Yaşamı hakkında bilgi sahibi değiliz. Osman Atilla Afyonkarahisar Türküleri kitabında kendisi hakkında şu bilgileri veriyor: “Ona niçin Tılı Murat” dendiğini bilmiyorum. Bilinen birşey varsa, bir dikili taşı, bir büyük eseri, dillerde dolaşan tek bir mısrası olmadığı halde, onun halk arasında hâlâ yaşamakta olduğudur. Belediye parkının karşısındaki sıra dükkanlardan birinde çarşıya kahve pişirir, satardı. Müşterileri, yani oturmak için yanına gelenler belli insanlardı; çalan, çağıran ve kendinden geçen esrikler…
Tılı Murat da hem çalan hem çağıran hem de büyük bir ustalıkla saz çala çala oynayan, bir yayla çocuğu, bir halk artisti bir esrikti. Tılı Murat; kısa boylu, büyük kafalı, zayıf, fakat çok hareketli, fevkalade çevik, hem canı hem de kanı gür bir adamdı.