Arif Mehmet Ağa

SULTAN III. Selim ve Sultan II. Mahmud devirlerinin ünlü tanburî ve bestekarıdır. Kendisine (Şîrin) de denilen Arif Ağa, asıl (Keçi) lakabiyle anılmaktadır. Buna da sebep şöyle bir söylentiyle anlatılmaktadır: Boyunun kısa olması sebebiyle, tanbur çalarken pest perdelere erişememesi ve ancak sıçrayarak bu perdeleri kullanabilmesi Arif Ağa’ya (Keçi) lakabmm takılmasına sebep olmuştur.

Kat’î olmamakla beraber 1794 ? yılında doğduğu tahmin edilmektedir. Enderun’da yetişmiş, iyi bir tanburî olmuş ve bestelediği eserlerle de ün yapmıştır. Dilküşa ve Şevkaver makamlarım icad etmiş olan bu değerli tanburî-bestekarın zamanımıza ancak birkaç eseri kalmıştır. O da Zavil makmaındaki saz semaîsi ile dilküşa makamındaki peşrev ve sazsemaileridir.

Yüzü çiçek bozuğu olduğu için mabeyn fasıllarına katılmamakla beraber sarayda çok bulunmuştur. Büyük bestekar Dede Efendi’nin büyük kızı Hadice Hanım (1806-1863?) ile evlenmiş ve bu evlilikten de doğan erkek evlada Rif’at adı verilmiştir. Bu Rif’at Bey, sonradan Türk musikisinde büyük şöhret sahibi ve değerli bir musikişinas olarak göreceğimiz Sermüezzin Mîralay Rif’at Bey’dir.

Arif Mehmed Ağa, 1843 yılında ölmüştür.

Tags:

Leave a Reply