09.05.2004 günü Çeçenistan’da yapılan bombalı suikastte öldürülen Kadirov, bir dönemler Rusya’nın baş düşmanlanı arasındaydı.
Çeçenistan’da adını Rus rejimine karşı ilan ettiği ”cihad” ile duyuran Kadirov, daha sonra İslamcı radikalizmi kınayarak, Moskova ile yakın ilişki kurmuştu.
Ahmed Kadirov, 1951 yılında, Stalin’in 2. Dünya Savaşı’nda sürgüneyolladığı Çeçen bir ailenin oğlu olarak Kazakistan’da dünyaya geldi. Özbekistan’da 1980’li yıllarda İslam üzerine çalışan Kadirov, 1989 yılında Kuzey Kafkaslar’daki ilk İslam Enstitüsü’nün başkanı oldu.
Cahar Dudayev yönetimi sırasında Çeçenistan Müftü Yardımcısı görevine getirilen Kadirov, 1995 yılında başmüftü oldu. Kadirov, başmüftü olduğu sırada başlayan Çeçenistan savaşında, aşırı dinci bir grubun gerilla komutanlığını da yapıyordu.
Kadirov, 1999 yılında Çeçen lider Şamil Basavey’i Dağıstan’da silah zoruyla İslami devlet kurmakla suçlayarak, bu grupla yollarını ayırdı ve Çeçenlere de Çeçenistan’a gelen Rus askerlerine karşı silahlı direniş yapmaması çağrısında bulundu.
Aslan Mashadov, bu gelişmeler üzerine Kadirov’u bir numaralı düşman ilan ederek, başmüftü görevinden azlettiğini açıkladı. Kadirov, Rus askerlerinin Çeçenistan’a girmesinden sonra, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından uzun ve çetin müzakereler sonucu Moskova yanlısı Çeçen yönetiminin lideri olarak atandı.
Çeçen yönetimi lideri olarak atanmasının ardından kendisine yönelik saldırıların sayısı da giderek artmaya başlayan Kadirov, ”Beni öldürmeye yönelik o kadar çok girişim oldu ki, bunların sayısını toplamayı çok önceden bıraktım” dedi.
Mashadov’a bağlı güçlerin de bir noktadan sonra, ”Onu öldürmek için kendimizi rahatsız etmeyeceğiz. Çünkü onu bizim yerimize öldürmekisteyen o kadar fazla düşmanı var ki, bize gerek bile kalmayacak” dediği belirtiliyordu.
Kadirov, geçen yıl Çeçenistan’da yapılan devlet başkanlığı seçimini büyük bir farkla kazanırken, Rus güvenlik güçlerinin Çeçenistan’da eylemlerine yönelik de sık sık eleştiri yöneltiyordu.
Ahmed Kadirov, Rusya’yı Çeçenistan’da yeterli yatırım yapmadığı ve Rus güçlerinin Çeçen sivillere yönelik sert davranışları nedeniyle sürekli eleştiriyordu.