28 Nisan 1937’de Irak’ın Tikrit kasabasında fakir bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Saddam Hüseyin, babasının ölümü nedeniyle annesi ve akrabaları tarafından büyütüldü. Saddam’ın siyasetle tanışıklığı ilk gençlik günlerine kadar uzanıyor. O günlerde kendini, Arap dünyasına egemen ulusçu-özgürlükçü ve anti emperyalist rüzgara kaptıran Saddam, genç yaşlarda Baas Partisi’ne katıldı. 1956 yılında başarısız bir darbe girişiminde bulundu.
Monorşinin sona ermesinden ardından Başbakan Abdül Kerim Hassam’ı öldürmek için oluşturulan bir suikast örgütünün içinde önemli bir rol oynadı. Ancak bu olay açığa çıktı ve Saddam ülke dışına kaçmak zorunda kaldı. 1963 yılında Baas Partisi* iktidara gelince ülkesine geri döndü. Bu sırada kuzeni Sacide ile evlendi ve ikisi erkek üçü kız beş çocuğu oldu. Ancak geçen yıllar Baas Partisi ile arasındaki farklılıklar derinleşmeye başladı. Çatışmalar iyice sertleşince Saddam hapse atıldı.
DARBE HAPİSTEN KURTARDI
1968 yılında yapılan darbe Saddam’ı da hapisen kurtardı. Parti içinde hızla yükselen Saddam, taviz vermez kararlılığı ve sertliği sayesinde Baas’ın en önemli yapılarından olan Devrim Konseyi Kurulu’na girdi. Zamanla konumunu iyice pekiştirdi ve Başkan Ahmed Hasan Bekri iktidarının perde arkasındaki asıl güç kaynağı oldu. 1979 yılında ise bir darbeyle iktidara el koyarak ‘perdeyi indirdi’. İlk iş olarak da muhaliflerine karşı acımasız bir ‘imha’ kampanyası başlattı.
Saddam iktidarını, güçlü bir istihbarat ağına dayanan baskıcı yöntemlere dayandırdı. Sesini yükselteni öldürmekten hiç çekinmedi. Bazen bu imha kampanyaları, Halepçe örneğinde olduğu gibi, tüm bir kente yönelik ‘soykırım’ haline de dönüştü.
İKTİDAR HIRSININ FATURASINI HALKI ÖDEDİ
1980 yılında Saddam kendisini Arap dünyasının liderliğine taşıyacak, Batı’nın gözünde de vazgeçilmez kılacak bir fırsat gördüğünü sandı. İran’da İslam Devrimi bütün hızıyla sürmükteydi. Humeyni rejiminin başta ABD olmak üzere Batı ile ilişkileri giderek kötüleşiyor, İran, “‘devrim ihracı’ politikasıyla” tüm bölge için bir tehdit olarak algılanılyordu. Saddam işte bu tesbite dayanarak İran’a savaş açtı. Hesapları, bu savaşta Batı’nın desteğini kolayca alacağına ve çalkantılı günler geçiren İran’ın fazla direnemeyeceğine dayanıyordu.
Savaşın ilk günlerinde Irak askerleri önemli bir su bölgesi olan Şatt el Arab’ı ele geçirdi. Ama İran, Saddam’ın tahmin ettiğinden daha dişli çıktı. Ve 8 yıl süren savaş yüzbinlerce insanın ölümüne yol açtı. İki ülkenin ekonomisi de tahrip oldu. Savaş bittiğinde her iki taraf da başlanılan noktadaydı. Petrolün, gücünü elindeki tek güç olduğu için çok iyi bilen Saddam, İran Savaşı’ndan umduğu kazancı elde edemeyince gözünü Kuveyt’e çevirdi.
2 Ağustos 1990 yılında Saddam’ın birlikleri Kuveyti işgal etti. Bunun üzerine ABD öncülüğündeki müttefik kuvvetler Irak’a savaş ilan ettiler. 16 Aralık 1990’da büyük bir bombardıman başladı ve bu bombardıman 27 Şubat 1991 yılında sona erdi. Fakat o günden sonra ara ara da olsa bonbardıman sürdü. 11 Eylül saldırılarından sonra da gözler yine Saddam’a döndü.
Saddam Hüseyin yönetimi, 12 yıl süren BM ambargosunun ardından, 2003 yılının Mart ayında bu kez yalnızca ABD ve İngiltere tarafından oluşturulan koalisyonun başlattığı operasyonun ardından 9 Nisan 2003’te devrildi.
Operasyonun başlamasıyla ortadan kaybolan Saddam Hüseyin’in nerede saklandığı bilinmiyordu…
ABD’nin Irak’taki sivil yöneticisi Paul Bremer, 14 Aralık 2003 tarihinde düzenlediği basın toplantısıyla Irak’ın devrik devlet başkanı Saddam Hüseyin’in 13 Aralık gecesi Tikrit yakınlarında yakalandığını açıkladı. Saddam Hüseyin, doğum yeri Tikrit’e 20 kilometre, El Oca’ya 6 kilometre uzaklıktaki El Dor kasabasında, sık hurma ağaçlarının bulunduğu düz bir alandaki El Hadra bahçesinde bir sığınakta ele geçirildi.
Irak’taki Amerikan güçlerinin komutanı İspanyol General Ricardo Sanchez, Bağdat’ta düzenlediği basın toplantısında, Saddam’ın bir çiftlikteki 2 metre derinliğinde bir çukurda yakalandığını söyledi. Ricardo Sanchez, havalandırma sistemi bulunan çukurun girişinin tuğla ve çöplerle kamufle edildiğini ve çukurda sadece bir kişilik yer olduğunu belirtti. Saddam Hüseyin yakalandığı sırada yanında 750 bin dolar, iki kalaşnikof ve bir tabanca bulunuyordu.
Saddam Hüseyin’in kimliğinin belirlenmesine, 7 aydır tutuklu bulunan eski başbakan yardımcısı Tarık Aziz’in yardım ettiği bildirildi. Irak’taki ABD öncülüğündeki yönetimin adının açıklanmasını istemeyen bir yetkilisi, Reuters’a yaptığı açıklamada, ”Saddam’ın kimliği Tarık Aziz’in yardımıyla belirlendi” dedi, ancak ayrıntılı bilgi vermedi. Bir zamanlar Saddam’ın en yakın yardımcılarından olan Aziz, Temmuz’da ABD güçlerinin operasyonunuda öldürülen Saddam’ın oğulları Uday ve Kusay’ın cesetlerinin teşhisinde de yardımcı olmuştu.
SADDAM HÜSEYİN HANGİ SUÇLARDAN YARGILANACAK?
Irak’ın devrik lideri Saddam Hüseyin, 24 yıllık iktidarında meydana gelen bir dizi saldırı ve katliam suçlarından sorumlu tutularak yargılanacak. Saddam Hüseyin’in mahkemeye çıkarılması durumunda hakkında açılacak davada, suçlar şunlar:
İRAN-IRAK SAVAŞI: Irak 1980’de, İran İslam Devrimi’nden sonra küçük çaplı sınır çatışmalarından sonra İran’ı işgal ederek savaşı başlattı. 1988’de BM arabuluculuğunda sona erdirilen savaş sonucunda en az 1 milyon kişi hayatını kaybetti. Basra Körfezi’nin çıkışında İran’ın petrol dolum tesislerinin bulunduğu Harg Adası’nı bombalayan ve işgal eden Irak, 8 yıllık savaş sırasında İran’a karşı “sinir gazı” da kullandı.
HALEPÇE KATLİAMI: Irak Kürtleri, 1988’de özerklik taleplerini artırınca, Irak güçleri Halepçe’de siyanür gazı kullanarak kadın-çocuk 5 bin sivilin ölmesine neden oldu. “Kimyager Ali” olarak bilinen General Ali Hasan El Mecid, Kürtleri kendi köylerinden çıkarmak için kimyasal silah kullandı. Binlerce Kürt, köylerinden uzaklaştırılarak “yeniden yerleşim kampı” denilen bölgelerde yaşamak zorunda bırakıldı. 1991’deki “Körfez Savaşı” sırasında ise, onbinlerce Kürt öldürüldü ya da hapsedildi, 1 milyona yakını ülkeden kaçtı.
KUVEYT’İN İŞGALİ: Saddam Hüseyin’in komutasındaki Irak ordusu, Kuveyt’i işgal ederek “Körfez Savaşı”nın başlamasına neden oldu. Iraklı askerler, Kuveyt’ten çekilirken yüzlerce Kuveytli’yi esir alarak Bağdat’a götürdü, kenti yağmaladı. Savaş sırasında 700’den fazla petrol kuyusu ateşe verildi, petrol boru hatları açılarak Körfez ve su kaynakları kirletildi.
CİNAYETLER VE İŞKENCE: Irak’ta, onbinlerce insanın gömüldüğü düşünülen 270 toplu mezar olduğuna dair kanıtlar bulunuyor. BM İnsan Hakları Komisyonu, 2001’de Irak yönetimini, “suçlulara karşı geniş çaplı, sistematik işkence ve acımasız, insanlık dışı cezalar uyguladığı” için kınadı. Rejimin uyguladığı işkence yöntemleri arasında “askıya almak, dayak, tecavüz ve canlı insanları yakmak” olduğu bildiriliyor. 1979 İran İslam Devrimi’ne destek verdikleri gerekçesiyle tutuklanan binlerce Şii’nin akıbetleri bilinmiyor. Saddam Hüseyin 1979’da iktidarı ele geçirdiğinde, partinin yüzlerce üst düzey üyesi hapse atıldı ya da idam edildi.
KİTLE İMHA SİLAHLARI: Saddam Hüseyin 1990’larda kitle imha silahları üretmesi konusunda yasaklara uymayarak, uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletler’e meydan okudu. Irak devlet başkanının, Irak’ta bulunan koalisyon güçlerine karşı saldırılardaki muhtemel işlevi de, yargılanması için bir gerekçe olabilecek.
VE İDAM KARARI
Irak’ın devrik Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, yargılandığı Duceyl davasında insanlığa karşı suç işlemekten 05 Ekim 2006 günü ölüm cezasına çarptırıldı. Saddam’ın savunma ekibi, kararın ve yargılama sürecinin meşru olmadığını savunurken, Iraklı Başsavcı Cafer El Musavi, Saddam’ın kurşuna dizilmeyeceğini, asılacağını açıkladı.
Saddam, mahkemenin hakkında ölüm cezası kararını vermesinden sonra duruşma salonunda tekbir getirdi ve “vatan sağolsun” diye bağırdı.
Saddam Hüseyin’in Bağdat’taki davası.
Duruşma Bağdat’ta yoğun güvenlik önlemleriyle korunan Yeşil Bölge’de, özel olarak inşa edilen bir salonda yapıldı.
Saddam Hüseyin ve davada kendisiyle birlikte yargılanan diğer yedi sanık, 1982 yılında Duceyl kasabasında 143 Şii’nin öldürülmesi talimatını vermekle suçlandı. Saddam Hüseyin ölüm cezasına çerptırıldı.
Mahkeme salonundaki kişilerin kimler?
1- Iraklı ve yabancı gazeteciler
2- Muhammed Azavi Ali, eski Baas partisi yetkilisi
3- Ali Daim Ali, eski Baas partisi yetkilisi
4- Barzan İbrahim el-Tıkriti, Saddam Hüseyin’in üvey kardeşi ve eski istihbarat servisi başkanı
5- Taha Yasin Ramazan, eski Devlet Başkanı Yardımcısı
6- Mizher Abdullah Ravid, eski Baas partisi yetkilisi
7- Abdullah Kadim Ruadi, eski Baas partisi yetkilisi
8- Avad Hamad el-Bandar Devrim Mahkemesi’nin eski baş yargıcı
9- Saddam Hüseyin Devrik Irak lideri
10- Rizgar Muhammed Amin, *Yargıç (istifa etti)
*Yeni yargıç Ahmed Hüdayir
SADDAM İDAM EDİLDİ
Irak’ın idam cezasına çarptırılan devrik lideri Saddam Hüseyin, şafaktan az önce asılarak idam edildi. (30 Aralık 2006)
ABD tarafından desteklenen Irak televizyon kanalı El Hurra, Saddam Hüseyin’in cezasının yerel saatle 06.00’dan (TSİ 05.00) az önce infaz edildiğini duyurdu.
Saddam Hüseyin, 2003 yılı nisan ayında, ABD öncülüğündeki koalisyon güçlerince devrilmiş ve bu yılın kasım ayında, 1982’de kendisine karşı düzenlenen bir suikast girişiminin Duceyl’de 148 Şii köylüyü öldürerek insanlığa karşı suçlu bulunmuştu.
Irak Dışişleri Bakan Yardımcısı Lebid Abbavi, Saddam Hüseyin’in asılarak idam edildiğinin resmen açıklandığını söyledi. Lebid Abbavi, BBC Televizyonu’na yaptığı açıklamada “Saddam Hüseyin asıldı. Bu resmen ilan edildi” diye konuştu.
*Baas: Arapça, diriliş anlamına geliyor. 1940’lı yıllarda Şam’da, savaş altında kurulan bir parti. Amacı, tüm Arapları birleştirmek. Zaten Ortodoks Hıristiyan Mişel Eflak ile Sünni Müslüman Selahattin el-Bitar tarafından kurulmuş. İlk kongresini 1947 yılında yapmış. 1953 yılında Ekrem El Havrani’nin ‘Arap Sosyalist Partisi’ ile birleşerek ‘Arap Sosyalist Baas Partisi’ adını almış. Parti, tüm Arap dünyasını önce özgürlüğe sonra da sosyalizme ulaştırmak hedefini güdüyor.