ABD’nin 42. Başkanı olan Bill Clinton 19 Ağustos 1946’da Arizona eyaletine bağlı Hope kentinde doğdu. Babası William Blythe’yi bir trafik kazasında kaybeden Bill, 16 yaşındayken, annesi Virginia Blythe, Roger Clinton ile evlenince Clinton soyadını aldı. 1968’de Georgetown Üniversitesi’ni bitiren Clinton, burslu olarak bir süre Oxford Üniversitesi’ne devam etti. 1973’te Yale Hukuk Fakültesi’ni bitirdi.
1972’de George McGovern’in başkanlık kampanyası için çalışan Clinton, 1973-1976 yılları arasında Arkansas Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalıştı, ardından 1978 yılında Arkansas Eyaleti Başsavcısı seçildi. 1978 yılına gelindiğinde Clinton ülkenin en genç valisi sıfatıyla Arkansas’a vali seçildi.
1980’de yeniden adaylığını koyduğu valiliğe seçilemeyen Clinton, 82, 84, 86 ve 90 yıllarında yeniden seçilerek Arkansas Valiliği yaptı. Clinton 1975’de Hillary Rodham ile evlendi, Çiftin Chalsea isimli bir kızları oldu.
BUSH’U YENDİ
Kişiliğine yönelik tüm saldırılara rağmen 1992’de ABD Başkan adaylığı için Demokratlar’dan birçok eyalet seçimini kazanan Clinton, Demokrat Parti’yi merkeze
kaydırmakla suçlandı. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen Clinton, 1992 kasımında düzenlenen seçimlerde Başkan George Bush’u ağır bir yenilgiye uğratarak ABD Başkanı seçildi.
Clinton’ın başkanlığı döneminde ülkede açılan yeni iş alanlarıyla işşizlikle savaşta önemli adımlar atıldı. Ülke ekonomisi son yılların en iyi düzeyine erişti. Dış politikadaysa Ortadoğu barış sürecine ilişkin arabuluculuk rolünü iyi oynayan Clinton, Bosna’daki iç savaşın bitmesini sağlamak için bölgeye ABD askerleri gönderdi, Rusya ve Çin ile olan ilişkileri revize etti.
Clinton’ın Arkansas Valiliği döneminde ortağı olduğu Whitewater emlak şirketi ile ilgili ortaya atılan yolsuzluk iddiaları, ABD Başkanı’nın Beyaz Saray’daki karizmasını çok sarstı. Clinton’ın bazı yakın arkadaşları davayla ilgili olarak çeşitli cezalara çarptırıldı, ancak tüm bunlar Clinton’ın 1996’da seçimleri bir kez daha kazanarak ikinci dönem ABD Başkanlığını engelleyemedi.
BEYAZ SARAY’DA SEKS SKANDALI
Clinton ikinci dönem başkanlığı bir seks skandalının gölgesinde geçti. ABD Başkanı’nın Beyaz Saray’da çalışan Monica Lewinsky ile birlikte, dünyaya yön veren önemli kararların alındığı Oval Ofis’te ilişkiye girdiğinin ortaya çıkması Clinton’ın az daha azledilmesine yol açıyordu. Clinton, başlarda iddiaları yalanladı. Ancak daha sonra bir çok tanığın ve delilin ortaya çıkması üzerine, ABD Başkanı Lewinsky ile ‘kısıtlı’ bir ilişkiye girdiğini kabul etti. Lewinsky’nin kendisine sadece oral seks yaptığını itiraf eden Clinton, Kongre’de yapılan oylama sonucu azledilmekten kurtuldu.
Clinton’ın ekonomik programı, bu ikinci başkanlık döneminde de ülkeye belirli bir oranda refah getirdi. Dış politikadaysa, Clinton yine Ortadoğu barışında arabulucuk görevini başarıyla yürüttü. Kosova’da Arnavutlar’a yönelik Sırp baskısının sona ermesi için düzenlenen NATO operasyonuna liderlik etti.
Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in, ülkede olduğu öne sürülen kimyasal-biyolojik silahları denetlemekle yükümlü Birleşmiş Milletler ekibinin faaliyetlerine son vermesi üzerine düzenlenen ikinci geniş kapsamlı operasyonda bayraktarlık yaptı.
Çin-ABD ilişkilerinin bugüne dek olmadığı kadar gelişmesinde önemli rol oynadı. Ancak Clinton, Rusya’nın Çeçenistan’da düzenlediği ve çok sayıda sivilin de ölmesine yol açan operasyonunu durdurmasında başarılı olamadı.