Sabri Başkale

Haziran 30th, 2012

PKK Terör Örgütünün sözde Dersim saha sorumlusu. PKK’nın Dağlıca saldırısını planlayan yöneticilerinden. Hakkında Diyarbakır 4, 5 ve 6. Ağır Ceza Mahkemelerinin yakalama emri bulunuyor.

Talabani’nin Türkiye’ye gönderdiği listede ismi Fethi Şarlatan olarak geçiyor. Nazımiye saldırısını da organize eden biri. Sık sık bazı derin kişilerle görüştüğü, bölgede çok rahat dolaştığı biliniyor.

Mahmut Şakar

Haziran 30th, 2012

Uzun dönem PKK Terör Örgütü başı Abdullah Öcalan’ın avukatlığını yaptı. Bu süre zarfında 74 kez İmralı’da görüşme yaptı. Örgütü önemli ölçüde yönlendiriyor. Hikmet Fidan cinayetinde de azmettirici olarak adı geçiyor.

Avukat Hüseyin Yıldırım, Şakar’ı anlatırken onun derin yapısını şöyle deşifre ediyor: “Öcalan’ın avukatı Mahmut Şakar, PKK’nin kongresine katılıyor, kameraları, teypleri kapattırıyor… ‘Ben başkanın vekili olarak geldim.

Bu kongreden savaş kararı çıkacak’ diyor. Ve PKK, o kongrede birden savaş kararı alıyor (1 Haziran 2004). Peki, bu savaş kararını kim aldırdı? Ben o kongrede bulunanlarla konuştum, kimse savaş taraftarı değilmiş. Bakın… Öcalan teslim olduktan sonra örgütte bir dağılma süreci başladı.

O dağılma sürecini durdurmak için Asrın Avukat Bürosu diye yüzden fazla avukatlı bir yapı tesis ettiler. Öcalan’ı ve PKK’yi bu avukatlar yönetiyor.” Şakar Avrupa’da yaşıyor ve zaman zaman Kandil’e gidip derin yapı ile toplantılar yapıyor

Orhan Yılmazkaya

Haziran 30th, 2012

1970 Almanya doğumlu olduğu öğrenilen Orhan Yılmazkaya’nın 1987’de Kabataş Erkek Lisesi’ni, 1994’te İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirmiş. Çeşitli dergi ve gazetelerde çalışan teröristin, “Türk Hamamı” isimli kitabının Aralık 2003’te Çitlembik Yayınları’ndan Türkçe ve İngilizce olarak yayınlandığı ortaya çıktı.

İstanbul’da düzenlenen eş zamanlı operasyonlarda Bostancı’daki hücre evinde emniyet güçlerinde el bombası ve silahlarla karşılık verip bir baş komiseri şehit edip, 18 yaşındaki bir genci öldüren yasa dışı terör örgütü Devrim Karargah’ın üst düzey yöneticisi Orhan Yılmazkaya’nın PKK kamplarında eğitim gördüğü ortaya çıktı.

Polisle 6 saat çatıştıktan sonra ölü ele geçirilen terörist Yılmazkaya’nın PKK kampında eğitim gördüğü silahlarla da poz vermiş. Dağda kaleşnikof ve uçaksavar başında resim çektiren Yılmazkaya, dizüstü bilgisayarla çalışırken de görüntülenmiş.

Remzi Kartal

Haziran 30th, 2012

1948 Van doğumlu. 1991 seçimlerinde SHP’den Van milletvekili seçildi.

1995’te DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması sonrasında yurt dışına kaçarak Sürgündeki Kürt Parlamentosu kurucuları arasında yer aldı.

PKK Terör Örgütünün Avrupa yapılanmalarından sorumlu.

Ali Haydar Kaltan

Haziran 30th, 2012

1952 Tunceli doğumlu. Fuat-Baver kod adlarıyla PKK Terör Örgütü içinde etkin bir konumda. PKK’nın üst düzey kadroları arasında, istihbarat biriminin de yöneticilerinden. PKK’nın kuruluş kongresinde yer aldı.

Son dönemde, örgütteki liderlik savaşında etkin rol aldı. Geçen yıl, İran askerleri tarafından yapılan bir saldırıda ağır yaralandığı öne sürüldü. Öcalan’ın yakalanmasından sonra örgütün Avrupa’daki 4 yöneticisi pasif konuma getirildi.

Bunlardan biri de o idi. Ancak kısa sürede eski konumuna geldi. Ankara grubuna dâhil ve Ergenekoncu kanadın önemli temsilcilerinden.

Kadri Çelik

Haziran 30th, 2012

Kod adı Ape Hüseyin. 1986’da TSK’da asteğmen olarak görev yaparken Mardin’in Dargeçit ilçesinden PKK Terör Örgütüne katıldı. Örgüt içinde silahlı faaliyetlerde bulundu.

Dağlıca’daki askerî birliğe yönelik saldırı emrinin onun tarafından verildiği belirlendi. Korumalığını Rusya vatandaşı ‘Şevger’ kod adlı bir PKK’lı yapıyor. Özel kuvvetler olarak bilinen ve şehirlerde bombalı eylem yapmak amacıyla kurulan birimin de kurucularından. Murat Karayılan ve Feyman Hüseyin’e yakın bir isim olarak biliniyor.

Çelik’in bugüne kadar çok sayıdaki kanlı eylemin de faili olduğu belirtiliyor. Ordudan kaçarken askeriyeye ait önemli kozmik bilgileri çaldı. Bu bilgilerle örgütün işini kolaylaştırdı.

Kandil, Tel-Aviv, Ürdün, Güney Kıbrıs gibi yerlere giderek istihbarat birimleriyle kolayca irtibat kuran Çelik’in Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz’le sık sık görüştüğü belirtiliyor. Pakraduni olan Çelik, Ergenekoncu kanadın önemli isimlerinden.

Zübeyir Aydar

Haziran 30th, 2012

1961 Siirt doğumlu. İst. Üni. Hukuk Fakültesi’ni bitirdi. 1986’da Siirt’e dönüp avukatlık yaptı. İnsan Hakları Derneği (İHD) Siirt il başkanlığı ve İHD genel başkan yardımcılığı gibi görevlerde bulundu.

Bir dönem SHP Siirt il başkanlığı yaptı. 1991’de milletvekili seçildi. Akabinde Halkın Emek Partisi (HEP) kurucuları arasında yer aldı. 1994’te yurt dışına çıkarak Belçika’da diğer eski DEP milletvekilleri ile ‘DEP ile Dayanışma Bürosu’nu kurdu.

1995’te kurulan Sürgündeki Kürdistan Parlamentosu yöneticiliği ve daha sonra isim değiştiren Kürdistan Ulusal Kongresi-(KNK)’nin başkanlık kurulu üyeliğini yaptı. Abdullah Öcalan’ın gözdesi oldu. Bölücübaşının yakalanmasından sonra Avrupa’da PKK’nın etkinliğinin artırılması için siyasi temasları sürdürdü.

PKK terör Örgütünün silahlı eylemlerinden çok, siyasi alandaki faaliyetleriyle tanınan Aydar, sık sık Kuzey Irak’taki PKK kamplarına gidiyor, örgütün merkez komitesiyle değerlendirmeler yapıyor. Hâlen Belçika’da olduğu sanılıyor. Sabri Ok’un emri altında.

Sabri Ok

Haziran 30th, 2012

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü KCK operasyonunda elde edilen belgeler ve Emniyet’in hazırladığı rapora göre, PKK Terör Örgütünün Abdullah Öcalan sonrası için belirlediği lider.

Ok’un adı örgütün ilk eylemleri olan (1984’teki) Siirt ve Eruh baskınlarının planlayıcısı olarak geçiyor. 1985’te yakalandı, Bursa Cezaevi’nde 20 sene yattı. Hapisteyken bile örgütün en kilit isimlerinden biriydi.

Kapatılan DTP’nin başkanlığına getirilen Nurettin Demirtaş, cezaevinde Ok’un eğitiminden geçti. Öcalan hapse atıldığında yanına istediği tek kişi Sabri Ok’tu. 28 Şubat sürecinde Batı Çalışma Grubu’nun Sabri Ok ile sürekli bağlantıya geçtiği belirtiliyor. Örgütün hâlen gizli lideri. Avrupa ile Kandil arasında gidip geliyor.

Sabri Ok onay vermeden örgütün hareket etmesinin mümkün olmayacağı tahmin ediliyor. KCK, PKK ve diğer bütün birimler Ok tarafından idare ediliyor. Sabri Ok, ulusalcı görüşe sahip derin PKK’lıları da kontrol edebilen tek kişi olarak biliniyor.

Fehman Hüseyin

Haziran 30th, 2012

Kod adı Doktor Bahoz. Suriye doğumlu, tıp mezunu. Politik nedenlerden dolayı PKK başkanlık konseyine seçildi. Askerî pratiği var. Arapça ve Kürtçe biliyor. 1991’de örgüte katıldı. Terör örgütünün Kandil’de yaptığı 8. kongrede başkanlık konseyine seçildi.

Amaç ise Suriye’de bulunan örgüt mensuplarının örgütten ayrılmalarının engellenmesiydi. Hâlen PKK Terör Örgütünün Kandil’deki kadrolarının başında. Hüseyin, HPG olarak bilinen Halk Savunma Güçleri’nin kontrolünü elinde bulunduruyor.

Savaşçı kişilikli, lakabı ‘katil’. Başta Suriye istihbaratı olmak üzere çeşitli istihbarat birimleriyle bağlantıları var.

Murat Karayılan

Haziran 30th, 2012

1954 Birecik doğumlu. PKK Terör Örgütüne 1979’da katıldı. Kod adı Cemal. Şu an örgütün lideri. Yüksekokul makine bölümü mezunu. Uzun süre Şanlıurfa civarlarında faaliyet gösterdikten sonra 12 Eylül’de Suriye’ye kaçtı.

Sonra silahlı güçlerin sorumluluğuna getirildi. İlk başlarda silahlı mücadelenin ön planda olmasını savunan muhafazakâr kanadın lideri olarak tanımlanan Karayılan, son süreçte silahsızlanma adına önemli açıklamalarda bulunuyor. Bu nedenle örgütün derinlerinin sürekli tehdit ve eleştirilerine maruz kalıyor. Lakin militanlar tarafından sevilen bir isim olduğu için Karayılan’a yönelik aleni bir saldırı yapmak şimdilik zor görünüyor.

Karayılan şartların olgunlaşması hâlinde PKK’nın dağdan inebileceği görüşünü savunuyor ve silahlı mücadelenin aslında bittiğini biliyor. Avrupa görmüş ‘kravatlı’ terörist olarak da isimlendirilen Karayılan, gelişen süreçte lider konumunda ancak derin yapının baskıları karşısında çaresiz.

Bu nedenle, suikast ihtimaline karşı sürekli yer değiştiriyor.

Mustafa Karasu

Haziran 30th, 2012

Avareş ve Hüseyin-Ali kod adlarını kullanan Karasu 1950 Sivas Gürün doğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler’de okurken Abdullah Öcalan ile tanıştı. PKK Terör Örgütünün İran ve Kuzey Irak kamplarında sorumlu olarak faaliyet gösterdi.

1979’da İstanbul Migros ve Diyarbakır Bakteriyoloji Enstitüsü soygunu ile bir gazeteciyi öldürmeye teşebbüs eylemlerine katıldığından dolayı tutuklandı. Bursa Özel Tip Cezaevi’nden 1992’de tahliye edildikten sonra yurt dışına kaçarak Berlin Kürdistan İşçi Kültür Merkezi başkanlığına getirildi. Özellikle Alevi kanadı yönlendiriyor.

Ankara grubunun en etkin ismi olarak tanımlanıyor. KCK’nın asıl lideri olduğu yönünde bilgiler var.

Duran Kalkan

Haziran 30th, 2012

1954 Adana Tufanbeyli doğumlu. Kökeni Tunceli’ye dayanıyor. Adana Düziçi Öğretmen Okulu’nu bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi’nden 1978’de mezun oldu.

Kod adı Abbas. PKK Terör Örgütünün başkanlık konseyi üyesi. 2005’te Karayılan’a yönelik suikast girişiminde bulundu ancak başarılı olamadı. 27 Kasım 1978’de PKK’nın kuruluş kongresine kurucu üye olarak katıldı. Konferanslar sonrasında teyplere kaydedilen Öcalan’ın konuşmalarını kitaplaştırdı. 1987’de Avrupa’ya gönderildi.

1988’de Almanya Dusseldorf Eyalet Yüksek Mahkemesi’nce yargılandı. Selahattin Erdem takma ismi ile 5 yıl cezaevinde yattıktan sonra tahliye olup Suriye’ye döndü. Uzun süredir PKK Terör Örgütünün başkanlık konseyi üyesi. Derin yapının en önemli isimlerinden. Türkiye’deki Ergenekoncu kanatla zaman zaman görüşmeler yaptığı da aktarılan bilgiler arasında.

Cemil Bayık

Haziran 30th, 2012

1955 Keban doğumlu. PKK’nın iki numaralı ismi. Kod adı Cuma. İlk-orta tahsilini Elazığ’da tamamladıktan sonra Ankara Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’ne kayıt yaptırdı. Ancak okulu terk etti.

PKK Terör Örgütünün 18 kurucusundan biri. 12 Eylülsonrasında yurt dışına kaçarak örgütün Suriye, Lübnan ve Kuzey Irak’taki kampları ile Avrupa büro sorumluluğunu yaptı. Sonra PKK’nın başkanlık konseyi üyeliğine seçildi.

Ocak 2004’te örgüt içerisindeki ‘reformcu’ ve ‘gelenekçi’ ayrışmada ‘gelenekçi’ kanadın başkanlığını yaptı. Ankara grubu ile hareket eden Bayık, Karayılan ile sürekli güç mücadelesi içinde ve onu lider olarak pek dikkate almıyor.

Muhammed Atta

Haziran 30th, 2012

11 Eylül terörist saldırısında Amerika’daki Dünya Ticaret Merkezi’ne çarpan uçağı kaçıran, Birleşik Devletler Adalet Bakanlığı tarafından teşhis edilen 5 teröristten biri. Saldırının lideri olduğuna inanılıyor.

Muhammed Atta, 1 Eylül 1968’de Mısır, Kafr El Sheikh’de (Nil Deltasında bir şehir) doğdu. Kahire’de büyüdü ve Kahire Üniversitesinden mimar olarak mezun oldu. Daha sonra, 1993 – 1999 yılları arası Hamburg Teknik Üniversitesinde şehir Planlama okumak üzere Almanya’ya taşındı. Başlangıçta; Muhammed Atta, 1986’da İsrail tarafından kontrol edilen West Bank’de bir otobüsü bombalayan Ürdünlü Mahmud Mahmud Atta ile karıştırıldı.

Almanya’da bulunan gerçek Muhammed Atta, Birleşik Arap Emirlikleri’nin vatandaşlığına geçmek için başvurmuştu. Alman arkadaşları onu dini inançları kuvvetli, zeki ve Batı’nın Ortadoğu politikalarına (Oslo süreci ve Körfez Savaşı dahil) kızgın olarak tanımlıyorlar.

Muhammed Atta Almanya’da iken gittikçe daha dindar olmaya başladı; özellikle, 1995 yılında Mekke’ye hacca gittikten ve 1999 yılında İslâmi bir gruba katıldıktan sonra.  1999’un sonlarında muhtemelen Orta Doğu ülkelerinin seyahat vizelerinin silinmesi için pasaportunun kaybolduğunu bildirdi. Temmuz 2000’de Florida, Venice’deki Huffman Uluslararası Havacılığa kaydoldu. Her zaman Amerikan Havayolları 175 sefer sayılı uçağın korsanlarından Marwan Alshehhi ile beraberdi. Atta, Suudi Kraliyet ailesi asıllı olduğunu iddia ediyor ve Alshehhi’yi koruması olarak tanıştırıyordu. Aralık ayında, Miami bölgesine Boing 727 simulatörleri ile çalışmak için gitti. Daha sonra Almanya’ya döndü ve Mayıs 2001’de tekrar ayrılarak önce İspanya’ya oradan da Florida’ya gitti.

Birleşik Devletler araştırmacıları 4 Eylül’de Atta’nın Birleşik Arap Emirliklerindeki Mustafa Ahmed’e bir paket gönderdiğini iddia ettiler. (Mustafa Ahmed Usama Bin Ladin’in terör örgütü olan El-Kaide’nin parasal kaynaklarınla ilgilenen kişi)

Saldırıdan önceki hafta, Florida spor barında içki içip video oyunları oynarken görüldü. ( Not: Çok kişi Atta’nın biyografisinin bu kısmı hakkında tereddütlü, çünkü bu kadar dindar, dini açıdan radikal bir kişinin kendisini şehitliğe hazırlamak yerine, dinin birçok ana kuralını ihlal edeceğine ihtimal vermiyor.) Atta, saldırıdan önceki günü başka bir hava korsanı olan Abdülaziz Alomari ile Maine, Güney Portland ve Scarborough’da geçirdi. 11 Eylül sabahı, Portland Uluslararası Havalimanına gidip, Boston Logan Havalimanına giden, 11 sefer sayılı Amerikan Havayolları uçağına bindiler.

Çantalarından bir tanesi 11 sefer sayılı uçağa konmamıştı ve sonradan bu çantanın içinde havayolları üniforması, uçuş el kitapları ve 4 sayfalık Arapça bir doküman bulundu. Bu eşyaların aynısı diğer 3 uçakta bulunan teröristlerde de bulundu. Bu dokümanlarda bir talimatlar listesi vardı: “Ölüm için yemin et, niyetlerini yenile.”, “Tamamen huzurlu hissetmelisin, çünkü cennetle buluşmana az kaldı.” “Gitmeden silahını kontrol et. Kesim sırasında hayvanını rahatsız etmemek için bıçağını bilemelisin.”

Atta’nın terörist saldırının lideri olduğuna ve pilotluk yaptığına inanılıyor. Amerika Birleşik Devleti hükümeti tarafından yayınlanan bir videoya göre Usama Bin Laden terörist saldırının lideri olarak Atta’yı gösteriyordu. Emekli bir avukat olan Atta’nın babası ile yapılan bir söyleşide yapılan bu suçlamaların saçma olduğunu ve oğlunun çok kibar ve utangaç olduğunu söyledi.

Usame Bin Ladin

Haziran 30th, 2012

1957’de 54 çocuklu bir babanın oğlu olarak doğan Usame bin Ladin’in kökü Güney Yemen’de Hadramut. Babası Muhammed 1930’da geldiği Suudi Arabistan’da hızla yükseldi ve zamanla Ortadoğu’nun en büyük müteahhitlerinden biri oldu.

1968’de kaza sonucu öldüğünde mirası 11 milyar dolardı. Oğulları hep Suud prensleriyle birlikte büyümüş ve okumuştu. Genç yaşta Müslüman Kardeşler teşkilatının fikirlerinden etkilenen Usame bin Ladin, 1979 Aralık ayında, arkadaşı, Suudi Gizli Servisi Şefi Prens Turki bin Faysal tarafından Pakistan Peşaver’e yollandı. Buradaki kamplarda, başta Arap ülkeleri olmak üzere dünyanın dört bir tarafındaki İslamcı gençler birer profesyonel savaşçıya çevriliyordu. Beş ülkenin birlikte üstlendiği bu projenin sorumluluğu Pakistan Gizli Servisi ISI’deydi, yürütücüsüyse Filistin asıllı Abdullah Azzam’dı. Azzam’a asistanlık yapan Usame bin Ladin, bizzat savaştı, hatta Celalabad yakınlarında yaralandı.

1986’da kendi kamplarını kurdu. Serveti, cömertliği, sade yaşantısı, karizması, savaştaki cesareti nedeniyle efsaneleşti. Kurumsallaşmasının temelini 1988’e doğru gönüllüler hakkında bilgileri içeren bir veritabanı kurarak attı. Bu bilgisayar kayıtlarından hareketle ‘El Kayda’ adlı bir yapılanma ortaya çıktı. Suud rejimi, cihadı her yere yaymak isteyen bu kişiden korkmaya başladı ve 1989’da pasaportuna el konuldu Haziran 1990’da Saddam Kuveyt’e girince Usame bin Ladin, Suudi sınırlarının korunması görevinin kendisi ve tabanına verilmesini istedi. Kral Fahd Amerikan askerlerini çağırınca çok öfkelendi; önce Pakistan’a, ardından Afganistan ve nihayet Sudan’a gitti. Artık Pakistan’da istenmeyen ve kendilerine yer arayan binlerce ‘cihadcı’yı Sudan ve Yemen’e yerleştirdi, onlara birçok ülkede iş buldu ABD’ye karşı ilk cepheyi Somali’de açan ve 1994’te Suud vatandaşlığından çıkarılan Usame bin Ladin, uzun bir süredir, iktidarı almalarına epey yardımcı olduğu Taliban’ın himayesinde Afganistan’da yaşıyor. ABD’nin, yakalanması için 5 milyon dolar ödül koyduğu Usame bin Ladin, hiçbir eylemi açıkça üstlenmiş değil, ama hiçbirini kınamış da değil. Zaten Usame bin Ladin’in adı yapılandan çok, yapılacağı iddia edilen eylemlerle anılıyor.

LADİN’İN ÜNLÜ FETVASI: ‘SİVİL YA DA ASKER AMERİKALILARI VURMAK HER MÜSLÜMAN’A FARZDIR’

23 Şubat 1998’de Londra’da Arapça yayınlanan El Kudüs el Arabi gazetesinde Şeyh Usame bin Muhammed Bin Ladin, Mısır Cihad örgütü lideri Ayman el Zevahiri, Mısır İslami Cihad örgütü lideri Ebu Yasir Rifa’i Ahmed Taha, Pakistan Cemiyet-ül Ulema yöneticisi Şeyh Mir Hamza ve Bangladeş Cihad Hareketi lideri Fazlul Rahman’ın, ‘Dünya İslam Cephesi’ adı altında kaleme almış oldukları fetva yayınlandı. ‘Haçlılara ve Yahudilere karşı cihad’ çağrısı yapan fetvanın önemli bölümleri şöyle: “Yedi yıldır ABD, İslam’ın en mukaddes topraklarının bulunduğu Arap Yarımadası’nı işgal ediyor, zenginliklerini sömürüyor, yöneticileri elinde oynatıyor, halkını tehdit ediyor, komşuları terörize ediyor ve buradaki üslerini komşu Müslüman ülkelere saldırı amacıyla kullanıyor. Amerikalılar yalnızca ekonomik ve dini nedenlerle Müslümanlara savaş açmış değiller, aynı zamanda küçük Yahudi devletine hizmet ediyor ve Kudüs’ün işgali ile orada Müslümanların katlini de gizlemeye çalışıyorlar. Amerikalıların işlediği tüm bu suç ve günahlar Allah’a, onun Peygamberine ve Müslümanlara karşı açık bir savaş ilanıdır. Ve İslam tarihi boyunca ulema, düşmanın Müslüman ülkeleri yok etmeye çalışması durumunda cihadın kişisel bir farz olduğunda birleşmişlerdir. Bundan hareketle ve Allah’ın emrine uygun olarak tüm Müslümanlar için geçerli olmak üzere şu fetvayı çıkartmış bulunuyoruz: El Aksa Camii ve Mekke’yi işgalden kurtarmak ve ordularını İslam topraklarından söküp atmak için, -ister sivil, ister asker olsunlar-Amerikalıları ve onların müttefiklerini, hangi ülkede mümkünse orada öldürmek, her Müslüman için farzdır. Biz Allah’ın rızasıyla, Allah’a inanan ve onun tarafından ödüllendirilmek isteyen her Müslümanı, ele geçirdikleri her yerde ve her zaman Amerikalıları öldürmeye ve paralarına el koymaya çağırıyoruz. Aynı zamanda Müslüman alimleri, liderleri, gençleri ve askerleri, ABD şeytanının ordularına ve şeytanın işbirlikçilerine saldırılar düzenlemeye; bunların arkalarındaki güçleri ortaya çıkarmaya ve onlara unutamayacakları bir ders vermeye çağırıyoruz.

USAME BİN LADİN’İN KRONOLOJİSİ”

Aralık 1992: Yemen’deki ABD’li askerleri hedef alan otel bombalama olayları.
1993: Somali’de Batılı güçlere karşı Aidid’e destek verip Mogadişu’da 18 Amerikalı’nın öldürülmesi.
Şubat 1993: New York’ta Dünya Ticaret Merkezi’nin bombalanması.
Ocak 1995: Filipinler’de Papa’ya suikast girişimi.
1995: Cezayirli Silahlı İslami Grubun (GIA) Fransa’ya karşı yürüttüğü savaş. Haziran 1995: Etiopya’nın başkenti Adis Ababa’da Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek’e yönelik suikast girişimi.
Kasım 1995: Suudi Arabistan’ın başkenti Riyad’da beş ABD’li askerin ölümüne yol açan kamyonla bombalama olayı.
Kasım 1995: 17 kişinin öldüğü Pakistan’daki Mısır Büyükelçiliği’nin bombalanması Haziran 1996: Suudi Arabistan’ın Hobar kentinde 19 Amerikan askerinin ölümüne yol açan patlama.
23 Ağustos 1996: ‘Kafirleri kutsal topraklardan kovun’ çağrısıyla ABD’ye cihad ilan etti.
Şubat 1998: Mısır, Bangladeş ve Pakistanlı birkaç küçük grupla birlikte ‘Yahudilere ve Haçlılara’ karşı Uluslararası İslami Cephe’yi kurdu. Kuruluş bildirgesinde “Her Müslümana, dünyanın her köşesinde, sivil veya asker Amerikalı öldürmek farzdır” dendi.
7 Ağustos 1998: Amerikan askerlerinin Kutsal Topraklar’a girişinin sekizinci yıldönümünde Kenya ve Tanzanya’daki ABD büyükelçilikleri havaya uçuruldu ve toplam 257 kişi öldü, 5 bin 500 kişi yaralandı.
20 Ağustos 1998: ABD misilleme olarak Sudan’da bir fabrikayı ve Afganistan’daki eğitim kamplarını bombaladı. Usame bin Ladin’in yakalanması için 5 milyon dolar ödül kondu.
12 Ekim 2000: Yemen’in Aden limanında USS Cole destroyerine yönelik intihar saldırısında 17 Amerikan denizcisi öldü.
11 Eylül 2001 İkiz kulelerin bombalanması.

2 Mayıs 2011 tarihinde ABD Başkanı Barack Obama, Pakistan’ın başkenti İslamabad yakınlarında Abbottabat’taki karargahında Usame Bin Ladin’in öldürüldüğünü açıkladı.

Giorgio Armani

Haziran 30th, 2012

Giorgio Armani Piacenza, Emilia-Romagna’da doğdu. Asıl olarak tıp eğitimi aldı, ancak 1957 yılında askere çağrılmadan evvel fotoğrafçılıkla uğraşmak için tıbbı bıraktı.

Daha sonra La Rinascente, vitrin düzenleyici olarak çalışmaya başladı. Armani 1961’den 1970’e kadar tanınmış moda evi Nino Cerruti için çalıştı ve serbest çalışmak için bıraktı.

1974’te ortağı Sergio Galeotti ile beraber erkek giyimi üzerine çalışan Giorgio Armani S.p.A. şirketini kurdu ve 1975 yılında kadın giyimine başladı. Kız kardeşi Rosanna Armani de şirkete katıldı. Galeotti 1985 yılında öldü.

Giorgio Armani futbol takımı Inter Milan’ın tanınmış bir taraftarıdır. Hatta alınan haberlere göre 2006 yılında Inter’in yeni başkanı olacaktı. Halen Milan basketbol takımının başkanıdır.
z ve kalıplı çizgileri ile tanınır. Uluslararası ününü özellikle Richard Gere’in Amerikan Jigolosu filmindeki rolü ve pek çok diğer Hollywood ünlüsüne yaptığı kıyafetlerle kazandı.

Yves Saint Laurent

Haziran 30th, 2012

1936 yılında o dönem halen bir Fransız sömürgesi olan Cezayir’de doğdu. 18 yaşındayken
bir moda tasarım yarışmasını kazandı ve böylece Christian Dior’un dikkatini çekmeyi başardı.

Kloş etekler ve ceketlerden oluşan ilk koleksiyonu sansasyon yarattı ve 50’lerin modasını belirledi. Üç yıl sonra Dior’un ölümü ardından, baş tasarımcılığa terfi etti. Daha 21 yaşındaydı.

Toplum içinde kadının kendine giderek daha fazla güvenen rolünü yansıtan Saint Laurent’in tasarımları asil ve seksiydi. Pantolon-ceket takımları, etnik çizgileri ve tasarımlarıyla moda dünyasında bir çığır açtı.

Yves Saint Laurent, hazır giyimi popüler kıldı, pantolon-ceket takımları, safari ceketleri ve süveterleriyle kadınların giyim tarzını baştan başa değiştirdi.

Eşcinsel olmasından ötürü okul yıllarında alay konusu olan Saint Laurent, hayatının büyük bölümünü psikolojik ve fiziksel rahatsızlıklarla geçirdi ve kamuoyu önüne çok ender çıktı.

Yves Saint Laurent, Catherine Deneuve ve Grace Kelly gibi dünyanın en ünlü kadınlarını giydirdi. Ancak 1990’ların sonlarında, moda evinin kârları düştü ve 2002 yılında atölyeleri kapandı.

Yves Saint Laurent modada bir anarşist olduğu söylenirdi. 2002’de verdiği bir mülakatta ise, kadınları moda aracılığıyla özgürleştirmeye çalıştığını şu sözlerle ifade ediyordu:

“Günümüz kadınının gardrobunu yarattım’ diyorum kendime. ‘Kendi çağımın dönüşümüne bu şekilde katkım oldu’ diyorum. Benim kıyafetlerle yaptığım, müzikte, mimaride, resimde ya da diğer sanatlarda yapılanlar kadar önemli değil tabii ki. Ama olsun, yine de değeri var. Ben kendimi kadınların hizmetine sunmak istedim. Yani onlara, bedenlerine, hayatlarındaki tutumlarına hizmet etmek. Son yüzyılda yaşanan büyük özgürleşme hareketi içerisinde onlara eşlik etmek istedim.”

Vogue dergisinin editörü Alexander Shulman da, Saint Laurent’in modayı demokratikleştirdiği görüşünde.

Shulman, “Modayı insanlara yakınlaştırdı. Gençti, moderndi. Pop yıldızları, film yıldızları onunla takılıyordu. Genç kuşaklar, onunla aralarında bir bağ kurabiliyordu” diye konuştu.

Yine Vogue dergisinden Nancy Pilcher da, “Elbiseleri öyle keserdi ki podyumda salınan mankenler onların içinde mükemmel görünürdü. Ama siz kendiniz elbiseyi giydiğinizde de aynı şekilde hissederdiniz. Tasarımı bıraktıktan sonra onun gibi ceket kesen başka birini görmedim.” dedi.

Laurent Fransa’nın başkenti Paris’te 2 Haziran 2008 tarihinde, 71 yaşında öldü.

Karl Lagerfeld

Haziran 30th, 2012

Gerçek adı Karl Otto Lagerfeldt 20. yüzyılın en önemli moda tasarımcılarından biri. Almanya’nın Hamburg şehrinde doğdu.

1980’li yılların başlarında kendine ait parfüm ve giyim eşyası üreten markasını piyasaya sürdü. Uzun kariyeri boyunca Chloé, Fendi ve Chanel gibi büyük moda evleri ile ortaklaşa çalıştı.

Keriman Halis Ece Tamer

Haziran 30th, 2012

16 Şubat 1913 tarihinde İstanbul’da doğdu. 1932 yılında Belçika’da yapılan Dünya Güzellik Yarışmasına 28 milletin güzelleri katılmış bu yarışmada, ‘Türkiye Güzeli’ Keriman Halis ‘Dünya Güzellik Kraliçesi’ seçildi. Bu olay genç cumhuriyet için de çok anlamlıydı. Keriman Halis, 1932’de Türkiye’de dördüncüsü düzenlenen güzellik yarışmasını kazanarak Belçika’ya gitti. O güne kadar Türkiye güzelleri derece alamamışlardı. Ama o umutları boşa çıkarmadı.

Sirkeci Garı’nda kraliçeler gibi karşılanan ‘Dünya Güzellik Kraliçesi’ Keriman Halis o günü şöyle anlatıyor: “En sonunda ben ve Almanya güzeli kaldık. Kırmızı bir tuvalet giymiş, yakasına da beyazkurdele takmıştım. Jüri başkanı elindeki zarfı açtı. Heyecandan bayılabilirdim. Ve bütün tiyatro salonu, ‘Yaşasın Miss Turkey!’ sesleriyle inledi.”

Atatürk, Keriman Halis Hanım’a çektiği kutlama telgrafında kendisine kraliçe anlamına gelen ‘Ece’ unvanını verir; 1934’te çıkan Soyadı Kanunu ile Keriman Halis ‘Ece’ soyadını alır.

İlk evliliğini Dr. Orhan Sanus ile yapan Keriman Hanım’ın ilk oğlu Sezai Biltin Sanus, daha sonra da kızı Ece Sanus dünyaya geldi. İkinci evliğini ise ünlü tüccarlardan Hasip Tamer Bey’le yaptı ve bir erkek evladı oldu.

Türkiye’nin ilkDünya Güzeli” Keriman Halis Ece Tamer (99), 28 Ocak 2012 günü İstanbul‘da kızının evinde hayatını kaybetti.

Edinilen bilgiye göre, Bebek’te kızının evinde yaşayan Keriman Halis Ece Tamer, kalp yetmezliği nedeniyle akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Keriman Halis Ece Tamer’in cenazesinin, 30 Ocak Pazartesi günü İstanbul’da toprağa verileceği öğrenildi.

Yıldırım Mayruk

Haziran 30th, 2012

Bursa’da doğdu. Babası askerdi. Modaya gönül vermesi terzi olan ablasından etkilenmesiyle oldu. Şapka yaparak başladığı moda hayatına 1950’li yılların sonunda Beyoğlu’ndaki bir çatı katında atölye kurarak devam etti. Kısa sürede atölyesini de ününü de büyüttü.

Meslekte 40 yılını geride bırakan Yıldırım Mayruk koleksiyonlarını Londra, Abudabi, Tel-Aviv, Alhain, Haifa gibi uluslararası merkezlerde ve İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Diyarbakır gibi yurtiçinde sergiledi ve gelirlerini hayır kurumlarına bağışladı.