1949 yılında Trabzon’da doğan Ocaklı, Aslen Artvin Arhavi’li. Çocukluğu Maçka’da geçti. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesini bitirdi. Yaklaşık 40 albüm yapan Ocaklı’nın, “Mısırı kuruttun mi” ve “Ula ula Niyazi” gibi Karadeniz klasiklerinin de yer aldığı 350 civarında bestesi bulunuyor. Yönetmenlik ve televizyon programları da yapan Ocaklı, 6 filmde de rol aldı.
Erkan Ocaklı, geçen sene 40. sanat yılını, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki geceyle kutlamıştı. Kuzey Yıldızı Trabzonlular Derneğince düzenlenen gecenin sunuculuğunu, bir süre önce vefat eden sanatçı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Yağmurdereli yapmıştı.
Erkan Ocaklı, Pankreas kanseri teşhisiyle uzun bir süredir yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren Karadeniz müziğinin üstatlarından Erkan Ocaklı, tedavi gördüğü Kartal Devlet Hastanesi’nde hayatını kaybetti.
16 Kasım 2008 günü Saat 00.00 sıralarında hayatını kaybettiği açıklanan Ocaklı’yı sevenleri ve dostları son anında da yalnız bırakmadı. Acı haberi duyan aile dostları ve sevenleri hastaneye akın etti. Ocaklı ailesine taziyelerini iletmek için gelenler arasında Kamil Sönmez ve Mustafa Topaloğlu da vardı. Böylesine bir üstadı kaybetmenin oldukça acı verdiğini dile getiren Sönmez ve Topaloğlu, Ocaklı ailesinin yanında olduklarını ifade etti. Bu arada sanatçıya yakın isimlerden Şehit Aileleri Derneği Başkanı Necati Selvitok, “Uzun zamandır Kartal Devlet Hastanesi’nde tedavi görüyordu. Pankreas kanseriydi. Onu hiç unutmayacağız” dedi.
Bu arada eşinin yattığı son yastığa sarılarak gözyaşı döken Nebahat Ocaklı ve çocukları Acarkan ile Büşra’nın oldukça bitkin oldukları gözlendi.
“ÖLENE KADAR MÜZİĞE DEVAM” DEMİŞTİ
Karadeniz müziğini duyuran ilk isimlerden biri olan Ocaklı, yerel bir gazeteye verdiği son röportajında “Karadeniz müziği değişmiş ve çok gelişmiş, çağın şartlarına uymuş. Gurup sazlar, kemençeler önemli yenilikler geldi. Sanatçıların en çok beğenilenini halk belirler. Sanatçı yıllarca unutulmayan ve hatırlanandır. Festivallerin daha da fazla yapılması lazım. Bu festivaller uyuyan Karadeniz’i uyandırdı. 58 yaşındayım, sanatta 37. yılıma girdim. Daha önceleri özel kanallar kemençeyi içeriye sokmazdı.
Bölgemizin televizyonlarından Allah razı olsun. Bizim bütün çocuklarımızı deşifre ettiler, gözler önüne serdiler. Festivallerle Karadeniz oynuyor, coşuyor artık. Karadeniz görünüyor. Festivalleri masraf kapısı olarak düşünmemek lazımdır. Büyük bir reklam. Bir şeyin tanıtımı çok önemlidir. Getirisi çoktur. Ölene kadar müziğe devam edeceğim. Maalesef Karadenizli sanatçılarımızı dünya entegrasyonu içerisinde lanse edecek hiçbir firmamız yok. Karadenizli sanatçıları tanıtacak diye düşündüğümüz büyük firmalar yetersiz kaldı. İki arkadaşımız var, birisini Urfalı lanse etti, diğerini Malatyalı. Bu çok üzücü bir şey. Ben 35. yılımda bir Oflu’ya, bir de Köprübaşılı arkadaşıma armağan oldum. Kadıköylü bile beni zor görüyor. Televizyonlara bile göstermiyorlar. Tanıtıma önem vermiyorlar. 37 yıldır Erkan Ocaklı’nın bir klibi bile yok. Böyle bir insana nasıl klip çekilemez. Çalıştığım firma 5 milyar harcayıp neden klip çekmiyor? Benim güzelliğimi emek verdiğim kasetçi ve firmalardan almam lazım. Halk bana domates atarsa işte o zaman Erkan Ocaklı bitmiştir. Ben yırtık pantolonla türkü söylemem. Öyle alıştım. Edep, terbiyem bu. Gençler öyle söylüyor ona da saygım var” diye konuşmuştu.
Aralarında “Çayeli’nden o yani” isimli türkünün de bulunduğu çok sayıda eserin bestecisi ve söz yazarı olan Ocaklı, Pazartesi günü KaracaAhmet Camii’nde ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından vasiyeti üzerine Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilecek.