İlk Türk kadın opera sanatçısı ve ressam Semiha Berksoy, 1910 yılında İstanbulda doğdu. Yüksek dramatik soprana olarak Ankara Devlet ve Opera Balesinin başsolistlerinden olan Berksoy, Mezardan Gelen Mektup hikayesinin de yazarıydı. Sanatçı, İstanbul Konservatuarında ve Güzel Sanatlar Akademisi Namık İsmail Atölyesi Resim ve Tiyatro Okulunda eğitim aldıktan sonra, İstanbul Şehir Tiyatrosunda sesiyle üne kavuştu, Türk ve Avrupa operetlerinde oynadı.
Ulu Önder Atatürk tarafından 19 Haziran 1934 tarihinde takdir edilen Berksoy, ilk Türk operası olan Adnan Saygunun bestelediği Özsoyda Ayşim başrolünü oynadı. Aynı yıl devlet bursuyla gittiği Almanyada Berlin Devlet Yüksek Müzik Akademisi Opera Bölümünü birincilikle bitiren Berksoy, 1939da Richard Straussun Ariadne Auf Naxos operasında Ariadne rolünü oynayarak, Avrupada sahneye çıkan ilk Türk opera primadonnası oldu.
Türkiyeye 1940 yılında dönen Semiha Berksoy, Ankara Halkevinde, Carl Ebertin rejisini yaptığı Tosca ve Madame Butterfly operalarında oynadı. Il Travatore operasındaki rolüyle 30. sanat yılı jübilesini kutlayan Berksoy, Devlet Tiyatrosunda da dram bölümünde çeşitli oyunlarda rol aldı. Deli Dolu ve Lüküs Hayat operetlerinin ilk icrasını da gerçekleştiren sanatçı, Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilişinin 50. yılında, TBMM tarafından ilk kadın opera sanatçısı olarak Atatürk Opera Ödülüne layık görüldü.
75. SANAT YILI
Sanatçı Berksoy, ayrıca 1961 yılından başlayarak Türkiye ve yurtdışında birçok resim sergisi açtı. 1998 yılında Devlet Sanatçısı unvanı alan Berksoy, 2003 yılında Viyanada Samlung Esly Modern Müzede sergiye katıldı. Aynı yıl Viyanada Salome performansını gerçekleştirdi. Semiha Berksoy, son alarak İş Sanat Kibele Galerisinde retrospektiv resim sergisi açtı.
Semiha Berksoy 16 Ağutos 2004 günü 94 yaşında vefat etti. 17 Ağutos günü İstanbulda toprağa verildi. Berksoy, Ahmet Adnan Saygunun bestelediği ilk Türk operası Özsoyda Ayşim rolünü oynamıştı.
Semiha Berksoy için ilk tören, Atatürk Kültür Merkezinde (AKM) düzenlendi. Semiha Berksoyun Türk Bayrağına sarılı naaşı, sahnede hazırlanan platforma konuldu. Semiha Berksoyun Türk Bayrağına sarılı naaşı önünde, sanatçı dostları saygı duruşunda bulundular. Teşvikiye Camiinde kılınan namazdan sonra Berksoyun naaşı Çengelköy Mezarlığında toprağa verildi. Törene, Berksoyun ailesi ve yakınlarının yanı sıra Yaşar Kemal, Nejat Uygur, Meltem Cumbul, Genco Erkal ve Hadi Çamanın da aralarında bulunduğu sanatçı dostları katıldı.
MEMLEKETİNİ ÇOK SEVİYORDU
Törende konuşan Berksoyun sanatçı kızı Zeliha Berksoy, annesi ile aynı sahnede bu şekilde birlikte olmaktan büyük üzüntü duyduğunu vurgulayarak, Semiha Berksoyun, Atatürkün sanat devrimlerine sonuna kadar bağlı olduğunu hatırlattı. Semiha Berksoyun ölene kadar sanatla yaşadığını dile getiren Zeliha Berksoy, annesinin sahibi olduğu Atatürk Ödülüne önem verdiğini kaydetti. Zeliha Berksoy, Türk halkına inanıyordu. Memleketini çok seviyordu dedi.
O BİR ATATÜRK KIZIYDI
Zeliha Berksoy, annesinin her zaman Türk operasını dünya çapına çıkaracağım dediğini anımsattı. Berksoy, annesinin bir Atatürk kızı olarak ve Ona hayranlığını son nefesine kadar sürdürdüğüne işaret ederek, Türk sanatına vasiyeti vardı. O da, Atatürkün opera, tiyatro ve sanat devrimlerinin kesintisiz devam etmesiydi. Genç opera sanatçılarına destek olunması ve Türkiyenin de dünyaya modern tanıtılmasıydı diye konuştu.
SON GÜNLERİNDE NAZIM OKUYORDU
Zeliha Berksoy, annesinin son dönemde Nazım Hikmetin Paydos adlı şiirini söylediğini de anımsatarak, konuşmasını şöyle tamamladı: Annem, Nazım Hikmetin Elveda güzelim dünya ve merhaba kainat diye diye gitti. Mutlu ve tatmin olmuş bir şekilde hayata veda ettiğine inanıyorum. Bir kuyruklu yıldız kaydı. Onun kuyruğundaki pırıltılar dünyayı her zaman aydınlatacak.
TÜRKİYENİN YILDIZI KAYDISözlerine O bir yıldızdı, Türkiyenin bir yıldızı kaydı, gitti şeklinde başlayan Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin, Semiha Berksoyun çağdaşlığı ve Atatürkçülüğü ile kalplerde taht kurduğunu vurguladı. Prof. Dr. Alptekin, Semiha Berksoy adına üniversitelerinde bir müze açtıklarını anlatarak, Onu çağdaşlığın sembolü olarak daima yaşatacaklarını bildirdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Opera ve Bale Genel Müdürü Remzi Buharalı da Türk operasının duayenini kaybettiğini belirterek, Türk operasının temeli Semiha Berksoydur dedi.
BERKSOY İÇİN MÜZE YAPILMASI ŞART
Sanatçı Bedri Baykam ise Onu hiç tanımayan ve Onunla hiç çalışmayanların da Semiha dostu olduğunu dile getirerek, Berksoyun Atatürk döneminin en uzun ömürlü simgesi olduğunu söyledi. Baykam, Bundan sonra iş bize, devlete düşüyor. Ona ait her şeyin biriktirilmesi, müze yapılması şart diyerek Kültür ve Turizm Bakanlığına çağrı yaptı. Bedri Baykam, sanatçının ömrünün son dönemlerinde ölüme meydan okuduğunu ve ölümü yenerek artık ölümsüzlüğe kavuştuğunu kaydetti.
Törende ayrıca, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezerin Zeliha Berksoya gönderdiği taziye telgrafı da okundu.
HAKKIN HELAL OLSUN AYŞİM
Konuşmaların ardından, din görevlisi dua ederek, Berksoy için törene katılanlardan helallık aldı. Törenden sonra Berksoyun naaşı, alkışlarla omuzlara alınarak cenaze arabasına konuldu ve ardından Teşvikiye Camiine götürüldü.
Törene, İstanbul Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, Semiha Berksoyun torunu Oğul Aktuna, eski damadı Yıldırım Aktuna, ÇYDD Genel Başkanı Türkan Saylan, son kalp ameliyatını gerçekleştiren Prof. Dr. Bingür Sönmez ile çok sayıda sanatçı katıldı.
Semiha Berksoyun geçen ay Memorial Hastanesinde ameliyatını gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, Cumartesi akşamı Meltem Cumbul ve eşinin Berksoyu ziyarete geldiğini belirterek, Şakalaştılar. Hatta Semiha Hanım, Meltem Cumbulun eşine espiriler yaptı. Ani ölümün nedeni muhtemelen akciğer embolisi diye konuştu.