Amerikan entellektüel yaşamının son Avrupa kökenli düşünürlerinden Nobel Ödüllü ekonomist Franco Modigliani, 26 Eylül 2003 tarihinde ABDnin Cambridge kentinde vefat etti. 28 yıl boyunca, Massachusetts Institute of Technologyde ders veren Modigliani, 1988den itibaren aynı üniversitede konuk öğretim üyesi olarak görev yapıyordu.
Aslen bir İtalyan Yahudisi olan Modigliani, 18 Haziran 1918’de İtalya’nın Roma kentinde dünyaya geldi. 1938de Benito Mussolininin getirdiği ırkçı düzenlemeler sonucu 20 yaşında ülkesinden ayrılan Franco Modigliani, Parise kaçarken, burada gelecekte karısı olacak Serenanın ailesine sığındı. Çift, 1939da İkinci Dünya Savaşının başlamasından günler önce ABDnin New York kentine yerleşti.
HUKUKTAN EKONOMİYE GEÇTİ
Roma Üniversitesinde klasik hukuk öğrenimi gören Modiglianinin ekonomiye ilgisi, New Yorkta Avrupadaki baskıdan kaçan entellektüellerin cenneti olan New School of Social Researchte Hitler Almanyasından kaçan Rus ekonomist Jacob Marschak ile tanışmasıyla alevlendi. Marschak, daha önce Romada ekonomiye ilgi duyan, ancak matematik ve sayılardan hiç haz etmeyen Francoya matematik öğrenmesi gerektiğini söyler. 1944te doktorasını alan Modigliani, 1950lerde Carnegiede iken, o zaman öğrencisi olan Richard Brumberg ile geliştirdikleri yaşam boyu tasarruf alışkanlıkları hipotezi ekonomideki tüm tasarruf paradigmalarını değiştirdi.
TASARRUF TEORİSİ
Klasik ekonomistlere göre sadece geliri yükselmekte olanlar tasarruf ederler. Modigliani göre ise, herkes yaşamının ilk devresinde tasarruf ederken, ikinci devresinde tüketime yönelir. Bu hipotez, 1950 sonrası ABD ve Japonyada ve hatta günümüzde Çindeki tüketim ve tasarruf trendlerini açıklamakta kullanılıyor. Brumbergin genç yaşta ölmesiyle bu çalışmalarını bekleten Modigliani, nihai şekliyle makaleyi 1980de yayımlamıştı. Modigliani, Bushun vergi politikalarını ulusal tüketim dengesini bozacağı ve tasarrufu deleceği kaygısıyla eleştirmişti.
1985 yılında kendisine Nobeli getiren çalışmasında ise Modiglianiye borçlanmanın şirketin değerine etki etmediğini savundu. Ekonominin uzun vadede dengeye ulaşmasına benzer olarak, borçlanan şirketin, borcunu ödeyememesi riski ile uzun vadede kârlılığa ulaşmasının da aynı mantıkla dengelendiğini öne sürdü. Böylece şirket borçlandığı zaman risk almış olmuyor veya borcun şirkete etkisi sıfırlanıyor.
Kendisini klasik ekonomi teorisine yakın görse de, Modigliani ekonomik dengenin hiçbir zaman yüksek istihdamda gerçekleşmeyeceğini; dolayısıyla Keynesyen bir yaklaşımla, ekonominin kamu harcamaları ve faizlerin Merkez Bankasınca manipule edilmesinin gerekliliğini savundu. Bu prensipler, ABD Merkez Bankasının ekonomik tahmin modellerinin temelini oluşturuyor.