James Whitmore

Haziran 30th, 2012

James Whitmore 1 Ekim 1921 tarihinde ABD’de doğdu.

Harry Truman, Will Rogers ve Theodore Roosevelt hakkındaki tek kişilik şovlarıyla ün kazanan ve özellikle tiyatroda, bunun yanı sıra sinema ve televizyonda başarılı bir performans sergileyen karakter oyuncusu Whitmore, Tony ve Emmy ödülleri kazanmış, Oscar’a da aday gösterilmişti.

Oğlu Steve Whitmore, kasım ayında akciğer kanseri teşhisi koyulan babasının, 06 Şubat 2009 günü öğleden sonra Malibu’daki evinde hayata gözlerini yumduğunu açıkladı.

Hulki Saner

Haziran 30th, 2012

İstanbul’da 1921 yılında doğan Saner, Kimya Fakültesi’nden mezun olmasının ardından 1944’de ABD’ye giderek kimya ve müzik eğitimi aldı. 1952’de İstanbul Operası’na giren ve bas-bariton olarak “Tosca” operasıyla başrole çıkan Saner, İstanbul Radyosu’nda “Melodi Kervanı” adlı programı hazırladı.

Saner, “Caz Topluluğu” adıyla bir ekip oluşturdu ve 1956 yılında fon müzikleri hazırlayarak sinemaya girdi. Aynı yıl kendi adına film şirketi kurup yapımcılığa, 1958 yılında ise yönetmenliğe başlayan Saner, Sadri Alışık’ın başrolünde oynadığı “Turist Ömer” dizisiyle ün yaptı. Emel Sayın, Erol Büyükburç gibi şarkıcıların başrol oynadığı filmlere de yönetmen olarak imza atan Saner, bir süre plak yapımcılığı ve besteler yaptı, şarkı sözü yazdı. 1990’lı yıllarda TV dizileri için müzik hazırlayan Saner, SESAM’ın başkanlığı görevini de icra etti.

21 Temmuz 2005 günü gecesi vefat etti. Yaklaşık 3 yıl önce felç geçiren ve solunum yetmezliği olan Saner 84 yaşındaydı. Saner’in cenazesi, 22 Temmuz 2005 günü Bebek Camii’nde öğleyin kılınan namazın ardından Sahrayıcedid Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Hulki Saner’in yönettiği bazı filmler şöyle: Sevmek Günah mı?, Taş Bebek, Bir Demet Yasemen, Ayşecik, Turist Ömer, Cibali Karakolu, Bir Damat Aranıyor, Avare Aşık, Kavanoz Dipli Dünya, Damdaki Kemancı, Gülüzar, Çam Sakızı, Aptal Şampiyon, Yeşil Yeşil, Hababam Taburu.

Orhan Günşıray

Haziran 30th, 2012

Orhan Günşiray 1929’da İstanbul’da doğdu. Tophane Sanat Okulu mezunu olan Günşiray ticaretle uğraşırken, 1950’de “Adalar Erkek Güzeli” seçildi. 1959’da “Lejyon Dönüşü” filmiyle sinemaya geçti. İki yıl sonra “Fosforlu Cevriye” filmiyle şöhrete kavuştu.

Oyunculuğunun yanı sıra yönetmen Atıf Yılmaz ile birlikte “Yerli Film”i kurarak yapımcılık yaptı ve “Dolandırıcılar Şahı” ile “Sırat Köprüsü” filmlerini çevirdi.

1959-1966 arası macera filmlerinin en tipik oyuncusu oldu. Bir sinema klasiği olan James Bond tipini sinemamızda ilk kez canlandırdı. 1970’ten sonra şarkıcılık ve gazinoculuk yaptı. Ancak sinemadan kopamadı ve birçok filmde rol aldı.

Günşiray 2002’de bir gazeteye verdiği röportajda yıllar önce MİT için de çalıştığını itiraf etmişti. 

8 kez evlenen Orhan Günşıray, kendisi gibi sinema sanatçısı Mahir Günşiray’ın da babasıydı…

Yeşilçam’ın önemli isimlerinden Türk sinemasının emektar oyuncusu Orhan Günşiray 27 Ağustos 2008 günü Akciğer kanseri tedavisi gördüğü İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi.

Günşiray 46 yıllık sinema oyunculuğu sırasında yüzlerce filmde başrol oynadı.

Orhan Günşiray’ın cenazesi 30 Ağustosta İstanbul’da toprağa verildi.
Günşiray için ilk tören Beyoğlu’ndaki Atlas Sinemasında düzenlendi. Günşiray’ın cenazesi, Teşvikiye Camisi’nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Günşiray için Atlas Sinemasında düzenlenen törende koltukların oldukça boş olması dikkat çekti. Salonda yaklaşık 30 kişi yer aldı. Törene katılan Ediz Hun sinema dünyasını vefasızlıkla suçladı. Hun, Yeşilçam’a sitem ederek “Dizi yapımcıları nerede. En azından son yolcuğuna uğurlamak için gelmeliydiler. Türk halkı vefalı ancak sinema dünyası vefasız” dedi. 


NTV
Türk sinemasının James Bond’u Orhan Günşıray vefat etti Haberini izlemek için tıklayınız


Filmografisi
İlk Aşk – 2006
Ayışığı Neredesin – 2004
Yaralı Kurt – 2000
Kerem – 1999
Marziye – 1998
Ay Işığında Saklıdır – 1996
Yağ Yağmur – 1990
Paramparça – 1985
Ölüm Savaşçısı – 1984
Gizli Kuvvet – 1983
Son Savaşçı – 1982
Üç Kardeştiler – 1981
Şaka Yapma – 1981
Unutulmayanlar – 1981
Su – 1981
İki Tatlı Serseri – 1975
Keloğlan İz Peşinde – 1975
Karateciler İstanbul’da – 1974
Yankesici – 1974
Kırık Merdiven – 1972
Ölüme Köprü – 1972
Vurguncular – 1971
İbret – 1971
Dişi Hedef – 1971
Şeytan Kayaları – 1970
Selahattin Eyyubi – 1970
Gizli Emir – 1969
Şeytan Kafesi – 1968
Tek Kurşun – 1968
Gariban – 1966
Sırat Köprüsü – 1966
Beleş Osman – 1965
Gizli Emir – 1965
Kadın Okşanmak İster – 1965
Kanlı Meydan – 1965
Bekri Mustafa – 1965
Oğlum Oğlum – 1965
Dağ Başını Duman Almış – 1964
Şeytanın Uşakları – 1964
Hizmetçi Dediğin Böyle Olur – 1964
Manyaklar Köşkü – 1964
Dullar Tercih Edilir – 1964
Erkek Sözü – 1964
On Güzel Bacak – 1964
Şu Kızların Elinden – 1964
Uçurumdaki Kadın – 1964
Şehrazat – 1964
Yankesici Kız – 1964
İki Gemi Yanyana – 1963
Yarın Bizimdir – 1963
Çapraz Delikanlı – 1963
Hop Dedik – 1963
Üç Çapkın Gelin – 1963
Bir Hizmetçi Kızın Hatıra Defteri – 1963
Zoraki Milyoner – 1963
Baş Belası – 1963
Bazıları Dayak Sever – 1963
Yabancı Kız – 1963
Sıralardaki Heyecanlar – 1963
Çiçeksiz Bahçe – 1963
Kadınlar Hep Aynıdır – 1963
Azrailin Habercisi – 1963
Cengiz Han’ın Hazineleri – 1962
Çam Sakızı – 1962
Geçti Buranın Pazarı – 1962
Leyla – 1962
İkimize Bir Dünya – 1962
Kadın Ve Tabanca – 1962
Aşka Kinim Var – 1962
Erkeklik Öldü mü – 1962
Fosforlu Oyuna Gelmez – 1962
Bir Çiçek Üç Böcek – 1962
Bir Gecelik Gelin – 1962
Sahte Nikah – 1962
Külhan Aşkı – 1962
Siyah Melek – 1961
Allah Cezanı Versin – 1961
Aşk Ve Yumruk – 1961
Çapkınlar – 1961
Dikenli Gül – 1961
Mahalleye Gelen Gelin – 1961
Oy Farfara Farfara – 1961
Ölüm Film Çekiyor – 1961
Seviştiğimiz Günler – 1961
Tatlı Bela – 1961
Aslan Yavrusu – 1960
Dolandırıcılar Şahı – 1960
Ölüm Perdesi – 1960
Cici Katibem – 1960
Dostluklar Yaşadıkça – 1960
Civanmert – 1960
Vatan Ve Namus – 1960
Binnaz – 1959
Felaket Yolu – 1959
Erkek Fatma – 1959
Fosforlu Cevriye – 1959
Ninno – 1959
Kıtipiyoz’a Tuzak – 1959
Kederli Yıllar – 1958
Hayat Cehennemi – 1958
İstanbul Macerası – 1958
Murat Çeşmesi – 1957
Lejyon Dönüşü – 1957

Drew Barrymore

Haziran 30th, 2012

John Barrymore’un torunu, Ethel ve Lionel Barrymore’un yeğeni olan aktrist, 22 Şubat 1975’te Amerika’nın California eyaletinde dünyaya geldi. Tam adı Drew Blythe Barrymore’dur. Kameraların karşısına çok küçük yaşlarda geçen Barrymore, henüz dokuz aylık iken bir televizyon reklamında, iki yaşında iken de “Suddenly Love” isimli bir dizide rol aldı. İki yıl sonra, “Altered States” filminde William Hurt’un kızını canlandırarak sinemaya ilk adımını attı.

Şöhret basamaklarını çocuk yaşlarda tırmanmaya başlayan aktrist, yedi yaşında, ünlü yönetmen Steven Spielberg’in “E.T. The Extra Terrestrial” filminde rol alınca, ünü ülke sınırlarını aşan bir yıldız haline geldi. 1982 yapımı bu filmin elde ettiği büyük başarı Barrymore’u geniş kitlelerce beğenilen bir oyuncu haline getirdiyse de, ardından 1984 yapımı “Irreconcilable Differences” ve “Firestarter”da rol alan aktris, bir anda uyuşturucu, alkol ve bitmek bilmez partilerle dolu yıpratıcı bir hayatın içinde buldu kendini.

Çocukluğunu yaşayamadan yetişkinlerin dünyasına adım atmak zorunda kalan küçük oyuncu, teselliyi içkide aramaya başladığında sadece 9 yaşındaydı. Birkaç yıl içinde kendini toparlayan aktris, “Little Girl Lost” isimli bir otobiyografi yazarak burada alkol ve uyuşturucuyla olan yolculuğunu anlattı. 1990’ların başlarında kariyerinde yeni bir dönemece giren Barrymore, aldığı çocuksu ama vamp rollerle dönemin Lolita’sı olmaya adaydı. Bunu yeni bir başlangıç olarak gören aktris, 1992 yılında “Poison Ivy”, 1993’te “The Amy Fisher Story” isimli filmlerindeki performanslarıyla yeniden parlamaya başladı. 1993’te Mike Myers’ın yazdığı komedi “Wayne’s World” filminde, 1995 yılında da romantik komedi “Mad Love” filminde rol aldı genç aktrist.

Yine aynı yıl, “Batman Forever / Batman Daima” filminde rol alan aktris, sahne önünde olduğu kadar, sahne gerisindeki yaşamıyla da dikkatleri üzerinde toplamaya başladı. İlk olarak erkek arkadaşı Jamie Waters ile birlikte verdiği çıplak pozlar “Interview” dergisine kapak oldu, ardından bazı Calvin Klein reklamlarında boy gösterdi, son olarak da 1995 yılında “Playboy” dergisi için çıplak pozlar verdi.

1996 yılında Wes Craven’in gişe rekortmeni “Scream / Çığlık” isimli filminde kısa ama dikkat çekici bir rol alan Barrymore, aynı yıl Woody Allen’ın “Everyone Says I Love You / Herkes Seni Seviyorum Der” filminde de yer aldı. Bu iki film, aktristin kariyerinde yeniden yükselişe geçmesini sağlayan filmler oldu. Tekrar yoğun bir çalışma temposu içine giren Barrymore, bir yandan da sahne dışındaki kötü imajını yıkıp sevimli ve eğlenceli bir insan olarak görünmeye özen gösteriyordu. Sinema çalışmaları da bu yeni imajını destekler nitelikteydi.

Aldığı rollerin çoğunda sade ve güzel kahramanı canlandıran aktris, 1998 yapımı “Ever After / Sonsuza Dek” filminde gerçek bir Sindirella’yı canlandırmaktaydı. Barrymore’un 1998 yılı çalışmalarından bir diğeri olan “The Wedding Singer”, onu Amerika’nın yeni sevgilisi haline getiren bir film olacaktı. Bir sonraki yıl “Never Been Kissed / Gerçek Öpücük” filmi ile iniş çıkışlarla dolu geçmişine son noktayı koyan aktris, filmde sevgilisi tarafından terk edilmiş 20’li yaşlarındaki muhabiri canlandırıyordu.

2000 yılında “Charlie’s Angels / Charli’nin  Melekleri”da Cameron Diaz ve Lucy Liu’yla birlikte Charlie’nin üç meleğinden birini canlandırdı. Aynı yıl “Skipped Parts”, “So Love Returns” ve “Donnie Darko” isimli filmlerde de rol alarak 21. yüzyıla son derece hareketli başladı. Barrymore’un 2001 yılı çalışmaları arasında “ Donny Darko”, “Freddy Got Fingered”, “Riding in Cars with Boys” ve “Barbarella” bulunuyor. Aktrist, 2003 yılında “Charlie’s Angels / Charli’nin  Melekleri” filminin devamı olan “Charlie’s Angels: Full Throttle / Charlie’nin Melekleri: Tam Gaz” filminde rol aldı.

Sandra Bullock

Haziran 30th, 2012

Bugün Hollywood’un en çok kazanan aktrislerinden olan Sandra Bullock, 26 Haziran 1964 yılında Virginia, Arlington’da doğdu. Annesi Helga Bullock, ünlü bir opera sanatçısı, babası ise müzik öğretmeni olan Bullock’un çocukluğu opera sanatçısı olan annesinin turneleri dolayısıyla Avrupa’da geçti. Bu turnelerde, sahneye ve dolayısıyla oyunculuğa olan ilgisi başladı ve zamanla arttı.

1982’de doğduğu şehir olan Arlington’daki Washington Lee Lisesi’nden mezun olduktan sonra East Caroline Üniversitesi’nde oyunculuk eğitimi aldı. Burada drama dersleri alan ve oyuncu olmaya karar veren Bullock, okulu bitirmeden oyunculuk hayatına atıldı. Bir süre tiyatroda devam ettikten sonra 1989 yılında televizyona yöneldi ve ” Bionic Showdown : The Six-Million-Dolar Man and the Bionic Woman ” adlı bir yapımda yer aldı. Ertesi yıl romantik komedi filmi ” Working Girl “de rol alan Bullock, 1992 yılında sevgilileri tarafından terk edilmiş bilim adamlarını konu alan ikinci sınıf romantik komedi ” Love Potion No. 9 “da yer aldı.

Daha sonra sinemada şöhreti, 1994 yılında, Keanu Reeves ile birlikte rol aldığı “Speed” filmiyle yakaladı. Zamanla romantik komedilerin aranan yıldızı haline gelen Bullock, 1996 yılında ” Two If by Sea ” adlı filmde tanınan komedyen Denis Leary ile birlikte oynadı. Bu filmde rol aldıktan sonra, Ernest Hemingway’i canlandıran Chris O’Donnel ile ” In Love and War “filminde oynadı. Filmde savaşta gönüllü hemşirelik yapan Agnes Kurowsky’i canlandırdı.

Sinemadan kazandıklarıyla “Fortis Films” adlı kendi yapım şirketini kuran Bullock, 1998 yılında ” Hope Floats ” filminin yapımcılığını üstlendi. Aynı yıl Nicole Kidman ile birlikte sihirle uğraşan iki kız kardeşin hikayesini konu alan ” Practical Magic ” adlı filmde rol aldı. 1996 ve 1999 yıllarında People dergisinin Dünyanın En Güzel 50 İnsanı listesine giren başarılı oyuncu, “The Thing Called Love” filmi için de kendi şarkısını besteledi ve söyledi. ” The Prince of Egypt ” filminde seslendirme yapan aktris, Ben Affleck ile ” Forces of Nature ” ve Liam Neeson ile de ” Gun Shy ” adlı filmlerde de rol aldı.

2000 yılında çekilen “28 Days”filminde, yaşamda ikinci bir şans arayan alkol bağımlısı bir yazarı canlandıran Bullock, aynı yıl rol aldığı ” Exactly 3:30 “de de dakiklik sorunu yaşayan bir iş kadınını canlandırdı. “Güzel Dedektif” filminde ise FBI ajanı Grace Hart’ı canlandıran başarılı oyuncu, 2002’de Barbet Schroeder’ın yönettiği ” Murder By Numbers ” filminde cinayet masası dedektifi Cassie Mayweather’ı canlandırdı.

1989’dan bu güne kadar bir çok filmde rol alan başarılı oyuncunun aldığı ödüllerden bazıları şunlardır: 1995’de, MTV Film Ödülü’nde En İyi Kadın Oyuncu Ödülü, aynı yıl “Speed” filminde birlikte rol aldığı Keanu Reeves ile birlikte MTV Film Ödülü’nün En İyi İkili Ödülü, yine aynı yıl MTV Film Ödülü’nde En Çekici Kadın Ödülü.

Cezmi Baskın

Haziran 30th, 2012

İstanbul’da doğan sanatçı, tiyatroya Bakırköy Halk Evi’nde amatör olarak başladı. Daha sonra aynı tiyatroya stajyer oyunculuk yaparak devam etti. LCC Tiyatro Okulu’ndan eğitim aldıktan sonra, LLC’den ayrılan grupla birlikte tiyatro eğitimini geliştirmeye çalıştı. Bir süre grup oyuncularında ve Şehir Tiyatrosu’nda çalışan sanatçı, Ankara Sanat Tiyatrosu ve Devlet Tiyatrosu’nda da çalıştı. Ankara Sanat Tiyatrosu’nda zorunlu şehir değiştirmeler ve askerlik süresi hariç uzun yıllar hizmet verdi. Bu tiyatronun genç oyuncular yetiştirme çabalarına eğitmen olarak katıldı.

İzmir Devlet Tiyatrosu’nda iki sezon oynadı fakat daha sonra tekrar Ankara Sanat Tiyatrosu’na geri döndü. TRT’de köye yönelik eğitim programları çerçevesinde dramalarda oynadı, az da olsa dublaj çalışmaları yaptı. Sinema filmleri ve tiyatroyu yanyana yürütmeye çalışan Baskın, Ankara’da olduğu süre içerisinde gençlik oyunları sahneledi ve Ankara Sanat Tiyatrosu’nda birçok oyunda yönetmen yardımcısı olarak çalıştı.

Yurt dışında gözlem ve inceleme gezileri yaptı. Oradaki Türk ve yabancılara eğitmen olarak deneyimlerini aktarmaya çalıştı. Yurt dışında Türklerin yaptığı oyunlarda oynadı ve kendi projelerini Avrupa’nın çeşitli kentlerinde uyguladı ve oynadı.

Çark, Bizimkiler, İkinci Bahar, Cahide, Ateşten Gömlek ve Kurtuluş gibi dizi filmlerinin yanısıra Hiçbiryerde, 9, O Da Beni Seviyor, Vizontele, Derviş, Kahpe Bizans, Eylül Fırtınası, Duruşma, Sen De Gitme Triandafilis, İntikam Zamanı gibi sinema filmlerinde rol aldı.

TİYATRO OYUNLARI
BRECHT – Hitler Rejiminin Korku ve Sefaleti 
              Komün Günleri
              Ana (Gorki-Brecht)
              Carrar Ana’nın Silahları
GORKİ – Ayak Takımı Arasında 
           Sonuncular
ROBLES – Montserra
HANS FALLADA – Küçük Adam Ne Oldu Sana?
SEAN’ O CASSEY – Silahşörün Gölgesi
ROBERT SCHINEIDER – Pislik
IBSEN – Halk Düşmanı

Julia Roberts

Haziran 30th, 2012

Hollywood’un sempatik yıldızlarından Julia Roberts, 28 Ekim 1967’de Amerika’nın Georgia kentinde dünyaya geldi. Tam adı Julie Fiona Roberts’dır. Babası süpürge makinesi satıcısı, annesi ise kilise sekreteri olan aktrisin ailesi, 1972 yılında, sanatçı dört yaşındayken boşandı. Aradan beş yıl geçtikten sonra da babası kanserden hayatını kaybetti. 17 yaşına geldiğinde, liseyi bitirip oyuncu olma isteğiyle New York’ta yaşayan, oyuncu kız kardeşinin yanına taşındı. Bir süre çeşitli ajanslarda modellik yaptıktan sonra, 1986 yılında, erkek kardeşinin yönetmen Eric Masterson’u ikna etmesiyle, ilk oyunculuk denemesini “Blood Red” adlı bir filmle gerçekleştirdi.

Bu arada “Crime Story” adlı TV dizisinde de rol alan aktris, yine aynı yıl “Satisfaction” ve “Mystic Pizza / Mistik Pizza” filmlerinde rol aldı. Sanatçı, 1988 yapımlı “Mystical Pizza / Mistik Pizza” filminde canlandırdığı küçük bir pizza dükkanında çalışan Portekizli bir garson karakteriyle ilk çıkışını yaptı ve dikkatleri üzerine çekmekte gecikmedi.

Julia Roberts, 1989 yılında, “Stell Magnolias” filmindeki performansıyla Altın Küre En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu Ödülü’nü kazandı ve yine aynı filmle Oscar’a aday gösterildi. Bir yıl sonra, Garry Marshall’ın yönetttiği, 1990 yılının en çok hasılat yapan filmi “Pretty Woman / Özel Bir Kadın”da Richard Gere ile başrolü paylaştı. Milyoner bir adamın kalbini çalan bir fahişeyi canlandırdığı rolü ile En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Küre ve British Academy ödüllerini kazandı, ayrıca En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi. Roberts, bu film sayesinde tüm dünyaca tanınan bir ünlü oldu ve Hollywood’da da yıldızların arasında kendisini kabul ettirdi.

1991 yılında Sleeping With The Enemy adlı gerilim filminden sonra Steven Spielberg’in “Hook” adlı filminde canlandırdığı fantastik çocuk kahramanı rolüyle izleyicilerini düş kırıklığına uğratarak bir anda yönetmenlerin korkulu rüyası olan Roberts, Robert Altman’ın 1992 yapımlı “The Prayer” filmi ile prestijini kurtardı. Yeni, genç yüzlerin Hollywood sinemasını istila etmesi ile rakipleri ile dişe diş bir mücadeleye giren Roberts, Denzel Washington ile başrollerini paylaştığı ve bir hukuk öğrencisini canlandırdığı, 1993 yapımlı “The Pelican Belief” filmi ile beklediği başarıyı yakalayamadı. Bu filmden sonra tanıştığı şarkıcı Lyle Lovette’le evlendi fakat 21 ay sonra boşandı.

Bir süre, gişede hayal kırıklığı yaratan filmlerde boy gösteren Roberts, 1995 yılında eleştirmenler tarafından fazla beğenilmeyen “Something To Talk About” ile, Woody Allen’ın yönettiği, müzikal komedi olan “Everyone Says I Love You” gibi filmlerde başarılı sayılabilecek bir oyunculuk gösterdi. Yeniden romantik komedilerin aranılan kadın oyuncusu haline gelen Julia Roberts, Cameron Diaz’ın da yer aldığı “My Best Friend’s Wedding / En İyi Arkadaşım Evleniyor” filmi ile büyük sükse yapan yıldız, bu filmle Altın Küre Ödülü’ne aday gösterildi. Yakaladığı trend ile birlikte ücreti de artan yıldız oyuncu, aynı ücreti aldığı Mel Gibson ile “Conspiracy Theory / Komplo Teorisi” adlı filmde yer aldı.

1998 yılında yalnızca Susan Sarandon ve Ed Harris ile başrollerini paylaştığı, bir aile dramını konu alan “Stepmom / Omuz Omuza” filminde oynayan aktris, bir sonraki yıl romantik komediye dönüş yaparak Hugh Grant ile birlikte “Notting Hil / Aşk Engel Tanımaz” adlı filmde oynadı. Daha sonra Richard Gere ile birlikte “Runaway Bride / Kaçak Gelin” filminde izlediğimiz ünlü aktris, Steven Soderbergh’in yönetmenliğini yaptığı ve başrollerinde Albert Finney’in yer aldığı “Erin Brokovich / Tatlı Bela” filmindeki rolü ile En İyi Kadın Oyuncu Oscar Ödülü’nü kazandı. Julia Roberts, filmde iki küçük çocuğuyla birlikte yaşam mücadelesi vermek zorunda kalan ve ikinci evliliğinde de kocası tarafından terk edilen bir anneyi canlandırmıştı. Sanatçı, bu filmden 20 milyon dolar kazandı.

2001 yılında “Mexican / Meksikalı” filminde Hollywood’un önde gelen aktörlerinden olan Brad Pitt ile birlikte rol alan aktris, aynı yıl Billy Crystal ve Catherine Zeta-Jones ile başrol oynadığı “America’s Sweethearts / Gözde Çift” filminde Kiki, aralarında Hollywood’un ünlü isimlerinin yer aldığı ve bir soygunu konu alan “Ocean’s Eleven” filminde de Tess Ocean rolüyle kamera karşısına geçti. Hollywood’un en çok kazanan oyuncularından olan aktris, 2002 yılında da Gorge Clooney’nin yönettiği ve oynadığı “Confessions of a Dangerous Mind”da aktöre eşlik etti. Julia Roberts, 1997’den beri birlikte olduğu Benjamin Bratt’ten 2001 yazında ayrıldı.

Jennifer Connelly

Haziran 30th, 2012

12 Aralık 1970’de New York’da doğan jennifer Connelly, modelliğe henüz 10 yaşındayken başladı. Güzelliğiyle çabucak farkedildi ve kısa zamanda aranan modeller arasına girerek sık sık yurt dışı seyahatlerine çıkmaya başladı. Oyunculuk çalışmalarının başlaması da bu sayede oldu. İlk olarak bir İngiliz korku episodunda kamera karşısına geçen Connelly, bunun ardından içlerinde Duran Duran grubunun “ Union of the Snake ” klibinin de bulunduğu bazı video-kliplerle kamera karşısına geçti. Sinemaya 1984 yapımlı, Sergio Leone’nin yönetmenliğini yaptığı “Bir Zamanlar Amerika (Once Upon A Time in America)” adlı filmle adım attı. Bir yıl sonra, Dario Argento’nun yönetmenliğini yaptığı, seri cinayetleri çözmek amacıyla bir böcekbilimciyle işbirliği yapan bir öğrenciyi canlandırdığı, korku ve gerilim dolu film olan “Phenomena”da rol aldı. Bu rol, aktristin başrolleri başarıyla canlandırabileceğinin ispatı oldu.

1986’da Jim Henson’un “ Labyrinth ”inde Sarah rolüyle kamera karşısına geçmesinin ardından 1988 yılında “Etoilé” ve “Some Girls” isimli iki filmde yer aldı. Bu arada klasik tiyatro ve doğaçlama alanında ünlü isimlerden olan Roy London, Howard Fine ve Harold Guskin’den dersler aldı. Bir kaç küçük filmden sonra fantastik filmlerin ünlü yönetmeni Jim Henson’un imzasını attığı, George Lucas’ın yapımcılığını üstlendiği “Labyrinth” filminde David Bowie ile birlikte rol aldı.

The Rocketeer’in gişelerde başarısız olmasıyla uzun süre sessiz kalan oyuncu, sessizliğini lezbiyen bir öğrenciyi canlandırdığı John Singleton’un “Higher Learning” adlı filmiyle bozdu. Bu filmdeki rol arkadaşı Bill Campbell ile 5 yıl süren bir birliktelik yaşayan oyuncunun, fotoğrafçı David Dugan’dan bir oğlu bulunuyor. Lee Tamahori’nin “Mullholland Falls” ve Alex Proyas’ın “Dark City” filmleri gibi sinemaseverlerin beğenisini kazanan bazı filmlerde ufak tefek rollerle izleyici karşısına çıktıktan sonra, 2000 yılında, Darren Aronofsky’nin yönettiği “”A Requiem for a Dream”deki Marion Silver rolüyle “Independent Spirit” ödülüne aday gösterildi. Aynı yıl Keith Gordon’un “Waking the Dead” isimli filminde Billy Crudup ile kamera karşısına geçti. Connelly’nin 2000 yılında rol aldığı bir diğer film Ed Harris’in ilk yönetmenlik denemesi olan “Pollock” oldu. Amerikalı ressam Jackson Pollock’ı konu eden filmde, Pollack’ın sevgilisi rolünü oynadı sanatçı.

2001 yılında ise, Ron Howard’ın yönettiği “A Beautiful Mind” filminde, “Gladyatör”deki rolüyle 2001 “En İyi Erkek Oyuncu” Oscarını alan Russell Crowe’la birlikte başrolde yer aldı. Josh F. Nash’ın yaşam öyküsünden esinlenen; paranoid şizofreninin gelişim sürecini ve evrelerini göstererek hastalığın görsel bir ifadesini sunmayı amaçlayan filmde, John Nash’in eşi Alicia Nash’i canlandıran aktris, bu rolüyle 59. Altın Küre Ödüllerinde “ En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu ” ödülünü ve 2002 yılının “En İyi Yardımcı Kadın Oyucu” Oscarını aldı. Sanatçı, 1 Ocak 2003’te Paul Bettany ile evlendi.

Winona Ryder

Haziran 30th, 2012

Gerçek adı Winona Laura Horowitz olan başarılı sanatçı, 29 Ekim 1971 yılında Minesota’da dünyaya geldi. Kuzey Kaliforniya’da büyük bir çiftlikte büyüyen Ryder, 10 yaşında ailesiyle birlikte San Francisco yakınlarına taşındı ve American Consercatory Theater’da oyunculuk dersleri almaya başladı.

13 yaşında “Desert Bloom” adlı film için deneme çekimine katılan fakat seçilemeyen genç sanatçı, sinema kariyerine 1986 yılındaki “Lucas” filmindeki şiire düşkün genç bir kızı canlandırarak başladı. Bu filmle birlikte asıl ismi Winona Laura Horowitz’i terk ederek, Ryder soyadını kullanmaya başladı.

1987’de ise “Square Dance” filminde rol alan sanatçı, daha sonra savaş karşıtı mesajlar içeren “1969” da rol aldı. “Beetlejuice”ta ( Beterböcek ), Geena Davis ve Alec Baldwin ile birlikte sinema sevenlerin karşısına çıkan Ryder, hayaletlerle iyi ilişkiler kurabilen küçük bir kızı canlandırdı. 1989’da “Heathers” filminde ise bir okulun bütün üyelerini öldürüp daha sonra intihar süsü vermeyi planlayan bir genci oynadı. Ve yine aynı yıl “Great Balls of Fire” adlı filmde 13 yaşında gelin olan bir kızı canlandırdı. Ardından 1990’da “Edward Scissohands” filminde Johnny Depp ile birlikte rol aldı.

1990’da “Mermaids”(Deniz Kızları), 1992’de “Night on Earth” gibi filmlerde rol aldı. Kuşaklar arası farklılıkları konu alan “Night and Earth” filminde makine işçisi olmayı hayal eden bir arabacıyı canlandırdı. Kariyerindeki başarısını yavaş yavaş zirveye taşıyan Ryder, “Bram Stoker’ın Draculası” adlı filmde kanını içmek isteyen ölümsüz kontun kurbanı rolündeydi bu sefer.

1994 yılına gelince, sinema kariyerindeki en büyük başarıyı elde etti. “Age Of Innocence”(Masumiyet Çağı) filmiyle en iyi yardımcı kadın oyuncu ve Altın Küre ödülünü kazandıktan sonra, 1995 yılında Louisa May Alcott’a ait “Little Women” (Küçük Kadınlar) adlı kitabın filminde de “Jo” karakterini canlandırarak başrol oynadı ve en iyi kadın oyuncu dalında ikinci kez Oscar’a aday gösterildi.

1995’de “How To Make an American Quilt” te rol alan başarılı sanatçı, 1995 yılına kadarki süre zarfında Johnny Depp, Christian Slater, Daniel Day Lewis, Jay Kay,David Pirner Evan Dando gibi isimlerle beraberlikler yaşadı. 1996’da ise “Looking For Richard” filmiyle izleyicilerin karşısına geçti ve yaklaşık bir sene sonra bilimkurgu filmi “Alien: Resurrection” (Yaratık:Diriliş) da rol aldı ve 1997’de yılında “People” dergisinin düzenlediği dünyanın en güzel 50 insanı arasına girdi.

Sinema kariyeri oldukça başarılı olan sanatçı, 1999 yılında “Girl Interrupted” ve “Being John Malkovich” te rol aldı ve bir sonraki yıl, Richard Gere ile birlikte kamera karşısına geçtiği “Autumn in New York” (New York’ta Sonbahar) adlı romantik dramda 21 yaşında ölümcül bir hastalığa yakalanmış Charlotte Fielding karakterini canlandırdı.

Ryder, 2000 yılında senaryosunu Pierce Gardner’ın yazdığı ve yönetmenliğini Janusz Kaminski’nin yaptığı “Kayıp Ruhlar” filminde Ben Chaplin ile Maya Larkin’i canlandıran Ryder birlikte rol aldı. Aşk ve güven konularıyla inanç değerlerinin sorgulandığı film, cinayet romanları yazan genç bir yazarın hedefi olduğuna inanan genç ve dindar bir kadın olan Maya Larkin’in, içinden çıkılamaz olaylarla mücadelelerini konu alıyor.

Demi Moore

Haziran 30th, 2012

Asıl adı Demetria Guynes olan Demi Moore 11 Kasım 1962’de dünyaya geldi. Babası daha o doğmadan annesi Victoria’yı terketti ve bu durum da Demi’nin çocukluğunun yalnızlık içinde geçmesine neden oldu. Bunun yanında üveybabası sık sık iş değiştiriyordu ve bu yüzden de yaklaşık 40 kez taşınmak zorunda kaldılar. Sonunda üvey babası Guyes intihar etti. Demi 16 yaşında okulu bırakıp poster kızı olarak çalışmaya başladı.

18 yaşında rock müzisyeni Freddy Moore ile evlendi. Bu evlilik dört yıl sürdü. 19 yaşında “General Hospital” adlı bir soap opera dizide sürekli çalışmaya başladı. İlk maaşıyla kutlama partileri yapan ve kokaine başlayan Demi Moore, üç yıl kadar sürdürdüğü bu dönemde bir gün sete uyuşturucu almış bir şekilde gelince yönetmen Joel Schumacher tarafından kovuldu. Tedavi görüp bir hafta sonra sete döndü ve bir daha uyuşturucu almayacağına yemin etti.

Hamileyken Vanity Fair’e çıplak poz vermesi gibi herkesin ilgisini çekecek gösteriler yapmasıyla şöhrete ulaştı. “Hayalet/Ghost”un (1990) büyük ticari başarısından ve “Ahlaksız Teklif/Indecent Proposal” (1993), “Taciz/Disclosure” (1994) gibi tartışmalı filmlerden sonra artık o Hollywood’un en çok aranan ve en pahalı aktrislerinden biri oldu.

1996’da People dergisi tarafından dünyadaki en güzel 50 kişiden biri seçilen Demi Moore, Bruce Willis ile evlendi. Bu evlilik Haziran 1998’de sone erdi.

Neriman Köksal

Haziran 30th, 2012

Yeşilçam’ın büyük oyuncularından Neriman Köksal, 1929 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Gerçek adı Hatice Kökçü’dür. Çetin Karamanbey tarafından keşfedilip, “Çete” filmindeki Rus prensesi Nina rolü ile sinemaya adım atan Neriman Köksal asıl ününü, Fosforlu Cevriye (1959) filmi ile elde etti. Aydın Arakon, Fosforlu Cevriye filmi ile erkeksi kadın filmlerine çok tutulan bir örnek getirmiştir (Scognamillo, 1998:126). Neriman Köksal’ın, Fosforlu Cevriye filmi ile elde ettiği başarıdan dolayı günümüze kadar “Fosforlu” lakabı ile anılması ise bir tesadüf değildir.

Neriman Köksal’ın Fosforlu Cevriye’de, iri-kıyım yapısıyla erkeklere posta koyan, argo konuşan, külhanbeyi, erkeksi-kadın (Özgüç,1993: 29) imgesini başarıyla canlandırması, sonraki dönemlerde Türk Sinemasında erkeksi-kadın imgesinin uzun yıllar sürecek bir modaya dönüşmesine de öncülük etmiştir.

Sanatçı, 1999 yılında Mustafa Volkan Öylek’in 9 yaşındaki kızı Nazlı Buse Öylek’i mahkeme kararı ile evlat edindi. Sanatçı aynı yıl 24 Ekim 1999’da 70 yaşında hayata gözlerini yumdu.

Oynadığı Filmler:
Çete 1950, Hürriyet Şarkısı 1951, Katil 1953, Süheyla İstanbul Canavarı 1953, Affet Beni Allahım 1953,  Leylaklar Altında 1954, Beyaz Cehennem (Cingöz Recai) 1954, Cingöz Recai 1954, Çalsın Sazlar Oynasın Kızlar (Oyna Kızım Oyna) 1954, Neriman İki Ateş Arasında 1954, Ebediyete Kadar 1955, Ölüm Korkusu 1955, Battal Gazi Geliyor 1955, Mari Bataktaki Kız 1955, Kanlarıyla Ödediler 1955, Kara Vadi 1955, Oyuncu Kız 1955, Şeyh Ahmed’ın Gözdesi 1955,  Çoban Ali 1955,  Hayatımı Mahveden Kadın 1955, Kaybolan Gençlik 1955  Hayırsız Evlat 1956, Yangın 1956, Felaket Zinciri 1956, Günahsız Yavrular 1956, Kara Bela 1956, Tuzak Oteli 1956, Çoban Aşkı 1957, Dişi Canavar 1957, Günahkarlar Cenneti 1958, Kızımın Başına Gelenler 1958, Bana Gönül Bağlama 1958, Gönülden Ağlayanlar 1958, Tilki Leman 1958, Vicdan Azabı 1958, Beklenen Bomba 1959, Feryat 1959, Fosforlu Cevriyem 1959, Şehvet Uçurumu 1959, Erkek Fatma 1959, Kıtipiyoz’a Tuzak (Fosforlu’nun Oyunu) 1959, Devlerin Öfkesi 1960, Bir Serseri 1960, Oy Farfara Farfara 1961, Tatlı Bela 1961, Naylon Leyla 1961, Şahane Kadın 1961, Fosforlu Oyuna Gelmez 1962, Lekeli Kadın 1962, Çam Sakızı 1962, Erkek Fatma Evleniyor 1963, Arka Sokaklar 1963, Gençlik Rüzgarı 1964, Son Tren 1964, Gel Barışalım 1964, Dişi Şeytan 1964, Lekeli Aşk 1964, Kimse Fatma Gibi Öpemez 1964, Öpüşmek Yasak 1964, Ayşecik Cimcime Hanım 1964, Konyakçı 1965, 65 Hüsnü 1965, Fakir Gencin Romanı 1965, Şeker Gibi Kızlar 1965, Artık Düşman Değiliz 1965, Lafını Balla Kestim 1965, Çalıkuşu 1966, Örümcek Adam 1966, Ölüm Busesi 1966, Seher Vakti 1966, Karanlıklar Meleği 1966, Aşkın Gözyaşları 1966, Geceler Yarim Oldu 1966, Yakut Gözlü Kedi 1966, Serap Ağlayan Kadın 1967, Kimsesizim 1967, Kızım Duymasın 1967, Beş Asi Adam 1968, Yanık Kaval 1969, Güllü Geliyor Güllü 1973, Yedi Evlat İki Damat 1973, Gülşah 1975, Güler Misin Ağlar Mısın 1975, Aşk-ı Memnu (TV) 1975, Saffet Beni Affet 1976, Hamza Dalar Osman Çalar 1976, Acı Hatıralar 1977, Sevgili Dayım 1977, Babanın Evlatları 1977, Evlidir Ne Yapsa Yeridir 1978, Cevriyem 1978, Ali Baba’nın Çiftliği 1978, Aldırma Gönül 1978, Çilekeş 1978, Süpermenler 1979, N’Olacak Şimdi 1979, Ayrılık Kolay Değil 1980, Şaka Yapma 1981, Bağrımdaki Ateş 1981, Günah Defteri 1981, Kırık Bir Aşk Hikayesi 1981, Mutlu Ol Yeter 1981, Talih Kuşu 1982, Beni Unutma 1982, Hülyam 1982, Seni Kalbime Gömdüm 1982, Hasret Sancısı 1982, Islak Mendil 1982, Bedel 1983, Ah Şu Kadınlar 1983, Anlatamadım 1983, Davetsiz Misafir 1983, Feryat 1983, Yaktı Beni 1983, Metres 1983, Bir Zamanlar Kardeştiler 1983, Gurbet 1984, Kader 1984, Uç Güzel Güvercinim 1984, Balayı 1984, Asılacak Kadın 1984, Aliş ile Zeynep (TV) 1984, Sana Öyle Hasretim Ki 1985, Uyanıklar Dünyası 1985, Sekreter 1985, Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (TV) 1985, Süheyla Hayat Kadını 1986, Güneşten De Sıcak 1986, Sultan 1987, Acı Gurbet 1988, Evdekiler (TV) 2000, Bizim Mahalle (TV) 2000.

Ödülleri
18. İstanbul Film Festivali, 1999, 1 Dakika Karanlık, Onur Ödülü

Brigitte Bardot

Haziran 30th, 2012

Hollywood’un güzel yıldızlarından Brigitte Bardot, 28 Eylül 1934’de Fransa’nın Paris kentinde dünyaya geldi. Bardot’un babası bir mühendisti ve Bardot 15 yaşına kadar babasına aile şirketinde yardım etti. Bardot, 15 yaşındayken annesinin ısrarıyla şarkıcı olmaya karar verdi. Fakat kader Bardot’un şarkıcı olmasını engelledi ve Bardot kendini bir anda model olarak buluverdi.

Elle dergisine kapak olduktan sonra iyice ünlenen Bardot, güzelliği ile herkesin başını döndürüyordu. Bu güzelliği yapımcılarında ilgisini çekti ve Bardot’a oyunculuk teklifleri yağmaya başladı. İlk filmi “Le Trou Normand-Crazy For Love”ı çevirdiğinde yalnızca 18 yaşındaydı. Bu filmden sonra Roger Vadim ile evlenen güzel yıldız (1957’de Vadim’den ayrıldı) 1953’de, Fransa’dan çıkıp İngiltere’de Kirk Douglas ile “Act of Love” filminde oynadı. Fransa’da oynadığı birdolu filmle sinemanın en ünlü seks sembollerinden biri olan Bardot’un ünü Fransa’dan tüm dünyaya yayıldı.

Bardot Amerika’da da bir kaç film çevirmeyi ihmal etmedi; “Dear Bridget”, “Film Portrait”, “The Love Love Goddesses” “Helen of Troy”. Güzel yıldız, 1975 yılında son filmi “Il Sorriso del Grande Tentatore”yi çevirdikten sonra sinemayı bıraktığını açıkladı. Sinemayı bıraktığında 40 yaşında olan Bardot, hayatını paparazzilerden kaçarak ve hayvan hakları savunuculuğu yaparak geçiriyor.

Güzel yıldız Roger Vadim’den sonra 1959’da Jacques Charrier ile, (1962’de ayrıldılar)1966’da Gunter Sachs ile (1969’da ayrıldılar) evlendi. Tüm bu evliliklerinde mutluluğu yakalayamayan Bardot, 1992’de sinemadan uzaklaşmışken evlendiği Bernard d’Ormale mutluluğu yakaladı ve d’Ormale ile halen evliliğini sürdürüyor.

FİLMOGRAFİ
Il Sorriso del grande tentatore (1975)
Colinot (1973)
Don Juan 73 (1973)
Film Portrait (1972)
Les Petroleuses (1971)
Boulevard du Rhum (1971)
Les Novices (1970)
Les Femmes (1969)
Ours et la Poupee (1969)
Tre Passi Nel Delirio (1968)
Shalako (1968)
A Coeur Joie (1967)
Masculin Feminin (1966)
Marie Soleil (1965)
Tentazioni Proibite (1965)
Viva Maria (1965)
Dear Brigitte (1965)
The Love Love Goddesses (1965)
Bardot et Godart (1964)
Papparazzi (1964)
Une Ravissante Idiote (1964)
Le Mepris (1963)
Le Repos du Guerrier (1962)
Les Amours Celebres (1961)
Vie Privee (1961)
La Bride Sur le Cou (1961)
Affaire d’une Nuit (1960)
La Verite (1960)
Voulez-Vous Danser Avec Moi (1959)
Babette S’en Va-t-an Guerre (1959)
La Femme et le Pantin (1958)
En Cas de Malheur (1958)
Les Bijoutiers du Clair de Lune (1957)
Une Parisienne (1957)
En Effeuillant la Marguerite (1956)
La Mariee Est Trop Belle (1956)
Mio Figlio Nerone(1956)
Et Dieu … Crea la Femme (1956)
Cette Sacree Gamine (1956)
Helen of Troy (1956)
Doctor at Sea (1955)
Le Fils de Caroline Cherie (1955)
Future Vedettes (1955)
La Lumiere d’en Face (1955)
Les Grandes Manoeuvres (1955)
Tradita (1954)
Si Versailles M’etait Conte (1954)
Act of Love (1953)
Le Portrait de Son Pere (1953)
Dents Longues Les (1952)
Manina la Fille Sans Voile
Le Trou Normand (1952)

Açelya Akkoyun

Haziran 30th, 2012

Adana’da doğan sanatçı, Fenerbahçe Lisesi’ni ve MSÜ Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü’nü bitirdi. Konservatuvar yıllarında girdiği İstanbul Şehir Tiyatroları’nda, altı yıl çeşitli oyunlarda rol aldı. Theope, Mösyö Butterfly, Kırmızı Pabuçlar, Hüner, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Palyaço Prens, Yavru Kimin, sanatçının oynadığı bazı oyunlardır.

1989’da Zülfü Livaneli ile birlikte Güneş Topla Benim İçin adlı müzik klibinde, 1994’de ise Ayhan Baran’la birlikte Türkiye’nin ilk opera klibinde rol aldı. Akkoyun, aynı yıllar televizyon dizilerinde de oynamaya başladı. 1992’de Son Söz Sevginin, 1993’de Çakalların İzinde, yine aynı yıl Suçlu Kim, 1995’de Mirasyediler, ve 1995’de Sessizlik adlı sinema filminde rol aldı. Akkoyun tiyatro, sinema ve dizi filmlerinin yanı sıra reklam filmlerinde de oynadı. Bunlardan bazıları: Pril, Luna, Akbank, İş Bankası ve Yeni Yüzyıl’dır.

1995 yılında 4×4 adlı yarışma programı ile sunuculuğa başlayan başarılı sanatçı, daha sonra 1998 Adana Film Festivali’ni ve 1999, 2000 Antalya Film Festivali Onur Ödülleri’ni sundu. 1994’de başladığı Mahallenin Muhtarları ve 1997’de başladığı Böyle mi Olacaktı adlı diziler ise televizyonlarda devam etmektedir.Halen yayınlanmakta olan Çocuktan Al Haberi adlı yarışmanın sunuculuğunu yapan Akkoyun, 1998 yılında tiyatro sanatçısı Civan Canova ile evlendi.

Ekrem Bora

Haziran 30th, 2012

Gerçek adı Ekrem Şerif Uçak’tır. 1934’te Ankara’da doğdu. Ortaokuldan mezun olduktan sonra Sultanahmet Devlet Basımevi Kursu’nu bitirerek,!mürettip ve mücellit diploması aldı. Bir süre bu meslekte çalıştı. 1953’te Sezai Solelli’nin aracılığı ile Yıldız Dergisi’nin açtığı sinema artist yarışmasına katılıp birinci oldu. Fakat film çevirmeden vatani görevini yapmaya gitti. 1955’te ilk filmi olan “Alın Yazısı”nı çevirdi. İki filmde daha oynadıktan sonra, sinemaya iki yıl ara verdi. Sonra tekrar sinemaya dönerek erkek oyuncular arasında başa oynadı. Bora, 1966’da Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde “en başarılı erkek oyuncu” ödülünü kazandı. Ayrıca çeşitli basın organlarınca yılın sanatçısı seçildi.

Kadıköy’deki Florence Nightingale Hastanesinde 30 Mart Cuma gününden beri tedavi gören Bora’nın, 1 Nisan 2012 saat 13.45’te akciğer ödemi nedeniyle hayatını kaybettiği bildirildi.

İbrahim Yazıcı

Haziran 30th, 2012

1970 yılında Ankara’da doğdu. 16 yaşında girdiği H.Ü. Devlet Konservatuarında Nimet Karatekin’ le piyano, Nevit Kodallı ve İstemihan Taviloğlu ile kompozisyon, Hikmet Şimşek ve Rengim Gökmen’le orkestra şefliği çalıştı ve bu okuldan yüksek lisans diploması aldı. Daha sonra Conservatoire National de Musique de Perpignan’da Claude-Phillipe Durand ile piyano, Daniel Tosi ile orkestra şefliği, Michel Lefort ile oda müziği çalıştı ve bu okulu üç “Premier Prix” alarak bitirdi. Bu okullardaki çalışmalarının yanı sıra Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde masterclass’lara da katıldı. İngiliz Maestro Gilbert Varga ile de uzun bir süre çalıştı ve asistanlığını yaptı.

Ankara Devlet Operası’nda konuk şef olarak başladığı konser faaliyetlerini aralarında Camerata de France, Bilkent Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, tüm Devlet Senfoni Orkestraları, 9 Eylül Senfoni ve Mersin Opera Orkestralarının da bulunduğu pekçok toplulukla yoğun bir biçimde sürdürmekte olan sanatçı Türkiye’nin yanı sıra Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Belçika, Yunanistan, Güney Kore ve Kıbrıs’ta konserler verdi ve İstanbul, Puccini (Valencia), Europäischer Musiksommer (Berlin), Bellapais (Girne) CBS (Güney Kore) festivallerinde yönetti. Yurt dışında basında konserleri hakkında övgü dolu kritikler aldı.

2001 yılından beri Fazıl Say’la aralıksız konserler yapan Yazıcı, bestecinin Metin Altıok Oratoryosu’nun ilk seslendirilişi ve cd kaydı ile “Nazım” oratoryosunun Bilkent Senfoni Orkestrası ile cd kaydını yaptı.

Birçok genç bestecimizin eserlerinin ilk seslendirilişini de gerçekleştiren sanatçı 1995-2004 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi Devlet Konservatuarında ders verdi. 1998 yılından bu yana Devlet Çoksesli Korosunun şefliğini yapan Yazıcı aynı zamanda Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesinde ders vermektedir.

Şener Şen

Haziran 30th, 2012

26.12.1941 yılında Adana’da doğan sanatçı, aktör Ali Şen’in oğludur. Sanat hayatına tiyatro oyunculuğuyla başlamış ve sinemaya kompozisyon rolleriyle geçmiştir. “Şalvar davası” adlı filmiyle de başrole çıktı. 1958’de Yeşil Sahne’de amatör olarak tiyatro oyunculuğuna başladı. 1964-1966 yılları arasında Doğu Anadolu’nun köylerinde ilkokul öğretmenliği yaptı. 1966’da İstanbul Belediye Şehir Tiyatrosu’na girdi. 1980-1982 yılları arasında tiyatro çalışmalarını Almanya’da sürdürdü. Uzun yıllar Kemal Sunal’lı, İlyas Salman’lı filmlerin ikinci adamıydı. İlk başrolü, geç bir tarihte Şalvar Davası 1983 ile geldi. Çeşitli yayın organları tarafından sinemada yılın oyuncusu seçildi.

Filmler
Altın prens devler ülkesinde 1971
Katerina 1972
Aşk mahkumu 1973
Bir demet menekşe 1973
Ayrı dünyalar 1974
Bak yeşil yeşil 1975
Bizim aile 1975
Hababam sınıfı sınıfta kaldı 1975 (ekrem)
Aptal şampiyon 1975
Hababam sınıfı uyanıyor 1976
Tosun paşa 1976
Süt kardeşler 1976
Hababam sınıfı tatilde 1977 (badi ekrem)
Şabanoğlu şaban 1977
Çöpçüler kralı 1977
Gülen gözler 1977
Kibar feyzo 1978 (ağa)
Sultan (Film) 1978
Hababam sınıfı dokuz doğuruyor 1978
Neşeli günler 1978
Erkek güzeli sefil bilo 1979
N’olacak şimdi 1979 (şakir)
Banker bilo 1980 (banker yakup)
Gırgıriyede şenlik var 1981
Davaro 1981 (sülo)
Adile teyze 1982
Çiçek abbas 1982
Dolap beygiri 1982 (yakup)
Gırgıriyede cümbüş var 1983
Şekerpare 1983
Şalvar davası 1983
Gırgıriyede büyük seçim 1984
Namuslu 1985 (ali rıza)
Züğürt ağa 1985
Aşık oldum 1985
Çıplak vatandaş 1985 (ibrahim)
Milyarder 1986 (mesut)
Değirmen 1986
Muhsin bey 1987 (muhsin bey)
Selamsız bandosu 1987
Zengin mutfağı 1988 (lütfü usta)
Arabesk 1988 (şener)
Aşk filmlerinin unutulmaz yönetmeni 1990
Gölge oyunu 1992 (abidin)
Amerikalı 1993 (şerefli türk)
Eşkıya (Film) 1996 (baran)

Ödülleri
15. Antalya Film Şenliği, 1978, Çöpçüler Kralı, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu
24. Antalya Film Şenliği, 1987, Muhsin Bey, En İyi Erkek Oyuncu
42. Antalya Film Şenliği, 2005, Gönül Yarası, En İyi Erkek Oyuncu

Jacques Simonet

Haziran 30th, 2012

13 Temmuz 1941’de Paris’te, Comedie Française yönetmeni bir babayla tiyatro oyuncusu bir annenin oğlu olarak doğdu. 15 yaşındayken sahneye çıktı. Paris Konservatuvarı’nı bitirdikten sonra 1957’de sinema oyunculuğuna başladı.

Valerio Zurlini, Pierre Schoendoerffer, Costa-Gavras, Jacques Demy gibi ünlü yönetmenlerle çalıştı; Valizli Kız, 317. Bölük, Rochefort’lu Bayanlar, Tatarlar Çölü, Yüzbaşının Onuru, Cennet Sineması filmlerinde unutulmaz roller oynadı; Z, Cezayir Savaşı, Sıkıyönetim, Maymun Halkı, Microcosmos, Himalaya filmlerinin yapımcılığını üstlendi. Daha 28 yaşındayken kimsenin ilgi göstermemesi üzerine Costa-Gavras’ın “Z”sinin (1969) yapımcılığını üstlendi. “Yiğitlik olsun diye yapmadım bunu, önemli gördüğüm ‘Z’ filminin var olmasını istedim” diyor Perrin. Bu çalışma uluslararası başarı kazandı, ardından da en iyi yabancı film Oscar’ını aldı. “Ben yapımcı olmak için can atmadım. Bugün bile kendimi hâlâ rastlantısal bir yapımcı gibi hissediyorum” diyor.

Sinan Bengier

Haziran 30th, 2012

1948 yılında Ankara’da doğan sanatçı, 1969 yılında amatör olarak tiyatroya başladı. 1971’de Karagöz Çocuk Tiyatrosu’nda profesyonel oldu. Daha sonra Ankara Oyuncuları, Asaf Çiyiltepe Sahnesi, Ankara Devlet Tiyatrosu, Ankara Halk Tiyatrosu ve Levent Kırca Tiyatrosu’nda yaklaşık altmış oyunda ve birçok televizyon yapımında rol aldı. 1995 yılında BKM Oyuncuları’na katılan Bengier, “Bir Demet Tiyatro” dizisinde, “Otogargara”, “Sen Hiç Ateşböceği Gördün mü?” ve “Bana Bir Şeyhler Oluyor” oyunlarında ve “Vizontele” filminde rol aldı.

Charlize Theron

Haziran 30th, 2012

Hollywood’un genç ve güzel yıldızlarından Charlize Theron, 7 Ağustos 1975’de Güney Afrika’nın Benoni adlı şehrinde dünyaya geldi. Yol yapımında çalışan fakir bir anne babanın tek çocuğu olan sanatçı, çocukluğunun büyük bir bölümünü ailesinin çalıştığı çiftlikte geçirdi. Theron, bu sırada yarım yamalak da olsa pek çok dili konuşmayı öğrendi.

Aktris, 6 yaşına geldiğinde çiftlik sahiplerinin de desteğiyle bale öğrenmeye başladı. Kısa bir süre sonra da profesyonel bale eğitimi için Johannesburg’a davet edildi. Johannesburg’ta okumaya başlayan Theron, 13 yaşına geldiğinde babasını kaybetti. Eski hayatına geri dönmeyi göze alamayan aktris, annesini yalnız bıraktı ve İtalya’ya giderek modellik yapmaya başladı. Milano’da bir ajansla kontrat imzaladıktan sonra birçok ünlü magazin dergisine kapak oldu.

Bir sene sonra “bir tek kelime dahi konuşamayan güzel” olarak ün kazanan Theron, 1992 yılında New York’a gitti. Bir daha asla modellik yapmamaya karar veren aktris, oyuncu olmayı kafasına koydu. New York’ta Joffrey Okulu’nda dans eğitimi aldıktan sonra “The Nutcracker Suite” ve “Swan Lake” gibi klasiklerde oynadı. Ancak şanssız bir şekilde dizinden sakatlanınca, profesyonel dansçı olma hayallerini bırakmak zorunda kaldı.

Daha sonra Hollywood’a giden aktris, çeşitli işlerde çalışmaya başladı. Theron, keşfedilmek için 1994 yılına kadar beklemek zorunda kaldı. John Hurt ve Renee Russo gibi oyuncuların menajerliğini yapan John Crosby tarafından keşfedilince, kendini bir anda film setinde buldu. “2 Days in the Valley” adlı bir filmle ilk ciddi tecrübesini yaşayan aktris, şöhretin kapılarını başrollerini Keanu Reeves ve Al Pacino’nun paylaştığı, 1997 yapımlı “The Devil’s Advocate / Şeytanın Avukatı ” filmiyle araladı. Filmde Revees’in güzel karısını oynayan Theron, gerek vücudunu cömertçe sergilemesi gerekse başarılı oyunu ile filmin en çok konuşulan oyuncusu olmayı başardı.

Bu filmden sonra 1998 yılında, ülkemizde gösterime girmeyen Woody Allen komedisi “Celebrity” adlı filmde küçük bir rol aldı. Ardından Bill Paxton ile birlikte “Mighty Joe Young” adlı Disney yapımı bir filmin başrolünü paylaştı. Hollywood’un basamaklarında hızla yükselen aktris, 1999 yılında “The Astronaut’s Wife” adlı gerilim filminde Johnny Depp ile birlikte rol aldı.

Aynı yıl içerisinde gelecek vadeden genç aktörlerden Tobey Maguire ile “The Cider House Rules / Tanrının Eseri Şeytanın Parası” filminde oldukça iyi bir performans sergiledi. 2000 yılı ise Theron’un bir star olarak öne çıktığı yıl oldu. Güzel yıldız, 2000 yılında “Reindeer Games / Soygun”da Ben Affleck ile, bir cinayeti konu alan ”The Yards” adlı dram filminde Mark Wahlberg ve Joaquin Phoenix ile birlikte, “Men of Honor / Onurlu Bir Adam” filminde Robert De Niro ile, “Legend of Bagger Vance” filminde ise Will Smith ve Matt Damon ile birlikte rol aldı.

2001 yılında çalışmalarına biraz ara vererek dinlenmeyi seçen Theron, son yılların en büyük prodüksiyonlarından biri olan “Pearl Harbor”da oynamayı reddetti. 2001 yılında gösterime giren “Sweet November / Kasımda Aşk Başkadır” isimli filmde, Keanu Reeves ile birlikte rol alan güzel yıldız, Sara Deever karakterini canlandırdı.

Aktris, 2002 yılında “Waking Up In Reno / Çarpık İlişkiler” adlı filmde Chelcie Ross ile başrolü paylaştı. Charlize Theron bu filmden bir yıl sonra, başrolünü Edward Norton ve Mark Wahlberg ile paylaştığı “The Italian Job / İtalyan İşi” adlı soygun filminde kasa hırsızı Stella karakterini canlandırdı.

2003 yılında En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar aldı.

The Hollywood Reporter’ın 2006 yılının En Çok Kazanan Kadın Oyuncuları listesinde North Country ve Aeon Flux filmleri için film başına aldığı 10,000,000 $ ücretle Halle Berry, Cameron Diaz, Drew Barrymore, Renée Zellweger, Reese Witherspoon, ve Nicole Kidman’ın ardında 7. sırada yer aldı.

Julianne Moore

Haziran 30th, 2012

3 Aralık 1960’da ABD’de doğan, Hollywood sinemasındaki trajik rollerin kızıl kraliçesi Julianne Moore’un çocukluğu, askeri yargıç olan babasının mesleği gereği farklı yerlerde geçti. Asıl adı Julie Anne Smith olan aktris, Boston Üniversitesi Gösteri Sanatları Bölümü’nden (School of the Performing Arts) mezun olduktan sonra New York’a gitti. Bir süre off-Broadway olarak adlandırılan, bağımsız tiyatrolarda çalıştı. Moore, rol aldığı iki Caryl Churchill oyununda (“Serious Money” ve “Ice Cream With Hot Fudge”), oldukça olumlu tepkiler aldı; New York entelektüel çevresince tanınan bir yüz olmaya başlamıştı. Ardından meşhur “The Guthrie Theatre”da sahnelenen “Hamlet”te Ophelia rolüne çıktı.

Daha sonra TV dizilerine geçen güzel aktris, “The Edge of Night”da 1985’den 1988’e kadar küçük bir rolde yer alsa da, Frannie ve Sabrina adlı kız kardeşleri canlandırdığı “As the World Turns”le 1988 yılında ‘Outstanding Ingénue Daytime’ dalında Emmy Ödülü’nü kazandı. “Money, Power, Murder” (1989), “The Last to Go” (1991) ve “Cast a Deadly Spell” (1991) gibi bugün hiç hatırlanmayan TV filmlerinde rol aldıktan sonra, sinemada şansını denemeye karar verdi. Fakat ilk filmi “Tales From the Darkside: The Movie” ile istediği çıkışı yapamadı. Curtis Hanson’ın 1992 yapımı “Beşikteki El / The Hand That Rocks the Cradle” filmindeki rolü, sinema eleştirmenlerinin ve yapımcıların da ilgi alanına girmesini sağladı Moore’un. Bunun en büyük kanıtı, 1993’te tam dört filmde birden rol almış olması: “Sosyeteden İnsan Manzaraları / Short Cuts”, “Kaçak / The Fugitive”, “Benny & Joon” ve “Kanıt Vücutlar / Body of Evidence”.

Kendisi için dönüm noktası olan “The Fugitive / Kaçak” filminde Harrison Ford ve Tommy Lee Jones gibi ünlü oyuncuların yanında oynama şansını yakalayan Moore, bu fırsatı değerlendirmesini iyi bildi. Vasatı geçmeyen birkaç filmle devam ettikten sonra, bir Strindberg yapımı olan “The Father” ile yeniden yükselişe geçti. İniş çıkışlarla dolu kariyerinde bir türlü istikrarı yakalayamayan genç oyuncu, Hugh Grant ile başrollerini paylaştığı, romantik komedi “Nine Months / Dokuz Ay” filminde her ne kadar Grant’in üstün performansı yanında fazla göze çarpmasa da sesini duyurmayı başardı. Bu filmdeki başarısı Slywester Stallone ile Antonio Banderas’ın de rol aldığı “Assassins / Suikast Çemberi” filminde oynamasını sağladı. 1996 yılında ünlü oyuncu Anthony Hopkins’in bütün ustalığını sergilediği, ünlü ressam Pablo Picasso’nun hayatını konu alan “Surviving Picasso” adlı filmde yer aldı.

“The Fugitive”deki performansı ile Steven Spielberg’in gözüne giren genç aktris, paleontolojist bir kadını canlandırdığı “Jurassic Park: The Lost World” filmiyle Hollywood simalarını şöyle bir yokladı. Bunun dışında “The Myth of Fingerprints” filminde oynayan Moore, 1997 yılında “Boogie Nights” filmiyle En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi. Filmde zengin bir adamın histerik kızını canlandıran Julianne Moore, vamp kadın karakterlerinin vazgeçilmez oyuncusu olmaya aday olduğunu gösterdi. Daha sonra Gus Van Sant’in, Alfred Hitchcock’un unutulmaz filmi “Psycho”nun yeni versiyonunda, Marion Crane tiplemesiyle sinemaseverlerin karşısına çıktı. 1999 yılında bir Robert Altman filmi olan “Cookie’s Fortune” ve bir Oscar Wilde uyarlaması “An Ideal Husband “da Rupert Everett ile oynayan Moore, iyi filmlerin aranan oyuncusu olmaya doğru önemli bir adım attı.

Graham Green’in aynı adlı romanından uyarlanan “The End of the Affair / Zor Tercih”de yakışıklı aktör Ralph Fiennes’in canlandırdığı yazar Maurice Bendrix ile büyük bir aşk yaşayan evli bir kadını oynayan güzel yıldız, filmdeki performansından ötürü birkez daha En İyi Kadın Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi. “Magnolia”da üstlendiği Linda karakterinin özelliklerini şu sözlerle anlatıyor Moore: “Linda neredeyse filmin yarısında histerik davranışlarda bulunan bir kadın… O güne kadar hep yüzeyde davranışlarda bulunarak yaşamış. Elmas yüzüklerin, küpelerin, pahalı kürklerin büyüsüne kapılarak yaşamını maddiyat çizgisinde sürdürmüş. Manevi olan hiçbir şeye önem vermemiş. Ancak yaşlı kocasının ölümü gelip de kapıya dayanınca artık yalnız kalacağının bilincine varıyor. O güne dek doğru dürüst bir iş yapmadığını, yaptığı tercihlerin hep kötü olduğunu anlıyor. Bu yönleriyle Linda için bu filmin en hızlı dönüşüm geçiren karakteri diyebiliriz.”

Güzel yıldız, 2000 yılında Ridley Scott’un yönettiği ve “Kuzuların Sessizliği”nin devamı niteliğindeki “Hannibal” isimli filmde Anthony Hopkins’le başrolleri paylaştı. 2001 yılını yeni film projeleriyle son derece yoğun geçiren Moore, “The Hours / Saatler”, “World Traveler”, “The Shipping News / Çok Özel Haber” ve “Evolution / Evrim” isimli dört filmde önemli roller üstlendi. Ivan Reitman’ın yönettiği ve dünyayı tehdit eden yeni bir uzaylı tehlikesinin konu alındığı “Evolution”da David Duchovny, Orlando Jones ve Seann William Scott gibi oyuncularla rol alan aktris, filmde salgın hastalıklar uzmanı Allison karakterini canlandırdı.

2004 yılında gösterime giren “Cazibe Kanunları”nda, Pierce ‘Bond’ Brosnan’la birlikte izlediğimiz Julianne Moore, bir boşanma avukatını canlandırdığı bu filmle, 1993 yapımı “Benny & Joon” ve 1999 yapımı “An Ideal Husband”ın ardından üçüncü kez bir romantik komedide izleyenlerin karşısına çıktı. Her ne kadar her rolün hakkını verse de, hüzünlü bakışları ve kızılla özdeşleşmiş fiziğiyle, Moore’un daha çok trajik rollere yakıştığını söylemek gerek.

FİLMOGRAFİSİ:
Freedomland (2004)
The Forgotten (2004)
Laws of Attraction (Cazibe Kanunları) (2004)
Marie and Bruce (2004)
The Hours (Saatler) (2002)
Far from Heaven (Cenneten Çok Uzakta) (2002)
The Shipping News (Çok Özel Haber) (2001)
World Traveler (2001)
Evolution (Evrim) (2001)
Hannibal (2001)
Not I (2000)
The Ladies Man (2000)
Magnolia (Manolya) (1999)
The End of the Affair (Zor Tercih) (1999)
A Map of the World (1999)
An Ideal Husband (1999)
Cookie’s Fortune (1999)
Psycho (Sapık) (1998)
Chicago Cab (1998)
The Big Lebowski (1998)  
Boogie Nights (Ateşli Geceler) (1997)
The Myth of Fingerprints (1997)
The Jurassic Park: Lost World (Kayıp Dünya) (1997)
Surviving Picasso (1996)
Assassins (Suikast Çemberi) (1995)
Nine Months (9 Ay) (1995)
Safe (1995)
Roommates (1995)
Vanya on 42nd Street (1994)
Short Cuts (Sosyeteden İnsan Manzaraları) (1993)
The Fugitive (Kaçak) (1993)
Benny & Joon (1993)
Body of Evidence (Kanıt Vücutlar) (1993)
The Gun in Betty Lou’s Handbag (1992)
The Hand That Rocks the Cradle (Beşikteki El) (1992)
Tales from the Darkside: The Movie (1990)