Howard Robard Hughes

İnatçı milyarder Hughes film yönetmeni, pilot ve çok yönlü yetenekleri olan bir girişimci olarak ünlendi. Sayısız Hollywood yıldızıyla ilişkileri ve sonraki münzevi hayatıyla bulvar magazinlerinin dedikodu sütunlarından hiç eksik olmadı.

Teksas’ın büyük kentlerinden Houston’da doğan Hughes, burada liseyi bitirdi ve ardından teknik yüksek okuluna devam etti. Babası 1923’te ölünce, 17 yaşında hem yetim hem öksüz kalan delikanlı, okulu bırakmak ve babasının petrol şirketi Hughes Tool Company’nin başına geçmek zorunda kaldı. Bu işletmenin sermayesi Teksas’taki geniş petrol sahaları yanısıra, yeni bir petrol sondaj aletinin üretimi için alınmış bir patentten oluşmaktaydı. “Kara altın” ve petrol çıkartma tekniğinde devrim yaratan sondaj aletlerinin üretimini yapan makine üretim şirketiyle Hughes, ABD’deki en başarılı genç iş adamlarından biri oldu.

Hughes, senaryo yazarlığı yapan bir amcası aracılığıyla film sektörüyle tanıştı. 20 yaşındayken bağımsız film yapımcılığını denedi ve iki kez fiyasko ile sonuçlanan filmlerinden sonra, 1927’de ilk başarısını kaydetti: Yönetmen Lewis Milestone Two Arabian Nights (İki Arap Şövalyesi) için sinema tarihinin “komedi rejisi” kategorisindeki tek Oscar’ını aldı. Hughes’in ondan sonraki prodüksiyonu olan Hell’s Angels (Cehennem Melekleri, 1930) sesli filme geçiş nedeniyle 4 milyon dolarlık bir bütçeye maloldu ve olağanüstü uçuş sahneleri nedeniyle dikkatleri çekti. Tutkulu bir pilot olan Hughes yer yer filmin yönetmenliğini de üstlenmişti. Howard Hawks’ın rejisi altında Amerikan gangster filminin prototipi kabul edilen Scarface (Alkapon, 1932) bir gişe rekoru kırdıktan sonra Hughes geçici olarak film işinden çekildi.

Kaliforniya’da kurduğu Hughes Aircraft Company’de yüksek performanslı uçaklar üretti ve sonradan Löckheed tarafından üretilen “Constellation” yolcu uçağının tasarımını yaptı. Yine kendisi tarafindan geliştirilen bir uçakla Hughes, 1935 yılında arazi uçaklarının (Landflugzeug) dünya hız rekorunu kırdı (saatte 567.23 km ile). Bundan iki yıl sonra da kıtayı boydan boya kateden uçuşlarda yeni bir rekora imza attı. 1938 yazında bir Lockheed uçağıyla 91 saat 14 dakikalık rekor bir zamanda dünyayı çepeçevre dolaşmayı başardı.

Hughes 40’lı yılların başında Hollywood’a döndü. Yapımcılığını ve kısmen yönetmenliğini de üstlendiği The Outlaw (Kanundışı, 1943) adlı western filmiyle Jane Russell’ın bir seks sembolü olmasını sağladı. Hughes, Jane Russell için 1941 yılında, dikkatleri çeken bir aksiyonla özel bir sütyen tasarlamıştı. 1948’de Amerika’nın en büyük beş film şirketinden biri olup, para sıkıntısı içinde olan RKO’yu satın aldı. Ne var ki, ardından çektiği, pek de başarılı sayılamayacak filmleriyle bu stüdyonun çöküşünü engelleyemedi. Elizabeth Taylor ve Katharine Hepburn ile aşk maceraları yaşadığı rivayet edilen kazanova Hughes, aynı yıl içinde sinema oyuncusu Jean Peters ile evlendi.

İçine kapanık bir insan olan Hughes, 50’li yılların ortasında Hollywood’a veda etti ve kendisini Summa Corpofation adı altında topladığı ticari imparatorluğuna adadı. Bu şirketler topluluğuna, başkaları yanı sıra Hughes Airwest adlı havayolu şirketi bir helikopter fabrikası, maden ocakları (altın ve mineraller), izleyen zamanlarda iki televizyon şirketi ve Hughes Productions adlı fılm şirketi dahildi. Ayrıca Nevada; Kaliforniya ve Bahama Adaları’nda geniş arazilere sahipti. Özellikle 1925’te kurulmuş olan Trans World Airlines (TWA) şirketindeki ortaklığı (% 78 pay ile) son derece kazançlı oldu. Hughes bu hisse payı nedeniyle 60’lı yıllarda antitröst yasasına karşı gelmekle suçlandığında, mahkemede ifade vermekten de kaçınınca, hisselerini satmak zorıında kaldı. Bir satıştan sağladığı 566 milyon doları Las Vegas’ta aldığı emlâka yatırdı.

1970’te Bahama Adaları’na taşınan Hughes, bundan böyle yalnız zaman zaman yüksek sosyetenin garip bir üyesi olarak ortalıkta göründü. Son olarak gerçekteştirdiği büyük parasal işlem, kariyerine başladığı Tool Company’nin 1972’deki satışı oldu. Hughes aynı yıl içinde büyük yankılar uyandıran bir dolandırıcılık öyküsünün odak noktasında yer aldı. Yazar Clifford M.Irving sözüm ona Hughes’ın yıllarca süren röportajlarına dayanarak yazdığı anılarını Amerika’da bir yayınevine bir milyon dolar karşılığında satmıştı. Milyarder Hughes telefonla katıldığı bir basın konferansında adı geçen anıların gerçeklere dayanmadığını ileri sürdükten sonra, Irving, Hughes’ı dolandırdığını mahkeme önünde itiraf etti. Bundan dört yıl sonra 70 yaşındaki Hughes, Acapulco’dan Houston’a yaptığı bir uçak yolculuğu sırasında kalp yetmezliğinden hayatını kaybetti.

Tags:

Leave a Reply