HSYK özel hayatın ihlali konusunda uyardı

Temmuz 1st, 2012

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici imzasıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen yazıda, kurulun genelgelerinin birçoğunda insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapıldığına dikkat çekildi. Özellikle soruşturma işlemlerinin adil yargılanma ilkesine uygun olarak yapılması, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ile özel hayatın gizliliğine ilişkin usül kurallarına azami derecede riayet edilmesinin istendiğini belirten Hamsici, bu konuda ulusal mevzuat hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin(AİHM) bakış açısına da yer verildiğini kaydetti.

HSYK’ya intikal eden bazı bilgiler ile yazılı ve görsel basında çıkan haber ve yazılardan yürütülen bir kısım soruşturma işlemlerinde özellikle başta iletişimin denetlenmesi ile ilgili konular olmak üzere soruşturma konusu ile ilgisi bulunmayan özel hayata ilişkin bilgi ve belgelere yer verildiğinin anlaşıldığını dile getiren Hamsici, kamuoyunda da bu hususların tartışma konusu edildiğini hatırlattı.

YARGIYA GÜVENİN TESİSİ İÇİN DİKKAT EDİLMELİ

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının düzenlendiğini, ikinci fıkrada ise bu haklara müdahalenin meşruluğuna dair koşulların sayıldığını hatırlatan Hamsici, “Buna göre, bu hakka müdahale edilebilmesi için kanunlara ve sözleşmenin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçlardan birisine uygunluk, demokratik bir toplumda gereklilik ve söz konusu amaçla orantılılık kriterlerine uyulması zorunludur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında özel hayat kavramının, bütün unsurlarıyla tanımlanamayacak kadar geniş olduğu belirtilmiş, her olayın kendi özellikleri içerisinde bu kavramın değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir.

Bununla birlikte mahkeme, cinsel hayat ve tercihler, aile hayatının kapsamı dışında kalan bazı ilişkiler, iş ve sosyal ilişkiler, fiziksel ve manevi kişilik, telefon konuşmaları ve posta iletileri, isim, resim, nam-şöhret-şeref-yaşam tarzı, kişisel veriler, bilgi toplanması, kişisel bilgilerin ifşası, aile hayatı, konut ve haberleşme kapsamında olan tüm olayları sözleşmenin 8. maddesini dikkate alarak özenle değerlendirmekte ve ihlâl kararları verebilmektedir. Öte yandan, soruşturma sürecinde insan hakları ihlallerinin önlenmesi, delillerin zamanında ve usulüne uygun toplanması, kişi ve kurumların mağdur edilmemesi ve en önemlisi de toplumun yargıya olan güveninin tesisi ve devamı için soruşturma işlemini yürüten Cumhuriyet savcılarının bu hususlarda azami ölçüde hassas davranması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE FIRSAT VERİLMEMELİ

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalarda, kurulun 8, 10 ve 33 nolu genelgelerine uygun olarak işlem yapılmasını istedi. Hamsici, şöyle devam etti: “Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle adil yargılanma hakkı ve diğer evrensel hakların korunması, kişi ve kurumların mağdur edilmemeli, toplumun yargıya olan güveninin devamı sağlanmalı, insan haklarına ilişkin ihlal kararları verilmesinin ve ülkemizin uluslararası alanda saygınlığının zedelenmesinin önlenmesi bakımından soruşturmaların yürütülmesinde asıl yetki ve sorumluluğa sahip olan Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma evresinin uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları, Anayasa, kanunlar, yönetmelikler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgelerde açıklanan ilkeler doğrultusunda hızlı, etkin, adil, eksiksiz ve insan haklarına saygılı bir şekilde yapılarak delillerin zamanında, tam ve hukuka uygun olarak toplanması suretiyle, yapılan soruşturmalardan kaynaklanan insan hakları ihlallerine fırsat verilmemeli.

Yapılan soruşturmalar sonucunda düzenlenen iddianamelerde, soruşturma konusu ile ilgisi olmayan ve delil olma özelliği bulunmayan şüpheliler ya da diğer kişilere ait kayıt, bilgi ve belgelere yer verilmemeli, konunun özenle takip edilerek adli kolluk sorumluları ve görevlileri ile birlikte ele alınarak kapsam itibarıyla geniş soruşturmalarda da uygulanmalıdır.” Hamsici, bu konuda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini, keyfiyetin merkez ve mülhakatta görev yapan Cumhuriyet savcıları ile adliye personeline duyurulmasını istedi.

 

 

HSYK özel hayatın ihlali konusunda uyardı

Temmuz 1st, 2012

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici imzasıyla Cumhuriyet başsavcılıklarına gönderilen yazıda, kurulun genelgelerinin birçoğunda insan hak ve özgürlüklerine vurgu yapıldığına dikkat çekildi. Özellikle soruşturma işlemlerinin adil yargılanma ilkesine uygun olarak yapılması, masumiyet karinesi ve lekelenmeme hakkı ile özel hayatın gizliliğine ilişkin usül kurallarına azami derecede riayet edilmesinin istendiğini belirten Hamsici, bu konuda ulusal mevzuat hükümleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin(AİHM) bakış açısına da yer verildiğini kaydetti.

HSYK’ya intikal eden bazı bilgiler ile yazılı ve görsel basında çıkan haber ve yazılardan yürütülen bir kısım soruşturma işlemlerinde özellikle başta iletişimin denetlenmesi ile ilgili konular olmak üzere soruşturma konusu ile ilgisi bulunmayan özel hayata ilişkin bilgi ve belgelere yer verildiğinin anlaşıldığını dile getiren Hamsici, kamuoyunda da bu hususların tartışma konusu edildiğini hatırlattı.

YARGIYA GÜVENİN TESİSİ İÇİN DİKKAT EDİLMELİ

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8’inci maddesinin birinci fıkrasında, özel hayat ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkının düzenlendiğini, ikinci fıkrada ise bu haklara müdahalenin meşruluğuna dair koşulların sayıldığını hatırlatan Hamsici, “Buna göre, bu hakka müdahale edilebilmesi için kanunlara ve sözleşmenin ikinci fıkrasında belirtilen meşru amaçlardan birisine uygunluk, demokratik bir toplumda gereklilik ve söz konusu amaçla orantılılık kriterlerine uyulması zorunludur. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında özel hayat kavramının, bütün unsurlarıyla tanımlanamayacak kadar geniş olduğu belirtilmiş, her olayın kendi özellikleri içerisinde bu kavramın değerlendirilmesi yoluna gidilmiştir.

Bununla birlikte mahkeme, cinsel hayat ve tercihler, aile hayatının kapsamı dışında kalan bazı ilişkiler, iş ve sosyal ilişkiler, fiziksel ve manevi kişilik, telefon konuşmaları ve posta iletileri, isim, resim, nam-şöhret-şeref-yaşam tarzı, kişisel veriler, bilgi toplanması, kişisel bilgilerin ifşası, aile hayatı, konut ve haberleşme kapsamında olan tüm olayları sözleşmenin 8. maddesini dikkate alarak özenle değerlendirmekte ve ihlâl kararları verebilmektedir. Öte yandan, soruşturma sürecinde insan hakları ihlallerinin önlenmesi, delillerin zamanında ve usulüne uygun toplanması, kişi ve kurumların mağdur edilmemesi ve en önemlisi de toplumun yargıya olan güveninin tesisi ve devamı için soruşturma işlemini yürüten Cumhuriyet savcılarının bu hususlarda azami ölçüde hassas davranması gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.

İNSAN HAKLARI İHLALLERİNE FIRSAT VERİLMEMELİ

HSYK Başkanvekili Ahmet Hamsici, Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturmalarda, kurulun 8, 10 ve 33 nolu genelgelerine uygun olarak işlem yapılmasını istedi. Hamsici, şöyle devam etti: “Temel hak ve özgürlüklerin ve özellikle adil yargılanma hakkı ve diğer evrensel hakların korunması, kişi ve kurumların mağdur edilmemeli, toplumun yargıya olan güveninin devamı sağlanmalı, insan haklarına ilişkin ihlal kararları verilmesinin ve ülkemizin uluslararası alanda saygınlığının zedelenmesinin önlenmesi bakımından soruşturmaların yürütülmesinde asıl yetki ve sorumluluğa sahip olan Cumhuriyet savcıları tarafından soruşturma evresinin uluslararası sözleşmeler, AİHM kararları, Anayasa, kanunlar, yönetmelikler, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan genelgelerde açıklanan ilkeler doğrultusunda hızlı, etkin, adil, eksiksiz ve insan haklarına saygılı bir şekilde yapılarak delillerin zamanında, tam ve hukuka uygun olarak toplanması suretiyle, yapılan soruşturmalardan kaynaklanan insan hakları ihlallerine fırsat verilmemeli.

Yapılan soruşturmalar sonucunda düzenlenen iddianamelerde, soruşturma konusu ile ilgisi olmayan ve delil olma özelliği bulunmayan şüpheliler ya da diğer kişilere ait kayıt, bilgi ve belgelere yer verilmemeli, konunun özenle takip edilerek adli kolluk sorumluları ve görevlileri ile birlikte ele alınarak kapsam itibarıyla geniş soruşturmalarda da uygulanmalıdır.” Hamsici, bu konuda gerekli dikkat ve özenin gösterilmesini, keyfiyetin merkez ve mülhakatta görev yapan Cumhuriyet savcıları ile adliye personeline duyurulmasını istedi.

 

 

İki bin 543 metrede piknik keyfi

Temmuz 1st, 2012

2 bin 543 metre yükseklikte piknik keyfi yaşayan günübirlikçiler zirveye akın ediyor.

Uludağ’ın yaz aylarındaki en önemli müşteri kitlesini, günübirlik dağa çıkan piknikçiler oluşturuyor. Ayrıca Sarıalan ve Çobankaya mevkilerinde kurulan çadırlarda günlerini geçiren tatilciler bulunuyor. Bunun yanı sıra astım hastaları, kanser ya da diğer rahatsızlığı bulunan hastalar dağın temiz havasında doğa ile baş başa kalarak huzur buluyor. Pikniğin yanı sıra zirvesinde karı hiç eksik olmayan dağda doğa yürüyüşleri de yoğun ilgi görüyor. Piknikçiler, eşsiz ormanlık alanlarda gezerek stres atıyor.

Temiz havası ve bitki örtüsünün yanı sıra zirvenin soğuk suyu da yoğun ilgi görüyor. Dağa çıkanlar, bidonlar dolusu suyu evlerine taşıyor.

Her yaz Uludağ’a çıktığını söyleyen Hamdi Sarı, özellikle temiz havası ve doğal güzellikleri nedeniyle zirveyi çok sevdiğini söyledi. Temmuz ve ağustos aylarında Uludağ’ın tıklım tıklım dolduğuna dikkat çeken Sarı, bölgenin hastalar için şifa kaynağı olduğunu ifade etti. İstanbul’a yakınlığı sebebiyle eğlence sektörüne de hizmet veren zirveye, Bursa’nın yanı sıra Kahramanmaraş, İzmir gibi birçok ilden otobüslerle ziyaretçiler geliyor. Arap turistler için yazın vazgeçilmez mekanları arasında yer alan Uludağ’da yoğun yabancı turist de gözleniyor.

Yeşili ve serin havası nedeniyle özellikle yayla turizmi için elverişli olan Uludağ’ın, yazın sadece piknik alanı olarak kullanılması zaman zaman eleştiri konusu oluyor. Altyapı, yol gibi temel sorunlarını hala çözüm bekleyen Uludağ’da, spor kamp merkezleri, kongre turizmi için elverişli oteller, sağlık turizmi için tesislerin yapılması gerektiği savunuluyor. Uludağ’da 15 özel tesis ile kamu tesislerinde toplam 6 yatak kapasitesi bulunuyor.

İki bin 543 metrede piknik keyfi

Temmuz 1st, 2012

2 bin 543 metre yükseklikte piknik keyfi yaşayan günübirlikçiler zirveye akın ediyor.

Uludağ’ın yaz aylarındaki en önemli müşteri kitlesini, günübirlik dağa çıkan piknikçiler oluşturuyor. Ayrıca Sarıalan ve Çobankaya mevkilerinde kurulan çadırlarda günlerini geçiren tatilciler bulunuyor. Bunun yanı sıra astım hastaları, kanser ya da diğer rahatsızlığı bulunan hastalar dağın temiz havasında doğa ile baş başa kalarak huzur buluyor. Pikniğin yanı sıra zirvesinde karı hiç eksik olmayan dağda doğa yürüyüşleri de yoğun ilgi görüyor. Piknikçiler, eşsiz ormanlık alanlarda gezerek stres atıyor.

Temiz havası ve bitki örtüsünün yanı sıra zirvenin soğuk suyu da yoğun ilgi görüyor. Dağa çıkanlar, bidonlar dolusu suyu evlerine taşıyor.

Her yaz Uludağ’a çıktığını söyleyen Hamdi Sarı, özellikle temiz havası ve doğal güzellikleri nedeniyle zirveyi çok sevdiğini söyledi. Temmuz ve ağustos aylarında Uludağ’ın tıklım tıklım dolduğuna dikkat çeken Sarı, bölgenin hastalar için şifa kaynağı olduğunu ifade etti. İstanbul’a yakınlığı sebebiyle eğlence sektörüne de hizmet veren zirveye, Bursa’nın yanı sıra Kahramanmaraş, İzmir gibi birçok ilden otobüslerle ziyaretçiler geliyor. Arap turistler için yazın vazgeçilmez mekanları arasında yer alan Uludağ’da yoğun yabancı turist de gözleniyor.

Yeşili ve serin havası nedeniyle özellikle yayla turizmi için elverişli olan Uludağ’ın, yazın sadece piknik alanı olarak kullanılması zaman zaman eleştiri konusu oluyor. Altyapı, yol gibi temel sorunlarını hala çözüm bekleyen Uludağ’da, spor kamp merkezleri, kongre turizmi için elverişli oteller, sağlık turizmi için tesislerin yapılması gerektiği savunuluyor. Uludağ’da 15 özel tesis ile kamu tesislerinde toplam 6 yatak kapasitesi bulunuyor.

Kızıltepe’de 3 adet tabanca ele geçirildi

Temmuz 1st, 2012

Mardin Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Kızıltepe ilçesi İpekyolu üzerinde yapılan yol kontrollerinde bir araç şüphe üzerine durduruldu. Aracın arka koltuğunda yapılan aramada poşetin içinde saklanmış vaziyette 3 adet değişik çapta tabanca ve mermiler ele geçirildi. Olayla ilgili aracın içinde bulunan H.K., Ş.T. ve K.K. gözaltına alındı.

Kızıltepe’de 3 adet tabanca ele geçirildi

Temmuz 1st, 2012

Mardin Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamaya göre, Kızıltepe ilçesi İpekyolu üzerinde yapılan yol kontrollerinde bir araç şüphe üzerine durduruldu. Aracın arka koltuğunda yapılan aramada poşetin içinde saklanmış vaziyette 3 adet değişik çapta tabanca ve mermiler ele geçirildi. Olayla ilgili aracın içinde bulunan H.K., Ş.T. ve K.K. gözaltına alındı.

Genelkurmay o ifadeyi ilk kez kullandı

Temmuz 1st, 2012

Bugüne kadar gerçekleştirilen askeri darbeleri “ihtilal, müdahale, harekat” gibi ifadelerle adlandıran Genelkurmay Başkanlığı, ilk kez 27 Mayıs askeri müdahalesi için “darbe” ifadesini kullandı. TBMM Darbe Komisyonu’nun 10. Genelkurmay Başkanı Rüştü Erdelhun’a rütbelerinin iade edilmesi yönünde talepte bulunulacağına ilişkin haberler üzerine bir açıklama yapan Genelkurmay “darbe” açılımı yaptı. Genelkurmay internet sitesinde yapılan açıklamada, Erdelhun’a, rütbelerinin 1966 yılında iade edildiğini duyurdu.

Rütbesi 1966 affıyla iade edildi

Açıklamada özetle, “10’uncu Genelkurmay Başkanı (E) Org. M.Rüştü Erdelhun, 27 Mayıs 1960 darbesinden sonra görevden alınmış, 03 Temmuz 1960 tarihinde emekliye ayrılmış, yargılanması neticesinde 15 Eylül 1961 tarihinde Yüksek Adalet Divanının kararı ile “Anayasa’yı İhlal” suçundan ölüm cezasına çarptırılmış, aynı gün, cezası müebbet ağır hapis cezasına çevrilmiştir. 24 Nisan 1963 tarihinde, üçlü kararname ile rütbesi alınarak er statüsüne düşürülmüştür. 22 Eylül 1964 tarihinde, hastalık nedeniyle Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından affedilerek serbest bırakılan Erdelhun, 20 Ekim 1966 tarihinde Gnkur.Bşk.Org. Cemal Tural’dan Af Kanunu gereği rütbesinin iade edilmesini talep etmiştir. (…) Genelkurmay’ın uygun görmesi ve Milli Savunma Bakanlığı’nın onayı ile Erdelhun’a rütbesi 9 generalle birlikte 06 Şubat 1967’de iade edilmiştir.”

Star

İsrail, Güney Kıbrıs’ta PKK’lıları besliyor

Temmuz 1st, 2012

A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel Yönetimindeki Deşifre Programı’nın bu haftaki konuğu KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’ydu.1 Temmuz’da Avrupa Birliği Dönem Başkanlığı’nın Kıbrıs Rum Kesimi’ne geçmesinin ardından, Türkiye ve KKTC”nin yol haritasının ne olacağının, konuşulduğu programda Derviş Eroğlu çok çarpıcı açıklamalarda bulundu…
 
Eroğlu,Kıbrıs Rum Kesiminin tek başına Avrupa Birliği’ne alınmasının büyük bir hata olduğunu belirtirken, bundan sonraki süreçte de Türkiye ile birlikte hareket edeceklerini sözlerine ekledi..
 
İSRAİL, GÜNEY KIBRIS RUM KESİMİ’NDE 3 BİN PKK”LIYA ASKERİ EĞİTİM VERİYOR
 
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden canlı yayınlanan programda İsrail -Türkiye gerginliğine de değinen, Derviş Eroğlu, İsrail’in Kıbrıs Rum Kesimi’ndeki PKK kamplarında 3 bin PKK’lıya askeri eğitim verdiğini, şu ana kadar eğitimden geçen 15 bin PKK’lının da Kandile gönderildiğini ileri sürdü…
 
İSRAİL- RUM TATBİKATI TÜRKİYE’YE KARŞI YAPILDI
 
KKTC Cumhurbaşkanı, Derviş Eroğlu, geçtiğimiz aylarda Akdeniz’de gerçekleşen İsrail- Kıbrıs Rum Kesimi tatbikatının da Türkiye’ye karşı gerçekleştirildiğini belirtti. Güney Kıbrıs’tan İsrail’e, İsrail’den de Kıbrıs Rum Kesimi’ne gemilerle silah taşındığına dikkat çeken Eroğlu, Avrupa Birliği’nin Rumlar’a göz yummasını eleştirdi…
 
RUSYA, GÜNEY KIBRIS ÜZERİNDEN SURİYE’YE YARDIM EDİYOR
 
Derviş Eroğlu , Rusya’nın Kıbrıs Rum kesimi üzerinden Suriye’ye ciddi manada silah yardımı yaptığına dikkat çekerken, “Suriye’nin Türk Savaş Uçağını düşürecek bir teknolojiye sahip olmasını da Rusya”ya bağlıyorum” dedi…

A Haber

Kasımpaşa, hazırlıklara yarın başlayacak

Temmuz 1st, 2012

Bir yıl aradan sonra Süper Lig’e dönen lacivert-beyazlı ekip, yarın sabah Bolu’ya giderek, kamp çalışmalarına start verecek. Kasımpaşa, Bolu kampının ardından, 9 Temmuz’da yurt dışı kamp çalışmaları için Hollanda’ya gidecek.

AA

Filenin Sultanları’nın yükselişi sürüyor

Temmuz 1st, 2012

Vakıfbank’ın ana sponsorluğundaki (A) Milli Takım’ın, dünyanın en iyi 16 ülkesinin yer aldığı organizasyonda ABD ve Brezilya’nın ardından üçüncü olarak bronz madalyaya ulaştığı belirtilen açıklamada, ”Türkiye’de 26 yıldır bayan voleybolunun en büyük destekçilerinden Vakıfbank’ın ana sponsorluğunu yaptığı (A) Milli Takımımız’ın son dönemdeki durdurulmaz yükselişi devam ediyor. Geçtiğimiz aylarda Londra bileti alarak 52 yıl sonra olimpiyatlara giden ilk milli takım olan Sultanlar, dünya devlerinin mücadele ettiği Grand Prix’de muhteşem bir performans sergileyerek 16 takım arasında ilk 3’e girmeyi başardı” denildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Vakıfbank Genel Müdürü Süleyman Kalkan, ”Kızlarımızı, elde ettikleri büyük başarıdan dolayı canı yürekten kutluyorum. Vakıfbank olarak bu muhteşem yapının içerisinde yer aldığımız için gurur duyuyoruz. Kızlarımıza ve teknik heyete, bize bu büyük mutluluğu yaşattıkları için teşekkür ediyor, Londra Olimpiyatları’nda da başarılarının devamını diliyorum” dedi.

Öte yandan açıklamada, Türkiye Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık’ın, ”Grand Prix gibi dev bir organizasyonda rüya gibi bir başarı kazanarak dünyanın en iyi ilk 3 takımından biri olduk. Bana bu günleri yaşatan Sultanlarımızla gurur duyuyorum. Bu zafer tesadüf değil. Son yıllarda yakalanan yükseliş trendinin sonucudur. Artık Türk voleybolu ekol ülkeler arasındaki yerini almıştır. Kızlarımız, olimpiyatların en güçlü favorilerinden birisi olacaktır” şeklindeki açıklamaları da yer aldı.

AA

 

Belediyespor hazırlıklara yarın başlıyor

Temmuz 1st, 2012

Lacivert-turunculu takım, hazırlıklarını 15 Temmuz’a kadar İstanbul’da sürdürdükten sonra, 16 Temmuz’da yurt dışı kamp çalışmaları için Hollanda’ya gidecek. Hollanda’da Honderlo kasabasında çalışmalarını sürdürecek İstanbul Büyükşehir Belediyespor, 5 Ağustos’ta İstanbul’a dönecek.

Teknik direktör Carlos Carvalhal yönetimindeki İstanbul ekibi, Hollanda’da 5 hazırlık maçı yapmayı planlıyor.

AA

Mehmet Topal resmen Fenerbahçe’de

Temmuz 1st, 2012

Fenerbahçe Valencia’da top koşturan Milli futbolcumuz Mehmet Topal’ı renklerine kattı. Sarı Lacivertliler Mehmet Topal’la 4 yıllığına anlaştı…

Fenerbahçe Mehmet Topal’la anlaştığını kulübün resmi sitesinden resmen açıkladı. Fenerbahçe Mehmet Topal için Valencia’ya 4,5 milyon euro bonservis bedeli ödeyecek. Mehmet Topal Fenerbahçe’den yıllık 2 milyon euro garanti para ve maç başına 10 bin euro alacak…

İŞTE FENERBAHÇE’NİN RESMİ SİTESİNDEKİ MEHMET TOPAL HABERİ

Yeni sezon planlaması çerçevesinde yeni bir isim daha kadromuzda; Mehmet Topal. Orta sahadaki üstün yeteneği ile, 2008’den bu yana A Milli Takımımızın da formasını başarıyla taşıyan Mehmet Topal, 4 yıllık bir anlaşmaya imza attı. İki sezondur La Liga ekiplerinden Valencia’da forma giyen Mehmet Topal’a, çubuklu formamız altında nice başarılar, kupalar diliyoruz. Ailemize hoşgeldin. Fenerbahçe Spor Kulübü

Mehmet Topal’ın Kariyeri

03 mart 1986’da Malatya’da dünyaya gelen Mehmet Topal, futbola 1999 yılında Malatya Belediyespor’un altyapısında başladı. Üç yıl, Malatya Belediyespor’un altyapısında forma giyen başarılı orta saha oyuncusu, 2002 yılında Çanakkale Dardanelspor’a transfer olarak profesyonelliğe ilk adımı attı. Çanakkale Dardanelspor’da 2002-2006 yılları arasında 42 maçta oynayan ve 4 gol kaydeden Mehmet Topal, sergilediği performanla gözdoldurdu. 2006 yılında Galatasaray’a transfer olan yıldız futbolcu, burada 4 sezonda 132 maça çıktı ve 8 gol kaydetti. İki ayağını da iyi kullanabilen ve uzaktan attığı şutlarla adından söz ettiren Mehmet Topal, Galatasaray’da oynarken milli formayı da giymeye başladı. Milli takım kariyerine, 25 mayıs 2005’te İsviçre ile yapılan özel maçta 19 yaş altı milli takım forması giyerek başlayan Topal, ümit milli takımda ise 13 maç oynadı ve 1 gol attı. İlk kez 2008 yılında Türkiye – İsveç arasında oynanan hazırlık maçında a milli futbol takımı forması giyen başarılı orta saha oyuncusu, Türkiye’nin Euro 2008 finallerindeki maçlarında da görev aldı.  A milli futbol takımı ile Euro 2008’de yarı finale kadar yükselen Mehmet Topal, Almanya ile oynanan yarı finalde milli takımın savunma hattında yaşadığı sakatlıklar nedeniyle stoper mevkiinde görev yaptı ve bu pozisyonda da iyi bir performans sergiledi. A milli futbol takımında 28 kez forma giyen başarılı orta saha oyuncusu, Euro 2008’de ay-yıldızlı takımın yarı finale çıkmasında önemli bir rol oynadı ve bir çok Avrupa kulübünün dikkatini çekti. Uzun bacakları ve top çalma yeteneği ile “örümcek’’ lakabıyla  anılan Mehmet Topal, 2010 yılının mayıs ayında ispanya la liga’nın köklü kulüplerinden Valencia’ya transfer oldu. Valencia’da 2010 – 2011 sezonunda 23 lig, 1 kral kupası ve 5 şampiyonlar ligi maçında forma giyen yıldız futbolcu, la liga’daki ilk golünü o sezon Gijon ağlarına gönderdi. Geçtiğimiz sezon, 30 kez Valencia formasıyla sahada yer alan Mehmet Topal, takımının Uefa Avrupa liginde yarı final oynamasında büyük pay sahibiydi. Topal, 2011-2012 sezonunda Valencia ile şampiyonlar liginde üç maçta görev alırken, takımı grubunu üçüncü bitirerek yoluna Uefa Avrupa Ligi’nde devam etti. Valencia yarı finalde Atletico Madrid’e elenirken milli futbolcu Uefa Avrupa Ligi’nde 6 maçta forma giydi ve 2 gol kaydetti. Mehmet Topal Uefa Avrupa Ligi 2.tur ilk maçında Valencia’nın deplasmanda Stoke City’yi 1-0 mağlup ettiği maçta yaklaşık 30 metreden attığı muhteşem golle takımına galibiyeti getirmişti. Başarılı oyuncu Uefa Avrupa ligi çeyrek final rövanş maçında da az Alkmaar filelerini 1 kez havalandırmıştı. Mehmet Topal, uzaktan etkili şutları ve top çalmadaki yeteneğinin yanı sıra iki ayağını da iyi kullanan Avrupa’nın sayılı orta saha oyuncuları arasında yer alıyor.

(haber7)

Marmara İlahiyat’ta aslında ne oldu

Temmuz 1st, 2012

Prof. Dr. Mustafa Usta’nın başkanı olduğu TODEV (Türkiye Otistiklere Destek ve Eğitim Vakfı) tarafından, çeşitli medya organlarına ve e-mail gruplarına gönderilen ‘”Otizmli Çocuğu Fakültenin İmajını Bozuyor ” diyerek babasını sürgüne gönderen Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı’nı Kınıyoruz’ başlıklı duyurunun iç yüzü ortaya çıktı.

OLAYIN ASLI NE

Üniversitedeki inşaat çalışmaları sonrası Usta’nın kullandığı iki odasından birisini boşaltmasını istenmesi sonrası, Mustafa Usta’nın otistik çocuğunu kullanarak Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse’yi karalama kampanyası yaptığı iddia edildi.

Olayla ilgili yazılı bir açıklama yapan Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Köse, yaşananları şu sözlerle anlattı:

Dr.Mehmet Öz öneriyor: 2 ayda nasıl 10 kilo verilir?

İKİNCİ ODASINI BOŞALTMASI İSTENDİ ÇÜNKÜ

‘Mustafa Usta yıllardır Fakültede, biri oğlu için olmak üzere iki oda kullanıyordu. Bundan 6 ay kadar önce Mustafa Usta’ya Fakülte Camisi de dahil olmak üzere binalarımızın %70’inin yıkılıp yeniden yapılacağı ve ikinci odayı boşaltması gerektiği söylendi. Şu anda kampüsümüz bir şantiye halindedir. Ancak Mustafa Usta bu yeni durumu bir türlü kabullenememiş ve olaya fazlasıyla duygusal yaklaşmıştır’

OLAY SUİSTİMAL EDİLDİ

Köse, ‘”Sürgüne Gönderme” konusu, Mustafa Usta’nın Marmara Üniversitesi Rektörlüğü tarafından aynı üniversitenin Eğitim Fakültesinde zihtiyaca binaen görevlendirilmesinden ibarettir. Kaldı ki, kendisiyle birlikte iki hocamız daha aynı şekilde Üniversitemizin başka birimlerinde görevlendirilmiştir. Dolayısıyla, bir sürgün söz konusu değildir. Olay, Mustafa Usta’nın otistik çocuğunu kullanarak konuyu suistimalinden ibarettir.’ dedi.

İGETEV’DEN AÇIKLAMA

Otistik çocuğun Marmara Üniversitesi ilahiyat Fakültesi kampüsüne alınmamasına yönelik olarak çıkan haberler ilgili iddiaları yalanlayan İNSAN GELİŞİMİ VE TOPLUMSAL EĞİTİM VAKFI (İGETEV) ise, ‘Prof. Dr. Ali Köse Vakfımızda engellilere yönelik yürütülen çalışmaların sürekli merkezinde bulunmuş ve kendisi çalışmalara en aktif şekilde destek üretmiş bir üyemizdir. Çalışmalar sırasında göstermiş olduğu gayret ve çabaları dikkate aldığımızda yapılan tartışmalar ile kendisine isnad edilen suçlama kesinlikle birbiri ile çelişen bir durum olup asla kabul edilemez bir niteliktedir.’ açıklamasında bulundu.

Ensonhaber

Erzurum’da vergi rekortmenleri ödüllendirildi

Temmuz 1st, 2012

Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO)’ca 2011 yılı yüksek düzeyde kurumlar ve gelir vergisi ödeyen mükellefler ile yüksek düzeyde ihracat yapan firmalar, Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın katıldığı törenle plaketle ödüllendirildi.

ETSO Meclis Salonu’nda plaket töreni düzenlendi. Sağlık Bakanı Recep Akdağ, hükümet olarak izledikleri ekonomik politikaların sonuç verdiğini söyledi. Bakan Akdağ, Türkiye’nin dünyanın sayılı ekonomilerinden birine sahip olduğunu ifade etti. Bakan Akdağ, Erzurum ekonomisinin canlılık kazanabilmesi için ortaklık kültürünün yaygınlaşmasının gerektiğini ifade etti.

Vali Sebahattin Öztürk Erzurum’un bölgenin merkezi konumunda bulunduğunun bunun ise şehir ekonomisine katma değer sağladığını söyledi. Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler de konuşmasında Erzurum’un hükümetten her alanda destek gördüğünü anlattı. ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik ise, vergi politikalarının yatırımcıları teşvik edici unsur haline getirilmesi gerektiğine dikkat çekti.

Konuşmaların ardından törenle dereceye giren şirketlere plaket verildi.

Kurumlar vergisinde İlk 10’a giren firmalar şöyle: Aşkale Çimento Sanayi T.A.Ş., Aras Elektrik Dağıtım A.Ş. Karadayı Konut Yapı Mimarlık Mühendislik. İnş. Tic. San. Ltd.Şti., Çimenler Otomotiv Ticaret ve Sanayi A.Ş, Doğu Tıp Merkezi A.Ş, Yılmaz Elektrik ve İnşaat Sanayi Ticaret Ltd. Şti., Cindilli Otomotiv Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Çoban Grup İtriyat Medikal Gıda Ticaret Sanayi Ltd.Şti., Doğu Tıp Merkezi Ltd. Şti. ve Oltu Kömür ve Madencilik Ticaret Sanayi A.Ş.

Gelir vergisi sıralamasında ilk onda yer alanlar ise şöyle gerçekleşti: Ahmet Erdem Bumin, Nejdet Özkan, Seyfettin İrki, Lütfü Yücelik, Hüseyin Özdemir, Cemil Kara, Adnan Taş, Zübeyde Boncukçuoğlu, Necdet Kaptan ve Ahmet Saraçgil.

Yüksek Düzeyde İhracat Yapan İlk 5 Firma ise şöyle: Polat Kardeşler Yapı Malz. Isı Taah. San. Tic. Ltd. Şti., Çoban Grup İtriyat Medikal Gıda Ticaret Sanayi Ltd.Şti., Er Dengizekler Orman Ürünleri Mobilya Tic.San. Ltd. Şti., Aşkale Çimento Sanayi T.A.Ş. ve Şahika Boya ve Kimya Sanayi T.A.Ş.

E-reçeteye ‘mahremiyet’ ayarı

Temmuz 1st, 2012

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), bugün itibarıyla hayata geçirilen elektronik reçete uygulamasına ‘mahremiyet’ sınırlaması getirdi. İlk aşamada sigortalı hastanın birkaç yıllık sürede aldığı ilaçları görebilen hekimler, yeni düzenlemeyle sadece halihazırdaki ilaçlarla, raporlu ilaçları görebilecek. Kurumun bu kararı, sistemde şifre kullanacak yaklaşık 120 bin hekim hakkında hasta mahremiyeti yönünden dava açılmasını engellemek için aldığı öğrenildi. Diğer yandan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı hastaneler yeni dönemde güvenlik gerekçesiyle MEDULA sistemini kullanmayacak. Bu yüzden, e-reçete yerine eskisi gibi kâğıt reçete yazılacak.

Hekimler, e-reçeteye hazırlık için haziran ayının başından itibaren SGK sistemi üzerinde aldıkları şifrelerle hastanın geçmişe yönelik kullandığı ve halen kullanmakta olduğu tüm ilaçlarını görmeye başlamıştı. Bunun için de sadece hastanın TC kimlik numarası yeterli oluyordu. Bir hekim, istemesi halinde Genel Sağlık Sigortası (GSS) kapsamındaki tüm hastaların ilaçlarını görebiliyordu. Fakat bu durum özellikle kanser, psikiyatri gibi genel anlamda hasta mahremiyetine girecek ilaçların görülmesine yol açtı. SGK, bu durumun birçok davaya konu olabileceği ve hasta mahremiyetine girebileceğinden endişe etti. Açılacak davaların da sistemi tamamen kapattıracağı düşünüldü. Bunun üzerine SGK, sistem üzerinden ilaçların görülmesi için verdiği genel izinleri daralttı. Yeni dönemde hekimler sadece hastanın süresi dolmamış ve raporla aldığı ilaçları görebiliyor.

E-reçeteye hekimlerin büyük bir kısmı geçerken TSK hastanelerindeki doktorlar ve işyeri hekimleri yeni dönemde normal reçete yazmaya devam edecek. TSK, son birkaç yıldır başta güvenlik gerekçesi olmak üzere bazı sebeplerden dolayı genel sisteme dahil olmuyor. SGK ile hizmet aldığı kurumlar arasında irtibatı sağlayan MEDULA sistemine girmeyen askeri hastaneler yeni dönemde hastanın eline kâğıt reçete vermeyi sürdürecek. Askeri hastanelerde verilen hizmetlerle ilgili sağlık verileri gizli tutuluyor. Askerlerin SGK tarafından oluşturulan işyeri numarası şifresi yalnızca TSK personelinde bulunuyor. Bilgileri silme, ekleme ve düzeltme yetkisi ise sadece TSK’ya ait. Diğer yandan TSK, hastane denetimine de hassasiyet gösteriyor. SGK, bu hastanelerin denetimini özel hastaneler gibi tek başına yapmıyor. TSK Sağlık Komutanlığı ile ortak hareket ediyor. Bu arada TSK ve işyeri hekimleri dışında eczanelerde hazırlanan ilaçlar, yurtdışından gelen hastalarının ilaçları ve yurtdışından getirilen ilaçlar, e-reçete olarak yazılmıyor.

Bülent Uygun’un acı günü

Temmuz 1st, 2012

Adapazarı Devlet Hastanesi’nde yaklaşık bir aydır tedavi gören İsmail Hakkı Uygun’un bu sabaha karşı hayatını kaybettiği öğrenildi. Uygun’un cenazesi, yarın Karasu İlçesine bağlı Kozluk köyünde ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği kaydedildi.

Elazığspor Teknik Direktörü Uygun’un, dedesinin cenaze törenine katılacağı bildirildi.

AA

Bülent Uygun’un acı günü

Temmuz 1st, 2012

Adapazarı Devlet Hastanesi’nde yaklaşık bir aydır tedavi gören İsmail Hakkı Uygun’un bu sabaha karşı hayatını kaybettiği öğrenildi. Uygun’un cenazesi, yarın Karasu İlçesine bağlı Kozluk köyünde ikindi namazına müteakip kılınacak cenaze namazının ardından toprağa verileceği kaydedildi.

Elazığspor Teknik Direktörü Uygun’un, dedesinin cenaze törenine katılacağı bildirildi.

AA

Antalya’da futbol şampiyonası heyecanı

Temmuz 1st, 2012

UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası’na Türkiye’nin yanı sıra kategorisinde Avrupa’nın en iyi 7 takımı katılıyor. (A) Grubu’nda Türkiye, Danimarka, Portekiz ve Romanya, (B) Grubu’nda İngiltere, İspanya, Sırbistan ve İsveç mücadele edecek.

Grup maçları sonunda ilk ikiye girecek takımlar yarı finale çıkacak, buradan da kupaya uzanmak için birbirleriyle karşılaşacak. Şampiyona yarın saat 19.30’da yapılacak Danimarka-Romanya ve İngiltere-İsveç maçlarıyla start alacak. Aynı gün saat 21.30’da da Türkiye-Portekiz ve İspanya-Sırbistan mücadeleleri gerçekleşecek.

-Maçlar 4 ayrı sahada oynanacak-

Toplam 15 karşılaşmanın yapılacağı turnuva Mardan Spor Kompleksi Mardan-1 ve Mardan-2 Stadyumları ile Wow Futbol Merkezi Topkapı Stadyumu ve Titanic Otel Futbol Sahası’nda yapılacak.

Mardan Spor Kompleksi’nin içinde yer alan ve 7 bin 938 seyirci kapasiteli Mardan-1 Stadyumu’nda ikisi Türkiye’nin olmak üzere 3 grup müsabakası, bir yarı final ve final maçı oynanacak. Mardan Spor Kompleksi’nde yer alan diğer saha olan ve bin 173 koltuk sayısına sahip Mardan-2 Stadyumu ise biri Türkiye’nin olmak üzere toplam 3 grup karşılaşmasına sahne olacak.

WOW Futbol Merkezi’nin bünyesinde yer alan ve 572 kişi kapasiteli Topkapı Stadyumu’nda ise 3 grup karşılaşması ile bir yarı final maçı oynanacak. 378 seyirci kapasiteli Titanic Otel Futbol Sahası da şampiyonadaki 3 grup karşılaşmasına ev sahipliği yapacak.

-Sporseverler karşılaşmaları ücretsiz izleyebilecekler-

Şampiyonadaki tüm karşılaşmalar ücretsiz izlenebilecek. Organizasyonun biletleri maç günlerinde müsabakaların yapılacağı stadyumların gişelerinde, maç başlamadan 2 saat önce ücretsiz olarak sporseverlere sunulacak.

AA

Antalya’da futbol şampiyonası heyecanı

Temmuz 1st, 2012

UEFA 19 Yaş Altı Kadınlar Avrupa Futbol Şampiyonası’na Türkiye’nin yanı sıra kategorisinde Avrupa’nın en iyi 7 takımı katılıyor. (A) Grubu’nda Türkiye, Danimarka, Portekiz ve Romanya, (B) Grubu’nda İngiltere, İspanya, Sırbistan ve İsveç mücadele edecek.

Grup maçları sonunda ilk ikiye girecek takımlar yarı finale çıkacak, buradan da kupaya uzanmak için birbirleriyle karşılaşacak. Şampiyona yarın saat 19.30’da yapılacak Danimarka-Romanya ve İngiltere-İsveç maçlarıyla start alacak. Aynı gün saat 21.30’da da Türkiye-Portekiz ve İspanya-Sırbistan mücadeleleri gerçekleşecek.

-Maçlar 4 ayrı sahada oynanacak-

Toplam 15 karşılaşmanın yapılacağı turnuva Mardan Spor Kompleksi Mardan-1 ve Mardan-2 Stadyumları ile Wow Futbol Merkezi Topkapı Stadyumu ve Titanic Otel Futbol Sahası’nda yapılacak.

Mardan Spor Kompleksi’nin içinde yer alan ve 7 bin 938 seyirci kapasiteli Mardan-1 Stadyumu’nda ikisi Türkiye’nin olmak üzere 3 grup müsabakası, bir yarı final ve final maçı oynanacak. Mardan Spor Kompleksi’nde yer alan diğer saha olan ve bin 173 koltuk sayısına sahip Mardan-2 Stadyumu ise biri Türkiye’nin olmak üzere toplam 3 grup karşılaşmasına sahne olacak.

WOW Futbol Merkezi’nin bünyesinde yer alan ve 572 kişi kapasiteli Topkapı Stadyumu’nda ise 3 grup karşılaşması ile bir yarı final maçı oynanacak. 378 seyirci kapasiteli Titanic Otel Futbol Sahası da şampiyonadaki 3 grup karşılaşmasına ev sahipliği yapacak.

-Sporseverler karşılaşmaları ücretsiz izleyebilecekler-

Şampiyonadaki tüm karşılaşmalar ücretsiz izlenebilecek. Organizasyonun biletleri maç günlerinde müsabakaların yapılacağı stadyumların gişelerinde, maç başlamadan 2 saat önce ücretsiz olarak sporseverlere sunulacak.

AA

Wimbledon’da günün sonuçları

Temmuz 1st, 2012

Merkez Kortta oynanan ve 3 saat 13 dakika süren mücadelede, Britanyalı Murray, 2006 yılında bu turnuvada kendisini eleyerek yarı finale kadar çıkan Rum raket Baghdatis’i bu kez 7-5, 3-6, 7-5 ve 6-1’lik setlerle 3-1 mağlup etti.

İlk setin 11. oyununda servis kıran ve 6-5 öne geçen Murray, servis kullandığı oyunu da alarak 59 dakika süren seti 7-5 kazandı. İkinci setin 3. oyununda servis kıran Britanyalı rakibine 4 ve 6. oyunlarda yanıt veren Baghdatis, seti 6-3 alarak 1-1 eşitliği sağladı.

1936 yılından bu yana şampiyon çıkaramayan İngilizler’in, muhtemel rakibi Rafael Nadal’ın da elenmesiyle büyük umut bağladı 25 yaşındaki Murray, 2 kez servis kırdığı 3. seti 7-5, yerel saatle gece 11.00’de bitmesi gereken maçın pazartesi gününe sarkıp sarkmayacağı tartışmaları arasında oynanan son seti de 6-1 kazanarak tur atlayan taraf oldu.

Wimbledon’da son 3 yıldır yarı final oynayan Britanyalı tenisçi maçı 10 ace, 4 çift ve 23 basit hatayla tamamlarken, Baghdatis 5 ace attı, 3 çift, 32 de basit hata yaptı.

Murray’nin 4. turdaki rakibi bu ay Queen’s Club Turnuvası’nı kazanan Hırvat Marin Cilic oldu.

-Cilic, 5.5 saatte turladı-

Tek erkeklerde 16 numaralı seribaşı Hırvat Marin Cilic, ABD’li Sam Querrey’yi 5.5 saat süren maç sonrasında 3-2 yenerek tur atladı.

İlk iki seti 7-6 ve 6-4 kazanan 23 yaşındaki Cilic, sonraki iki seti 7-6 kaybetti. Tie-break uygulamasının olmadığı final setinde 127 dakikalık mücadeleyi 17-15 kazanan Hırvat tenisçi, tur atladı.

Karşılaşmada 14 ace atan Cilic, 6 çift, 58 basit hatayla oynarken, 85 kez doğrudan puan kazandıran vuruş yaptı.

ABD’li raket ise 23 ace attığı maçı 9 çift, 52 basit hatayla bitirdi. Querrey, 70 doğrudan puan getiren vuruş yaptı.

Cilic, Querrey’yi 2009 yılında, Wimbledon’ın 2. turunda 3-2 yenerek elemişti.

-Ferrer, son 16’ya kalan tek İspanyol-

Tek erkeklerde 7 numaralı seribaşı İspanyol David Ferrer, 30 numaralı seribaşı ABD’li Andy Roddick’i 3-1 yenerek 4. tura yükseldi.

Daha önce 10 maç yapan iki raket ilk kez çim kortta karşı karşıya gelirken, Ferrer geçen yıl ABD Açık’ta 4. turda kendisini 3-1 yenerek eleyen Roddick’ten rövanşı almış oldu.

Wimbledon’da 3 kez yarı final oynayan Roddick, ilk sete hızlı başladı ve ilk dört oyunu alarak büyük avantaj yakaladı. ABD’li tenisçi kalan oyunlarda üstünlüğünü korudu ve ilk seti 6-2 kazandı.

İkinci sette toparlanan Ferrer 3-0 öne geçse de, Roddick sonraki 3 oyunu alarak cevap verdi. Kalan oyunlarda dengenin bozulmadığı sette tie-break’e gidildi. Tie-break’i 10-8 kazanan İspanyol raket, seti de 7-6 alarak setlerde durumu 1-1 yaptı.

Üçüncü setin yedinci oyununda servis kıran ve 4-3 üstünlük sağlayan Ferrer, seti de 6-4 kazanarak galibiyete bir adım daha yaklaştı.

Bu yıl 4 şampiyonluk kazanan 30 yaşındaki İspanyol raket, son setin 7 ve 9. oyunlarında rakibinin servisini kırarak seti 6-3, maçı da 3-1 kazandı.

Bu yaz Roddick gibi olimpiyat oyunlarında mücadele edecek olan Ferrer, vatandaşlarının elenmesiyle Wimbledon’da son 16’ya kalan tek İspanyol tenisçi oldu.

-Tsonga’nın rakibi ABD’li Fish-

5 numaralı seribaşı Fransız Jo Wilfried Tsonga, Slovak Lukas Lacko’yu 6-4, 6-3 ve 6-3’lük setlerle 3-0 yenerek 4. tura çıktı.

Geçen yıl çeyrek finalde Roger Federer’i eleyen Tsonga 4. turda, Belçikalı David Goffin’i 3-0 mağlup ederek tur atlayan 10 numaralı seribaşı ABD’li Mardy Fish ile karşılaşacak.

Wimbledon Tenis Turnuvası’nda bugün tek erkeklerde ve tek kadınlarda 3. tur maçlarında alınan sonuçlar şöyle:

-Tek Erkekler-

Juan Martin Del Potro (Arjantin) – Kei Nishikori (Japonya) : 3-0 (6-3, 7-6(3), 6-1)

Philipp Kohlschreiber (Almanya) – Lukas Rosol (Çek Cumhuriyeti) : 3-0 (6-2, 6-3, 7-6(6))

Brian Baker (ABD) – Benoit Paire (Fransa) : 3-1 (6-4, 4-6, 6-1, 6-3)

-Tek Kadınlar-

Roberta Vinci (İtalya) – Mirjana Lucic (Hırvatistan) : 2-0 (7-6(4), 7-6(3))

Serena Williams (ABD) – Zheng Jie (Çin) : 2-1 (6-7(5), 6-2, 9-7)

Victoria Azarenka (Belarus) – Jana Cepelova (Slovakya) : 2-0 (6-3, 6-3)

Yaroslava Shvedova (Kazakistan) – Sara Errani (İtalya) : 2-0 (6-0, 6-4)

Tamira Paszek (Avusturya) – Yanina Wickmayer (Belçika) : 2-1 (2-6, 7-6(4), 7-5)

Petra Kvitova (Çek Cumhuriyeti) – Varvara Lepchenko (ABD) : 2-0 (6-1, 6-0)

Ana Ivanovic (Sırbistan) – Julia Goerges (Almanya) : 2-1 (3-6, 6-3, 6-4)

Francesca Schiavone (İtalya) – Klara Zakopalova (Çek Cumhuriyeti) : 2-0 (6-0, 6-4)

AA