Tori Amos

22 Ağustos 1963’te Kuzey Caroline’da dünyaya gelen; üç çocuklu, son derece dindar metodist bir ailede büyüyen dahi çocuk Tori Amos, piyano çalmaya iki buçuk yaşındayken başladı. Dört yaşında kilise korosunda hem piyano çalıyor, hem de şarkı söylüyordu. Beş yaşında son derece prestijli bir kurum olan Baltimore’daki Peabody Konservatuarı’na öğrenci olarak davet edildi.

Burada klasik piyano eğitimine devam ederken pop şarkıları yazmaya başladı. Mezuniyet sınavında kendi bestelerini çalmakta ısrar edince bursu geri alındı. Amos, 13 yaşındayken şarkılarını, Washington DC’deki kulüplerde babasının gözetiminde çalıp söylüyordu. 1984’te rock yıldızı olma hayaliyle Los Angeles’a taşındı ve ismini Tori olarak değiştirdi.

Üç yıl sonra Atlantic plak şirketiyle anlaştı ve 1988’de kendi kurduğu rock grubu “Y Kant Tori Read” ile birlikte kendi adını taşıyan bir albüm yaptı. Grupta, eski Guns n’Roses davulcusu Matt Sorum da bulunuyordu. Albümün kapağındaki tehditkar bir tavırla kılıç sallayan fotoğrafı ve kızıl saçlarıyla Tori, biraz da olsa dikkat çekmeyi başardı. Albüm, genelinde başarısız oldu ve Tori kendi hayatının özel anlarını anlattığı açık sözlü ve çarpıcı şarkılar yazmaya başladı.

Büyülü piyanosuyla sözleri birleşince ona tapan hayranları, yerkürenin her yerinde daha ‘kötü’ ve daha ‘bunalımlı’ bir ruh haline bürünüyorlar. Karmaşık ve gizemli sözlerini çözmek için yüzlerce web sayfası açılıyor ve Tori hikâyeleri yayınlanıyor. Yapılan yorumlar birçoğunun otobiyografik olduğu yönünde. Amos da bunlardan bir kısmını kabul ediyor ancak şarkılar yayınlandıktan sonra basında çıkan haberleri de hiçbir zaman okumuyor. Şarkı sözlerinin nereye vardığını görmek istemiyor. Otobiyografik izler taşıyan çalışmaları arasında; kendi kendinden nefret ettiğini söylediği, evliliğinden izler taşıyan ve babasını bir şeytan olarak gördüğünü anlattığı şarkılar bulunuyor.

1992’de çıkan ilk solo albümü “Little Earthquakes”teki (“Küçük Depremler”) popüler şarkısı “Me and a Gun”, bu konuda en çarpıcı örneklerden biri. Şarkı, Tori Amos’un yaşadığı bir tecavüz olayını anlatıyor.

İlk albümden sonra Tori, plak şirketinin de desteğiyle Londra’ya gitti ve oradaki kulüplerde söylemeye başladı. İngiltere’deki ünü hızla arttı ve “Little Earthquakes” 1992’nin sonunda İngiltere’de altın plak ödülüne layık görüldü. Bir yıl sonra çalışma, Amerika’da da aynı başarıyı gösterdi. Çoğunlukla coverlardan oluşan EP “Crucify”, Nirvana’nın “Smells Like Teen Spirit” şarkısını da barındırıyordu.

1994’te “Under the Pink”, 96’da “Boys for Pele” ve “Hey Jupiter” albümleri geldi. İki sene sonra piyasaya sürülen 1998 çıkışlı “From The Choirgirl Hotel”, Amos’un en maceracı ve olgun albüm çalışmalarından biriydi. Sanatçı, daha sonra, “To Venus and Back” ve bazı ilginç cover parçalar da içeren “Strange Little Girls”ü dinleyenlerine sundu. Bu düzenlemeler arasında Beatles’ın “Happiness Is A Warm Gun”, Stranglers’ın albümle aynı adı taşıyan “Strange Little Girl” ve Eminem’in “97 Bonnie & Clyde” çalışmaları da bulunuyordu.

2002’nin Temmuz ayında Epic Records ile sözleşme yapan ve ardından bazı kesimlerce onun en iyi albümü olarak kabul edilen “Scarlet’s Walk”u çıkaran Tori Amos, güzel sesi ve etkili yorumuyla uzun yıllar müzik dünyasının gündeminde kalacak gibi görünüyor.

Tags:

Leave a Reply