ÖYM ile ilgili değişiklik önergesi TBMM’de

Temmuz 1st, 2012

AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Ahmet Aydın ile AK Parti’li bazı milletvekillerinin imzalarının bulunduğu önergeye göre, özel mahkemeler kaldırılıyor. Özel mahkemelerin görev alanına giren davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Halen özel yetkili mahkemelerdeki davalar, kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar bu mahkemelerde görülmeye devam edilecek.Hazırlanan önerge, ”3. Yargı Paketi’ne ilişkin tasarının 74. maddesinin değiştirilmesini öngörüyor.

Önergeye göre, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine HSYK tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri, Adli Yargı Adalet Komisyonu’nca, bu mahkemelerden başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemeyecek.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler ile Askeri Mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler sakla kalacak.

TMK kapsamına giren suçlarla ilgili olarak soruşturma, HSYK’ca bu suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca yapılacak. Bu Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başka mahkemelerde ve işlerde görevlendirilemeyecek.

MİT mensupları izne bağlı olacak

TCK’nın ”Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, ”Anayasayı ihlal”, ”Yasama organına karşı suç”, ”Hükümete karşı suç”, ”Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan” ”silahlı örgüt”, ”silah sağlama” ve ”suç için anlaşma” başlığıyla düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacak. Ancak Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu’nun 26. maddesindeki ”MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması, Başbakanın iznine bağlıdır” hükmü saklı olacak.

Yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli kararları alma, bu kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve sadece bu işlere bakmak üzere yeteri kadar hakim görevlendirilecek.

Gözaltı süresi 48 saate çıkartılıyor

CMUK’ta gözaltı süresine ilişkin maddede de değişiklik yapılıyor. Gözaltı süreleri, 24 saatten 48 saate çıkarılacak.

Soruşturmanın amacı tehlikeye düşebilecekse yakalanan veya gözaltına alınan, gözaltı süresi uzatılan kişinin durumu hakkında Cumhuriyet savcısının emri ile sadece bir yakınına bilgi verilecek.

Gözaltındaki şüphelinin avukatıyla görüşme hakkı, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilecek. Bu zaman zarfında ifade alınamayacak.

Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ”örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu veya suçtan kaynaklanan mal varlığı devrini aklama suçu”, ”haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar” ile ”Temel milli yararlara karşı hakaret, Halkı askerlikten soğutma, Askerleri itaatsizliğe teşvik, Savaşta yalan haber yayma, Seferberlikle ilgili görevin ihmali, Düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü, Askeri yasak bölgelere girme” suçları hariç, açılan davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

Bu hükümler, bu suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda da uygulanacak. Bu suçlarda Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen tutuklama süresi 2 katı olacak. Çocuklar, bu madde hükümleri uyarınca kurulan mahkemelerde yargılanamayacak. Bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri çocuklar için uygulanmayacak.

3. Yargı Paketi’ne ilişkin hazırlanan bir başka önergede de tasarının ”Geçici 2. maddesi”ne bazı fıkralar ekleniyor.  Buna göre, düzenleme yürürlüğe girdiği tarih itibariyle koşullu salıverilmesine bir yıldan az süre kalan ve açık ceza infaz kurumunda bulunan iyi halli hükümlülerin, talepleri halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimi serbestlik uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilecek.

Süren davalara ilişkin yeni düzenleme

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlükten kaldırılan 250. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen mahkemelerde açılan davalara kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakılmaya devam edilecek.

Bu davalarda yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemeyecek. Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesinin, kavuşturmaya ilişkin hükümleri, bu davalarda da uygulanacak.

CMUK’nun 251. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen Cumhuriyet Savcıları, yürütmekte oldukları soruşturmalara HSYK’ca TMK’nın 10. maddesi uyarınca görevlendirilen Cumhuriyet savcıları göreve başlayıncaya kadar devam edecekler.

TMK’nın 10. maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden durma veya düşme kararı verilemeyecek.

Mevzuatta CMUK’un 250. maddesine göre kurulan ağır ceza mahkemelerine yapılan atıflar, TMK’nın 10. maddesinde belirtilen ağır ceza mahkemelerine yapılmış sayılacak.

AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Ahmet Aydın, Özel Yetkili Mahkemeler’in kaldırılmasına da öngören önergeye ilişkin bilgi notu hazırladı. Bilgi notunda, CMK’nın 250. maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkeme ve savcılıkların uyguladıkları kuralların yeni sisteme alınmadığı vurgulandı.

Bilgi notunda ayrıca; CMK 250 kapsamına giren ve yeni sistemde TMK’nın 10. maddesinde düzenlenen suçları işleyenlerin sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanacağına ilişkin hükmün kaldırıldığı belirtildi.

Dogrudan soruşturma yapılabilecek suçlar

Yeni sistemde TMK 10. maddede düzenlenen suçlardan, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılabilecek suçlar şöyle sıralandı:

”Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK 302), cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak (TCK 309), cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırmak (TCK 311), cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak (TCK 312), halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik etmek (TCK 313), silahlı örgüt kurmak (TCK 314), örgüt faaliyetinde kullanmak üzere silah sağlama (TCK 315), devlet aleyhine suç işlemek için anlaşmak (TCK 316).”

Bilgi notunda bu suçların dışındaki suçlar yönünden genel usul hükümlerinin uygulanacağı kaydedildi.

”Özgürlükler hakimleri”

Mevcut sistemde arama, el koyma, yakalama, gözaltına alma, tutuklama ve iletişimin tespiti gibi koruma tedbirlerine ilişkin kararların özel yetkili ağır ceza mahkemesi üyesinden alınması uygulamasından vazgeçildiği de belirtildi. Yeni sistemde, sadece bu işlere bakmak üzere ”özgürlükler hakimleri” görevlendirileceği ve bundan böyle bu tür kararların bu hakimler tarafından verileceği, itirazların da yine bu amaçla görevlendirilen diğer hakimler tarafından karara bağlanacağı vurgulandı.

Gözaltı süresi kısalıyor

AK Parti’nin vereceği önergeyle, toplu halde işlenen suçlara ilişkin gözaltı süresinin 7 güne kadar uzatılabilmesine ilişkin hüküm de kaldırılıyor. Böylece gözaltı süresi kısalacak.

Önergeyle kaldırılacak diğer hükümler şöyle:

-Soruşturmanın gerekli kıldığı hallerde suç mahalli ile delillerin bulunduğu yerlere gidilerek soruşturma yapılacağına ilişkin hüküm,

-Soruşturma ve kovuşturmalarda kolluğun; şüpheli veya sanığı, tanığı, bilirkişiyi ve mağduru Cumhuriyet savcısının veya hakimin emriyle belirtilen gün, saat ve yerde hazır bulundurmaya mecbur olduğuna ilişkin hüküm,

-Bu mahkemelerin yargı çevresi içindeki genel ve özel bütçeli idarelere, kamu iktisadi teşebbüslerine, il özel idarelerine ve belediyelere ait bina, araç, gereç ve personelden yararlanmak için istemde bulunabileceğine ilişkin hüküm ile Türk Silahlı Kuvvetleri kıt’a, karargah ve kurumlarından istemde bulunulması halinde istemin, yetkili amirlikçe değerlendirilerek yerine getirilebileceğine ilişkin hüküm.

-Bu davalarda esas hakkındaki iddiasını bildirmek için Cumhuriyet savcısına, katılan veya vekiline; iddialara karşı savunmasını yapmak için sanık veya müdafiine makul bir süre verileceğine ilişkin hüküm,

-Mahkemenin, duruşmanın düzen ve disiplinini bozan sözlü veya yazılı beyan ve davranışlar hakkında yayım yasağı koyabileceğine ilişkin hüküm,

-İşin ivediliğine göre basın veya diğer kitle iletişim araçlarıyla tebligat yapılabileceğine ilişkin hüküm,

-Şüphelinin kolluk tarafından ifadesi alınırken, ancak bir müdafiin hazır bulunabileceğine ilişkin hüküm,

-Müdafiin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek almasının Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabileceğine ilişkin hüküm,

-Bu Kanun kapsamında yer alan suçlardan dolayı yapılan soruşturmada müdafiin terör örgütü mensuplarının örgütsel amaçlı haberleşmelerine aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde, Cumhuriyet savcısının istemi ve hakim kararıyla, bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceğine ve bu kişilerin müdafiine verdiği veya müdafiince bu kişiye verilen belgelerin hakim tarafından incelenebileceğine ilişkin hüküm,

-Şüphelinin gözaltı süresince yalnız bir müdafiin hukuki yardımından yararlanabileceğine ilişkin hüküm.

Süheyl Batum’dan ne değişti eleştirisi
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, verdikleri önerge üzerinde söz alarak, milletvekillerinin gece geç saatlere kadar özel yetkili mahkemelere ilişkin önergeye yönelik görüşlerini belirtmek için çalıştığını anlattı.

Önergenin bu gece gelmemesi üzerine milletvekillerinin bazı tahminler yürütmeye başladığını ifade eden Batum, şöyle devam etti:

”(Acaba Pensilvanya ile mi anlaşamadılar), (Acaba ABD’den daha metin gelmedi mi yoksa geldi de Türkçe’ye mi çevrilmedi) şeklinde tahminler yürütmeye başladı milletvekilleri. Ağızlar torba değil işte. Sonra bu önergeler şimdi elimize geldi. Bir baktık ki durum öyle değil. Meğerse Sayın Bakan utanıyormuş bunu çıkarmaya. Metin önümüzde. Siz açıklıkla bile bile gerçekleri saptırıyorsunuz. Türk halkını kandırıyorsunuz. ‘Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık’ diye daha ağırını başımıza getiriyorsunuz.”

Bu arada, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, her önerge ve her madde oylaması öncesinde toplantı yeter sayısı aranmasını istemeye başladı.

Bu durumun AK Parti milletvekilleri tarafından tepkiyle karşılanması üzerine yerinden söz alan Hamzaçebi, ”Şimdi AKP’li arkadaşlar neden bu kadar sık yoklama istediğimizi merak ediyordur. Merak eden arkadaşlarımız şu önergeleri incelesinler. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması konusunda bakanların kamuoyuna nasıl yalan söylediklerini görsünler” diye konuştu.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, verdikleri önerge üzerinde söz aldı. ”Adalet mülkün temelidir” sözünü hatırlatan Akçay, ”Yapılan düzenlemeler maalesef adaleti de yargı düzenini de mülkü de yaralamaktadır. İktidarın en başarısız olduğu alanlar hukuk ve adalet ile terörle mücadele. ‘Kanun’, ‘kanun’ diye hukuku tepeliyorsunuz” şeklinde konuştu.

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da verdikleri önerge üzerinde yaptığı konuşmada, hukuki anlamda hak kayıpların en aza indirileceği düzenlemeler yapılmasının gerektiğini vurguladı. Dora, özellikle yürütmeyi durdurmaya ilişkin yapılacak düzenlemenin HES’lere ilişkin açılan davalarda vatandaşlarda hayal kırıklığı yaratacağını savundu.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ’dan ‘ne değişti’ eleştirilerine cevap

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ”CMK’nın 250, 251, 252 yürürlükten kalkıyor. CHP, sanki 250, 251, 252 yürürlükte duruyormuş gibi bir hava yaratmak istiyor. Halbuki bu maddeler yürürlükten kalktı ve oradaki usule dair imtiyazlar da ortadan kalkmış oluyor. Bu büyük bir iyileştirme” dedi.Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili AK Parti’nin hazırladığı önergeye ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bozdağ, önergede CMK’un 250, 251 ve 252. maddesindeki bazı hükümlerinin yürürlükten kaldırıldığını, bunun da özel yetkili mahkemelerin kaldırılması anlamına geldiğini söyledi.

Bekir Bozdağ, CMK’un 252. maddesinin 2. fıkrasında, ”tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır” hükmünün korunduğunu dile getirdi. Bozdağ, ”Bu çıkmış olsaydı, örneğin Alparslan Arslan tahliye edilmiş olurdu. Kamuoyunun çok rahatsız olacağı tahliyeler gündeme gelebilirdi. Bu nedenle bu fıkrayı tuttuk” dedi.

Bozdağ, ”Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, ”Anayasayı ihlal”, ”Yasama organına karşı suç”, ”Hükümete karşı suç”, ”Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan”, ”silahlı örgüt”, ”silah sağlama” ve ”Suç için anlaşma” başlığıyla düzenlenen suçlarda Cumhuriyet savcılarının doğrudan soruşturma yapabileceğini ifade etti.

Diğerlerinin genel hükümlere tabi olacağını vurgulayan Bozdağ, MİT ile ilgili kısmın önergeye neden konulduğuna da açıklık getirdi. Bozdağ, ”Bunu koymamızın nedeni, özel kanun genel kanun, önceki sonraki kanun tartışması olur, bu noktada bizim yaptığımız önceki düzenleme sanki kaldırıldı anlamı çıkar gibi birtakım tereddütler yaşanmasın diye koyduk. Bir tereddüt olmasın bir kez daha açık yazıyoruz” diye konuştu.

Bozdağ, gözaltı süresinin 7 güne kadar artırılmasına ilişkin hükmün kaldırıldığını belirterek, savcının izin almadan açabileceği soruşturmalarla ilgili suçların ise isimlerinin yazılarak, belirgin hale getirildiğini kaydetti. Bozdağ, ”Bunları yazarak sınırlandırmış olduk. Onun dışındakiler ise genel hükümlere giriyor. Yani usul açısından önemli iyileştirmeler yapıldı” dedi.

Mevcut davalarla ilgili bir geçici hüküm getirileceğini belirten Bozdağ, ”Şu anda görüldükleri mahkemelerde sonuçlandırılacak. Davaların hepsi bulundukları mahkemelerde devam edecek” diye konuştu.

Bundan sonraki süreçte açılacak bir davanın mevcut davalarla birleştirilmesi söz konusu olduğunda nasıl bir düzenlemeye gidileceğine ilişkin soruya ise Bozdağ, ”Şu an devam eden davalar devam edecek, yeni soruşturmalar ise yeni usule göre yapılacak. Kaldıracağımız usulle ilgili hükümler, devam eden mahkemeler için de geçerli olacak” karşılığını verdi.

Çifte bir yargılama sistemi olacağına ilişkin eleştirilerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Bozdağ, ”Hayır olmayacak. Çünkü usul aynı. Örneğin geçici maddeye koyduk ‘mevcut mahkemeler devam edecek’ diye; bunların uygulayacağı usul ile öbürlerinin uygulayacağı usul aynı. Usulde bir farklılık olmayacak” şeklinde konuştu.

Bozdağ, soruşturma aşamasında tutuklama kararı veya tahliye kararı veren hakimle, yargılamada görev yapan hakimin aynı olmaması için bir hüküm getirileceğini belirtti.

Önergeyi savunan Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:

”Baktığımız zaman hepsi sanık lehine bunlar. Buradakileri okursanız, esasen bunlar usule ilişkin şeylerdir. Örneğin dosyadan belge alamıyorlardı, şimdi herkes oradan belgesini alabilecek. Yani genel hükümlere tabi olacak. Müdafii sayısında genel hükümler nasılsa öyle olacak. Usulle ilgili soruşturulan ve kovuşturulan kişilerin aleyhine olan şeyler ortadan kalkmış olacak. Kanunlardaki genel kurallar uygulanacak, özel kurallar kalkmış olacak.”

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin önerge hakkında ”CHP’lilerin ne değişti” eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Bozdağ, ”CMK’nın 250, 251, 252 yürürlükten kalkıyor. CHP sanki 250, 251, 252 yürürlükte duruyormuş gibi bir hava yaratmak istiyor. Halbuki bu maddeler yürürlükten kalktı ve oradaki usule dair imtiyazlar da ortadan kalkmış oluyor. Bu büyük bir iyileştirme” dedi.

Bozdağ, ”Cemaat mevcut davalarda yargılamalarına devam edecek, Hükümet ise kendi özel yetkili mahkemelerini kuruyor” şeklindeki yorumların hatırlatılması üzerine, ”O kadar çok iftira yapılıyor ki bunlar da bir başka iftira” dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin eleştirilere cevap verdi
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, özel yetkili mahkemelere (ÖYM) ilişkin verilen değişiklik önergesine ilişkin eleştirilere, ”Tam da sözümüzün arkasında olan düzenlemedir” diye yanıtladı.TBMM Genel Kurulu’nda, ”3. Yargı Paketi” olarak adlandırılan tasarının 3. bölümünde verilen önergeler üzerinde görüşmeler sürüyor.

Bakan Ergin, ÖYM’lere ilişkin hazırlanan önergenin dağıtılmasından sonra kürsüye çıkanların, ”AK Parti’nin, TBMM’yi, kamuoyunu, ülkeyi yanılttığını” söylediklerine işaret etti.

Ergin, ”AK Parti sözcüleri, Başbakanımız, bakanlarımız ne zaman bu maddelerle ilgili konuşmuşlarsa şöyle dediler: ‘250. maddedeki yetkili mahkemeleri kaldıracağız. Devam eden davalar etkilenmeyecek. Terörle mücadelemize zarar verecek, darbe ve darbe girişimleri mücadelemize zarar getirecek bir adım atmayacağız. Uyuşturucu ve çetelerle mücadeleye ilişkin maddelerde zafiyet oluşturmayacağız’ demiştir. Yaptığımız düzenleme, tam da sözümüzün arkasında olan düzenlemedir” diye konuştu.

CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Şanlıurfa Cezaevi’nde 13 kişinin yaşamını yitirdiğini anımsatarak, bu olayın Japonya’da olması halinde ilgili bakanın harakiri yapacağını söyledi.

Cezaevinde yattıklarını, cezaevlerinin şartlarını bildiklerini ifade eden Acar, cezaevi şartlarının  iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Acar, ”Türkiye’yi büyük bir hapishaneye döndürdünüz. Hukuk devletini yok ettiniz. Hukuku olmayan devlette, hiçkimse, partiler ayakta kalamaz” dedi.

BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, verilecek önergeyle isimsiz mahkemelerin geldiğini ifade ederek, ”İsim söylüyorum; ‘AKP mahkemesi’ deyin, isimsiz kalmasın. Düzenleme, Türkiye’yi demokratikleşmeye yönelik bir çalışma değil. Mahkemelerin yükünün azaltılacağı söyleniyor ancak bu şekilde azaltılamaz, yasaklayıcı mantık olduğu gibi kalıyor. AKP’nin güttüğü politikadan, düşüncede demokrat ama pratikte statükocu, özgürlüklere karşı olduğunu görüyorum. Sizi engelleyen ne?” diye sordu.

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, verilen önergeyle, ”8 özel yetkili mahkeme yetmez 30 tane getiriyoruz” denildiğini ifade ederek, ”Mevcut tüm hükümleri alıp, TMK içine koyuyorsunuz. Önergeye göre, tek dava kalsa bile bu mahkemeler devam edecek. Sıkıyönetim mahkemelerinden  son DGM, sonra özel güvenlik mahkemeleri… M harfi sabit kalarak, tüm harf kombinasyonları kullanılmış olacak. Niyetiniz, ‘hakim, savcıları yasa manyağı haline getirelim, iş yükü altına kalkamaz hale getirelim, sonunda genel af getirelim” ise bunu da açıkça söyleyin” diye konuştu.

Meclis’te tansiyon yükseldi
TBMM Genel Kurulu’nda, AK Parti’nin, özel yetkili mahkemelerin alanına giren suçların ağır ceza mahkemelerinde görülmesini de düzenleyen önergesi okunmadan tartışma çıktı. TBMM Genel Kurulu’nda ”3. Yargı Paketi” olarak adlandırılan tasarının 74. maddesi üzerinde, AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Ahmet Aydın ile arkadaşları tarafından önerge verildi.

Önerge okunmadan önce söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, maddenin Terörle Mücadele Kanunu ile ilgili;önergenin ise Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun maddeleriyle ilgili olduğunu belirtti. Hamzaçebi, ”Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun düzenlemelerini içeren bir madde, Terörle Mücadele Kanunu ile ilgili madde içinde görüşülemez” dedi.

Hamzaçebi, yapılanın, DGM anlayışının devam ettirilmesi olduğunu iddia etti.

Akif Hamzaçebi, İçtüzüğe göre değişiklik önergelerinin gerekçeler dahil 500 kelimeyi geçemeyeceğini ancak AK Parti’nin önergesinin 500 kelimenin üzerinde olduğunu belirtti.

TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam ve AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, önergenin 500 kelimeye indirildiğini ifade etti.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, önergedeki her fıkranın ayrı ayrı düzenlenmesi gerektiğini, bir önerge içinde toplu torba önerge olamayacağını söyledi. Kaplan, bu şekilde önergenin işleme alınamayacağını, anayasaya aykırı olacağını ifade etti.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, önergenin, komisyon tarafından değerlendirilmesinden sonra Genel Kurul’da ele alınmasını istedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, teknik ve hukuki açıdan önergelerinde bir sorun bulunmadığını kaydetti.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, birleşimi yöneten Sağlam’a ”Ne bağırıyorsun” diye seslenmesi üzerine Sağlam da ”Sen niye bağırıyorsun” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Sağlam, kürsüden ayrıldı.

Verilen aranın ardından Sağlam, önergenin işleme alınmasına yönelik itirazlara karşı usul tartışması açtı.

-”Utanç belgesi”-

Muhalefet milletvekilleri, daha önceki maddeler üzerinde yaptıkları konuşmada, ÖYM’lerin kaldırılmasına ilişkin hazırlanan önergeye tepki gösterdi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AK Parti’nin özel yetkili mahkemelere ilişkin önergesinin, ”utanç belgesi” olduğunu savunarak, bunun geri çekilmesini istedi. Tanrıkulu, ”Özel yetkili mahkemeleri yeniden bizim önümüze getirmeyin” dedi.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, İstiklal Mahkemeleri, DGM ve özel yetkili mahkemelerin aynı olduğunu ileri sürerek, ”Allah, İstiklal Mahkemeleri’nin de DGM ve özel yetkili mahkemelerin de sizin yeni mahkemelerinizin de belasını versin. Bu halka belanın dışında bir şey getirmiyor” diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, AK Parti iktidarında Türkiye’nin normal bir hukuk devleti olduğuna inanmanın, saflık olacağını öne sürerek, ”Yasa yapma tekniğini de mi bilmiyorsunuz? Bürokratlarınız bilmiyorsa onları da değiştirin. Anlayış, taşımacılıktan ibaret; mevcut hükümleri başkasına taşımak. Bu önerge içinize siniyor mu? Hukuk adına utanç belgesi bu önerge. Hiçbir hukuk tekniği içermeyen, yasaya uyman bu önergeden utanıyorum” görüşünü savundu.

TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam’ın tutumu hakkında usul tartışması
TBMM Genel Kurulu’nda, ”3. Yargı Paketi”nin görüşülmesi sırasında, AK Parti’nin, özel yetkili mahkemelerin alanına giren suçların ağır ceza mahkemelerinde görüleceğine ilişkin önergesinin işleme konulması konusunda, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam’ın tutumu hakkında usul tartışması yapıldı. AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Sağlam’ın tutumu lehinde söz aldı. Aydın, ”Bir sürü önergeyi görüşüp oyluyoruz, bu önergeye geldiğinde arkadaşlar İçtüzüğe aykırı olduğunu öne sürdüler. Gerekçenin 500 kelimeyi aştığı yolundaki iddia vardı. Daha görüşmeler başlamadan 500 kelimeye indirdik. Şu anda hiçbir problem hiçbir mahzuru yok” diye konuştu.

Önerge ile madde arasında da çelişki olduğunun iddia edildiğini anımsatan Aydın, bu iddianın da tamamen yanlış olduğunu söyledi. Aydın, ”Önerge bizatihi ilgili kanun maddesini değiştiriyor. Bu önerge kabul edilmezse başka hangi önerge burada görüşülür. Önergenin teknik ve hukuki açıdan bir sakıncası yoktur” ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise düzenleme ile çok önemli bir sistem değişikliği yapıldığını savunarak, ”DGM’ler en son 2004 yılında ismi değiştirilerek, özel yetkili mahkemeye dönüştürüldü. 2004’teki değişikliğin amacı, sizin bu mahkemelere hakim olma düşüncenizdi. Bu mahkemeleri kontrolünüze almak istediniz” şeklinde konuştu.

”Siz şimdi kendi hakimlerinizi atamak istiyorsunuz” diyen Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Kendi yargı sisteminizi oluşturmak istiyorsunuz. Sistemi alt üst edecek bir düzenlemeyi şu saate kadar saklıyorsunuz, önergeyi bizlerle kamuoyuyla paylaşmıyorsunuz. Bu mudur demokrasi? Saydamlık bu mudur, bu mudur söz hakkı vermek? Hani özel yetkili mahkemeler kalkıyordu? Aranızda, ‘bu mahkemeler işlevini tamamlamıştır’ diyenler vardı. Tek tek bu sözleri çıkarırım. Aynı anlayışı siz Terörle Mücadele Kanunu içerisinde getirip koyuyorsanız, ‘vatandaşa doğruyu söyledim’ diyebilir misiniz? Bu maddeye sonuna kadar karşı çıkacağız. Gelin bunu yeni yasama yılına bırakalım, çekelim.”

”Gecekondu yasa faaliyeti”

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise son derece önemli bir düzenlemeyi 5 dakikalık sürede değerlendirmenin doğru olmadığını söyledi.

Tasarının temel kanun olarak görüşülmesi nedeniyle maddelerinin ele alınamamasından da yakınan Vural, şöyle devam etti:

”Türkiye ile ilgili önemli bir konunun gecekondu yasa faaliyeti gibi yapılmasını eleştiriyoruz. 500 kelime falan düzeltilebilir konulardır ama adalet konusunu tartışıyoruz. 1 saatlik adaletin ne kadar önemli olduğunu ifade eden bir manevi görüşe sahip olanlar olarak diyorum ki; böyle bir konuyu kapalı kapılar ardından yapılan konuşmalar hazırlayarak, parmaklarla onaylamayalım. Burada yapılacak bir yanlışın kimlerin adalet duygusunu yok edeceğini düşünürsek sağlıklı bir yasama faaliyeti yapmamız gerekiyor mu?”

Vural da önergenin komisyona çekilerek, ilgili kurumların da görüşü alınmak suretiyle yeniden ele alınmasını talep etti.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da önergenin komisyona çekilmesini isteyerek, ”Adaleti, adalet ismini taşıyan bir partinin çok görmesini yadırgıyorum. Devleti koruma güdüsünü bırakın. Bu mahkemelerin bu Meclisin iradesinin üzerinde olmaması gerekiyor. Sayın İyimaya, ‘bu mahkemeler kendini Allah yerine koyuyor’ demişti. Ben de diyorum; bu mahkemeler kendini Allah yerine koyuyor” diye konuştu.

Kaplan’ın ardından söz alan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, ”Ben inanç ve değerlerim bakımından Yüce Allah’ın ismini herhangi bir beşeri işlem yapısına ait tamlama içerisinde kullanmam. Asla bunu yapmam. Öyle bir tamlamayı kullanmadım” dedi.

TBMM Başkanvekili Sağlam, konuşmaların ardından, ”tutumunda bir değişiklik olmadığını ve önergeyi işleme aldığını” söyledi.

Bunun üzerine muhalefet partilerinin milletvekilleri, sıra kapaklarına vurarak ve bağırarak protesto etmesi üzerine Sağlam birleşime ara verdi.

ÖYM ile ilgili değişiklik önergesi TBMM’de

Temmuz 1st, 2012

AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Ahmet Aydın ile AK Parti’li bazı milletvekillerinin imzalarının bulunduğu önergeye göre, özel mahkemeler kaldırılıyor. Özel mahkemelerin görev alanına giren davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Halen özel yetkili mahkemelerdeki davalar, kesin hükümle sonuçlanıncaya kadar bu mahkemelerde görülmeye devam edilecek.Hazırlanan önerge, ”3. Yargı Paketi’ne ilişkin tasarının 74. maddesinin değiştirilmesini öngörüyor.

Önergeye göre, Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamına giren suçlar dolayısıyla açılan davalar, Adalet Bakanlığı’nın teklifi üzerine HSYK tarafından yargı çevresi birden çok ili kapsayacak şekilde belirlenecek illerde görevlendirilecek ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

Bu mahkemelerin başkan ve üyeleri, Adli Yargı Adalet Komisyonu’nca, bu mahkemelerden başka mahkemelerde veya işlerde görevlendirilemeyecek.

Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ilişkin hükümler ile Askeri Mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler sakla kalacak.

TMK kapsamına giren suçlarla ilgili olarak soruşturma, HSYK’ca bu suçların soruşturma ve kovuşturmasında görevlendirilen Cumhuriyet savcılarınca yapılacak. Bu Cumhuriyet savcıları, Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başka mahkemelerde ve işlerde görevlendirilemeyecek.

MİT mensupları izne bağlı olacak

TCK’nın ”Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, ”Anayasayı ihlal”, ”Yasama organına karşı suç”, ”Hükümete karşı suç”, ”Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan” ”silahlı örgüt”, ”silah sağlama” ve ”suç için anlaşma” başlığıyla düzenlenen suçlar hakkında, görev sırasında veya görevinden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılacak. Ancak Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanunu’nun 26. maddesindeki ”MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250. maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması, Başbakanın iznine bağlıdır” hükmü saklı olacak.

Yürütülen soruşturmalarda hakim tarafından verilmesi gerekli kararları alma, bu kararlara karşı yapılan itirazları incelemek ve sadece bu işlere bakmak üzere yeteri kadar hakim görevlendirilecek.

Gözaltı süresi 48 saate çıkartılıyor

CMUK’ta gözaltı süresine ilişkin maddede de değişiklik yapılıyor. Gözaltı süreleri, 24 saatten 48 saate çıkarılacak.

Soruşturmanın amacı tehlikeye düşebilecekse yakalanan veya gözaltına alınan, gözaltı süresi uzatılan kişinin durumu hakkında Cumhuriyet savcısının emri ile sadece bir yakınına bilgi verilecek.

Gözaltındaki şüphelinin avukatıyla görüşme hakkı, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hakim kararıyla 24 saat süreyle kısıtlanabilecek. Bu zaman zarfında ifade alınamayacak.

Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ”örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imal ve ticareti suçu veya suçtan kaynaklanan mal varlığı devrini aklama suçu”, ”haksız ekonomik çıkar sağlamak amacıyla kurulmuş örgütün faaliyeti çerçevesinde cebir ve tehdit uygulanarak işlenen suçlar” ile ”Temel milli yararlara karşı hakaret, Halkı askerlikten soğutma, Askerleri itaatsizliğe teşvik, Savaşta yalan haber yayma, Seferberlikle ilgili görevin ihmali, Düşmandan unvan ve benzeri payeler kabulü, Askeri yasak bölgelere girme” suçları hariç, açılan davalar, ağır ceza mahkemelerinde görülecek.

Bu hükümler, bu suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve kovuşturmalarda da uygulanacak. Bu suçlarda Ceza Muhakemesi Kanunu’nda öngörülen tutuklama süresi 2 katı olacak. Çocuklar, bu madde hükümleri uyarınca kurulan mahkemelerde yargılanamayacak. Bu mahkemelere özgü soruşturma ve kovuşturma hükümleri çocuklar için uygulanmayacak.

3. Yargı Paketi’ne ilişkin hazırlanan bir başka önergede de tasarının ”Geçici 2. maddesi”ne bazı fıkralar ekleniyor.  Buna göre, düzenleme yürürlüğe girdiği tarih itibariyle koşullu salıverilmesine bir yıldan az süre kalan ve açık ceza infaz kurumunda bulunan iyi halli hükümlülerin, talepleri halinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimi serbestlik uygulanmak suretiyle infazına karar verilebilecek.

Süren davalara ilişkin yeni düzenleme

Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlükten kaldırılan 250. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen mahkemelerde açılan davalara kesin hükümle sonuçlandırılıncaya kadar bu mahkemelerce bakılmaya devam edilecek.

Bu davalarda yetkisizlik veya görevsizlik kararı verilemeyecek. Terörle Mücadele Kanunu’nun 10. maddesinin, kavuşturmaya ilişkin hükümleri, bu davalarda da uygulanacak.

CMUK’nun 251. maddesinin birinci fıkrasına göre görevlendirilen Cumhuriyet Savcıları, yürütmekte oldukları soruşturmalara HSYK’ca TMK’nın 10. maddesi uyarınca görevlendirilen Cumhuriyet savcıları göreve başlayıncaya kadar devam edecekler.

TMK’nın 10. maddesi kapsamına giren suçlarla ilgili olarak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle açılan davalarda, sanığın taşıdığı kamu görevlisi sıfatı dolayısıyla hakkında soruşturma yapılabilmesi için izin veya karar alınması gerektiğinden durma veya düşme kararı verilemeyecek.

Mevzuatta CMUK’un 250. maddesine göre kurulan ağır ceza mahkemelerine yapılan atıflar, TMK’nın 10. maddesinde belirtilen ağır ceza mahkemelerine yapılmış sayılacak.

AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Ahmet Aydın, Özel Yetkili Mahkemeler’in kaldırılmasına da öngören önergeye ilişkin bilgi notu hazırladı. Bilgi notunda, CMK’nın 250. maddesi uyarınca görevli ve yetkili mahkeme ve savcılıkların uyguladıkları kuralların yeni sisteme alınmadığı vurgulandı.

Bilgi notunda ayrıca; CMK 250 kapsamına giren ve yeni sistemde TMK’nın 10. maddesinde düzenlenen suçları işleyenlerin sıfat ve memuriyetleri ne olursa olsun, özel yetkili ağır ceza mahkemelerinde yargılanacağına ilişkin hükmün kaldırıldığı belirtildi.

Dogrudan soruşturma yapılabilecek suçlar

Yeni sistemde TMK 10. maddede düzenlenen suçlardan, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılabilecek suçlar şöyle sıralandı:

”Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak (TCK 302), cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının öngördüğü düzeni ortadan kaldırmak (TCK 309), cebir ve şiddet kullanarak TBMM’yi ortadan kaldırmak (TCK 311), cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmak (TCK 312), halkı Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı bir isyana tahrik etmek (TCK 313), silahlı örgüt kurmak (TCK 314), örgüt faaliyetinde kullanmak üzere silah sağlama (TCK 315), devlet aleyhine suç işlemek için anlaşmak (TCK 316).”

Bilgi notunda bu suçların dışındaki suçlar yönünden genel usul hükümlerinin uygulanacağı kaydedildi.

”Özgürlükler hakimleri”

Mevcut sistemde arama, el koyma, yakalama, gözaltına alma, tutuklama ve iletişimin tespiti gibi koruma tedbirlerine ilişkin kararların özel yetkili ağır ceza mahkemesi üyesinden alınması uygulamasından vazgeçildiği de belirtildi. Yeni sistemde, sadece bu işlere bakmak üzere ”özgürlükler hakimleri” görevlendirileceği ve bundan böyle bu tür kararların bu hakimler tarafından verileceği, itirazların da yine bu amaçla görevlendirilen diğer hakimler tarafından karara bağlanacağı vurgulandı.

Gözaltı süresi kısalıyor

AK Parti’nin vereceği önergeyle, toplu halde işlenen suçlara ilişkin gözaltı süresinin 7 güne kadar uzatılabilmesine ilişkin hüküm de kaldırılıyor. Böylece gözaltı süresi kısalacak.

Önergeyle kaldırılacak diğer hükümler şöyle:

-Soruşturmanın gerekli kıldığı hallerde suç mahalli ile delillerin bulunduğu yerlere gidilerek soruşturma yapılacağına ilişkin hüküm,

-Soruşturma ve kovuşturmalarda kolluğun; şüpheli veya sanığı, tanığı, bilirkişiyi ve mağduru Cumhuriyet savcısının veya hakimin emriyle belirtilen gün, saat ve yerde hazır bulundurmaya mecbur olduğuna ilişkin hüküm,

-Bu mahkemelerin yargı çevresi içindeki genel ve özel bütçeli idarelere, kamu iktisadi teşebbüslerine, il özel idarelerine ve belediyelere ait bina, araç, gereç ve personelden yararlanmak için istemde bulunabileceğine ilişkin hüküm ile Türk Silahlı Kuvvetleri kıt’a, karargah ve kurumlarından istemde bulunulması halinde istemin, yetkili amirlikçe değerlendirilerek yerine getirilebileceğine ilişkin hüküm.

-Bu davalarda esas hakkındaki iddiasını bildirmek için Cumhuriyet savcısına, katılan veya vekiline; iddialara karşı savunmasını yapmak için sanık veya müdafiine makul bir süre verileceğine ilişkin hüküm,

-Mahkemenin, duruşmanın düzen ve disiplinini bozan sözlü veya yazılı beyan ve davranışlar hakkında yayım yasağı koyabileceğine ilişkin hüküm,

-İşin ivediliğine göre basın veya diğer kitle iletişim araçlarıyla tebligat yapılabileceğine ilişkin hüküm,

-Şüphelinin kolluk tarafından ifadesi alınırken, ancak bir müdafiin hazır bulunabileceğine ilişkin hüküm,

-Müdafiin dosya içeriğini incelemesi veya belgelerden örnek almasının Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabileceğine ilişkin hüküm,

-Bu Kanun kapsamında yer alan suçlardan dolayı yapılan soruşturmada müdafiin terör örgütü mensuplarının örgütsel amaçlı haberleşmelerine aracılık ettiğine ilişkin bulgu veya belge elde edilmesi halinde, Cumhuriyet savcısının istemi ve hakim kararıyla, bir görevli görüşmede hazır bulundurulabileceğine ve bu kişilerin müdafiine verdiği veya müdafiince bu kişiye verilen belgelerin hakim tarafından incelenebileceğine ilişkin hüküm,

-Şüphelinin gözaltı süresince yalnız bir müdafiin hukuki yardımından yararlanabileceğine ilişkin hüküm.

Süheyl Batum’dan ne değişti eleştirisi
CHP Eskişehir Milletvekili Süheyl Batum, verdikleri önerge üzerinde söz alarak, milletvekillerinin gece geç saatlere kadar özel yetkili mahkemelere ilişkin önergeye yönelik görüşlerini belirtmek için çalıştığını anlattı.

Önergenin bu gece gelmemesi üzerine milletvekillerinin bazı tahminler yürütmeye başladığını ifade eden Batum, şöyle devam etti:

”(Acaba Pensilvanya ile mi anlaşamadılar), (Acaba ABD’den daha metin gelmedi mi yoksa geldi de Türkçe’ye mi çevrilmedi) şeklinde tahminler yürütmeye başladı milletvekilleri. Ağızlar torba değil işte. Sonra bu önergeler şimdi elimize geldi. Bir baktık ki durum öyle değil. Meğerse Sayın Bakan utanıyormuş bunu çıkarmaya. Metin önümüzde. Siz açıklıkla bile bile gerçekleri saptırıyorsunuz. Türk halkını kandırıyorsunuz. ‘Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık’ diye daha ağırını başımıza getiriyorsunuz.”

Bu arada, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, her önerge ve her madde oylaması öncesinde toplantı yeter sayısı aranmasını istemeye başladı.

Bu durumun AK Parti milletvekilleri tarafından tepkiyle karşılanması üzerine yerinden söz alan Hamzaçebi, ”Şimdi AKP’li arkadaşlar neden bu kadar sık yoklama istediğimizi merak ediyordur. Merak eden arkadaşlarımız şu önergeleri incelesinler. Özel yetkili mahkemelerin kaldırılması konusunda bakanların kamuoyuna nasıl yalan söylediklerini görsünler” diye konuştu.

MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay, verdikleri önerge üzerinde söz aldı. ”Adalet mülkün temelidir” sözünü hatırlatan Akçay, ”Yapılan düzenlemeler maalesef adaleti de yargı düzenini de mülkü de yaralamaktadır. İktidarın en başarısız olduğu alanlar hukuk ve adalet ile terörle mücadele. ‘Kanun’, ‘kanun’ diye hukuku tepeliyorsunuz” şeklinde konuştu.

BDP Mardin Milletvekili Erol Dora da verdikleri önerge üzerinde yaptığı konuşmada, hukuki anlamda hak kayıpların en aza indirileceği düzenlemeler yapılmasının gerektiğini vurguladı. Dora, özellikle yürütmeyi durdurmaya ilişkin yapılacak düzenlemenin HES’lere ilişkin açılan davalarda vatandaşlarda hayal kırıklığı yaratacağını savundu.

Başbakan Yardımcısı Bozdağ’dan ‘ne değişti’ eleştirilerine cevap

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ”CMK’nın 250, 251, 252 yürürlükten kalkıyor. CHP, sanki 250, 251, 252 yürürlükte duruyormuş gibi bir hava yaratmak istiyor. Halbuki bu maddeler yürürlükten kalktı ve oradaki usule dair imtiyazlar da ortadan kalkmış oluyor. Bu büyük bir iyileştirme” dedi.Özel Yetkili Mahkemelerle ilgili AK Parti’nin hazırladığı önergeye ilişkin gazetecilerin sorularını cevaplandıran Bozdağ, önergede CMK’un 250, 251 ve 252. maddesindeki bazı hükümlerinin yürürlükten kaldırıldığını, bunun da özel yetkili mahkemelerin kaldırılması anlamına geldiğini söyledi.

Bekir Bozdağ, CMK’un 252. maddesinin 2. fıkrasında, ”tutuklama süresi iki kat olarak uygulanır” hükmünün korunduğunu dile getirdi. Bozdağ, ”Bu çıkmış olsaydı, örneğin Alparslan Arslan tahliye edilmiş olurdu. Kamuoyunun çok rahatsız olacağı tahliyeler gündeme gelebilirdi. Bu nedenle bu fıkrayı tuttuk” dedi.

Bozdağ, ”Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak”, ”Anayasayı ihlal”, ”Yasama organına karşı suç”, ”Hükümete karşı suç”, ”Türkiye Cumhuriyeti Hükümetine karşı silahlı isyan”, ”silahlı örgüt”, ”silah sağlama” ve ”Suç için anlaşma” başlığıyla düzenlenen suçlarda Cumhuriyet savcılarının doğrudan soruşturma yapabileceğini ifade etti.

Diğerlerinin genel hükümlere tabi olacağını vurgulayan Bozdağ, MİT ile ilgili kısmın önergeye neden konulduğuna da açıklık getirdi. Bozdağ, ”Bunu koymamızın nedeni, özel kanun genel kanun, önceki sonraki kanun tartışması olur, bu noktada bizim yaptığımız önceki düzenleme sanki kaldırıldı anlamı çıkar gibi birtakım tereddütler yaşanmasın diye koyduk. Bir tereddüt olmasın bir kez daha açık yazıyoruz” diye konuştu.

Bozdağ, gözaltı süresinin 7 güne kadar artırılmasına ilişkin hükmün kaldırıldığını belirterek, savcının izin almadan açabileceği soruşturmalarla ilgili suçların ise isimlerinin yazılarak, belirgin hale getirildiğini kaydetti. Bozdağ, ”Bunları yazarak sınırlandırmış olduk. Onun dışındakiler ise genel hükümlere giriyor. Yani usul açısından önemli iyileştirmeler yapıldı” dedi.

Mevcut davalarla ilgili bir geçici hüküm getirileceğini belirten Bozdağ, ”Şu anda görüldükleri mahkemelerde sonuçlandırılacak. Davaların hepsi bulundukları mahkemelerde devam edecek” diye konuştu.

Bundan sonraki süreçte açılacak bir davanın mevcut davalarla birleştirilmesi söz konusu olduğunda nasıl bir düzenlemeye gidileceğine ilişkin soruya ise Bozdağ, ”Şu an devam eden davalar devam edecek, yeni soruşturmalar ise yeni usule göre yapılacak. Kaldıracağımız usulle ilgili hükümler, devam eden mahkemeler için de geçerli olacak” karşılığını verdi.

Çifte bir yargılama sistemi olacağına ilişkin eleştirilerin bulunduğunun hatırlatılması üzerine Bozdağ, ”Hayır olmayacak. Çünkü usul aynı. Örneğin geçici maddeye koyduk ‘mevcut mahkemeler devam edecek’ diye; bunların uygulayacağı usul ile öbürlerinin uygulayacağı usul aynı. Usulde bir farklılık olmayacak” şeklinde konuştu.

Bozdağ, soruşturma aşamasında tutuklama kararı veya tahliye kararı veren hakimle, yargılamada görev yapan hakimin aynı olmaması için bir hüküm getirileceğini belirtti.

Önergeyi savunan Bekir Bozdağ, şöyle devam etti:

”Baktığımız zaman hepsi sanık lehine bunlar. Buradakileri okursanız, esasen bunlar usule ilişkin şeylerdir. Örneğin dosyadan belge alamıyorlardı, şimdi herkes oradan belgesini alabilecek. Yani genel hükümlere tabi olacak. Müdafii sayısında genel hükümler nasılsa öyle olacak. Usulle ilgili soruşturulan ve kovuşturulan kişilerin aleyhine olan şeyler ortadan kalkmış olacak. Kanunlardaki genel kurallar uygulanacak, özel kurallar kalkmış olacak.”

Özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasına ilişkin önerge hakkında ”CHP’lilerin ne değişti” eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de Bozdağ, ”CMK’nın 250, 251, 252 yürürlükten kalkıyor. CHP sanki 250, 251, 252 yürürlükte duruyormuş gibi bir hava yaratmak istiyor. Halbuki bu maddeler yürürlükten kalktı ve oradaki usule dair imtiyazlar da ortadan kalkmış oluyor. Bu büyük bir iyileştirme” dedi.

Bozdağ, ”Cemaat mevcut davalarda yargılamalarına devam edecek, Hükümet ise kendi özel yetkili mahkemelerini kuruyor” şeklindeki yorumların hatırlatılması üzerine, ”O kadar çok iftira yapılıyor ki bunlar da bir başka iftira” dedi.

Adalet Bakanı Sadullah Ergin eleştirilere cevap verdi
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, özel yetkili mahkemelere (ÖYM) ilişkin verilen değişiklik önergesine ilişkin eleştirilere, ”Tam da sözümüzün arkasında olan düzenlemedir” diye yanıtladı.TBMM Genel Kurulu’nda, ”3. Yargı Paketi” olarak adlandırılan tasarının 3. bölümünde verilen önergeler üzerinde görüşmeler sürüyor.

Bakan Ergin, ÖYM’lere ilişkin hazırlanan önergenin dağıtılmasından sonra kürsüye çıkanların, ”AK Parti’nin, TBMM’yi, kamuoyunu, ülkeyi yanılttığını” söylediklerine işaret etti.

Ergin, ”AK Parti sözcüleri, Başbakanımız, bakanlarımız ne zaman bu maddelerle ilgili konuşmuşlarsa şöyle dediler: ‘250. maddedeki yetkili mahkemeleri kaldıracağız. Devam eden davalar etkilenmeyecek. Terörle mücadelemize zarar verecek, darbe ve darbe girişimleri mücadelemize zarar getirecek bir adım atmayacağız. Uyuşturucu ve çetelerle mücadeleye ilişkin maddelerde zafiyet oluşturmayacağız’ demiştir. Yaptığımız düzenleme, tam da sözümüzün arkasında olan düzenlemedir” diye konuştu.

CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Şanlıurfa Cezaevi’nde 13 kişinin yaşamını yitirdiğini anımsatarak, bu olayın Japonya’da olması halinde ilgili bakanın harakiri yapacağını söyledi.

Cezaevinde yattıklarını, cezaevlerinin şartlarını bildiklerini ifade eden Acar, cezaevi şartlarının  iyileştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Acar, ”Türkiye’yi büyük bir hapishaneye döndürdünüz. Hukuk devletini yok ettiniz. Hukuku olmayan devlette, hiçkimse, partiler ayakta kalamaz” dedi.

BDP Adana Milletvekili Murat Bozlak, verilecek önergeyle isimsiz mahkemelerin geldiğini ifade ederek, ”İsim söylüyorum; ‘AKP mahkemesi’ deyin, isimsiz kalmasın. Düzenleme, Türkiye’yi demokratikleşmeye yönelik bir çalışma değil. Mahkemelerin yükünün azaltılacağı söyleniyor ancak bu şekilde azaltılamaz, yasaklayıcı mantık olduğu gibi kalıyor. AKP’nin güttüğü politikadan, düşüncede demokrat ama pratikte statükocu, özgürlüklere karşı olduğunu görüyorum. Sizi engelleyen ne?” diye sordu.

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, verilen önergeyle, ”8 özel yetkili mahkeme yetmez 30 tane getiriyoruz” denildiğini ifade ederek, ”Mevcut tüm hükümleri alıp, TMK içine koyuyorsunuz. Önergeye göre, tek dava kalsa bile bu mahkemeler devam edecek. Sıkıyönetim mahkemelerinden  son DGM, sonra özel güvenlik mahkemeleri… M harfi sabit kalarak, tüm harf kombinasyonları kullanılmış olacak. Niyetiniz, ‘hakim, savcıları yasa manyağı haline getirelim, iş yükü altına kalkamaz hale getirelim, sonunda genel af getirelim” ise bunu da açıkça söyleyin” diye konuştu.

Meclis’te tansiyon yükseldi
TBMM Genel Kurulu’nda, AK Parti’nin, özel yetkili mahkemelerin alanına giren suçların ağır ceza mahkemelerinde görülmesini de düzenleyen önergesi okunmadan tartışma çıktı. TBMM Genel Kurulu’nda ”3. Yargı Paketi” olarak adlandırılan tasarının 74. maddesi üzerinde, AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Ahmet Aydın ile arkadaşları tarafından önerge verildi.

Önerge okunmadan önce söz alan CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, maddenin Terörle Mücadele Kanunu ile ilgili;önergenin ise Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun maddeleriyle ilgili olduğunu belirtti. Hamzaçebi, ”Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun düzenlemelerini içeren bir madde, Terörle Mücadele Kanunu ile ilgili madde içinde görüşülemez” dedi.

Hamzaçebi, yapılanın, DGM anlayışının devam ettirilmesi olduğunu iddia etti.

Akif Hamzaçebi, İçtüzüğe göre değişiklik önergelerinin gerekçeler dahil 500 kelimeyi geçemeyeceğini ancak AK Parti’nin önergesinin 500 kelimenin üzerinde olduğunu belirtti.

TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam ve AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı, önergenin 500 kelimeye indirildiğini ifade etti.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, önergedeki her fıkranın ayrı ayrı düzenlenmesi gerektiğini, bir önerge içinde toplu torba önerge olamayacağını söyledi. Kaplan, bu şekilde önergenin işleme alınamayacağını, anayasaya aykırı olacağını ifade etti.

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, önergenin, komisyon tarafından değerlendirilmesinden sonra Genel Kurul’da ele alınmasını istedi.

AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, teknik ve hukuki açıdan önergelerinde bir sorun bulunmadığını kaydetti.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, birleşimi yöneten Sağlam’a ”Ne bağırıyorsun” diye seslenmesi üzerine Sağlam da ”Sen niye bağırıyorsun” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Sağlam, kürsüden ayrıldı.

Verilen aranın ardından Sağlam, önergenin işleme alınmasına yönelik itirazlara karşı usul tartışması açtı.

-”Utanç belgesi”-

Muhalefet milletvekilleri, daha önceki maddeler üzerinde yaptıkları konuşmada, ÖYM’lerin kaldırılmasına ilişkin hazırlanan önergeye tepki gösterdi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, AK Parti’nin özel yetkili mahkemelere ilişkin önergesinin, ”utanç belgesi” olduğunu savunarak, bunun geri çekilmesini istedi. Tanrıkulu, ”Özel yetkili mahkemeleri yeniden bizim önümüze getirmeyin” dedi.

BDP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, İstiklal Mahkemeleri, DGM ve özel yetkili mahkemelerin aynı olduğunu ileri sürerek, ”Allah, İstiklal Mahkemeleri’nin de DGM ve özel yetkili mahkemelerin de sizin yeni mahkemelerinizin de belasını versin. Bu halka belanın dışında bir şey getirmiyor” diye konuştu.

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, AK Parti iktidarında Türkiye’nin normal bir hukuk devleti olduğuna inanmanın, saflık olacağını öne sürerek, ”Yasa yapma tekniğini de mi bilmiyorsunuz? Bürokratlarınız bilmiyorsa onları da değiştirin. Anlayış, taşımacılıktan ibaret; mevcut hükümleri başkasına taşımak. Bu önerge içinize siniyor mu? Hukuk adına utanç belgesi bu önerge. Hiçbir hukuk tekniği içermeyen, yasaya uyman bu önergeden utanıyorum” görüşünü savundu.

TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam’ın tutumu hakkında usul tartışması
TBMM Genel Kurulu’nda, ”3. Yargı Paketi”nin görüşülmesi sırasında, AK Parti’nin, özel yetkili mahkemelerin alanına giren suçların ağır ceza mahkemelerinde görüleceğine ilişkin önergesinin işleme konulması konusunda, TBMM Başkanvekili Mehmet Sağlam’ın tutumu hakkında usul tartışması yapıldı. AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, Sağlam’ın tutumu lehinde söz aldı. Aydın, ”Bir sürü önergeyi görüşüp oyluyoruz, bu önergeye geldiğinde arkadaşlar İçtüzüğe aykırı olduğunu öne sürdüler. Gerekçenin 500 kelimeyi aştığı yolundaki iddia vardı. Daha görüşmeler başlamadan 500 kelimeye indirdik. Şu anda hiçbir problem hiçbir mahzuru yok” diye konuştu.

Önerge ile madde arasında da çelişki olduğunun iddia edildiğini anımsatan Aydın, bu iddianın da tamamen yanlış olduğunu söyledi. Aydın, ”Önerge bizatihi ilgili kanun maddesini değiştiriyor. Bu önerge kabul edilmezse başka hangi önerge burada görüşülür. Önergenin teknik ve hukuki açıdan bir sakıncası yoktur” ifadesini kullandı.

CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi ise düzenleme ile çok önemli bir sistem değişikliği yapıldığını savunarak, ”DGM’ler en son 2004 yılında ismi değiştirilerek, özel yetkili mahkemeye dönüştürüldü. 2004’teki değişikliğin amacı, sizin bu mahkemelere hakim olma düşüncenizdi. Bu mahkemeleri kontrolünüze almak istediniz” şeklinde konuştu.

”Siz şimdi kendi hakimlerinizi atamak istiyorsunuz” diyen Hamzaçebi, sözlerini şöyle sürdürdü:

”Kendi yargı sisteminizi oluşturmak istiyorsunuz. Sistemi alt üst edecek bir düzenlemeyi şu saate kadar saklıyorsunuz, önergeyi bizlerle kamuoyuyla paylaşmıyorsunuz. Bu mudur demokrasi? Saydamlık bu mudur, bu mudur söz hakkı vermek? Hani özel yetkili mahkemeler kalkıyordu? Aranızda, ‘bu mahkemeler işlevini tamamlamıştır’ diyenler vardı. Tek tek bu sözleri çıkarırım. Aynı anlayışı siz Terörle Mücadele Kanunu içerisinde getirip koyuyorsanız, ‘vatandaşa doğruyu söyledim’ diyebilir misiniz? Bu maddeye sonuna kadar karşı çıkacağız. Gelin bunu yeni yasama yılına bırakalım, çekelim.”

”Gecekondu yasa faaliyeti”

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural ise son derece önemli bir düzenlemeyi 5 dakikalık sürede değerlendirmenin doğru olmadığını söyledi.

Tasarının temel kanun olarak görüşülmesi nedeniyle maddelerinin ele alınamamasından da yakınan Vural, şöyle devam etti:

”Türkiye ile ilgili önemli bir konunun gecekondu yasa faaliyeti gibi yapılmasını eleştiriyoruz. 500 kelime falan düzeltilebilir konulardır ama adalet konusunu tartışıyoruz. 1 saatlik adaletin ne kadar önemli olduğunu ifade eden bir manevi görüşe sahip olanlar olarak diyorum ki; böyle bir konuyu kapalı kapılar ardından yapılan konuşmalar hazırlayarak, parmaklarla onaylamayalım. Burada yapılacak bir yanlışın kimlerin adalet duygusunu yok edeceğini düşünürsek sağlıklı bir yasama faaliyeti yapmamız gerekiyor mu?”

Vural da önergenin komisyona çekilerek, ilgili kurumların da görüşü alınmak suretiyle yeniden ele alınmasını talep etti.

BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan da önergenin komisyona çekilmesini isteyerek, ”Adaleti, adalet ismini taşıyan bir partinin çok görmesini yadırgıyorum. Devleti koruma güdüsünü bırakın. Bu mahkemelerin bu Meclisin iradesinin üzerinde olmaması gerekiyor. Sayın İyimaya, ‘bu mahkemeler kendini Allah yerine koyuyor’ demişti. Ben de diyorum; bu mahkemeler kendini Allah yerine koyuyor” diye konuştu.

Kaplan’ın ardından söz alan TBMM Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya, ”Ben inanç ve değerlerim bakımından Yüce Allah’ın ismini herhangi bir beşeri işlem yapısına ait tamlama içerisinde kullanmam. Asla bunu yapmam. Öyle bir tamlamayı kullanmadım” dedi.

TBMM Başkanvekili Sağlam, konuşmaların ardından, ”tutumunda bir değişiklik olmadığını ve önergeyi işleme aldığını” söyledi.

Bunun üzerine muhalefet partilerinin milletvekilleri, sıra kapaklarına vurarak ve bağırarak protesto etmesi üzerine Sağlam birleşime ara verdi.

Başbakan, Kayseri’de 90 tesisi hizmete açtı

Temmuz 1st, 2012

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kayseri’de toplam yatırım bedeli 512 milyon lirayı bulan 90 tesisin hizmete açılışını yaptı.

        Partisinin il kongresine katılan Başbakan Erdoğan, Kayseri Kadir Has Kongre Merkezi bahçesinde düzenlenen toplu açılış törenine katıldı ve burada bir konuşma yaptı. Yapılan yatırımların Kayseri’ye kazandırılmasında emeği geçen bakanlar, belediye başkanları ve özel sektör temsilcilerine teşekkür eden Erdoğan, tesislerin Kayseri’ye ve Türkiye’ye hayırlı olması temennisinde bulundu.

        Erdoğan, Kayseri şehrinin, Anadolu’dan yükselen bir gücün bütün Türkiye’yi, bölgeyi ve dünyayı nasıl etkileyebileceğini gösteren en güzel örneklerinden biri olduğunu dikkat çekerek, “Güzel şehrimiz Kayseri, Anadolu insanının kendi gücü, kendi imkanı, kendi zekası ve kendi becerisiyle neleri ortaya koyabileceğinin en güzel ifadesidir. Bunu hep birlikte görüyoruz. Kayseri’nin petrol, doğalgaz, altın gibi kendi başına değeri olan doğal kaynakları yok. Dışardan çok büyük paraların, kaynakların aktığı bir ilimiz de değil. Kayseri, sadece çalışkan, azimli, kendine, şehrine ve ülkesine güvenen, inanan insanların yaşadığı bir şehirdir. Buranın temelinde insan var. Emek, sermaye ve bu eserler onun türevi.” dedi.

        Erdoğan, AK parti hükümeti olarak Kayseri’nin çabasını ve çalışkanlığını karşılıksız bırakmadığını, her alanda şehri daha da ileriye taşıyacak atılımlar, hizmetler gerçekleştirdiklerini söyledi. Erdoğan, özel sektörün de önünü açacak, yatırım şevkini artıracak her türlü tedbiri aldıklarını, her türlü teşviki sağlayacaklarını dile getirdi. Erdoğan, eğitim alanında Kayseri’ye Koca Sinan İmam Hatip Lisesi ve Pınarbaşı Anadolu Lisesi ile 5 ilköğretim, 6 anaokulu, 2 okul, kız yurdu ve spor salonları kazandırdıklarına işaret etti. Abdullah Gül ve vakıf üniversitesi Melihşah Üniversitesi’nin bazı fakülteleri, idari binası, kütüphane ve öğrenci yurtlarının da hizmete girdiğini ifade eden Başbakan, “El birliği ile güç birliği ile kafa birliği ile Türkiye’yi önümüzdeki 11 yılda inşallah dünyanın en büyük 10 ülkesinden biri haline getireceğiz. Bu hizmetlerle Kayserimizi daha da büyütüyoruz. Allah, yar ve yardımcımız olsun.” şeklinde konuştu.

        Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerinin tesislerinin de açılışını gerçekleştirdiklerini aktaran Erdoğan, Mimar Sinan ve İncesu Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 144 milyon liralık özel sektör yatırımlarının da resmi açılışlarının yapıldığını anlattı.

        Konuşmanın ardından, Başbakan Erdoğan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ekrem Erdem, Kayseri Valisi Mevlüt Bilici, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki, Melikgazi Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, Kocasinan Belediye Başkanı Bekir Yıldız, AK Parti Kayseri İl Başkanı Ömer Dengiz ve AK Parti milletvekilleriyle toplu açılışı yaptı.

        Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, açılışın ardından AK Parti otobüsüyle şehir turu attı. Erdoğan, çocuklara oyuncak dağıttıktan sonra partisinin yeni il teşkilat binasının açılışını yaptı. Erdoğan, parti binasını gezdikten sonra burada partililerle bir süre sohbet etti.

Esad sonrası Kahire’de masaya yatırılacak

Temmuz 1st, 2012

Toplantıda devrim sonrası süreci düzenlemek üzere ”Milli Ahit Vesikası” adı verilen bir belgenin oluşturulması hedefleniyor.

Özgür Suriye Halkı Hareketi Genel Sekreteri Halid Nasır AA’ya yaptığı açıklamada, ”Toplantıda, Beşşar Esed’in gitmesinin ardından Suriye’de oluşacak geçiş dönemine ilişkin konular ele alınacak. Toplantıya, Arap ve yabancı dışişleri bakanları, önemli diplomatlar ve BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan katılacak” dedi.

Nasır, toplantıdan, Suriye muhalefetini destekleyen uluslararası toplumun Suriye rejimine baskı kurarak yönetimi bırakmasını hızlandırmalarını ve ölümlerin durdurulması gibi beklentilerinin de olduğunu ifade etti.

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Bin Hilli ise düzenlediği basın toplantısında, toplantının Doha’da gerçekleşen dışişleri bakanları toplantısında alınan karar neticesinde gerçekleştirileceğini ve toplantının Suriye’nin geleceği noktasında ortak bir rüyaya ulaşmayı hedeflediğini bildirdi.

Suriye muhalefetinden yaklaşık 200 temsilcinin katılacağı toplantı 2-3 Temmuz arasında gerçekleşecek.

Esad sonrası Kahire’de masaya yatırılacak

Temmuz 1st, 2012

Toplantıda devrim sonrası süreci düzenlemek üzere ”Milli Ahit Vesikası” adı verilen bir belgenin oluşturulması hedefleniyor.

Özgür Suriye Halkı Hareketi Genel Sekreteri Halid Nasır AA’ya yaptığı açıklamada, ”Toplantıda, Beşşar Esed’in gitmesinin ardından Suriye’de oluşacak geçiş dönemine ilişkin konular ele alınacak. Toplantıya, Arap ve yabancı dışişleri bakanları, önemli diplomatlar ve BM ve Arap Birliği’nin Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan katılacak” dedi.

Nasır, toplantıdan, Suriye muhalefetini destekleyen uluslararası toplumun Suriye rejimine baskı kurarak yönetimi bırakmasını hızlandırmalarını ve ölümlerin durdurulması gibi beklentilerinin de olduğunu ifade etti.

Arap Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Büyükelçi Ahmet Bin Hilli ise düzenlediği basın toplantısında, toplantının Doha’da gerçekleşen dışişleri bakanları toplantısında alınan karar neticesinde gerçekleştirileceğini ve toplantının Suriye’nin geleceği noktasında ortak bir rüyaya ulaşmayı hedeflediğini bildirdi.

Suriye muhalefetinden yaklaşık 200 temsilcinin katılacağı toplantı 2-3 Temmuz arasında gerçekleşecek.

Rusya’dan düşürülen jetimizle ilgili müthiş iddia!

Temmuz 1st, 2012

Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında konuşan Lavrov, “Biz objektif verilere sahibiz. Bunları iletmeye hazırız” dedi.

22 Haziran’da Türk jeti Suriye tarafından düşürülmüş, iki ülke arasında tansiyon yükselmişti. Suriye yönetimi Türk jetinin kendi hava sahalarını ihlal ettiğini savunurken, Türk makamları jetin uluslararası hava sahasında düşürüldüğünü iddia ediyor.

Lavrov değerlendirmesinde, “Ana konu, kazanın bir ya da diğer yöne olacak şekilde durumun daha da zorlaşmasına izin vermemeliyiz” ifadelerini kullandı.

Rusya Dışişleri Bakanlığı, daha önce yaptığı açıklamada Türk uçağının düşürülmesini provokatif bir eylem olarak görmediklerini açıklarken, Rusya Hava Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Viktor Bondarev de Suriye’nin hava sahasını ihlal ettiğini iddia ettiği Türk jetini uçaklar kaldırarak vurmadan önce uyarması gerektiğini ifade etmişti.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, Erdoğan’a taziyelerini iletmişti.

ABD Pakistan’a uçakla saldırdı: 8 ölü

Temmuz 1st, 2012

Pakistanlı istihbarat yetkilileri, Afganistan sınırı yakınlarındaki aşiret bölgesi Kuzey Veziristan’da bugün düzenlenen saldırıda, Dre Nişter köyündeki bir evin hedef alındığını söyledi.

Yetkililer, vurulan evin Hafız Gül Bahadır’a bağlı militanlar tarafından kullanıldığını, saldırıda ölenler arasında bazı yabancıların da olduğunu ifade etti.

ABD Pakistan’a uçakla saldırdı: 8 ölü

Temmuz 1st, 2012

Pakistanlı istihbarat yetkilileri, Afganistan sınırı yakınlarındaki aşiret bölgesi Kuzey Veziristan’da bugün düzenlenen saldırıda, Dre Nişter köyündeki bir evin hedef alındığını söyledi.

Yetkililer, vurulan evin Hafız Gül Bahadır’a bağlı militanlar tarafından kullanıldığını, saldırıda ölenler arasında bazı yabancıların da olduğunu ifade etti.

Neslihan, en iyi servis atan seçildi

Temmuz 1st, 2012

Neslihan Darnel, final etabı maçlarının yapıldığı Çin’in Ningbo kentinde düzenlenen madalya töreninde turnuvanın ”en iyi servis atanı” seçildi.

Darnel, çok emek verdiklerini ve bu emeklerini bu şekilde taçlandırmanın önemli olduğunu söyledi.

Yıldız oyuncu, Londra öncesi tüm rakipleri tanıma ve maç yapma imkanı bulduklarını belirterek, ”Umarım Londra’da da kürsüye çıkarız” ifadelerini kullandı.

Turnuvanın en iyi servis karşılayan oyuncusu seçilen Gülden Kuzubaşıoğlu ise bir ilk yaşadıklarını ve Grand Prix’de ilk kez madalya almaktan ötürü mutlu olduklarını söyledi.

Olimpiyatlar öncesi zor bir final etabı olduğunu söyleyen Kuzubaşıoğlu, eksiklerini gördüklerini ve bu başarılara devam etmeyi ümit ettiklerini ifade etti.

Madalyada katkısı olan isimlerin başında gelen Naz Aydemir de kendilerini test ettiklerini belirterek, en kısa sürede eksikliklerini giderip olimpiyatlarda da bayrağımızı dalgalandırmak istediklerini dile getirdi.

Sultanlar, yarın yerel saatle akşam sularında Çin’in başkenti Pekin’den Türkiye’ye hareket edecek.

Neslihan, en iyi servis atan seçildi

Temmuz 1st, 2012

Neslihan Darnel, final etabı maçlarının yapıldığı Çin’in Ningbo kentinde düzenlenen madalya töreninde turnuvanın ”en iyi servis atanı” seçildi.

Darnel, çok emek verdiklerini ve bu emeklerini bu şekilde taçlandırmanın önemli olduğunu söyledi.

Yıldız oyuncu, Londra öncesi tüm rakipleri tanıma ve maç yapma imkanı bulduklarını belirterek, ”Umarım Londra’da da kürsüye çıkarız” ifadelerini kullandı.

Turnuvanın en iyi servis karşılayan oyuncusu seçilen Gülden Kuzubaşıoğlu ise bir ilk yaşadıklarını ve Grand Prix’de ilk kez madalya almaktan ötürü mutlu olduklarını söyledi.

Olimpiyatlar öncesi zor bir final etabı olduğunu söyleyen Kuzubaşıoğlu, eksiklerini gördüklerini ve bu başarılara devam etmeyi ümit ettiklerini ifade etti.

Madalyada katkısı olan isimlerin başında gelen Naz Aydemir de kendilerini test ettiklerini belirterek, en kısa sürede eksikliklerini giderip olimpiyatlarda da bayrağımızı dalgalandırmak istediklerini dile getirdi.

Sultanlar, yarın yerel saatle akşam sularında Çin’in başkenti Pekin’den Türkiye’ye hareket edecek.

Karabük’te Off-Road heyecanı sona erdi

Temmuz 1st, 2012

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun organizasyonunda ve Karadeniz Off-Road Kulübü evsahipliğindeki yarışta 13 pilot, özel tasarımlı 4×4 araçlarla dereceye girebilmek için mücadele etti.

Safranbolu Kent Ormanı’nda özel olarak hazırlanan parkurda yapılan yarışmada, yarışmacılar 3 etabı 3’er kez geçerek bitiş çizgisine ulaştı.

Bazı özel tasarımlı 4×4 araçların parkurda arızalandığı görüldü. Arızalanan araçlara parkur görevlileri müdahale etti.

Yarışlar sonunda dereceler şöyle oluştu:
Genel klasman:
1- Caner Akkafa-Suat İnan (162 puan)
2- Nihat Keskin-Deniz Dağlı (157 puan)
3- Ahmet Tınkır-Rafet Yılmaz (133 puan)

Sınıf birincileri:
Sınıf 1: Cengiz İnceli-Ali Günpay
Sınıf 2: Levent Arı-Serkan Birincioğlu
Sınıf 3: Caner Akkafa-Suat İnan

Karabük’te Off-Road heyecanı sona erdi

Temmuz 1st, 2012

Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nun organizasyonunda ve Karadeniz Off-Road Kulübü evsahipliğindeki yarışta 13 pilot, özel tasarımlı 4×4 araçlarla dereceye girebilmek için mücadele etti.

Safranbolu Kent Ormanı’nda özel olarak hazırlanan parkurda yapılan yarışmada, yarışmacılar 3 etabı 3’er kez geçerek bitiş çizgisine ulaştı.

Bazı özel tasarımlı 4×4 araçların parkurda arızalandığı görüldü. Arızalanan araçlara parkur görevlileri müdahale etti.

Yarışlar sonunda dereceler şöyle oluştu:
Genel klasman:
1- Caner Akkafa-Suat İnan (162 puan)
2- Nihat Keskin-Deniz Dağlı (157 puan)
3- Ahmet Tınkır-Rafet Yılmaz (133 puan)

Sınıf birincileri:
Sınıf 1: Cengiz İnceli-Ali Günpay
Sınıf 2: Levent Arı-Serkan Birincioğlu
Sınıf 3: Caner Akkafa-Suat İnan

Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye Örümcek Adam

Temmuz 1st, 2012

2006’da Galatasaray’a geldi… 2010’da Valencia’ya gitti… 2012’de Fenerbahçe’ye transfer oldu… Türk futbolunun orta sahadaki en başarılı isimlerinden Mehmet Topal artık Fenerbahçe’nin başarısı için ter dökecek. İşte “Örümcek Adam” ve kariyeri…

3 Mart 1986’da Malatya’da dünyaya gelen Mehmet Topal, futbola 1999 yılında doğduğu şehrin takımı  Malatya Belediyespor’un altyapısında başladı. 2002 yılında Çanakkale Dardanelspor’a transfer olan Topal, yeni kulübünde  profesyonelliğe ilk adımını attı.

Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye “Örümcek Adam”

Çanakkale Dardanelspor’da 4 yılda 42 maç oynayan ve 4 gol kaydeden Mehmet Topal, 2006 yılında Galatasaray’a transfer oldu. Sarı kırmızılı formayı 4 sezon terleten Mehmet Topal , 132 maçta 8 gol kaydetti. Sergilediği performansla Milli Takım’a yükselen Mehmet Topal  28 kez  ay yıldızlı formayı giydi.

Top çalma yeteneği ve dinamizmiyle  “örümcek adam” lakabıyla  anılan Mehmet Topal, 2010 yılında Valencia’ya transfer oldu. Milli oyuncu, Valencia’da ilk sezonunda  23 La Liga, 1 Kral Kupası ve 5 Şampiyonlar Ligi maçında forma giydi. Milli futbolcu, geçtiğimiz sezon ise 30 kez Valencia formasıyla sahada yer alırken, UEFA Avrupa Ligi’nde 2 gol kaydetti.

(ntvspor)

Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye Örümcek Adam

Temmuz 1st, 2012

2006’da Galatasaray’a geldi… 2010’da Valencia’ya gitti… 2012’de Fenerbahçe’ye transfer oldu… Türk futbolunun orta sahadaki en başarılı isimlerinden Mehmet Topal artık Fenerbahçe’nin başarısı için ter dökecek. İşte “Örümcek Adam” ve kariyeri…

3 Mart 1986’da Malatya’da dünyaya gelen Mehmet Topal, futbola 1999 yılında doğduğu şehrin takımı  Malatya Belediyespor’un altyapısında başladı. 2002 yılında Çanakkale Dardanelspor’a transfer olan Topal, yeni kulübünde  profesyonelliğe ilk adımını attı.

Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye “Örümcek Adam”

Çanakkale Dardanelspor’da 4 yılda 42 maç oynayan ve 4 gol kaydeden Mehmet Topal, 2006 yılında Galatasaray’a transfer oldu. Sarı kırmızılı formayı 4 sezon terleten Mehmet Topal , 132 maçta 8 gol kaydetti. Sergilediği performansla Milli Takım’a yükselen Mehmet Topal  28 kez  ay yıldızlı formayı giydi.

Top çalma yeteneği ve dinamizmiyle  “örümcek adam” lakabıyla  anılan Mehmet Topal, 2010 yılında Valencia’ya transfer oldu. Milli oyuncu, Valencia’da ilk sezonunda  23 La Liga, 1 Kral Kupası ve 5 Şampiyonlar Ligi maçında forma giydi. Milli futbolcu, geçtiğimiz sezon ise 30 kez Valencia formasıyla sahada yer alırken, UEFA Avrupa Ligi’nde 2 gol kaydetti.

(ntvspor)

Bu tablo Londra’ya taşınsın!

Temmuz 1st, 2012

Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda Türk atletler 4 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya ile takım halinde 5. oldu. Madalya kazanan ve Londra Olimpiyatları öncesi umut veren sporcularımız ve ülke sıralaması şöyle…

Avrupa Atletizm Şampiyonası sona erdi, Türk atletler 4 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya ile takım halinde 5. oldu. Sporcularımız bu performanslarıyla 2012 Londra Olimpiyatları öncesi umut verdiler… Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de düzenlenen Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda atletlerimiz başarılı bir şampiyona çıkardı. 4 ALTIN, 2 GÜMÜŞ, 1 BRONZ Şampiyonada Türkiye 6 sporcusuyla toplam 7 madalya kazandı. Polat Kemboi Arıkan  iki farklı kategoride 2 madalya alırken; kadınlar 1500 metrede ise iki sporcumuz ilk iki sırayı almayı başardı.   3000 metre engellide Gülcan Mıngır, 100 metre engellide Nevin Yanıt, 10.000 metrede Polat Kemboi Arıkan ve 1500 metrede Aslı Çakır Alptekin ülkemize altın madalya kazandırdı. Gümüş madalyalar ise yine 1500 metrede Gamze Bulut’tan ve 3000 metre engellide Tarık Langat Akdağ’dan geldi. Tek bronz madalyamızı ise 10.000 metrede zaltın kazanan Polat Kemboi Arıkan 5.000 metrede aldı.

Türkiye böylece şampiyonada 4 altın, 2 gümüş, 1 bronz madalya ile 5. sırayı aldı.

EN BAŞARILI ÜLKE ALMANYA

Avrupa Atletizm Şampiyonası’nın en başarılı ülkesi ise 6 altın, 6 gümüş ve 4 bronz madalya ile toplamda 16 madalya kazanan Almanya olurken; onu 5 altın, 4 gümüş ve 6 bronz ile toplamda 15 madalya alan Rusya takip etti. 17 ile toplamda en çok madalya kazanan ülke olan Ukrayna ise bunlardan sadece 4’ü altın olduğundan ülke sıralamasında 4. sırada yer alabildi. Avrupa Atletizm Şampiyonası madalya sıralaması şöyle:

Avrupa Atletizm Şampiyonası madalya sıralaması şöyle:

               

ABD’den çiftçilere online eğitim

Temmuz 1st, 2012

Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki çiftçiler, tarım alanındaki son teknolojik gelişmeler ve uygulamaları internet aracılığıyla binlerce kilometre uzaklıktaki ABD’li akademisyenlerden öğreniyor.

HasNa Vakfı ve Kalkınma Merkezi Derneği’nce hazırlanan proje kapsamında Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) Maryland Üniversitesi’nin öğretim üyeleri Diyarbakır ve Şanlıurfa’daki çiftçilere skype üzerinden uzaktan eğitim veriyor.

1950’lı yıllarda Türkiye’den göç ederek Amerika’ya yerleşen Gülistan ailesinin kızı Nevzer Stacey ve oğulları Bülent Gülistan’ın 15 yıl önce Türkiye’ye faydalı olmak için kurdukları HasNa Vakfı’nın Kalkınma Merkezi Derneği ile kurduğu iletişim sonucu Maryland Üniversitesi’nden sebzecilik ve uzaktan eğitim konusunda yetkin bir ekip Türkiye’ye gelerek bölgedeki köylerde incelemelerde bulundu.

İnceleme sonucu elde edilen analiz ışığında hazırlanan 26 bin dolar bütçeli ”Sebzecilikte Uzaktan Eğitim” projesi kapsamında önceden belirlenen Diyarbakır’ın Güleçoba ve Karabahçe köyleri ve Ayşat Mezrası ile Şanlıurfa’nın Siverek ilçesine bağlı Karabahçe köyündeki çiftçilere yönelik eğitime başlandı.

İlk 2’si Güleçoba ve Karabahçe köyünde, 3’ü ise dernekte düzenlenen eğitimlerde Maryland Üniversitesi’nden öğretim üyeleri skype üzerinden çiftçilerle görüşerek interaktif eğitim verdi.

Teslim olan teröristin babası tutuklandı

Temmuz 1st, 2012

Muş’ta teslim olan terör örgütü PKK’lı teröristin babası da örgüte yardım ve yataklıktan tutuklandı.

        Muş’un malazagrit ilçesinin Çiçekveren Köyü’ne bağlı Alkan mezrasında 27 haziran günü yaşanan çatışmada 2 PKK’lının öldüğü olayda, ailesinin araya girmesi ile teslim olan terörist C.S. ile babası M.S., bugün çıkarılan mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

        Malazgirt Adliyesi’nde savcılıkta ifadeleri alındıktan sonra nöbetçi hakimliğine sevk edilen C.S. ve M.S., terör örgütüne yardım ve yataklık etmekte, terör örgütü üyeliğinden tutuklandı.

Türk yıldızları nefes kesti

Temmuz 1st, 2012

Van’ın Edremit ilçesinde, Gebze-Edremit Su Sporları Merkezi’nde bu yıl 3.’sü düzenlenen Van Denizi Su Sporları Festivali’ne, Türk Hava Kuvvetleri’nin ‘Solo Türk’ ve Türk Yıldızları Akrobasi Timi’nin gösterileri damgasını vurdu. Festival kapsamında Van Gölü kıyısına akın eden binlerce kişi, uçakların gösterisini büyük ilgiyle izledi.

Bu yıl düzenlenen ‘Van Denizi Su Sporları Festivali’nin ikinci günü müthiş bir gösteriye sahne oldu. Festival kapsamında Van’a gelen Türkiye’nin gururu ‘Solo Türk’ ve Türk Yıldızları Akrobasi Timi, Van Gölü üzerinde muhteşem bir gösteriye imza attı.

Van Ferit Melen Havaalanı’ndan havalanan ‘Solo Türk’ uçağı 20 dakika süren gösterinin ardından ‘kanat selamı’ ile sırasını ‘Türk Yıldızları’na devretti. 6 Türk Yıldızı uçağı, Van Gölü üzerinden geçerek Edremit ilçesi boyunca çeşitli akrobatik gösteriler gerçekleştirdi. Su sporları merkezi ve Van Gölü’nün kıyılarını dolduran binlerce vatandaş, Türk Yıldızları’nın gösterisini nefeslerini tutarak izledi. Yaklaşık 50 dakika süren gösterinin sonunda Türk Yıldızları, göl üzerinde kalp şekli yaptı. Gösterinin bitişiyle birlikte binlerce vatandaş, Türk Yıldızları’nı dakikalarca alkışladı. Ayrıca, festival kapsamında yapılan yarışmalarda da vatandaşların mücadelesi renkli görüntülere sahne oldu.

Gösteriyi hayranlıkla izleyenler arasında bulunan Van Valisi Münir Karaloğlu şöyle konuştu: “Türk Hava Kuvvetleri’nde yetişmiş bir pilotun nelere muktedir olduğunu hep birlikte gördük. Çok heyecanlandık, adeta nefeslerimizi tutarak izledik. Muhteşem olan bu gösteri Van’da ilkti. İnşallah önümüzdeki yıllarda bunu devam ettiririz. Deprem sonrası, deprem psikolojisini atma noktasında da bu tür etkinliklere ihtiyacı olan vatandaşlarımız, muhteşem Solo Türk ve Türk Yıldızları’nı gösterileriyle moral bulmuş oldular.” dedi.

    Türk Yıldızları’nın gösterisini izleyen vatandaşlardan İskender Yayla, çok duygulandığını söyledi. Daha önce Solo Türk ve Türk Yıldızları’nın gösterilerini duyduğunu, ancak hiç yakından izleme imkanı bulmadığını dile getiren Kaya, tek kelimeyle muhteşem olduğunu ifade etti.

Teröristler ekmek arabasını yaktı

Temmuz 1st, 2012

Edinilen bilgiye göre, Tunceli-Ovacık karayolu, bir günde ikinci defa terör örgütü mensupları tarafından kesildi. Sabah saatlerindeki yol kesme olayının ardından Tunceli-Ovacık karayolu 33. kilometresinde bulunan Fırtına Veli Çeşmesi mevkiinde saat 17.30 sıralarında yola inen 15 terörist, seyir halindeki araçları durdurdu. Vatandaşları araçlardan indiren teröristler, örgüt propagandası yaptı. Teröristlerin yol kestiğini haber alan güvenlik kuvvetleri ise, bölgede hava destekli operasyon başlattı.

KARAKOLA EKMEK TAŞIYAN ARAÇ YAKILDI
Öte yandan, Tunceli’nin Ovacık ilçesinde askeri karakola ekmek taşıyan bir araç, akşam saatlerinde bir grup terörist tarafından durdurularak yakıldı. Teröristlerin ismi belirlenemeyen sürücüyü de yanlarına alarak ormanlık alandan kaçtıkları belirtildi.

CHP’li ve MHP’li grup arasında kavga

Temmuz 1st, 2012

Sivas olaylarında hayatını kaybedenleri anmak amacıyla Gebze Cumhuriyet Meydanı’nda miting düzenleyen CHP Gebze İlçe Teşkilatı mensupları, Gebze Evlendirme Dairesi önünden Cumhuriyet Meydanı’na yürümek istedi. Yürüyüş sırasında CHP’liler ile MHP’li olduğu öne sürülen grup arasında tartışma çıktı. Tartışma, bir süre sonra kavgaya dönüştü. Cumhuriyet Meydanı önünde birbirine giren tarafları ayırmak isteyen emniyet güçleri, biber gazı kullandı. Sıkılan biber gazından CHP Kocaeli Milletvekili Hurşit Güneş ile CHP Kocaeli İl Başkanı Yalçın Kuşkan da etkilendi. Emniyet güçleri tarafları ayırarak kavgaya son verdi.
CHP’liler, daha sonra kaldıkları yerden yürüyüşe devam etti.