Türk Rock Müziğinin en büyük isimlerinden olan Erkin Koray, 24 Haziran 1941de İstanbulda doğdu. Annesi Vecihe Korayın, İstanbul Belediye Konservatuarı’nda Klasik Batı Müziği piyano öğretmeni olmasından dolayı, sanatçı küçük yaşlarda müzikle tanıştı. 5 yaşında annesinden piyano dersleri almaya başladıktan sonra, Alman Lisesi’nde okurken rock müziği ile tanıştı. Aynı zamanda okulda okurken konservatuara da devam etti. Sanatçı, 29 Aralık 1957 yılında, 16 yaşındayken, Galatasaray Lisesinde piyanoyla ilk konserini verdi.
Bu konser, Erkin Koray’ın hayatında büyük bir dönüm noktasını teşkil etti. Çünkü bu konser aynı zamanda sanatçının müzik hayatının da başlangıcı idi. İlk konserinden bir ay sonra Koray, 25 Ocak 1958de Eminönü Halkevinde, 20 gün sonra da Almanya ve Avusturya Liselerinde konserler verdi ve artık konserler birbirini takip etmeye başladı. Bu konserlerden sonra gazeteler artık kendisinden “Rock’n’Roll Kralı” diye bahsetmeye başladılar.
1960’ların ilk dönemlerine gelince Koray, Erkin Koray ve Ritmcileri isimli grubuyla, kendisinin gitar çalıp söylediği ve rock’n’roll çaldığı bar ve klüp programları yaptı. 1962 yılında ise ilk 45liği Bir Eylül Akşamı/It’s So Long’u yayınladı. Çıkarttığı 45likten sonra askerliğini 1963 – 1965 yılları arasında Eskişehir Hava Kuvvetleri Caz Orkestrası’nda gitarist – solist olarak yaptı. Askerden döndükten sonra bir süre daha İngilizce çalışmalarına ve klüp programlarına devam eden sanatçı, bu programlarından birinde İstanbul Plak şirketinin yetkilileri ile tanıştı ve 1967 yılında ülkede büyük şöhret olmasını sağlayan Kızları da Alın Askere isimli 45’liğini yayınladı.
Saçlarının uzunluğundan dolayı tepkiler de alan sanatçı, 1970’e geldiğinde, Yeraltı Dörtlüsü grubunu kurdu. Daha sonra Batı müziğini yerinde tanımak ve incelemek amacıyla, O sırada Beatles’ın da oradan şöhret olduğu, müziğin kalbinin attığı yer sayılan Almanyanın Hamburg kentindeki Star Club’a gitti. Koray, burada her gün çalan en az üç İngiliz grubunu izledi ve bir çoğuyla da tanıştı. Bu arada Hiccups adlı bir Alman Grubu’yla da sahneye çıktı ve daha sonra o grubun basçısı Bernhard Weber’i yanına alarak Türkiyeye döndü ve bu olay Türkiyede Hard Rock döneminin başlangıcı oldu.
Çıkarttığı hit parçalarla o dönem gündemde olan sanatçı, tekrar Avrupaya gitti ve Fransada Beatles’ın efsanevi ismi John Lennon’la tanıştı. Korayın Yeraltı Dörtlüsü ile müzik yaparken yararlandıkları en büyük avantaj, batıdaki Pink Floyd, Grateful Dead gibi aynı tarz gruplarından daha doğuda bir ülkede yaşamalarıydı. Dönemin Avrupalı çoğu rock müzisyeninin doğu mistisizmine ve de özellikle Hindistan’a merakı vardı ve bu merakı müziklerine de bol miktarda yansıtabiliyorlardı. Bunun en önemli örneklerinden birisi Beatles’ın önce Norwegian Wood adlı 45’liklerinde, daha sonra da Sgt. Pepper’s Lonely Hearts Club Band albümlerinin Within You Without You parçasında Sitar’ kullanmasıydı. Sitar, kökeni doğudan gelen bir enstrümandı ve bu enstrümanı İngiltere’de Beatles; Türkiye’de ise o dönemlerde Rock Müziği ile oldukça ilgili bir müzisyen olan Orhan Gencebay kullanıyordu.
İstanbula tekrar döndükten sonra Supergroup ile “Yağmur” isimli 45’liğini çıkardı. Maddi sıkıntılardan dolayı dağılan Supergroupun ardından kısa bir süre sonra kurduğu ‘Ter’ adlı grupla Hor Görme Garibi isimli 45’liğe imzasını attı. Fakat Ter grubu da dağıldıktan sonra ‘Stop!’ isimli bir grup kuran Koray, bu grupla da uzun süre devam edemeden ayrıldı ve grup dağıldı.
Avrupa’da Alice Cooper ve David Bowie renkli yüz makyajlarıyla sahneye çıkmaya başladı ve Erkin Korayda bu modaya uyarak sahneye renkli yüz makyajlarıyla çıkmaya başladı ve büyük ilgi gördü. Bu çalışmalarından sonra da uzun süreliğine yurtdışına gitti. Koray, yurt dışından döndükten sonra tekrar çalışmalarına devam etti ve bu çalışmalar, Türkiye’nin çok iyi bildiği Şaşkın, Arap Saçı, Fesuphanallah gibi çalışmalardı. Bu dönemde bu tarz çalışmalara ağırlık vermesinin yanında Krallar, Hadi Hadi Oradan gibi rock çalışmaları, hatta başlı başına rock parçalarından oluşan Elektronik Türküler’ adında bir tane de LP yaptı. 1977 yılında, son rock grubu olan Erkin Koray Tutkusu isimli grubunu kurup, bu grupla aynı adı taşıyan bir rock LP’si çıkarttıktan sonra uzun süreliğine tekrar yurt dışına çıktı. Korayın Türkiye’yi terk etmesinin en önemli sebebi, 70’lerin ikinci yarısında Türkiye’de cereyan eden politik gerginlikler ve bu gerginliklerin ülkeyi müzik yapılamayacak hale getirmesiydi.
12 Eylül Askeri Darbesinin haberini yurt dışında iken almasından bir yıl sonra,1982 sonbaharında, yurda dönmeye karar verdi. Yurtdışından döndükten sonra uzun bir süre tamamen solo çalışmalar yapan Erkin Koray’ın bu dönemdeki en ünlü çalışması şüphesiz ‘Çöpçüler’dir.