilirsiniz.

Uludağ’a teleferik ile ulaşmak için Teleferik semtine gelmeniz gerekir. Ancak unutmamanız gereken bir nokta var. Kayak takımlarınızı yanınızda taşımanıza izin verilmeyecektir. Buradan başlayan teleferik yolculuğu Sarı Alan’a kadar devam eder. Oradan da Uludağ Kayak Merkezi Oteller Bölgesine kalan mesafe 7 km. civarındadır. Kalan yola dolmuş seferleri ile devam edebilirsiniz.

alıntı