bilim adamı /fizik
Abdülkadir Han, 1935 yılında Hindistanda doğdu, Pakistan 1947 yılında kurulduktan sonra 1952 yılında ailesiyle birlikte bu ülkeye göç etti. Pakistanda üniversite eğitimini tamamlayan ve daha sonra Belçikada metalurji dalında doktora alan Han, bundan sonra Hollandada bir nükleer reaktörde uzman olarak çalışmaya başladı. Çalıştığı yer URENCO adıyla bilinen İngilizAlmanHollanda ortaklığından meydana gelen bir nükleer konsorsiyumdu. Han burada 19721976 yılları arasında çalıştı ve daha sonra ülkesine döndü. 1983 yılında bir Hollanda mahkemesi Hanı UREMCOdan uranyum zenginleştirme ve başka nükleer konuları kapsayan gizli bilgi, dosya ve şemaları çalıp kaçırmakla suçlayan bir dava açtı. Han, davanın sonucunda suçlu bulundu ve 4 yıl hapse mahkum oldu ama bir teknik eksiklikten dolayı karar iptal edildi ve Han aleyhindeki dava düştü.
Han, Hollandadan gereken nükleer bilgi ve tecrübe ile ülkesine döndükten sonra bir ekip ile Pakistanın nükleer programını gizlice başlattı, kendi adıyla anılan Han Laboratuvarını kurdu ve sonunda Pakistan en başta onun çaba ve dehasıyla 1998 yılında ilk nükleer silah denemesini başarıyla gerçekleştirdi. Bu denemeden sonra birkaç başarılı deneme daha yapıldı ve sonunda Pakistan resmen dünya nükleer kulübünün yeni üyesi oldu. Şüphesiz Pakistan bu çalışmaları yaparken Hindistan da aynı tür çalışmaları yaptı, bu ülke de nükleer kulübe Pakistandan önce üye oldu. Esasen Pakistanın nükleer programı Hindistanı dengelemek, bu ülkenin nükleer programına karşılık olarak doğdu ve gelişti. Bu çalışmalarda Abdülkadir Han en önemli, en belirleyici, en başarılı rolü oynadı ve ülkesine nükleer gücü kazandırdı.
Ne var ki, 2003ün kasım ayından itibaren Abdülkadir Hanın itibarına gölge düştü, hakkında çok ciddi iddialar, suçlamalar yapılmaya başlandı. Pakistanın en ünlü bilim adamı olarak bilinen Abdülkadir Han, Pakistanın gizli nükleer bilgilerini, dosyalarını İran, Libya ve Kuzey Koreye kanunsuz yollardan aktarmakla ve bu ülkelere Pakistan dizaynı nükleer yakıt zenginleştirici santrifüj cihazlarını satmakla suçlandı. Esasen bu iddiaların menşei de büyük ölçüde İrandan kaynaklanıyordu. Milletlerarası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA)nun İrana yaptığı baskılar sonucunda İranın bu kuruma verdiği gizli bilgilerden hareketle bu kurum İranın nükleer programında kullanılan bazı kaynaklar bakımından Pakistana ve Abdülkadir Hana ulaşmış bulunuyordu. Nitekim daha sonraki süreçte Han, bu suçlamaları kabul etti.