Yüksek öğrenimin ardından ara vermeden sürdürdüğü şiir çalışmalarının yanında 1989 yılından itibaren resim çalışmalarına da başladı. Bu noktada şiir resim ilişkilerini ve yakınlık noktalarını araştırdı. İmgelerin resimlenmesi yerine resmin kendi imgelerini oluşturması üzerine çeşitli çalışmalar yaptı.
Halk sanatları ve geleneksel sanatlar ile ilgili araştırmalar sonucu ebru tekniklerini farklılaştırarak, kısaca suyun görsel etkilerinin resmi, diyebileceğimiz RENG-İ SU çalışmaların da karar kıldı. Objelerin iç yüzeyine ebru yaparak ebruya salt bir teknik olarak değil, aynı zamanda görsel bir dil olarak bakılması gerektiğini gösteren, teknikler geliştirdi. Bütün bu çalışmaların sonucu, başlangıçtan itibaren soyut olarak gelişen ve geleneğimiz olan ebru dilini, bugünün soyut resim yaklaşımlarıyla birleştirmeye ve renk öyküleri oluşturmaya yönelerek, başta tuval olmak değişik malzemeler ve teknikler geliştirdi.
Yurt iç ve dışında çeşitli sergiler açtı. Kansere Umut Vakfı yararına öğrencileriyle birlikte sergiler açarak, sanat toplum birlikteliğine yönelik çalışmalar yaptı. Soyut resim ve ebru arasındaki ilişkileri inceleyen çeşitli seminer, kongrelere katıldı, süslemeden sanata başlığı altında düzenli konferanslar verdi. Güneşe Resim Derneği’nin kurucu üyeleri arasında yer aldı ve çeşitli basın kuruluşlarında röportaj ve programları yayınlandı.